Armağan Çağlayan, Türkiye'de müstehcen kadın fotoğrafı

TAKİP ET

Armağan Çağlayan'ın sunduğu 'Uçuk Kaçık Masallar' adlı programında bugünün konusu Türkiye'de müstehcen kadın fotoğrafı akımıdır. 'Erotizm yüz yıllar boyunca her zaman insanların ilgisini çekmiştir' diyen Armağan Çağlayan, bakın konunun devamında neler söylüyor. 

Armağan Çağlayan’ın sunduğu “Uçuk Kaçık Masallar” adlı programı konuşması:  “Erotizm yüz yıllar boyunca her zaman insanların ilgisini çekmiştir. Çıplaklıkta arzu meselesi olarak her zaman insanlık tarihinde yerini almıştır. Duvara işlenmiş figürlerden,  tablolara, gazete sayfalarından dergilere kadar erotizm her yerde çıplaklığı estetik bir biçimde insanlara sunmaya hizmet eder. Kadın vücudunun dergilerde yer almaya başlaması ise 1880’lü yılların sonuna rastlıyor”.

“BAZI GERÇEKLER YAŞARKEN ACIDIR VE YILLAR SONRA MASALA DÖNÜŞÜR”

 1900’lü yılların başında Fransa’da ve Amerika’da “erkek dergileri” yayın hayatındaki yerlerini almışlar. Frank ve Amerikan erkekleri rahat bir nefes almışlar. Çünkü artık “erkek dergileri” Fransa’da ve Amerika’da yayınlanmaya başlanmış. Güzel ülkemizde ise müstehcenlik 1930’lu yıllarda konuşulmaya başlanmış.

 1930’lu yıllarda müstehcenlik anlamında dergilerde değil fotoğraf herhangi bir cinsel içerikli cümle bile kullanmak neredeyse mümkün bile değilmiş. Bu dönmelerde fotoğraf çektiren dansözler bile eğer bu yazılı basında yer alır ise mahkemenin yolunu tutuyorlarmış. 

“SEKSOLOJİ” ADLI DERGİ

Türkiye’de Orhan Kara Veli ile Nihat Kara Veli 2 Nisan 1949’da ismi ‘Seksoloji’ olan bir dergi çıkarmaya karar verirler. Bu dergi cinsel obje ve cinsel hayatın kavramları ile ilgili bir dergiymiş. Dergi sekiz bin adet basılır. Nasıl dağıtılacağı tartışılırken dergi vapurla Kadıköy’e geçerken tüm baskı tükenir, ancak resmi makamlarca 2.baskısı yapılmaz. Böylece yerli ve milli müstehcenlik hevesi kursaklarda kalır. 

Dünyada erotik devrimin asıl başlangıcı 1953 yılında ilk baskısı Merlin Moro’nun kapağında yer alan PLAYBOY dergisiyle başlar. PLAYBOY dergisi Amerika’da öyle satış rakamlarına ulaşır ki artık PLAYBOY’ UN Amerika’da gece kulüpleri açılamaya başlar. Amerika’nın her yerinde gece kulüpleri vardır. Türkiye’de müstehcenlik her zaman kanunlara takılır ama gece kulüplerinde ve sinemalarda filmlerde bu kadar sıkı denetim yoktur. 

“PLAYBOY GECE KULÜPLERİ”

Türkiye’de müstehcen dergimiz yoktur ama teker teker her yer PLAYBOY gece kulüpleri ile dolmuştur. Artık işçisinden patronuna, tarlayı satıp gelen memuruna kadar gece kulüpleri tıklım tıklım doludur. Türk gencinin yarasına pansuman olacak, biraz olsun nefesini kesecek kadın figürlerinin ön plana çıktığı kısa süreli STAR, KARNAVAL, YILDIZ, PERİ, SAMANLIK, SALINCAK gibi dergiler piyasada yerini alır. Kapatılanlar ise el altından satılmaya devam eder.

