Van'da Leyla Aydın, Ebru sanatlarını gelecek nesle aktarılıyor
Van'da görev yapan eğitimci Leyla Aydın, öğrencilere ebru sanatını göstererek gelecek nesle aktarıyor...
Eğitimci Leyla Aydın, ebru sanatını suya yazılan bir aşk hikayesi gibi anlatarak özel bilgiler aktardı.
Van Gazetesi - Özel Haber
Leyla Aydın; “Van Yüzüncü Yıl bankacılık mezunuyum. Ayrıca Anadolu Üniversitesi işletme mezunuyum. Ebru sanatı ile uğraşıyorum ve bu sanatta 5. Yılıma girdim. Bankalarda çalıştım. Özel hastanelerde çalıştım ama o işler pek bana hitap etmedi. Ruhuma hitap eden ebru sanatı oldu.
Suyu deniz yosunudur. Deniz çekilince ortaya çıkan yosundan elde ediliyor. Onlar toz haline geldikten sonra bir gece önceden hazırlanır. 24 saat bekletilir. Eski üstatlar yağmur suyundan yaparlardı. Boyalar topraktan ve doğadaki oksitlerden elde ediliyor. Topraklar Sığır ödü dediğimiz ödünden ezilir. Toprak ezildikten sonra su ile beraber hazırlanır.”Dedi.
İNSAN RUHU VE MANEVİ TERBİYESİ İÇİN “EBRU SANATI”
“Osmanlı döneminde terbiye yolu olarak ebru sanatı kullanılırdı. İnsan ruhu ve manevi terbiyesi için, gençlere disiplin kazandırmak için de kullanılırdı. Bizim çağımıza da uygun olabilir. Çünkü gençlerimiz bayağı sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Psikolojik rehabilitasyon merkezlerinde uygulanıyor. Otistik öğrenciler üzerinden de denenmiş. İyi çalışmalar elde edilmiş. Ben ayrıca sanat terapisi dersi alıyorum ve şöyle bir şey öğrendim, şizofren hastalarına tavsiye edilmiyor.
Yani her hastalığa da sanat uymuyor. Ebru sanatı derin bir sanat olduğu için hastalarımızın derine giripte çıkmama olayı olabilirmiş. Mesela otistik hastalar üflemeli çalgı çalamaz daha çok vurmalı çalgılar onlar için uygun. Üniversitelerde resim bölümlerinde sadece teorik var. Ben Van’da Arzu Taştan’dan ders aldım. Kendisi benim üstadım olur.
Ebru sanatı bir yaşam biçimidir. Tuvalin suya olan tek resim sanatı, suya yazılan bir aşk hikâyesi de diyebiliriz. Bu tekniğe geçtiğiniz zaman sadece kendiniz olmanız gerekir. El kremi, parfüm kimyasal hiçbir şeyi kabul etmiyor. Bu sanatta inançla alakalı bir şeyler de var. Külli ve cüzi irade dediğimiz şey ile ilgili. Biz yapıyoruz ve gerisini Allah’a bırakıyoruz. Bütün ölçülere göre tekniğimiz var. Ebru sanatı sadece kâğıda yapılmıyor. Kumaşa ve seramiğe uygulayabiliyoruz.”
LEYLA AYDIN; “BİR BÜYÜLÜ AYNA”
Aydın; “Ebru sanatının net bir tarihi yok. Ebru sanatı ne zaman, nerede başladığı çok bilinmemektedir. 13.y.y da Türkistan’da ve 14. y.y.’da İran’ın doğusunda her an yöresinde yapıldığına dair bazı kaynaklar var. Ebru sanatı İpekyolu ile beraber Türkiye’ye yani Anadolu’ya geliyor. Bizden de Avrupa’ya gidiyor. Hatta Avrupa’da Türk mermeri olarak bilinir. Osmanlı dönemin de Ebru sanatı şu an bankalarda çeklerde barkot olarak kullanılırdı.
Bu dönemde ebrunun bir özelliği var. Bir defa da yaptığın Ebru’yu bir daha yapamazsın. Bankalar da, resmi yazışmalar da, padişah fermanların da hep ebru sanatı kullanılmış. Osmanlı’da ebru sanatı çok önem taşırmış. Birçok belgede kâğıt paralarda bile kullanılmış. Osmanlı döneminin en ünlü üstadı Necmettin Okyay’dır.
O çiçek uygulamasına geçiyor. Zaman zaman iradenizin dışın da harika tesadüflere dönüşebilir ve sizi sihirli bir dünyaya götürebilir.”dedi.
VAN GAZETESİ - ÖZEL HABER
ROPÖRTAJ: SUZAN ÖNER
SES ÇÖZÜM: SEVDA UZUNYOL
EDİTÖR: HİKMETULLAH YETKİN
SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ: RABİA YETKİN
SOSYAL MEDYA: BURAK GÜLEŞÇE
HABER PAYLAŞIM: EYŞAN YETKİN
HABER HATTI: 0544 409 03 28