Van Sivil Dayanışma İnsiyatifi'den Van Gölü'nde batan tekne hakkında açıklama

TAKİP ET

Van Sivil Dayanışma İnsiyatifi Dönem Sözcüsü Cevdet Arvas," Van'dan Tatvan'a götürülmek üzere yola çıkan bir tekne aşırı yük ve olumsuz hava koşulları sebebiyle batmıştı. Afganistan, Pakistan ve İran uyruklu mülteciler maalesef umutla çıktıkları bu yolda can verdiler. Şu ana kadar 60 kişinin cesedine ulaşılmıştır. Bu tür faciaların yaşanmamsı en büyük dileğimizdir."dedi.

VAN HABER - Van Sivil Dayanışma İnsiyatifi Dönem Sözcüsü Cevdet Arvas," Mülteci sorunu geçmişten günümüze kadar var olan bir gerçektir. Stratejik bir konuma sahip ülkemizin geçiş güzergahında bulunması mülteci sorunu ile sürekli bir şekilde karşılaşmasını kaçınılmaz kılmıştır. Emperyalistler tarafından küresel çapta taşeron terör örgütleri eliyle yürütülen vekâlet savaşlarıyla birlikte mültecilerin sayısı her geçen gün katlanarak artmaktadır.

27 Haziran’da tahmini 100 civarında mülteci ile Van’dan Tatvan’a götürülmek üzere yola çıkan bir tekne aşırı yük ve olumsuz hava koşulları sebebiyle batmıştı. Afganistan, Pakistan ve İran uyruklu mülteciler maalesef umutla çıktıkları bu yolda can verdiler. Şu ana kadar 60 kişinin cesedine ulaşılmıştır. Bu tür faciaların yaşanmamsı en büyük dileğimizdir.

Türkiye, mülteciler konusunda tüm dünyanın takdirini kazanmış bir ülkedir. Mültecilere kapılarını sonuna kadar açmış, 6 milyon civarında mülteciyi ülkesine kabul etmiş, her türlü ihtiyacını karşılamış ve tüm dünyaya örnek olabilecek nitelikte önemli işlere imza atmıştır. Türkiye’nin yapmış olduğu insani duruşun 1/10’ini gerçekleştiremeyen sözde medeni ve hümanist Avrupa ülkeleri mültecileri kendi topraklarına almamak için her türlü gayri ahlaki tutumu sergileyerek göçmenleri ölüme terk etmiştir. Avrupa göç politikasını acil bir şekilde gözden geçirmelidir. İnsani duruşu merkeze alarak yeni bir göçmen politikası belirlemelidir.

Yakın coğrafyamızda, Suriye, Irak, Afganistan, Arakan, Doğu Türkistan, Yemen ve Afrika ülkelerinde emperyalist ülkeler ya doğrudan ya da vekâlet savaşlarıyla hayatı cehenneme çevirmiş durumdalar.  İnsan ölümleri, kan, gözyaşı ve sefaletin hüküm sürdüğü bu ülkelerde insanlar bir çıkış bulma umuduyla mülteci durumuna düşmektedirler. Kilometrelerce uzağa ulaşmayı hedefleyen bu mazlum ve mağdur insanlar emperyalistlerin emellerine kurban gitmektedirler. Bu yaşanan dramın en büyük müsebbipleri kendi halkına yaşanabilir bir ülke imkânı sunamayan ülke yöneticileridir. Halkı, mülteci konumuna düşen ülke yönetimlerinin yaşanabilir bir ülke var etmek için kendi içinde barışı tesis etmesi, emperyalistlerin maşası olmaktan vazgeçmeleri, ülke kaynaklarını kendi halkları için yatırım ve istihdama dönüştürmeleri şarttır. 
İslam Coğrafyası kendi içinde barışı tesis etmediği sürece bu tür mülteci dramları hep olacaktır. Dünya çapında hüküm sürmüş olan imparatorluklar ve medeniyetler kurmuş bir geleneğin temsilcileri olan Türkiye, İran ve Mısır ülkelerinden beklentimiz dış politikalarını ulusal çıkarlar gibi dar bir çerçeveden çıkarıp ümmeti merkeze alarak İslam Coğrafyasının çıkarlarını korumalı ve barışın tesisinde lokomotif görevini üstlenmeleridir. Türkiye’nin bu barışın tesisine ve İslam Ülkelerinin birliğini sağlamaya yönelik çalışmalara öncülük etmesini bekliyoruz.

İran, mülteci meselesini Türkiye ve batıya karşı bir koz olarak kullanmaktan vazgeçmelidir. Mültecilerin hayatlarını kendi ulusal çıkarlarına feda edecek yaklaşımlardan kaçınılmalıdır.

İnsan ve uyuşturucu kaçakçılığını ve tefeciliği bir geçim kaynağı olarak gören vicdansız insanları toplum olarak dışlamalıyız. Onlarla tüm münasebetlerimizi kesmeliyiz. Bu tür yollara tevessül edenler bilmeliler ki bu yollar asla bir geçim kaynağı olamaz. Buradan elde edilen para ile refah ve mutluluğu yakalayamazlar. Asla huzur bulamazlar. Başta kendi çocukları olmak üzere gelecek nesillere kötü bir miras bırakmamalıdırlar. Annelere sesleniyoruz. Haram parayı evinize sokmayın. Çocuklarınızın kursağından bu haram parayı geçirmeyin. 

Van Valiliğinin göçmenlerle ilgili çalışmalarını takip ediyoruz. Gerekli hassasiyeti ortaya koyduklarını biliyoruz. Van Gölü’nde, trafik kazalarında, dağ yollarında donarak ölen her mülteci vicdanımızı yaralamakta ve yüreğimizi kanatmaktadır. Bu sebeple yerelimizde bu tür kazaların ve mağduriyetlerin yaşanmaması için tedbirlerin daha da arttırılmasını, insan kaçakçılarına hiçbir şekilde göz açtırılmamasını talep ediyoruz. 
TBMM’den de insan kaçakçılarına yönelik caydırıcı cezaların bir an önce yasalaşması yönünde bir çalışma başlatmalarını bekliyoruz."dedi.

VAN GAZETESİ - 0544 409 0328 - ÖZEL HABER
 

van sivil dayanışma i̇nsiyatifi van son dakika van haber vangazetesi