Van Kedisi: Türkiye'nin En Özel Kedilerinden Biri

TAKİP ET

Van ilinin Van Gölü çevresinde yaşamını sürdüren Van Kedisi: Türkiye'nin En Özel Kedilerinden Biri  ve/veya birçok özelliklerini sizlerle paylaşmak istedik.

Van iline has Van Kedisinin en büyük özelliklerinden biri ise; yüzmeyi bilmesidir. Birçok ilde kediler yer alsa da Van kedisi diğer kedilerin özelliklerinden biraz farklı olduğunu bilmenizi isteriz. Van Haber Gazetesi ailesi olarak; sizler için Van Kedisi: Türkiye'nin En Özel Kedilerinden Biri olduğunu kanıtlamak istedik. Van halkının dilinden Van Kedisi ve hayvan sevgileri…


“Van’da en çok bakımı istenilen ve çocukların vazgeçilmezi Van Kedisi, gerek kedi evlerinde gerek ise; doğada hayatlarını sürdürmeye devam ediyor… Her ne kadar da korumaya alınsa da kedilerin doğal yaşamları kısıtlanmamalı ve onlara sahip çıkılmalıdır. Para ile satın alınmasına karşı olan bir guruba söylenecek en güzel sözlerden biri ise; “ölmesinden iyidir.” Denilmektir. Sizlerde evinizde Van kedisini besleyerek hayata bir artı ile başlaya bilirsiniz. Tabi kedilerden korkmayanlar için aynı cümleyi kullanmak doğru olur mu bilinmez ama Van kedisini sevdiğinizde vazgeçemeyeceğiniz kesindir.”

VAN KETİSİ HAKKINDA MAKELELER


Van kedisi, adını Van Gölü bölgesine dayanan köklerinden alan, iyi bir yüzücü olan, gözleri mavi veya yeşil rengi ya da biri mavi diğeri yeşil olabilen bir kedi ırkı. Genelde Van kedisi yavrularının iki kulağı arasında bir veya iki adet siyah nokta bulunur.
Van kedisinin göz rengi üç gruba ayrılır. Her iki gözü mavi (daima turkuaz mavisi), her iki gözü kehribar (sarı renk ve tonları, çok nadiren kahverengi) ve tek-göz (heterokromik; yani bir gözü mavi diğer gözü kehribar renkte olanlar) diye gruplandırılır. Mavi renk, daima turkuaz mavisi özelliğinde olurken, kehribar rengi farklı tonlarda görülebilir. Bununla birlikte, mavi gözlü Van kedileri de kendi arasında "mavi gözlü kısa, kadife kürklü" ve "mavi gözlü-uzun, ipek kürklü" olarak ikiye ayrılır.


Van kedilerinde, yeni doğan yavruların gözleri grimsi renktedir. Yavru kedinin doğumundan 25 gün sonra göz renkleri farklılaşmaya başlar ve 40 gün sonra da göz renkleri netleşir. İki kulağı arasında bir veya iki adet siyah nokta bulunan Van kedisi yavrularının çoğu tek-göz olur. Ve bu siyah noktalar âdeta tek-göz kedilerin mührü olarak tanımlanır.


Van kedisi gibi değişik göz rengine sahip köpeklerin, evcil güvercinlerin ve insanların da bulunduğu ve bu özelliğin genetik bir defekt sendrom olduğu bilinmektedir.

Kavram kargaşası
Terminoloji açısından, Türkiye dışındaki kediseverler boyutunda bir diğer olası kavram kargaşası mevcuttur. Literatürde, Türkiye'de bir yabancıya "Van kedisi" olarak satılan ve sonrasında yurt dışına giden ilk kedi olarak 1955'te İngiliz Laura Lushington ve Sonia Halliday'e 500 sterline satılan, biri "Van güzeli İskenderun" isimli iki kedi kaydedilmektedir. "Van güzeli İskenderun"un ve hemcinsinin safkan Van kedileri olmamaları, baş ve kuyruk kısımlarının renkli ve benekli olması nedeniyle bayan Lushington'ın bu kedilerden türettiği kedi türü, günümüzde "Van" ismi taşımakla birlikte, Van kedisinden farklı bir ırk oluşturmuştur. Bayan Lushington bu kedilere Turkish Van ismini vermiştir, bu isim Fransızca'ya "Turc de Van", Almanca'ya "Türkisch Van" şeklinde geçmiştir.

