Aydın Gülmez, 20 yıllık serüvenini anlattı - Onun Gözünde Van

Van'ın toprak kokusunu içine alan Aydın Gülmez, Van Gazetesi Ekonomi Devleri adlı projeye konuştu. 

Aydın Gülmez, Van’ın Gürpınar ilçesinde dünyaya geldi. Dünyaya geldiği andan itibaren hayatın zorluklarına karşı direnmeye başladı. Çocukluk yıllarını köyde geçiren Aydın Bey, ‘Ben çocukluğumu yaşamadım zaten’ diyerek çocuklukla ilgili tek anısının, bir yetişkin gibi çalışmak olduğunu söylediği an hem gözlerindeki mutluluğu hem de hüznü yansıtıyordu. Çobanlık, çiftçilik, hayvan bakımı gibi işlerle uğraşıyordu ama tüm bu zorluklar altında mutluydu. Çünkü bazı şeylerin şimdiki zamandan daha anlamlı olduğuna inanıyordu. 
 Aydın Bey, çocukken çok yaramaz olduğu için baba dayağı yiyenlerdendi.  Yediği dayağın bile şu an için kendisine çok büyük anlam verdiğini ve hatırladıkça yüzünde bir tebessümün oluştuğunu söyleyen Aydın Bey, geçmişin tadının ve güzelliğinin bir başka olduğunu her defasında dile getirmeyi de ihmal etmedi. O zamanlar Van ağzıyla hotto denilen bir ayakkabı çeşidi vardı ve bu bazıları için çok anlam taşırdı. Bu anlamın varlığı Aydın Beyde de bir başkaydı. ‘Onu giyip çimenlere bastığımda yeni bir ayakkabımın olmasını görmüş olmamdaki mutluluğumu hiçbir zaman unutamıyorum’ dediği anda bile gözlerindeki parıltıyı görmemek elde değildi.

VAN GAZETESİ - ÖZEL HABER - HY - SY.

17 yaşında evlenen Aydın Bey, erken evlendiği için şanslı olduğunu düşünüyordu. Çünkü Aydın Bey, erken evlilik yaparak genç yaşta baba olmanın zevkine varmıştı. Bunun dışında erken evliliğin sorumluluk kazandırma, bir amaca hizmet ettiğini anlama, en azından insanın nerede durması gerektiğini bilme gibi birçok avantajları da beraberinde getirdiğine inanıyordu.

Evlendikten sonra da çeşitli sıkıntılarla karşılaşmaya devam ettiğini söyleyen Aydın Bey ‘İlk evlendiğim zamanlarda tek gözlü bir odada yaşadım. O tek gözlü odayı birçok bölmeye ayırıp kullanıyordum. İki de çocuğum vardı o zaman. O yüzden zamanında çok yokluk çeken biri olarak benim gibi zorluk çekenlerin halinden anlarım. Bir zaman sonra çok şükür her şeyimi düzene koymayı başardım ve kazancım arttı. İnsan helalle çalışmak istediği müddetçe kazanmaya devam eder. Yeter ki rızkında haramı gözetmesin ’sözlerini söyleyerek hayatta her şeyin şükürle mümkün olabileceğini de belirtmiş oldu.

 1986’da bir takım olaylardan ötürü köy hayatını terk edip Van’a gelen Aydın Bey, Van’a geldiği ilk zamanlarda kuzeninin ona verdiği boya kutusuyla boyacılık yaparak geçimini sağlayacaktı. Boyacılık yapacağı yerde daha önce çalışan kişiler tarafından istenmediğini söyleyen Aydın Bey ‘benim boğazımdan tutup havaya kaldırdılar ve benim burada işim olmayacağını söylediler. Bende soluğu kuzenimin yanında alarak olanları anlattım. O da sağolsun bana bir tezgah açıp çakmak doldurarak çalışmamı tavsiye etti ve bende kabul ederek işe koyuldum.’   diyerek hayat çizgisini belirlemeye başlamış oldu.