Ülkenin erotizmi basılı kuşa kâğıt altından görme özgürlüğü 1980 yılında başlar. 1980 darbesinden sonra rahatlayan ülkede 1982 yılından itibaren daha özgür bir ortam başlamıştır. Artık erotizmde yavaş yavaş özgürlüğü ele geçirmektedir. 

“ERKEKÇE” VE “KADINCA” ADLI DERGİLER

1982 yılında Hıncal Uluç ve Ali Kocatepe girişim yayınlarında “Erkekçe” adlı bir dergi çıkarırlar.  Bu dergi hafif erotik içerikli olsa da politikacısından, işadamına, futbolcusundan sinema oyuncusuna kadar birçok insan bu dergide kendini anlatma fırsatı ve anlatma alanı da yaratmaktadır. Aynı yayının “Erkekçe’ye” karşı çıkardığı başka bir dergi vardır. O da “Kadınca”dır

Bu derginin başında Duygu Asena yer almaktadır. Kadınca dergisi daha öz güvenli, daha kendine güvenen ve daha özgürlükçü bir kadın profili yaratmak peşindedir. Bunda da başarılı olur.

“PLAYMEN”

 Erkekçe dergisinden üç yıl sonra Hürriyet Yayın grubu telif haklarını İtalya’dan aldığı yeni bir dergi çıkarmaya başlar. Derginin adı PLAYMEN’dir. İlk sayısının kapağında Derya Arbaş yer almaktadır. Derya Arbaş henüz Türkiye’de tanınmamaktadır.
 Hatta orta sayfadaki Derya Arbaş posterinde büyük bir tartışma kopar. Derya Arbaş, bu posterin fotoğrafını çektirirken külot giymiş midir giymemiş midir? Bütün ülke bunu tartışır.

“BRAVO”

Yine aynı dönemde Karacan yayınları başında Ali Saydam’ın olduğu yeni bir dergi çıkartmaya başlar. Derginin adı BRAVO’dur. Bu dergide çok tutar. Arka arkaya dönemin tüm güzelleri Bravo dergisinin kapağını süsler. Ahu Tuğba, Müjde Ar, Oya Aydoğan, Serpil Çakmaklı, Bahar Öztan, Nazan Şoray ve Yaprak Özdemiroğlu… Neredeyse dönemin tüm ünlü isimleri yer aldı. 

Deride dönemin kültür, sanat ve müzik olayları da mercek altına alınır. Dergi o kadar başarılı olur ki artık derginin başındaki yönetim kadrosunda yer alan insanlar giderek basında isim sahibi insanlar olarak anılmaya başlarlar.
 
Bu dergi artık Türk erkeklerinin sırdaşı haline gelir. Fakat bu dergiler sadece kadın fotoğrafları yer almaz. Siyasiler ve ünlülerle yapılan röportajlarda bu dergilerde yer alır. Tabii gençlerin hayallerini süsleyen aşk hikâyelerine de yer verilir. 1986 yılının şubat ayında BRAVO dergisinin röportaj konuğu o zaman ki siyasal yasaklı olan Süleyman Demirel’dir. Dergiye röportaj vermiştir. 

NİLGÜN

1986 yılının şubat ayında ise derginin kapağında Nilgün isimli bir genç kadın vardır. Nilgün ilk sayfalarda fotoğraf altlarındaki yazılarda kendini tanıtmaktadır. Ve şöyle demektedir; adım Nilgün, ama arkadaşlarım bana Nil der. Nil olarak çağrılmak daha çok hoşuma gidiyor. Nilgün’ün anlattığına göre 1964 yılında Suadiye’de doğmuştur. Önce küçük bir gazetede ufak bir fotoğrafı çıkar. İşte Nilgün bu fotoğrafıyla BRAVO dergisine başvurur. Dergiye kapak olmak istediğini söyler. 