Başka bir deyişle, Van kedisi ve Batı dünyasındaki Turkish Van farklı kedilerdir. Ancak, Turkish Van isimli kedi cinsi de iyi yüzücüdür ve göz renkleri üç çeşittir. Aradaki farkın az çok anlaşılmaya başladığı günümüzde, safkan Van kedisi, Turkish Van'den ayrılmak için Batı literatüründe de Türkçe olarak "Van kedisi" şeklinde anılmaktadır.

Kızgınlık dönemi
Gündüz saatleri uzamaya başladığında, gitgide daha uzun süreler boyunca gün ışığı gören kedinin beynindeki hipotalamus bölgesi uyarılır ve FSH denen hormon üretilmeye başlar. FSH, hem yumurtalıkların yumurta üretmesini hem de östrojen hormonunun salgılanmasını sağlayarak dişi kedileri çiftleşmeye hazırlar. Bu döneme kızgınlık (Östrus) periyodu denir.


Van kedisi her yıl Şubat-Mart-Haziran aylarından birinde kızgınlık periyoduna girer. Bu periyot 10 gün kadar sürer. Kızgınlık döneminde gebe kalırsa genellikle o yıl içinde bir daha kızgınlık göstermez. Gebelik süresi 62 gün kadardır. Gebeliğin birinci ayından sonra karnı şişmeye başlar ve bu dönemden itibaren karnını kimseye dokundurtmaz. Sevgi istekleri özellikle gebelik döneminde daha fazladır. Van kedisi de diğer kedilerde olduğu gibi gözlerden uzakta doğurmayı sevdiğinden, birinci ayın sonundan itibaren ıssız ve karanlık yerler aramaya başlar. Doğumdan hemen sonra göbek bağı (Plasenta) anne kedi tarafından ısırılarak koparılır. Anne kedi, yavrularını 50-60 gün süreyle emzirir. Fakat bu süre kısalabileceği gibi uzayabilir de.


Bununla birlikte, yapay olarak aydınlatılan ve ısıtılan bir ev ortamında yaşayan bütün kediler gibi, Van kedileri de tüm yıl boyunca kızgınlık dönemi yaşayabilirler.

Bakım
Bu ırkın tüylerini her hafta düzenli olarak birkaç kez taramak tüy dökülmesini engelleyecektir. Bu ırkın kedisi yaşlıysa, tarama sayısının arttırılması gerekecektir. Bunun sebebi ise yaşlı kedilerin daha yoğun tüylere sahip olmasıdır. Suyu çok seven bu kedi ırkının banyo yapmayı çok sevdikleri bilinmektedir. 2 aylık kadar oldukları andan itibaren sıcak havalarda banyo ettirilebilirler.


Safkan Van kedileri tamamen beyazdır. En dikkate değer genetik özellikleri, genellikle uyumsuz olan gözleridir. Türün en değerli üyeleri biri kehribar yeşili ve biri mavi göze sahiptir.


Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde de "Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi" bulunmaktadır.


Van Kedisi, Türkiye'nin kedi türleri arasında başı çeken, iyi bir yüzücü olan, insanlara yakınlığı ve sıcaklığı ile bilinen, çift renk göz yapısıyla (mavi-kehribar), gözleriyle ünlenmiş saf bir kedi ırkıdır. Tilki kuyruğuna benzeyen kabarık kuyruğuyla ve aslan yürüyüşüyle dikkat çeken Van Kedisi, genel olarak beyaz kürkü sebebiyle, Ankara Kedisiyle karıştırılır.


Ana vatanı, Doğu Anadolu Bölgesi olan Van Kedisi özellikleri itibariyle, kışın  soğuk, yazın sıcak ve kurak iklime  göre yaşayabilmek için kürk değiştirir. Kışın uzayan tüylerini, yazın döker ve daha ince bir kürkle suda yüzerek serinler. Suya kendi isteğiyle giren ve bundan zevk alan Van Kedisi, diğer kedilerden bu ilginç özelliğiyle kendini ayırır. Kediler genel olarak farklı ortamlara uyum sağlamakta zorlanır  ve değişimden hoşlanmazlar. Fakat Van Kedisi  kısa bir sürede değişen ortama ayak uyduracaktır.


