UCA,"SAPKINLIK BİR HAK DEĞİL, TOPLUMU İMHA EDEN BİR HASTALIKTIR"

TAKİP ET

Memur-Sen Van il Temsilcisi Mehmet Ali Uca, Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Sayın Ali Erbaş üzerinden İslam Dinine ve Değerlerine yönelik yapılan saldırıyı kınadı. 

Memur-Sen Van il Temsilcisi Mehmet Ali Uca, Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Sayın Ali Erbaş üzerinden İslam Dinine ve Değerlerine yönelik yapılan saldırıyı kınadı. 

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Uca, "Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Sayın Ali Erbaş‘ın Cuma Hutbesinde İslam'ın zinayı büyük günah olarak kabul ettiğini, Lut Kavminin hastalığa sebebiyet veren eşcinselliğin de lanetlendiğini söylemesi üzerine, bir kısım mahfillerin devreye girdiğini ve saldırıya geçtiklerini belirtti. Geçtiğimiz Cuma günü bizzat Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından irat edilen ve milletimizin büyük çoğunluğunun ortak inancı ve hissiyatını yansıtan Cuma hutbesinde Kur’an hükümlerinden hareketle “neslin, ailenin, nesebin ve sağlığın korunması” dile getirildiğini, nikahsız ilişkiler ile sapkın yönelimlerin neden olduğu toplumsal zararlara dikkat çekilerek uyarılarda bulunulduğunu ifade etti. Müslüman bir ülkede zihni hastalıklı bu kesimin asıl dertlerinin insanların Allah'ın kitabıyla tanışmasına,     Hazreti Muhammed (S.A.V)’in yaşantısıyla buluşmasına izin vermemek olduğunu, Özgürlük mottosuyla İnsanların zihinlerinin bulandırılmaya çalışılarak İslami değerlerin yok edilmesinin amaçlandığını söyledi. Uca sözlerine şöyle devam etti. Gerçek şu ki; Prof.Dr. Sayın Ali Erbaş'ın söylediklerinin arkasındayız ve söylediklerinin altına imza atıyoruz. Zaten bu konuda ülkemizin Diyanet İşleri Başkanının başka bir şey söyleme imkanı da, yetkisi de yoktur. Rabbimizin kelamını ne Diyanet İşleri Başkanı ne de başka biri değiştiremez. Sapkınlıkta zirve yapmış ve bozuk zihniyetli insanlar ahlaksızlık yapacaklar diye, İslam'ın bu konuya bakışını ve bu konudaki mesajını baskılayarak başka tarafa çekmek, üstünü örtmek kimsenin haddi değildir. 

Bu hutbeden rahatsız olan milletle mesafeli, milletin değer ve inançlarıyla kavgalı kesimler ve kuruluşlar; hadlerini de yetkilerini de aşarak İslam’a ve Diyanet İşleri Başkanımıza hakaret ve iftira içerikli açıklamalar yapmış ve suç duyurularında bulunmuşlardır. Başını CHP’li ve HDP’li bazı milletvekilleri, İHD, Ankara, İzmir ve İstanbul Baroları gibi kurumların çektiği bu saldırılar sosyal medya üzerinden linçe dönüştürülmüştür.

Şu kesindir ki, saldırgan kişilerin ve kurumların beyanları üyelerinin ya da kendilerine zorunlu olarak aidat ödeyen kitlenin büyük kısmının görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu kesimlerin genel bir taktik olarak uyguladıkları marjinal görüşleri kurumsal kartvizitlerle sunma kurnazlığı her şeyden önce temsil ettikleri kitlelere bir saygısızlıktır. Görevi, İnsanları aydınlatmak olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a, mezkur konu üzerinden saldırmaları ve suç duyurusunda bulunmaları düpedüz din düşmanlığıdır. Toplum olarak, bu kendini bilmez güruhların dine saldırdıklarını ve İslam'ın bu konudaki mesajını boğmak istediklerini gördüğümüzü de belirtmek istiyoruz ve Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Sayın Ali Erbaş'ın belirttiği gibi, eşcinsellik bir cinsel tercih ya da anomali değil tam bir sapkınlıktır. Sapkınlık, bir hak değil toplumu imha eden bir hastalıktır. Bu sapkınlığı besleyen, destekleyen, onlara hukuki kılıf hazırlayan mağfiller de, halkımızca çok iyi bilinmektedir.

Sözde özgürlük söylemleriyle nesilleri ifsat etmeyi amaçlayan güruh, evrensel kavramların ve değerlerin içlerini boşaltarak bütün insanlığın birikimini ve hukuku istismar etmekte ve namlusu millete çevrilmiş bir silaha dönüştürmektedir. Biz bu taşeronları, çukur teröründen, 15 Temmuz ihanetinden, 28 Şubat garabetinden ve daha sayısız millete karşı tezgah kurma girişimlerinden biliyor ve tanıyoruz.

Hadlerini, yetkilerini aşan, kendilerine sağlanan maddi ve idari mekanizmaları açıkça kötüye kullanan bu tip yapıları ve temsil makamında oturanları, milletin değerlerine sataşmamak, kirli networklere taşeronluk yapmamak konusunda uyarıyoruz.

Ne bizim, ne de milletimizin sapkın ilişkilere ve aileyi bitirme girişimlerine tahammülümüz vardır. Biz Türkiye’nin en büyük kamu görevlileri konfederasyonu Memur-Sen olarak, Kur’an’ın hükümlerine nefret suçu cümlesi gibi yansıtan (bilmediklerinden ya da bilmemeyi tercih ettiklerinden), bütün sapkın yönelimleri özendirmeye kalkışanları şiddetle kınıyor, 1 milyonu aşan üyemizle Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş tarafından okunan hutbenin içeriğini istisnasız doğru bulduğumuzu, sayın Erbaş’ın yanında olduğumuzu, Diyanet işleri Başkanlığı personelinin bütününe sapkınlığı özendirici faaliyetlerle mücadelelerine müteşekkir ve destekleyici olduğumuzu bir kere daha teyid ve ilan ediyoruz.

Yanı sıra, Ankara Barosu özelinde Diyanet İşleri başkanlığına, başkanına, personeline karşı saldırganca tutum içine giren, Anayasa ile belirlenmiş görevlerini ve kamu hizmeti sunma çabalarını engellemeye çalışan bütün kurum, kuruluş, kişi ve kesimlere karşı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile benzeri konularda denetim icra eden kurumlara ve yargıya başvuracağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Saygılarımızla."dedi.

VAN GAZETESİ - 0544 409 0328
 

memur-sen van il temsilcisi sapkinlik bİr hak deĞİl toplumu İmha eden bİr hastalikti diyanet İşleri başkanı prof.dr. sayın ali erbaş mehmet ali uca diyanet İşleri başkanı