Van, Վան, Wan, فان Fân

TAKİP ET

Van (Ermenice: Վան, Kürtçe: Wan, Osmanlıca: فان Fân), Sizlere kısaca Van'ı Van Haber Gazetesinde anlatmak gerekir ise...

Van (Ermenice: Վան, Kürtçe: Wan, Osmanlıca: فان Fân), Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık on dokuzuncu şehri. Doğu Anadolu Bölgesi, Yukarı Murat-Van Bölümü'nde yer alır. Van ili nüfus bakımından bu bölgenin en büyük ilidir. 2021 sonu itibarıyla nüfusu 1.141.015 kişidir. Kuzeyden Ağrı, batıdan Bitlis, güneybatıdan Siirt, güneyden Hakkâri illeriyle, doğudan da İran'la sınırlıdır. Anadolu'nun en büyük kapalı havzası olan Van Gölü kıyısında toprakları verimli, akarsuları bol, iklim koşulları oldukça elverişli bir yerleşim merkezidir. Dünya'nın hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir.

Van isminin nereden geldiğine dair belli bir kaynak yoktur ancak kabul edilen iki ayrı görüş bulunmaktadır. Bunlardan birincisi şehir kurulduktan sonra Van adında bir valinin gelip şehri bayındır hale getirmesinden dolayı isminin verildiğidir. İkinci görüş ise Urartular'ın şehir için kullandıkları "Viane" ve "Biane" kelimelerinden türemiş olduğudur. Bölgenin hakim dillerinde yapılan bütün karşılaştırmalarda her iki kelime yakın anlamda görünmektedir. Her iki kelime de şehir ve yerleşime ilişkindir. Dolayısıyla Van yerleşim yeri, şehir, memleket yöre benzeri anlamdadır. Bunlardan en yüksek ihtimal ise şehir görünmektedir.


Van'da insan yerleşiminin tarihi MÖ 7000 yıllarına kadar uzanır. Van Kalesi'nin 6 km güneyinde bulunan Tilkitepe ve Van Gölü'nün kuzeyindeki Ernis Mezarlıklarında yapılan kazılarda Kalkolitik, Tunç, Demir çağlarına ait yerleşimler bulunmuştur. Van'da 20. yüzyıla kadar Ermeni, Türk, Kürt, Arap, Zaza nüfus yaşamıştır. Gelenekleri Osmanlı ve İran etkisinde gelişmiştir. Van farklı kültürlerin ve toplulukların bir arada yaşayabildiği güzide bir coğrafyadır.

Erken tarih

Hurriler, MÖ 2000'lerden itibaren Van Gölü'nden başlayarak Kızılırmak ve Yeşilırmak'ın Karadeniz'e döküldüğü yerlere kadar uzanan bir bölgeye hâkim olmuştur. MÖ 13. yüzyılda Hurri-Mitanni siyasi teşekkülün merkezi otoritesi zayıflamış ve beyliklere bölünmüştür. Asur Kralları bu küçük beyliklerini hakimiyetleri altına almaya çalışmış ve bu sırada Van Gölü çevresinde Batı İran'a kadar olan bölgede Urartular ile Asurlular arasında mücadeleler başlamıştır. Urartu-Asur mücadelesi MÖ.VI. yüzyılın ortalarına kadar sürmüş, Urartular bu dağlık ve zor arazi şartlarına sahip bölgeyi egemenlik altında tutmuştur

