FİRAR ETMENİN KİTABINI YAZAN ADAM, KAMYON FARESİ

TAKİP ET

Bugün siz değerli Van Haber Gazetesi okuyucularımız için firar etmenin kitabını yazan adam Şehabettin Fırat'ı anlatacağız. Bir insan hayatında kaç defa hapishaneden kaçabilir? 5? 10? 50? 1952 yılında Şehabettin Fırat isimli vatandaş tam 190 kez firar ederek akıl almaz bir sayıya ulaşmış.

Bir insan hastaneden, hapishaneden, adliyeden, polisin ve jandarmanın elinden kaç kere kaçabilir? Beş, on, on beş, elli? 1952 yılında Şehabettin Fırat isimli Kamyon Faresi tam 190 kez firar etmiş. 190 kez firar etmekle kalmayıp aynı zamanda 189 defa da yakalanmak demek. Yani 190 kez firar etmeyi başarmış 189 kere yakalanmamayı becerememiş. Şehabettin Fırat’ın kendine has bir soygun yöntemi varmış. İstanbul Ankara arasında gidip gelen yük kamyonlarının kasalarına atlar kamyonların kasalarını soyarmış. Bundan dolayı da kendisine kamyon faresi lakabı takılmış. 

İlk kez 1952 yılında gazetelere haber olmuş. İlk firarından sonra da hemen yakalanmış. Şehabettin Fırat firar etmek için polislere de üç buçuk metre kumaş verdiğini söylüyormuş. Cezaevine gönderilen Fırat on beş gün içinde tekrar kaçmış. Tekrar yakalanmış ve tekrar kaçmış. Serbest kaldıktan sonra ya da kaçtıktan sonra yine aynı güzergâhta aynı işi yapmaya devam ediyormuş. 

KAMYON FARESİ TERZİ DÜKKÂNINDA YAKALANDI
1957 yılında 173. Kez yakalandığında terzide takım elbise giydirmek için ölçü veriyormuş. Etrafındakilere kendisine kamyon faresi demelerinden rahatsız olduğunu söylüyormuş. Lakin ertesi gün gazetelere yine kamyon faresi olarak haber olmuş. Bu defa Bolu civarında yakalandığı için Bolu cezaevine yerleştirilmiş. Tabii bir süre sonra oradan da firar etmiş. Firar ettiğinde üstünde bir önceki günden diktirdiği takım elbisesi varmış.
Şehabettin Fırat sürekli Ankara-İstanbul arası çalıştığı için bütün adliyeleri sürekli dolaşıyormuş. Bütün adliyeleri dolanmış. 1957 yılında İzmit adliyesindeki bir duruşmasında kalkıp hâkime demiş ki : “bana kamyon faresi denilmesinden çok rahatsızım. Eğer bana bir isim verilecek ise kamyon kaplanı denmesini öneriyorum. Çünkü bu işi yapmak dünyanın en zor işlerinden bir tanesi.” 

YÜZLERCE DAVAM VAR
Fakat gazeteciler kamyon faresi demeye devam etmiş. İzmit duruşması sırasında hâkim Fırat’a neden sürekli kaçtığını sormuş. Fırat: “yüzlerce davam var. Eğer kaçmazsam her gün duruşmaya çıkmak zorundayım. Başka hiçbir iş yapmam.” Demiş. Bu duruşmadan iki gün sonra yine kamış. Tekrar Bolu’da suç işlemiş. Bolu’ya gönderilirken, trende başında kolluk kuvvetleri durmasına rağmen tren yavaşladığında tekrar kaçmış. 

Bu defa Pendik’te yakalanmış. Şehabettin’in asker kaçağı olduğu ortaya çıkmış. Şehabettin’in askere göndermeye karar vermişler. Bu sefer askere gidemem çürük raporum var çünkü veremim demiş. Bunu araştırmak için askeri hastaneye götürmeye karar vermişler. Elleri kelepçeli, başında bir tane binbaşı, bir yüzbaşı, beş tane er, bir tane komiser ve bu kadar insan ile askeri hastaneye götürüyorlar. 

Raporunun sahte olduğu ortaya çıkıyor. Şehabettin’i askere yolluyorlar. Fakat Şehabettin akciğerindeki bir rahatsızlıktan dolayı çürük raporu alıyor ve askerliğini yapmıyor. 1958 yılına kadar Paşakapı cezaevinde kaçmadan tutulmuş. Bir duruşmaya çıktığında hâkime çok fazla duruşmasının olduğunu ve bundan dolayı ruh sağlığının bozulduğunu söylemiş. 

HEDEFİM İKİ YÜZ KERE FİRAR ETMEK
Bir duruşmada etrafına toplananlara “tam 189 kere firar ettim. Hedefim 200 kere firar etmek.” Demiş. Nasıl olduysa oradan da kaçmış. Bu defa boğazda bir otelde genç bir kızla yakalanmış. O kadar sarhoşmuş ki polisleri görünce gülmeye başlamış. Polisler kafasından su dökerek kendisine getirmiş. Bu firarında seksen bin mal çaldığını söylemiş bunun otuz bin TL’sini harcamış. Elli bin lirasını ise fakirlere dağıtmış ve cebinden sadece beş TL çıkmış. 


Bu soygun işlerine küçükken izlediği kovboy filmlerini izleyerek başladığını söylemiş. 190. Firarın şerefine röportaj vermiş. 1959 yılında Şehabettin aldığı cezalarla beraber cezası 92 yıldan 96 yıla çıkmış. Onun artık af kanunundan başka hiçbir şansı yokmuş. 1960 yılında askeri ihtilallerden sonra çıkan af kanunuyla Şehabettin pirüpak olmuş. Bütün cezalarından kurtulmuş. Kurtulduktan sonra çok yorulduğunu söylemiş ama 1960 yılında bu kez başka bir suç sebebiyle yine tutuklanmış. 


Dolandırıcılığı ve hırsızlığı bırakıp bir büfe açmış. Artık hayatını ticaret yaparak sürdürecekmiş. Büfenin açılışına en çok kamyon şoförleri katılmış. 1981 yılında evlenmiş. Ev alacağım diye bir müteahhit çağırıyor. Karısını da adamı da çırılçıplak soymuş. Fotoğraflarını çekip şantaj yapmaya başlamış. Polis evi basıyor karısı ve Şehabettin yakalanıyor. Adliyeye götürülürken bu kez karısı polislerin elinden kaçıyor.

Sevda Uzunyol , Van Haber Gazetesi Özel haber
 

Şehabettin Fırat Kamyon Faresi