DEKAN MUSTAFA SARI: VAN'IN EN BÜYÜK HAZİNESİ, İNCİ KEFALİ

TAKİP ET

Van'ın yerel TV Kanalına konuk olan Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Van Gölü ve Van için önemli bilgiler aktardı.

SON DAKİKA VAN HABER: Van gölünün yapısal oluşumuyla ilgili Van'ın yerel bir internet TV kanalına konuk olan Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı; “Van Gölü Marmara Denizi’nin üçte biri büyüklüğünde” dedi. Ve ardından Van balığı; inci kefali hakkında şunları dile getirdi.

Sarı; “ Ayrı bir tür olarak sadece Van gölü havzasında yaşayan endemik bir tür olan bir nevi hazine diyebileceğimiz bir türdür” dedi.

Van Gölü’nün hemen kıyısında oturanlar gölün ne kadar büyük bir marka olduğunun farkına varamıyor. Van gölü çok büyük bir değer büyük bir marka. Nasa’daki yarışma bunun büyük bir kanıtıdır. Van Gölü, bir araştırmaya göre yaklaşık 800 bin yıl önce ya da 600 bin yıl önce oluştu. Nemrut volkanının patlamasıyla Muş ovası dâhil olmak üzere bir iç göldü orası. 

“Van Gölü Çok Büyük Bir Marka”

Volkan patlayınca rahva düzü vadiyi kapatınca Van gölü kapalı bir göl olarak oluştu. Van gölü ilk oluştuğunda tatlı su gölüydü. Batı Anadolu'daki menderes havzasından başlayıp Urmiye’ye kadar devam edenanadolu iç göl dediğimiz göl oluştu.  Daha sonra yavaş yavaş birkaç parçaya ayrılarak Urmiye gölü ayrı bir tarafta kaldı Van gölü de ayrı bir tarafta Fırat nehri Muş ovasındaki suyu Basra körfezine taşıdı. Böylece Van gölü tatlı su gölü olarak oluşmuş oldu. Ama arazi komple volkanik Nemrut dağı volkanik, Süphan dağı volkanik kuzey de Tendürek dağı var o da volkanik bu volkanik arazi yapısına bağlı olarak göl suyu kayaçların aşınmasıyla beraber sodalı hale gelmeye başladı.

Volkanik olduğu için su buharlaştı suyun içerisindeki tuzlar ve minareler kaldı onun birikmesiyle tuzluluk oranı yükselmiş oldu. Bu gün Van gölü Karadeniz’den daha tuzlu bir ekosisteme sahiptir. Karadeniz’in tuzluluk oranı binde 17-18 Van gölünün ise binde 19 ile 21 arasındadır. 

Prof. Dr. Mustafa SARI; “MARMARA DENİZİ’NİN ÜÇTE BİRİ BÜYÜKLÜĞÜNDE”

Marmara denizinin üçte biri büyüklüğünde bir göldür. Ama çok yüksekte bir göldür. Urartular bu yönüyle Van gölü için yukarı deniz demişler. Bu yönüyle Van gölü etrafındaki volkanik araziye bağlı olarak tuzlu ve sodalı ortaya çıkınca, etrafında bu gün yaşadığını bildiğimiz balıklar da Van gölünün suyunda yaşayamadığı için gölden uzaklaşmışlar. Sadece İnci Kefali oraya adapte olabilmiş. Bu ekosistemi, tatlı su ekosistemleri ve deniz ekosistemleri olarak ikiye ayırırız. Tatlı su ekosistemleri tuzlu değildir.

Deniz ekosisteminde ki tuzluluk oranı ise yüksektir. Van gölü bunların hiçbirine girmiyor. İkisinden de farklı bir ekosisteme sahip. Bundan dolayı dünyanın en büyük tuzlu ve sodalı gölü olarak biliniyor. Kapalı göller sıralamasında dördüncü sırada yer alıyor. Sodalı göller arasında dünyanın en büyük gölüdür. 

BÜYÜK HAZİNE, İNCİ KEFALİ

Van gölünün pH’ı 10 civarındadır. Balıklar için yaşamın üst sınırını ph’ı 9,2 olarak ifade ediyoruz. pH’ı 9,2’nin üstünde olunca tatlı su balıkları da deniz balıkları da yaşayamaz. İnci kefali Anadolu iç gölken Van gölünde içinde yer aldığı kocaman Anadolu, iç kısmını da kaplayan göl varken bu tatlı suda yaşıyorlardı. Karadeniz bölgesinde inci kefalinin soyundan olan balıklar var. Batı Anadolu’da da Akdeniz’de de balıklar var. Bunlar sodalı suda yaşayamıyorlar.