Şehri ilk kuran Asur Kraliçesi Semiramis'tir. Urartular zamanında şehir bir imparatorluk merkezi haline gelmiş ve Urartuların başkenti o zaman Van'a verdikleri isim ile Tuşpa olmuştur. Urartular'dan kalma Van Kalesi, 3000 yıldır hâlâ ayaktadır. Van Kalesi'nde Urartular'dan kalan kaya ve oda mezarları, tapınaklar, yazıtlar ve bazı yapılar bulunur. Urartu kralı I. Sarduri'nin kurduğu ve başkent yaptığı Tuşpa, Urartu krallarının mezralarını, uzun yazıtları içinde barındırır. Horhor Yazıtı, kaledeki en uzun yazıttır ve kral Argişti'ye ait mezar odasının girişinde bulunur. Analı kız kutsal alanında büyük bloklara yazılmış yazılar vardır ve burası bir sunak alanıdır. İç Kale'de Urartulara ait bir tapınağın temelleri bulunur. Kalenin batısında Madır Burcu isimli görkemli yapının ne amaçla yapıldığı tam olarak bilinmemektedir, fakat bir liman olduğu tahmin edilmektedir.Kalenin kuzeyinde yer alan Van Kalesi Höyüğü'nde kazılar da yapılmıştır.
Van'ın medeni tarihi Urartular ile başlar. Van, bugünkü Doğu Anadolu Bölgesi ve Ermenistan ile civarındaki toprakları kapsayan Urartu Devleti'nin merkeziydi. İskit istilasının ardından zayıflayan Urartular, İran'dan gelen Medler tarafından yıkıldı. Daha sonra bölgeye Ahamenişlerler, Büyük İskender, Selevkoslar, Ermeniler, Partlar, Romalılar, Sasaniler ve Doğu Romalılar (Rumlar) hâkim olmuştur. 644 yılında Müslüman Araplar bu bölgeyi fethetmiş, daha sonra bölge yine Rumlara geçmiştir. Yöre, uzun süre Abbasilere veya Rumlara bağlı yerel Ermeni beyleriyle yönetilmiştir.

Selçuklu ve Osmanlı Dönemi

11. yüzyıldan itibaren Türkmenlerin yerleşmeye başladığı Van Gölü havzası, önce Selçuklulara, sonra da İlhanlılara, Celayirîlere, Karakoyunlulara ve Akkoyunlulara yurt olmuştur.

1500 yılından itibaren şehir büyük ölçüde Osmanlı-Safevi kapışmasına sahne olmuştur. İlk başta 1534-35 Irak Seferi ile Osmanlı boyunduruğuna girmiştir. Sonrasında Osmanlılar'ın Batıya yönelmesi sonucu tekrar Safevi hükmü yaşamıştır. 1548'de Van bir daha el değişmemek üzere Osmanlı egemenliğine girmiştir. Osmanlı egemenliğinden sonra "eyalet" haline gelmiş ve Van Gölü havzasının merkezi olmuştur.

1500'lü yıllardan itibaren Türkler ve Ermeniler'in sükûnet içinde yaşadığı bir yer olmuştur. Ancak 1850'den sonra şehir içinden tehlike çanları çalar. Van'da barış ortamı bozulmaya başlar ve şehir uzun süreli bir kabus içine girer. Gayrimüslim ahali tarafından İlk isyan 2 Haziran 1896'da başlar. Yaz boyu süren isyan yüzünden iki tarafta yüzlerce kayıp verir. Yaz mevsiminin bitmesiyle isyan bastırılır fakat bu kalıcı çözüm sağlayamaz. Van'a vali olarak atanan Ali Paşa kısa sürede şehirde sükuneti sağlar ve isyana katılmayan kesimin beğenisini kazanır. Ancak Paşa'nın görevden alınması işleri tekrar sarpa sarar. Müslüman ve gayrimüslim ahali arası yaşanan çatışmalar I.Dünya Savaşı ile birlikte şehri bir yıkıma götürür. 2 Nisan 1918'de Ali İhsan Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu,Rusların harabeye çevirdiği Van'ı geri alır.Bu dönemden sonra Van şehri Erek Dağı'nın eteğinde yeniden kurulur. Eski Van ise 1-2 cami hariç kullanılamaz hale gelmiştir ve günümüze gelinceye kadar ayakta kalan yapılar dayanamayarak yıkılmıştır.

