Van halkına LGBT'yi sorduk! Bakın neler denildi?

TAKİP ET

Van ili sınırları içerisinde sokak röportajı yapan Tubittum News haber ajansı muhabiri Ebru İşgör, "Sizce LGBT nedir? Destekliyor musunuz?" diye sordu. bakın nasıl cevaplar verildi.

Van ili sınırları içerisinde ikamet eden halka Tubittum News haber ajansı muhabiri Ebru İşgör, "Sizce LGBT nedir? Destekliyor musunuz?" diye soruldu. 

HALKIN CEVAPLARI...
“LGBT bir cinsel bir şeydir ve desteklemiyorum. Ya erkek kalmadı, kız kalmadı hangisi erkek hangisi kız bilmiyoruz ki. Aha ondan dolayı desteklemiyorum.”

"LGBT cinsellikle ilgili bir şey ama desteklemiyoruz. Şimdi ortalık karışık kimin ne olduğunu bilemiyorsun."

“LGBT eşcinsel demek yani burada doğu kesiminde kesinlikle kabul edilebilir bir şey değil. Desteklenebilecek bir şey değil. Bunu bir HDP’li olarak kendi şahsi adıma söylüyorum kesinlikle katılmıyorum.

 “LGBT’nin ne olduğunu bilmiyorum.”
"Ben LGBT ye karşıyım çünkü yani bir ahlaksızlıktır. İleride gelişebilir yani hayvanlara bile istismar olup bu hakları da isteyebilirler.”denildi.

Haber: Ebru İşgör - Adem Yalçın
Van Gazetesi - Van haber - Van haberleri

LGBT Nedir?
LGBT veya GLBT ya da LGBTQ+, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıktı ve 1980'lerin ortaları ile sonlarından bu yana gey sözcüğü yerine kullanılarak LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı. Birçok etkinci, gey topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünerek LGBT topluluğu kullanımına geçti.

Bu kimi zaman LGBTT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel veya travesti)[5][6] veya LGBTI (lezbiyen, gey, biseksüel, transgender, intersex), LGBT+QIA (Lezbiyen, Gay, Bisexsüel, Transexsüel, Queer, İntersex, Asexsüel), LGBTTIQ (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Travesti, Transseksüel, Intersex, Queer) biçiminde de kullanılmaktadır. 1900'lerden sonra kullanılmaya başlanan "LGBT", eşcinsel hakları mücadelesinde kullanılan çatı kelimedir. Eşcinsel hareketi olarak adlandırılan LGBT hareketi, eşcinsel sözcüğünü travestiyi, transcinselliği ve çiftcinselliği kapsamıyor oluşu nedeniyle çatı kelime olmaktan çıkmıştır. Hareket GLBTT kelimesini kullanmaya başlamış ancak lezbiyenlerin toplumda "yok" sayılıyor oluşu sebebiyle, L harfi başa alınmış ve kadınlara bir tür olumlu ayrımcılık yapılmıştır. Yurt dışındaki bazı örgütler bu çatı kelimeye daha sonradan interseksüelleri simgeleyen I ya da kuirleri simgeleyen Q harflerini eklemişlerdir.

Köken
Yaygın olarak kullanılan ilk terim "eşcinsel" olmuş, cinsel devrimlerden önce ve süregelen eşcinsel karşıtlığı (homofobi) için olumsuz çağrışımları taşımak için düşünülmüş ve yerini eğilimine göre belirleyen sözcükler almıştır. Bunlar; lezbiyen, gey, transcinsel gibidir.

LGBT bireyler günümüzde tanınmakta olup zaman içinde genel toplum anlayışına karşı bireylerin de açık desteğini alan eşcinseller toplum tarafından aykırı bireyler olarak nitelendirilmektedir ve şimdi bile dünya genelinde eşcinsel bireyler toplumun sözlü ve cinsel tacizine uğramaktadır. Transseksüel oyuncu Candis Cayne'in 2009 yılında "Biz hâlâ açıkça taciz edilebilir bireyleriz" demiştir.

Tarihi
İlk çağlar

İnsanlık tarihi kadar eski LGBT ve eşcinsellik eski kaynaklarda MÖ 2000-3000 arasındaki döneme kadar uzanan LGBT'nin tarihi ile ilgili en eski yazılı belgeler Eski Mısır, Sümerler ve Hititlere uzanmaktadır. Bazı Mezopotamya tapınaklarında, yakın zamana değin Hindistan'da süren bir uygulamaya benzer biçimde, kutsal fahişelerin yanı sıra kültür hizmetine verilmiş eşcinsel fahişeler bulunmaktaydı. Yine özel bir önemi olan iki eski Doğu halkı Hititler ve Yahudiler, LGBT tarihinde yer almıştır. MÖ 1400'lerden kalma bir Hitit yasa derlemesinde erkekler arasında evliliğe izin veren bir madde belirlenmiştir. Bu yasa tarihte eşcinsel evliliğe izin veren ilk yasa olma özelliğini de taşımaktadır. Bir diğer topluluk; Yahudiler ise eşcinselliğe karşı yürüttükleri mücadeleyle tanınırlar. Batı uygarlığının eşcinselliği mahkûm etmesinin temelinde önce Musevilik, daha sonra Hristiyanlık kaynaklarında yer alan bu mücadele yatmaktadır.