Van yöre halkı tarafından, uzun yıllardır bakılan Van Kedisi, 1950 yıllarında Türkiye'den dışarı çıkarılmış ve yurt dışında da ünlenmiş, Turkısh Van Cat olarak literatürde yerini almıştır. Van halkı tarafından, ''Pişik'' diye de adlandırılan Van kedisi;  fare, haşere avcılığı dışında, Van Kedisi karakteri itibariyle de yöre halkının bahçesinde, evinde ve gönlünde taht sahibi olmuştur. Cana yakın tavırlarıyla sevilerek bakılan evcil bir hayvan haline gelmiştir.


Van Kedisi vücut yapısı itibariyle; uzun boylu, kaslı ve güçlüdür. Burnu orta büyüklükte olan Van Kedisinin, kulakları büyük ve geniş yapıdadır. Yüz yapısı hafif yuvarlaktır. Beyaz tüyleri olan Van Kedisinin; başında ve kuyruğunda sarı-kahve ve daha koyu tonlarda tüyler olabilir ve kuyruğu tilki kuyruğu gibi kabarık şekildedir. Bulunduğu coğrafyaya ayak uydurmasını sağlayan, kalın postu ve adaleli, iri kemikli bacakları vardır. Van Kedisi göz rengi, genel olarak çift renk göz denilen yapıda, mavi-kehribardır. Van Kedisinin, bu derece özel bir kedi olmasının başlıca nedenlerinden biri de, ender olarak görülen ve aslında genetik bir bozukluk olan, çift renk göz yapısıdır.


Van Kedileri; Şubat, Nisan ve Haziran aylarında kızgınlık dönemine girerler ve genel olarak bir seferde dört yavru dünyaya getirirler. Yavrularına karşı şefkatli ve ilgili bir anne olan Van Kedisi gözlerini, baskın gen olarak yavrularına miras bırakacaktır. Van kedisi yavruları, ilk doğduklarında her iki göz renkleri de gri iken, iki aylık olana kadar gerçek göz renkleri oluşacaktır. Başlarının arasında bir veya iki siyah nokta şeklindeki tüyleri, yavru Van Kedisinin ilerleyen zamanda,  mavi-kehribar göz renginin oluşacağının habercisidir.


 Suyla arası iyi olan Van Kedisinin, yüzmeyi çok sevdiği gibi yıkanma ile de bir problemi yoktur. Van Kedisi sahipleri, sudan çok hoşlanan kedilerini, iki aylıktan itibaren sıcak havalarda olmak şartıyla yıkayabilecektir. Çünkü sanılanın aksine Van Kedileri, kalın postlarına rağmen soğuk havalarda üşürler.


 Çok sevilen ve bakılan saf kan Van Kedisinin, bugün nesli tükenmekle karşı karşıya kalmış, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından üretimi ve yetiştiriciliği yapılarak türü koruma altına alınmıştır. Van halkı tarafından da çok sevilen ve korunan Van Kedileri, Van yöre halkının evlerinde, dükkanlarında  ve sokaklarında özgürce dolaşırlar ve değer görürler.

Bir başka Van Kedisi ile ilgili yazımız için tıklayın Van Kedisi Vücut Yapısı

Kişilik & Karakter Özellikleri
Türk Van kedisi Orta Doğu’dan gelen bir cins kedidir. Van kedilerine genellikle Türkiye’nin yüksek rakımlı, dağlık bölgelerinde rastlanılmaktadır. En çok da Van Gölü ve çevresinde yaşadıkları gözlemlenmiş olup ismi de buradan gelmektedir. Van kedisinin vücudu oldukça esnektir ve esnek vücut yapısı sebebiyle sağlam bir yapıya sahiptir. Bu sağlam gövde ve yere çok sert basan bacaklar ile Van kedisi güçlü bir kedi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yavru iken sahip olunan Van kedisinin tam olarak olgunluğuna ulaşması ve gelişimini tamamlaması 3 ila 5 sene arasında olmaktadır.


Van kedisi suyu çok seven bir kedi türüdür. Oldukça sıcak, nazik ve sevgi dolu bir mizacı olan Van kedileri yüksek zekâ seviyeleriyle de bir adım öne çıkmaktadır. Fazlasıyla hareketli olan bu kedi uysal olduğu zamanlar dışında muzipliği ile bilinir. Sahibi ile oyunlar oynamayı seven Van kedisinin, sürekli olarak hareket etmesi iskelet sistemi için daha faydalı olmaktadır. Yaşam alanı olarak diğer kedilere oranla daha büyük bir yere ihtiyaç duyarlar.