BRAVO dergisi fotoğrafı beğenir ve kapak yapmaya karar verir. Çünkü o zaman dergiler arasında büyük bir rekabet vardır. Hangi dergide kimin kapak olacağı bir ay boyunca merak konusu olur. Dergiyi sattıran da kapaktaki fotoğraftır. Nilgün’ün en büyük hayali Avrupa’ya gitmektir. Nilgün Madonna’ya benzemek ister. Türkiye’de olamam ama Avrupa’ya gidersem Madonna gibi olabilirim. 

Bende şarkı söylemek ve hayranlarımla kucaklaşmak istiyorum. Nilgün genç ve güzeldir. Önemli biri olmayı ve beğenilmeyi çok istemektedir. Derginin şubat ayı ile birlikte piyasaya çıkmasıyla birlikte adından söz ettirmeyi başarır. Fakat Nil’in ünlü olma hayalleri birkaç gün sürer. 

“DİKKAT ERKEKTİR”

7 Şubat’ta hafta sonu gazetesinde Nilgün’ün fotoğrafı yer alır. Fotoğrafın üstünde şöyle yazmaktadır; “Dikkat erkektir”. İlk sayfayı çevirenler şoka uğrarlar. İlk sayfada büyük puntolarla şöyle yazmaktadır; “Nilgün meğer Şahin Bey’miş”! BRAVO sana BROVA olarak yazılmış. Ahlak masası ekipleri o zamanlar çok sık yapılan bir operasyondu. 
Operasyon bir ihbar üzerine gerçekleşir. Operasyonda ahlak masası ekipleri bir evin kapısını ısrarla çalarlar fakat kapı açılmaz. Kapının açılmaması üzerine ahlak masası ekipleri çilingir çağırtarak kapıyı açarlar. Evin içinde kapak kızı Nilgün ve arkadaşı Oya vardır. Doğruca ahlak masasına götürülürler. Oradaki bütün gazeteciler Nilgün’ün fotoğrafını çekmek isterler. Nilgün gazetecilere döner ve ; “durun önce makyajımı tazeleyeyim”der. Ama nafile gazeteciler bunu da hemen yazar. 

Nilgün kimlik yerine ehliyet çıkarınca diğer gerçekte ortaya çıkar. Meğer Nilgün Gaziantepliymiş. Adı da Şahin Karabaş’mış. Bir tek doğum tarihi doğruymuş. Hafta sonu gazetesinden sonra ulusal basın Nilgün’ün peşine düşer. Meğer Nilgün bunda birkaç yıl önce Sinema Güzeli Yarışmasına katılmıştır. Bu yarışma sırasında rakipler Nilgün’ün erkek olduğunu fark edince o yarışmadan diskalifiye edilmiştir. 

“NİLGÜN LİNÇ KÜLTÜRÜNÜN KUCAĞINA DÜŞER”

BRAVO dergisi okurlar tarafından telefon yağmuruna tutulur. Herkes Nilgün ile ilgili sorular sormaktadır. Derginin genel yayın yönetmeni Ali Saydam bunlara şöyle cevap verir; “Kandırıldık”der. Ardından bunları ekler ; “muayene etmedik ki, erkek olduğunu bilelim. Nilgün kendisini kadın olarak tanıttı.

Nilgün hakkını aramaya çalışır. Şöyle cevap verir; “dergi yöneticileri beni kandırdılar. Fotoğrafımı çekenler ve haber yapacak olanlar fotoğrafımın altına, “en güzel transseksüel yazacaklarını söylediler ama yazmadılar” der. Nilgün için peri masalı gibi başlayan Şubat ayı bütün bu olayların meydana gelmesiyle maalesef bir cehenneme dönüşür. Gökten linç kültürünün kucağına düşer.

Van Gazetesi Haber - Özel

armağan çağlayan erkek kadın playboy müstehcen kadın uçuk kaçık masallar