Cumhuriyet dönemi

Cumhuriyet ilanı ile birlikte Van, Türkiye'nin bir ili olmuştur. Yenişehir Toprakkale eteklerinde yeniden kurulmuştur. Bu dönemden itibaren şehir düşük bir hızda gelişmeye devam etmiştir. 1943 yılında havalimanına kavuşmuştur. 1976 yılında ise Muradiye-Çaldıran'da yaşanan bir depremle sarsılmıştır. 1980 yılından sonra bölgede yaşanan güvenlik olaylarından dolayı bölge halkının ilk adreslerinden biri olmuştur. Bu dönemden itibaren şehir nüfusu ani hızla büyümeye başlamıştır. 2008 yılında nüfusu 1 milyonu geçmiştir. Van'ın merkezinde Ekim ve Kasım 2011'de iki yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Bu depremler Van için bir dönüm noktası olmuştur ve şehir büyük ölçüde değişime uğramıştır. Deprem öncesi 353.000 olan merkez nüfus deprem sonrası 500.000'i geçmiştir. 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile Van'da sınırları il mülki sınırları olan büyükşehir belediyesi kurulmuş ve 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesi çalışmalarına başlamıştır. Canlı çeşitliliği konusunda zayıftır. Bu göl içinde İncikefali, fitoplankton ve zooplankton barındırır. Ayrıca sert kışlara rağmen donmaz.4 tane ada barındırır. İlin bir diğer gölü Erçek Gölü'dür. Bu göl ise yılın belli zamanlarında flamingolara ev sahipliği yapar. Şehrin önemli akarsuları ise Bend-i Mahi, Ilıca, Deliçay, Engil, Karasu ve Kotur gibi akarsulardır. Birçoğu Van Gölü'ne dökülen bu akarsularda Mayıs ayında İnci kefali göçüne rastlamak mümkündür. Bu balıklar bu akarsularda üreme faaliyetleri için akıntıya ters olarak yüzerler.

Bitki Örtüsü

Şehrin ana bitki örtüsü bozkırdır.%70'lik kısım çayır meralardan,%23'lük kısım ekili ve dikili alanlardan, %2'lik kısım ise ormanlardan ve fundalık alanlardan oluşur. Türkiye'nin en çok orman fakiri illerinden biridir. Sarıçam ve meşe en çok yetişen ağaçlardır Nadir olsa da farklı ağaç türlerine rastlanabilir. Şehrin kuzey ve doğusu antropojen bozkır barındırır.

İklim

Van iklimi karasal iklim olup bitki örtüsü bozkırdır. Van'da kış ayları sert geçer. Kar etkisini yoğun göstermektedir. İlkbahar ayları Van'a en çok yağışın düştüğü aylardır. Van'da yaz ayları genelde kurak ve sıcak olup, Van Gölü'nün etkisiyle biraz serin yaşanmaktadır. Bu aylarda fazla yağış olmaz ama rüzgârlar geniş yer tutar. Bitki örtüsünün bozkır olması küçükbaş hayvancılığı geliştirmiştir. Yıllık sıcaklık ortalaması 9 °C'dir. Yılın en soğuk ayı sıcaklık ortalaması -3.5 °C, en sıcak ayı sıcaklık ortalaması 22 °C'dir. Yağışların %39'u ilkbaharda, %27'si sonbaharda, %26'sı kışta, %7'si ise yaz mevsiminde düşer.Donlu gün sayısı 120'yi bulmaktadır. Yılın yaklaşık 90 günü kar örtüsü yerde kalabilmektedir. Yılın yaklaşık 90 günü yağış düşmektedir.En yüksek kar 5 Aralık 1994 tarihinde 120 cm, 24 saatlik en fazla yağış 27 Şubat 2014 tarihinde 122 mm, en hızlı rüzgâr 12 Mart 2010 tarihinde 165 km/sa olarak ölçülmüştür. Ülkenin en çok güneş gören yerlerinden biridir. Yıllık yaklaşık 400 mm yağış ile Doğu Anadolu'nun en az yağış alan yerlerinden biridir.