İnsan hayat çizgisinde dengeli durabilmek adına birçok ritimden geçer. Aydın Beyde zamanla tutunduğu işinin verimli geçmediğini anlayınca yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan kamera işine sıcak bakmaya başladı ve böylece çizgisini kameracılık sektöründe sabitlemiş oldu.

Çekime başlama serüvenini Aydın Bey ’ Arkadaşımdan emanet aldığım kamerayla yeğenimin düğüne gidip 17 tane kaset çektim. İlk çekimim olduğu için kasetleri düzgün çekememiştim. Ama işten zevk almaya başladığım için bu yolda ilerlemek istedim. Üç dört düğünü kötü çektim ama zamanla ustalaştım’ diyerek özetledi.

 Kamerayı dayısından alan Aydın Bey, daha iyi bir çekim imkanı bulmuş olmanın mutluluğuyla hayatına daha verimli devam edeceğine kalpten inanmaya başladı. Ayrıca bundan sonraki işlerini daha iyi ilerletebileceği için hayatın ona yeniden bir kapı açtığını fark etti. 

Aydın Bey kameram hazır, çevrem az da olsa var diyerek hemen bir yer açmak için girişimlerde bulundu. Maddi olarak bir yer açmaya gücü yetmeyen Aydın Bey, arkadaşının desteği sayesinde bir dükkanı devraldı. Bu dükkanda gelişene kadar varlığını sürdüren Aydın Bey, çekim işlerinin gün geçtikçe hem çevre sağlaması hem de getirileri arttırmasından dolayı daha rahat bir çalışma ortamı sunmak adına daha geniş bir yere taşınarak çıtayı yükseltti.

Her işin bir erbabı olduğu gibi bu işin de erbaplarından biri haline gelen Aydın Bey, ‘Bizim insanlığımızı, esnaflığımızı, dürüstlüğümüzü bilen çok insan var ve bizlerde her zaman o özelliğimizden dolayı kazanıyoruz.’ diyerek başarının önce kişilik özelliklerinden geçtiğini belirtmiş oldu.

Aydın Bey geçmişle şimdi arasında çok farkın olduğunu şu şekilde anlattı: ’Eskiden düğüne gittiğimiz zaman özel araçlarla düğün sahipleri tarafından getirilip götürülürdük ve her anlamda çok iyi karşılanıyorduk ama şimdi baktığımız zaman kimse bizi takmıyor. Düğünde iş artık büyüklere kalmamış diyebilirim. O yüzden de eski düğünlerde olduğu gibi ilgi alaka çok daha az bir seviyeye inmiş. 

Aydın Bey, şimdiki zamanda olup biten her şeyin bütünüyle farklılaştığını ve geçmişin şimdiye göre daha güzel bir bağla örülü olduğunu söylemeden edemedi. Geçmiş zaman, Aydın beyin dilinden  ’Büyüklerimizin yanında dizlerimizin üstünde tek sıra halinde otururduk. O da bizim için saygınlık anlamına gelirdi. Büyüklerimizin yanında rahat oturamazdık ve her an bir şey isteyecekler mi diye tetikte beklerdik. Şimdiki gençler gibi telefonumuzu alıp sağa sola uzanmazdık.  Şimdiki gençlere bir öğüt verdiğimizde bile hemen tepki verebiliyorlar ama bizim zamanımızda büyüklerin dediği bizim için altın değerindeydi. ‘sözleriyle harmanlandı.

Aydın Bey, çektiği bunca sıkıntıdan sonra şimdi rahat bir nefes aldığını söyledi. Zamanında çektiği sıkıntıların tatlı meyvesini yemeye başlayan Aydın Bey, şimdi 46 yaşında, iki torun sahibi geniş ve huzurlu bir aileye sahip mutlu bir dede, mutlu bir eş ve mutlu bir baba olarak hayatına devam etmekte.

VAN GAZETESİ - ÖZEL HABER - HY - SY. 2020 Ekonomi Devleri - A1 - Vanhaber, Van haberler,

Haber: Sevda Yetkin
Ropörtaj: Hikmetullah Yetkin
Foto çekim: Eyşan Yetkin