Van gölünün tuzluluk oranı artmaya başlayıp, sodalı durumu gelişmeye başladığında Ph’ı yükseldiği için inci kefali buraya adapte oluyor. Ayrı bir tür olarak sadece Van gölü havzasında yaşayan endemik bir tür olarak hazine gibi karşımıza çıkıyor. Ben 1992’de yılında Van’a geldim.

Yüzüncü yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi su ürünleri bölümüne asistan olarak başladım. İnci kefali bu gölde yaşamaya alıştı, diğer türler alışmadığı için gölden uzaklaştılar. Ve gölün çevresindeki akarsularda yaşamlarını devam ettirmeye başladılar. Ancak inci kefali bir tatlı su balığı olduğu için üremesini bu sodalı suda gerçekleştiremedi. O yüzden ilkbahar ayları geldiğinde İnci Kefali de sürüler halinde akarsulara gelmeye başladılar. Bu balık 800bin yıldır burada yaşıyor.

Van gölünün çevresindeki akarsulara üremek için gidiyor ve geri geliyor. Bir yıl boyunca bütün canlılar inci kefalinin göçünü bekliyorlar. İnci kefali mücadele ederek bu günlere kadar soyunu devam ettirerek geldi. Bu doğal döngünün içinde birçok hayvan onunla beslendi. Ama bunlara alışkın. İnsanlarla olan mücadelesine alışamadı. Yanlış avlanıyor üreme döneminde olan bu kaçak avlanma nesli ortadan kaldırıyor.

Biz bunları ortadan kaldıralım diye yola çıktık. Kanunun görevlendirdiği kurumlar yapsın diye bekledik. Ama onlar hareket etmedi. Mecburen ben harekete geçtim. İnci kefalinin Van gölünden çıkıp tatlı suya geçmesi o kadar kolay değil. Çok zahmetli bir durum vücudun dengesini değiştirmesi gerekiyor. Peki, nasıl değiştiriyor. Tatlı suyla göl suyunun birleştiği yerde bir müddet bekliyor. O esnada yem almayı kesiyor.

Vücudunun yön dengesi komple değişiyor. Yön dengesi değiştikten sonra tatlı suyun sıcaklığı da yükselmeye başlayınca balıklar sürüler halinde akarsuya girmeye başlıyor. Orada kalma süresi yumurtlama süresine bağlıdır. Ve o süreye kadar beslenmiyor. Haliyle zayıflıyor. Ama insanlar onu o dönemde kaçak yollarla avladıkları için önlemler alınmaya başlandı. 

“HER BEŞ KİŞİDEN ÜÇÜ İNCİ KEFALİ’Yİ TANIYOR”

1992’de Van’a geldiğimde av yasakları yoktu. İnsanlar yanlış bilgilerden dolayı böyle yapıyorlar. İnci kefalinin tanınması yaşamın anlaşılması için mekik yerler kuruldu. Bunlar; Erciş mevkiinde diğeri ise Değirmen mevkiinde Muradiye’nin hemen girişinde yer alıyor. Buralarda çevre düzenlemeleri yapıldı. Her ikisinin projesi de bana aittir. Kaymakamlarımız oralara sahip çıktılar. Şimdi belediyelerimizde katıldı. Lakin inci kefali sadece oralara göç etmiyor. Kayıtlı 101 tane dere var.

En az seksen tanesinde inci kefali göçü var. Her yerde kaçak avcılık var. Önceki yıllara göre birçok yerde tedbirler alınıyor. Her yıl daha iyiye gidiyor. Uzun yıllardır ihmal edilmiş bir konu ile uğraşıyoruz. Van’dan ayrıldığımdan beri Bandırmada her beş kişiden üçü İnci Kefali’yi tanıyor. Ortalama bir balığın karnında 10bin tane yumurta vardır. Ama balıklarda dış döllenme var. Sadece dişi balıklar gitmiyor derelere erkek balıklar da gidiyor...

Devamı Geliyor...

VAN GAZETESİ - ÖZEL
SEVDA UZUNYOL