Van kedisi, iyi bir yüzücü olan, gözleri mavi veya kehribar rengi ya da biri mavi diğeri kehribar olabilen, nadide ve asil bir kedi ırkıdır. Van kedisinin göz rengi üç gruba ayrılır. Her iki gözü mavi (daima turkuaz mavisi), her iki gözü kehribar (Sarı renk ve tonları, çok nadiren kahverengi) ve tek-göz (Heterokromi yani bir gözü mavi diğer gözü kehribar renkte olanlar) diye gruplandırılır.

Nüfus

2000 yılındaki ani nüfus artışından da fark edileceği üzere kente 1990 yılından itibaren yoğun bir göç yaşanmıştır. Bölgedeki terör olayları nedeniyle boşaltılan köylerin en yakın adresi Van olmuştur. Yüzde 38'lik bir artışla nüfus sıralamasında 32. sıradan 23. sıraya yükselen şehrin demografik yapısı da bir hayli değişmiştir.

Güncel Nüfus Değerleri (TÜİK 4 Şubat 2022 verileri)

Van il nüfusu: 1.141.015 (2021 sonu). İlin yüzölçümü 20.921 km2'dir. İlde km2'ye 55 kişi düşmektedir. (Yoğunluğun en fazla olduğu ilçe: 356 kişi ile İpekyolu’dur)

İlde yıllık nüfus % 0.72 oranında azalmıştır. Nüfus artış oranı en yüksek ve en düşük ilçeler: İpekyolu (% 1,64)- Çatak (-% 4,73)

04 Şubat 2022 TÜİK verilerine göre 13 İlçe ve belediye, bu belediyelerde toplam 692 mahalle bulunmaktadır.


Tarım

Van'da tarım alanları yüzölçümünün %20'sini kapsar. Yetiştirilen başlıca ürünler; Arpa, Buğday, Çavdar, Fasulye, Armut, Patates, Şeker Pancarı ve Elma yetiştirilmektedir. Ceviz yetiştiriciliği de bulunmaktadır.Ayrıca Van Gölü kıyılarına yakın yerleşimlerde kavun da yetiştirilebilmektedir. Ürünler Özellikle Eylül Ayında hasat edilir. Tarım en önemli geçim kaynaklarından olsa da çok kullanılmaz.

Hayvancılık

En önemli geçim kaynağı olan hayvancılık her mevsim kullanılabilir. Bitki örtüsünün step olması ve kırsal nüfusun fazla olması hayvancılığı bölgedeki en önemli etkenlerden biri yapmaktadır. Özellikle Küçükbaş Hayvancılığın Yetiştiği Van'da yazda her kırsalda hayvan görmek mümkündür. Yazın yaylara çıkarılan hayvanlar kışın ağıl ya da ahırlara alınır. Türkiye'de en fazla küçükbaş hayvan Van'da bulunur.Van Gölü'nde ise Nisan ve Temmuz ayları arasındaki periyod hariç balıkçılık az da olsa yapılabilmektedir. Ayrıca Çatak ilçesi ve yakın yerleşimlerde küçük de olsa alabalık sektörü bulunur. Bahçesaray ilçesinde de arıcılık yaygındır.

Sanayi

Van sanayi bakımından bölgenin en gelişmiş üç ilinden biridir. Başlıca fabrikalar: Şeker, çimento, et ve et ürünleri, süt kombinaları ve yemdir. Edremit'teki çimento fabrikası 1969'da üretime geçmiştir.1977 yılında Van yün ipliği sanayi, 1980 yılında Van et kombinası, 1981 yılında Van kundura fabrikası hizmete geçen diğer fabrikalardır.Aynı zamanda Erciş ilçesinde şeker fabrikası bulunur. 1998 yılında ise şehirde bir organize sanayi kurulmuştur. Ancak fabrikaların birçoğu depremde ağır hasar görüp yıkılmıştır.