Akdeniz uygarlığında "LGBT" ve eşcinselliğin göreceli olarak daha serbest olduğu, sosyal açıdan kabul gördüğü, hatta bazı boyutlarıyla yüceltildiği bir ülke de Antik Yunanistan olup burada pederastik (Türkçe: erkeklerle genç erkekler arasındaki ilişki ve aşk ya da kadınlarla başka kadınlar arasındaki ilişki ve aşk[9]) yazınsal, sanatsal ve felsefi konularda saygınlık kazanmıştır. Bu saygınlığın Yunan mitolojisine de yansıdığı, Tanrı Zeus'un kartal kılığına girerek genç Ganymades'i kaçırmasından açıkça anlaşılabilir. Yine Eski Yunan sanatının büyük bölümünde eşcinsellik bir esin kaynağı olmuştur. Sanatta çıplak, yarı çıplak erkek figürleriyle başlayan bu akım, MÖ 4. ve 5. yüzyıllarda heykel sanatıyla daha da ilerlemiş ve tarihte bir daha eşine rastlanmayan bir yoğunluğa ulaşmıştır. Eski Yunan şiirinde de eşcinselliğe dayanan esinin büyük yeri vardı. Ama yalnızca erkek eşcinselliği değil, kadın eşcinselliği[9] de işleniyordu. Kendisi de çiftcinsel olan Sappho'nun şiirleri bunun kanıtıdır. Tarihsel kaynaklarda Sappho'nun, Midilli'de (eski adıyla: "Lesbos") sa­de­ce kız­ öğrencilerin eği­tim gör­dü­ğü bir cim­naz­yu­mu bulunmaktaydı. Ken­di­sinin de eş­cin­sel olduğu düşünülen Sapp­ho'nun cim­naz­yu­mu, öğ­ren­ci­le­ri ara­sın­da eş­cin­sel ilişki ya­şan­dı­ğı ge­rek­çe­siy­le hal­kın ve yö­ne­ti­ci­le­rin tepkisini çek­miş ve ada­da eşcinsel karşıtı olay­lar ya­şan­mış­tı. Yine Sappho, yazdığı şiirlerinde kadın arkadaşlarına ve öğrencilerine tutkuyla ve aşk ile seslendiği için onun lezbiyen olduğu düşünülerek Lesbos Tiranı tarafından Sicilya'ya sürgüne gönderilmiştir.

Antik Yunan ve Arap uygarlıkları dönemi
Antik Yunan'da eşcinsellik betimlemesi vazo (resimdekiler: Erastes ile Eromenos)
Antik Yunan'da, “tribades” denilen, kadınlarla cinsel ilişki kurmaya, erkeklerle olduğundan daha fazla düşkün olan kadınlar için kullanılmış terim de eski kaynaklarda yer almaktadır. Yine cumhuriyet dönemi Roma Uygarlığı'nda eşcinsel ilişkiler sert bir baskıyla karşılanıyor, bu baskı yalnızca bir Roma yurttaşı söz konusu olduğunda uygulanıyor, eşcinsellik bütünüyle kötü karşılanmıyordu. Antik Çin'in bütün tarihi boyunca, özellikle Han hanedanı döneminde (MÖ 206 - MS 220) eşcinsellik çok yaygındı. Feodal Japonya'da askerî çevrelerde eşcinsellik tipik bir olguydu. Akdeniz Bölgesi'nde ise Orta Çağ Arap uygarlığında erkekler arasında eşcinsel ilişkilerden esinlenilen bir şiir geleneğinin geliştiği bilinmektedir. Yine bu konuya ilişkin birçok öykü vardır. Binbir Gece Masalları okunduğunda, Arap toplumunda eşcinselliğin konumuna ilişkin bir düşünce edinilebilinmektedir. Arap ülkelerinde erkekler arasında eşcinselliğe ait gelenekler günümüze dek sürmüştür. Afganistan'da, kadın gibi giyinmiş ve makyajlı oğlanlar, 19. yüzyıla kadar zengin erkeklerin haremlerinin bir parçasıydılar. Kâşif Richard Francis Burton bir yazısında, Afganistan'daki bu durum için "Afganlar büyük ölçüde ticari gezginlerdir. Her bir kervanda neredeyse tümüyle kadın giysileri giymiş oğlanlar ve gençler vardır. Gözleri sürmeli, yanaklarına allık sürülmüş, uzun bukleli, kınalı parmakları, görkem içinde develerini süren bu oğlanlara gezgin karılar denir, kocaları yanlarında sabırla uzun yolculuğa katlanırlar" demiştir.