Van kedileri sahiplerinin kucağında yatmaya bayılan hayvanlardır. Çok enerjik, hızlı ve akıllı bir tür olan bu cinste bir kedi, sahiplerine hem saygı hem de sevgi duyarlar. Sık sık sahibinin kucağına oturup yatabilecek olan bu kedi, bir süre sonra sıkılıp hareket etmeye başlar. Yani sarılıp uzun süreler boyunca kucaklanmaya uygun bir tür değildir denilebilir. Van kedileri aslında çok fazla ses çıkarırlar. Sürekli sahibi ile etkileşime geçmeye çalışırlar. Sesleri çok gür değildir fakat oldukça tizdir. Diğer kedilere oranla su ile olan etkileşimi neredeyse iki kat daha fazladır-ki bu da kediler için oldukça şaşırtıcı bir özelliktir.
Bu tür oldukça fazla oyuncu kedilerdir bu yüzden onların enerjisine ayak uydurmak için biraz zamana ihtiyaç olabilir. Van kedisine sahip olan insanların dediklerine göre bu tür oldukça sıcakkanlı, kendileriyle çok iyi geçinen ve uyumlu bir türdür. Genel olarak sağlıklı bir yapıya sahiplerdir ve bağışıklıkları da yüksektir. Bu yüzden kolay kolay hasta olmazlar. Sahipleri ile sürekli bir şekilde iletişim kurmaya çalışan Van kedileri, ilgi görmedikleri zaman ise üzülebilirler. Van kedileri çok hızlı bir şekilde sahiplerine ve bulundukları ortama bağlanabilirler. Bu yüzden geçici bir yuvaya adapte olduktan sonra onu temelli yeni bir yuvaya almak oldukça zor olabilmektedir. Eğer Van kedisi sahiplenecekseniz mutlaka ona ömürlük bir yuva açmanız gerekmektedir. Van kedileri onunla en fazla iletişime geçen insanlarla sonsuz bir bağ kurarlar. Evde kaldığı süre boyunca o kişilerle oynar ve o kişilerin kucağında yatar. Bu yüzden Van kedisi sahibi olarak sizin ona verdiğiniz sevgi, onların belki de ömürlük mutluluğu olacaktır.

Van kedileri tıpkı Bengal kedileri gibi suya büyük bir ilgi duyarlar. Kedilerin sudan kaçma eğilimi akıllara geldiğinde bu durum pek çok kedi sahibi insan adına oldukça şaşırtıcı olmaktadır. Hatta İnternette Van kedisine sahip olan  bazı kimseler tarafından kedilerinin çeşmenin önünde suyun akışını izlediği bile söylenmiştir. Çoğu Van kedisi çeşmenin altında durmaya, su birikintisi gördükleri yerde su ile oynamaya bayılırlar. Yıkanmaktan korkmazlar ve hatta eğlenirler. Kapalı olan bir musluğu bir zaman sonra açmayı bile öğrenebilirler.


Tüm bunların yanı sıra Van kedileri fiziksel özellikleri ile dikkat çekicidir. Gözlerinin birisi mavi, diğeri de kehribar renginde olmaktadır. Bir ceviz kadar büyük gözlere sahip olan Van kedileri, altıncı his olarak da en güçlü kedi türü olarak bilinirler. Girdiği ailede eğer mutsuz olan bir fert sezinlerse, onun enerjisini yükseltmek için türlü türlü oyunlara girişebilmektedir. Van kedileri saldırgan değil oldukça uysal ve sosyal birer kedidirler. Eğer evinizde Van kedisi hariç bir evcil kedi daha olsun isterseniz, Van kedisi onunla iyi bir arkadaşlık kurmak için uğraşacaktır.

Tarih
Nuh’un Gemisi’ne kadar uzanan efsane bir geçmişe sahip Van kedileri, Ağrı Dağı’nın güneyinde yer alan Van Gölü çevresinde yaşamaktadırlar. Türk Van kedilerine sadece Türkiye’de değil; Rusya, İran ve Irak gibi ülkelerde de rastlanılabilmektedir. Yukarıda da bahsedildiği gibi Van kedileri suya neredeyse âşıktır ve yüzmeyi de çok severler. Yüzmeyi sevmelerinin kökeni olarak bulunduğu yöredeki hava sıcaklıkları gösterilebilir.
Bir kedinin yaşaması için oldukça sıcak bir yöreye sahip olan Van Gölü çevresi, yazın 40 dereceye ulaşan sıcaklıkları görür. Türkiye’nin en büyük ve en yüksek gölü olarak bilinen Van Gölü kışın da normal sıcaklığın çok üzerinde bir atmosfere sahip olmaktadır. Bu yüzden de Van kedileri yüksek sıcaklıklara adapte olmak ve suyun içerisinde kendini serinletmek amacıyla yüzmeyi öğrenmiştir. Bu bilgi, tarihte Van kedilerinin neden suyu çok sevdiğine dair getirilen açıklamalardan birisidir.


