Uludil: Türkçe bilmiyorduk diye taraflı davranıyorlardı

TAKİP ET

Van Haber ve Van Gazetesine konuk olan bağımsız denetçi ve mali müşavir Necip Uludil,"Türkçe bilmiyorduk diye taraflı davranıyorlardı" dedi.

Van Haber - Bağımsız denetçi Necip Uludil, Van gazetesine verdiği röportajında bağımsız denetçinin ne olduğunu açıkladı. 

VAN GAZETESİ - EYŞAN YETKİN - SEVDA UZUNYOL

Necip Uludil; “Bitlis Tatvan’a bağlı Balaban köyünde doğdum. Tatvan’a geldiğim zaman on yaşındaydım. Ondan dolayı Türkçe bilmiyordum. Ticaretle ilgileniyordum. Okumayı ve okula gitmeyi çok seviyordum. Liseyi bitirdiğimde 18 yaşlarındaydım. Babam beni askere göndereceğini söyledi. Fakat ben okumak istediğimi söyledim. Israrla yaşımın geldiğini söyledi. O zamanlar 18-19 yaşlarındaki çocukları evlendiriyorlardı. 

Ben bu durumu dedeme anlattım. O da bana fikrimi sordu. Ben okumak, kravat takmak ve ilerde müdür olmak istiyorum diye fikrimi beyan ettim. Aslında Türkçe bilmediğim için de kendimi biraz yetersiz gördüm. Bize eğitim veren öğretmenlerimizin çoğu siz cahilsiniz ve anneleriniz de cahil diyordu. Bizler sizlere ilmi, medeniyeti öğretmeye geldik diyorlardı.

Annem Türkçe bilmiyordu. Biz yedi kardeşken babam askere gitti Annem on sekiz tane çocuk getirdi. Annem herkesin annesi gibi iyiydi fakat öğretmenlerimizin dedikleri gibi bende artık öyle düşünüyordum. Annem iyi ama cahil diyordu. Türkçe bilmiyorduk diye taraflı davranıyorlardı. Ekonomik sıkıntı çeken bir ailenin çocuğu değildim. Öğretmenlerin temin ettiği kitapları alabiliyorduk."

BÜTÜN İNSANLARIN ORTAK PAYDASINDA KISKANÇLIK VARDIR

“İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Tatvan’da okudum. Meslek yüksekokulunu Erzurum’da okudum. Marmara Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesini bitirdim. Sakarya Üniversitesi’nde lisansüstü eğitim de gördüm. Daha sonra mali müşavirliğe başladım. 2 Ocak 1978 yılında Adilcevaz su fabrikasında muhasebeci olarak göreve başladım. 
Toplamda altı ay çalıştım. Bu süreçte birçok insanla çatışmalarımız oldu. Bundan dolayı dört ayrı teşkilat değiştirdim. Sekiz yerden sürgün edildim. Dokuz defa tutuklandım. Bunlar sadece birbirimizi çekemediğimiz için oldu.
3 Nisan 1984 yılında Adıyaman’daki teşkilattan istifa ettim. 1984 yılında serbest muhasebeciliğe başladım. 

Daha sonra mali müşavirlik okudum. Mali müşavir olabilmek için kesinlikle dört yıllık bir üniversite bitirmek gerekiyor. Bağımsız denetçinin görevi, şirketler arasındaki buluşmayı sağlıyor. İlgili şirketin durumu ne ise tamamıyla yasal olmak şartıyla doküman halinde raporunu hazırlayacak. Aynı zamanda bu raporu iş yapacağı şirkete sunacaktır. İş yapacağı şirketinde kendisi için bir rapor hazırladı ise karşı taraftan da aynı raporu istemektedir.” 

BİR ŞEYLER ÖĞRETİRKEN BİR ŞEYLER ÖĞRENMEK

“Bu süreçte hiçbir partiye mensup değilim. Hiçbir düşünceye de mensup değilim. Sadece 83 milyon insandan bir tanesiyim. Bütün dünya insanlarının ortak paydasında kıskançlık vardır. Bütün insanların acı ve sancısı vardır. Ben bu 83 milyon insanla aynı şekilde yaşamak istiyorum. Kesinlikle öldürülme olmasın insanlar ırklarından dolayı dışlanmasın. Bütün insanların yaşam biçimleri farklıdır. Dinleri ve dilleri farklıdır. İnsanlar kendilerine yapılmasını istemediği hiçbir şeyi başkalarına da yapmamalıdır.

Belli bir siyasi düşüncem yok. Asla şiddet taraftarı biri değilimdir. 1989 yılında Tatvan Fazilet Partisinde belediye başkan aday adayı olarak katılmıştım. Bana oy vermediler. Tabii vermemelerinin sebebi belliydi. Ben derneklere, toplantılara ve partilere giderim. Hep dışlandım. Oralara bir şeyler öğrenmek için gittim. Bir şeyler öğretirken bir şeyler öğrenmek için gittim.”

İNSANLARA KENDİNİ TANIMA FIRSATI VERİLMELİ

“Lise birinci sınıftayken evlendirildim. Eşim çok mükemmel bir insandı. Kendini bilen herkesin evlenmesi gerekir. Tabii tarafların rızası ile olmalı. Eşim de Türkçe bilmiyordu. Daha sonra bir oğlum oldu. Okula gittiği zaman o da Türkçe bilmiyordu. Biri Türkçe konuştuğu zaman soruyordu. Türkçeyi okulda öğrendi. Benim on çocuğum var. En küçük çocuğum dördüncü sınıftayken, baba ben Türk müyüm Kürt müyüm diye sordu. Kürt’sün dedim.

Fakat öğretmen okulda Kürt yok, hepimiz Türk’üz demiş. Çocuğum bana dedi ki baba sen mi yalan söylüyorsun öğretmen mi yalan söylüyor. Ben ikilemde kaldım. Nasıl anlatacağımı bilemedim. Ben her yerde Türkiyeliyim diyorum. Türkiyeliyim ama kürdüm diyorum. Millet olarak kenetlenelim ki ileri bir düzeye doğru gidelim. 

Bizler töreyle yoğrulmuş insanlarız. Fakat Kuran’ın özü bize anlatılmadı. Hz. Muhammed bütün insanların peygamberidir. Sadece Müslümanlara gönderilmiş bir peygamber olarak görüldüğü için aramızda çatışmalar olabiliyor. İnsanlara kendini tanıma fırsatı verilmeli. Tüm insanların emeğinin karşılığını bulmasını isterim.”dedi.


............................



......................

VAN GAZETESİ - 2021 - ÖZEL HABER - VAN HABER
RÖPORTAJ: EYŞAN YETKİN
HABER EDİTÖR: SEVDA UZUNYOL
HABER HATTI: 0544 409 03 28

 

Necip Uludil vanhaber