Hristiyanlığın eşcinselliği yasaklamasına karşın, Batı ülkelerinde de Orta Çağ boyunca eşcinsel ilişkilerin, çok yaygın olmamakla birlikte sürdüğü bilinmektedir. Papa ve kardinallerin yasakları, mahkeme kararları ve infazlar bu yasaklara karşın LGBT'ler arasında cinsel ilişki ve aşkın varlığını sürdürdüğünü kanıtlamaktadır. Yine Rönesans, sürdüğü 15. ve 16. yüzyıllarda eşcinselliğe Eski Yunan'ı anımsatan bir biçimde canlanma getirdi. Rönesans Avrupası'nda eşcinsel olan ya da bu eğilimi düzcinsel ilişkiyle birlikte sürdüren pek çok ünlü kişi vardı. Aynı durumun modern çağ için de geçerli olduğu söylenebilir.

Avrupa'da eşcinselliğin suç olmaktan çıkarılması Fransız Devrimi'yle dine dayalı tüm suç ve cezaların kaldırılmasıyla olmuştur. 1810 yılında Fransız imparatoru I. Napolyon medeni kanunu yürürlüğe koyduğunda eşcinselliğin suç sayılması durumundan vazgeçmiştir. 19. yüzyılda Hollanda, İspanya, Portekiz, Bavyera ve İtalya gibi ülkelerin Napolyon yasalarını kabul etmesiyle de bu ülkelerde de eşcinsellik suç olmaktan çıkmıştır.

Cinsel devrimler ve Stonewall ayaklanmaları
Demokratik Ulusal Kongre sırasında New York sakinlerinin eşcinsel hakları için gerçekleştirdiği gösterilerden bir kare (11 Temmuz 1976)

1968'deki cinsel devrimden ve 1969'daki Stonewall ayaklanmalarından önce toplumda LGBT bireyler için aşağılayıcı kelimeler, polis şiddeti, karşıtlık ve homofobi vardı. Cinsel yönelim kavramı düzcinsellik ile özdeşleştirilmişti. Cinsel devrimin ardından hızla büyüyen LGBT hak mücadelesi Batı Avrupa'dan başlayarak dünya çapında (Kuzey ve Güney Amerika, Avustralya, Orta ve Doğu Avrupa) kabul görmeye başlarken; Güney Afrika, İsrail, Filipinler, Güney Kore, Japonya, Nepal ve Tayvan dışındaki Afrika ve Asya ülkeleri eşcinselliği suç kabul etmek, cinsiyet değiştirme ameliyatlarına izin vermemek gibi ayrımcı uygulamaları sürdürmekteydi.


Stonewall ayaklanmalarıyla beraber içe kapanıklığın dışa açılımı 1970'lerin sonu ve 1980'lerin başında başlamış, LGBT bireyler için bir algı değişimi olmuş; bazı eşcinsellerin toplumsal ilk kabulleri yaşanmış, çiftcinsel ya da transcinsel kişiler de hak ve kabul için çeşitli etkinliklerde bulunmuş ve örgütlenmeler yoluna gitmiştir. Nice toplumsal kabul 20. yüzyılda sağlanmaya başlanmışsa da ABD'de sodomi yasalarının ülke genelinde kaldırılması 2003'te ABD Yüksek Mahkemesi'nin o yıl anayasaya aykırı olduğuna hükmetmesinin ardından gelmiştir.

Kültür
Ana madde: LGBT kültürü

LGBT bireyleri ve kültürünü temsil eden gökkuşağı bayrağı
Cinsel kimlik ve yönelimi lezbiyen, gey, çiftcinsel ve transgender bireylerce düzenlenen etkinlikler ya da yine LGBT ile ilgili yapılanlar ve yapılacakları tanımlamakta genel adlandırma "LGBT kültürü"dür. Terim eş anlamlı olmadığı hâlde yine bu kavramı tanımlamak için "Gey kültürü" adı da kullanılır.

Yasal statü
Ana madde: Ülkelerine göre LGBT hakları

LGBT'yi etkileyen yasalar ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye çok büyük farklılıklar gösterir. Kimi ülkeler eşcinsel evlilik, medeni birliktelik gibi hakları tanırken kimi ülkeler de ölüm cezası başta olmak üzere çeşitli cezalar uygulamaktadır. LGBT bireyler ile ilgili yasalardan bazıları LGBT evlat edinme, göç hakkı, cinsel yönelimler ve askerlik hizmeti, ayrımcılık karşıtlığı, bireylere karşı şiddet, nefret suçları, oğlancılık ve adil, eşit olmayan reşit olma yaşı gibi yasalardır.
Birleşmiş Milletler, 2011 yılında LGBT bireylerle ilgili ilk önergesini yayınladı ve bunu nefret suçları, eşcinselliğin yasaklanması ve ayrımcılığın da içinde bulunduğu LGBT bireylere yönelik şiddetin belgelenmesi ile ilgili raporlar izledi.
Alt kaynaklar: Vikipedi
 

Van van haber cinsel LGBT