Diğer bir teoriye göre ise, Van kedileri, doğasında avlanmak ve içgüdüleri ile hareket etmek olan türde hayvanlardır. Bu yüzden çevrede beslenebileceği bir gıda olmadığını gördüğünde gölün içerisine girerek balık avlamak istemiş olabileceği düşünülmektedir. Bu iki düşünce de Van kedisinin suya olan eğilimini açıklayabilmektedir çünkü çoğu evcil kedi, tüylerine su değmesinden nefret eder. Bu da Van kedisini diğer türlerden keskin bir şekilde ayırmaktadır.


Türk Van kedisinin Van Gölü civarlarına ne zaman geldiği tarihsel olarak bilinmemekle beraber M.Ö. 5000 yıllarına kadar dayandığı bazı eserlerden anlaşılmaktadır. Neredeyse binlerce yıldır Türkiye’de yaşadığı bilinen Van kedilerine çok benzeyen hayvan figürlerine eski çağlardaki hediyelik eşya ve süs eşyalarında rastlanılmıştır. Bu durum eğer bir doğruluğa sahipse Van kedileri belki de tarihteki en eski ve en köklü kedi ırklarından bir tanesi bile olabilir. Tarihte Van kedisinin resmi olarak ilk kez M.S. 1095 senesinde görüldüğü de rapor edilmiştir.


1955 senesinde iki İngiliz vatandaşına Türkiye’den 2 adet Van kedisi verilmiştir. Fakat o dönemlerde Van kedisi yalnızca Türkiye ve belli başlı diğer ülkelerde bilinmekteydi. Bu yüzden İngiltere bu cins kedinin ne olduğunu hakkında hiç bir bilgiye sahip değildi. Hatta Türk Van kedileri o dönemler bir hayvan yönetim kurulu tarafından da araştırılarak bulunmaya çalışılmıştır. Daha sonrasında Lydia Russel isimli hayvan yetiştiricisi, halkını Van kedisi ile tanıştırmış ve Van cinsi o yörede de bilinmeye başlamıştır. Zamanla Van kedisi yalnızca İngiltere ile kalmayıp Avrupa’da ardından da Amerika’da büyük bir ilgi görmeye başladı.


Van kedileri 1900’lerin sonuna doğru ise Amerika ile tanıştı. Cins o zamanlar hala çok nadirdi fakat ilgi oldukça hızlı bir şekilde artıyordu. Günümüzde hala çok değerli bir kedi olarak bilinen Van kedileri, farkı türdeki kedilerle çiftleştirilip farklı türler ortaya çıkarması sonucunda neslinin tükenme korkusu başlamıştır. Bu nedenle Van kedilerinin genetiği koruma altına alınmıştır. Van kedileri için genetiklerini muhafaza edebilecekleri bir bakım evi de kurulmuştur. Bununla birlikte artık Van kedilerinin ihracına da izin verilmemektedir.

Fiziksel Nitelikler
Vücut

Van kedilerinin vücutları diğer kedilerin vücutlarına kıyasla daha farklıdır. Vücudu orta derecede bir uzunluğa sahiptir. Sağlam olmasının yanı sıra gövdesi oldukça geniştir. Derin göğüs bölgesine sahip olan Van kedilerinin iskelet gelişimini tamamlamaları en az 3 sene sürmektedir. Yaşı büyük olan erkek kedilerde boyunda ve omuzlarda kas gelişimi görülebilmektedir. Çünkü fizyolojik olarak Van kedilerinin omuzları en az kafaları kadar geniş olmaktadır. Kıvrak bir iskelete sahiplerdir. Orta yoğunluktaki tüyleri sayesinde ne çok iri ne de çok sıska görünürler.

Kafa
Van kedilerinin kafa yapıları görece büyüktür. Büyük vücutlarına uyum sağlamak açısından kafaları yumuşak hatlara sahiptir ve burunları normal uzunluktadır. Yüzünde oldukça belirgin elmacık kemikleri bulunmaktadır, dikkatli bakıldığında hemen fark edilmektedir. Üçgen bir buruna sahip olan Van kedileri ayrıca yuvarlak ağızlıdır. Sıkı bir çeneleri vardır ve gözlerinin altında hafif bir eğim bulunmaktadır.

Kulaklar
Van kedilerinin kulakları vücutlarında oranla biraz büyüktür. Normal bir kedi türünün kulak boyutuna göre ise orta büyüklüğe sahip denilebilir. Kafalarının üzerinde yer alan kulaklar normalden yüksektedir. Van kedisinin kulakları dışa dönüktür; iç kenarlarından hafifçe dışa doğru açılmaktadır. Kulaklar yuvarlak hatlıdır ve kama biçimindedir. İlk doğdukları zaman yavruların iki kulağının arasında birkaç siyah benek de bulunabilmektedir. Van kedilerinin kulaklarının duymadığı ise bir şehir efsanesidir.

Gözler
Van kedisinin gözleri çok özeldir. Belki de başka hiçbir türde rastlayamayacağınız bu eşsiz gözler orta büyüklükte ve hafif çekiktir. Kulaklarının dış kısmından burunlarının ucuna kadar eşit uzaklıkta bir yere sahip olan gözler yuvarlaktır ve bakanları etkilemektedir. Van kedilerinde genellikle bir göz mavi diğer göz kehribar renginde olmaktadır. Yeni doğan Vanların gözleri ise kahverengidir.

Bacaklar ve Ayaklar
Van kedileri iskelet olarak gelişmiş ve güçlü yapıya sahip bir kedi türüdür. Bacakları orta derecede uzundur. Aynı gövdesi gibi bacakları da kaslı olan Van kedisinin bacakları ayaklarına doğru incelmektedir. Patileri küçüktür ve oval biçimdedir. Bacakları ve ayakları vücuduyla orantılı bir türdür. Van kedisi hangi yükseklikten hangi pozisyonda bırakılırsa bırakılsın daima ayaklarının üzerine düşmektedir.

Kuyruk
Van kedisinin kuyruğu tüyleri gibi bembeyaz ve uzundur. Fakat bu uzunluk çok da fazla değildir. Van kedisi türünün bütün bölgeleri vücuduyla oldukça orantılıdır. Bu yüzden kuyrukları da uzun ama vücuduna orantılı olarak bulunur. Van kedilerinin kuyrukları çok yoğun tüylü değildir. Fırça gibi bir kuyruğa sahip olan eşsiz Van kedisinin kuyruğu her zaman beyaz olmak zorunda da değildir. Kızıl sarı benekli kuyruğa sahip olan çeşitleri de bulunmaktadır.

Tüy
Bu türün tüyleri kaşmir benzeri bir dokuya sahiptir. Yumuşak olduğu kadar uzun tüylü ve kısa tüylü türleri de bulunmaktadır. Yazın daha kısa, kışın ise daha uzun tüylere sahip olmaktadır. Yaz aylarına göre kış aylarında tüy yoğunluğu daha azdır. Kulak kısımlarında, bacaklarda, ayaklarda tüyler bulunur. Yüz tüyleri oldukça kısadır. Van kedisinin tüyleri herhangi özel bir bakım gerektirmez. Yaz ayları geldiği zaman tüy dökmeye başlayan Van kedileri, kış aylarında tekrar tüy uzatma dönemine girerler.

Renk
Van kedilerinin renkleri oldukça değişkendir. En çok rastlanılan renk beyaz olmakla beraber Vanların bilinen birçok farklı renkleri de bulunmaktadır. Tipik bir Van kedisinin gövdesi ve vücudu beyaz renk olurken, kuyruğu farklı renklerde ya da farklı desenlerde olabilmektedir. Kuyruklarında benekler de bulunabilen bu türlerin benekleri kırmızı, mavi, sarı ve krem gibi renklerde olabilir.


Not: Burada yer alan bilgiler çoğunlukla bu cinsi temsil etse de kediler, kişilikleri ve görünüşleri farklı olan canlılardır. Belirli bir evcil hayvanla ilgili ayrıntılı bilgi için veteriner hekime danışınız.

VAN GAZETESİ - Van haber , Van haberleri , vanhaber

Van Kedisi Van vanhaber Van haber kedi