Van kültürü

Van kedisi, Van otlu peyniri ve Van kahvaltısına dayanır. Van otlu peyniri yörede önemli bir şekilde yayılmıştır. Dağlardan toplanan otlardan yapılır. Şehrin sahip olduğu kültürel yapılar, turizme katkı sağlamaktadır. Şehre özellikle İran'dan turist gelmektedir.

Ermeni kilisesidir. Surp Haç Kilisesi olarak da bilinir. Van ilinin özdeşleşmiş simgelerinden biridir.

Ayanıs Kalesi: Urartu kralı Rusa tarafından yapılmıştır. Surlarla çevrili bir haldedir. İçinde tapınak ve benzeri yapılar bulunmaktadır.

Amik Kalesi: Van'ın Tuşba ilçesi sınırlarında, Van Gölü'ne yakın bir mesafede Yeşilsu köyünde bulunan bir kaledir. Ermeni isyanı sırasında bölge halkının sığındığı bir yerdir. Buraya sığınan bölge halkı, Ermenilerin kendilerini kandırması sonucu kaleden çıkmış, Ermeniler tarafından öldürülmüşlerdir.

Doğal ve Kültürel Yapılar

Muradiye Şelalesi: Muradiye ilçesinde bulunan, Bend-i Mahi çayı üzerinden dökülen şelaledir. İlçe merkezinin kuzeybatı kesiminde bulunur.Coğrafi yapısıyla dikkat çeker.Yüksekliği 18 metredir.

Van Kedi Evi: Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde bulunan bir evdir.Nesilleri tehlikede olan Van Kedileri'ni korumak ve neslin devamını sağlamak için çalışan bir yapıdır. Van Kedilerinin üç ayrı türü burada koruma altındadır.

Van Urartu Müzesi: 2019 yılında tamamlanmıştır. Van Kalesi'nin kuzeyinde bulunur. Geniş ve modern mimarisiyle şehrin tarihi özelliklerini sunan büyük bir müzedir.

Van Hışet kalesi: Van'ın Gevaş ilçesinde bulunan Urartular zamanında yapılan Hişet kalesi zamanın önemli bir tarihi eseri olarak çoğu yıkılmış bugün içinde sadece bir duvarı ve kalıntıları mevcuttur.

Mutfak

Van'ın kültürel zenginliği ve aktivitesi mutfağına da yansımıştır. Keledoş, helise, murtuğa, tırşik, inci kefali, otlu peynir, ayran aşı ve Van kahvaltısı şehrin yöresel yemeklerindendir. Keledoş, hayvansal et, bulgur, nohut, tereyağı, yoğurt gibi gıdalardan yapılmaktadır. Bölge halkının en çok tercih ettiği yemeklerdendir. Ayran aşı, Buğday, yoğurt ve nohutla yapılan bir diğer yemektir. Yöre insanı için vazgeçilmez bir değerdir. İnci kefali, Van Gölü'nde yaşayan tek endemik türdür. Av yasağı zamanları dışında Van halkı tarafından bolca tüketilmektedir. Van otlu peyniri, şehir ile özdeşleşmiş bir gıdadır.Ehli hayvanlardan sağılan ve bölge coğrafyasından toplanan ot ve bitkilerden elde edilir. Şehir merkezinde yaşı 50'yi geçen bir peynir çarşısı bulunur. Bölge halkı tarafından çok tercih edilmektedir. Van kahvaltısı, içinde birçok çeşit gıda barındıran ve şehre gelen insanların dikkatini çeken bir kahvaltıdır. Helise, tavuk eti ve tereyağından yapılan bir yöre yemeğidir. Yapısı biraz Keledoş yemeğini anımsatmaktadır. Murtuğa ise tereyağı ve yumurta ile yapılan bir yöre yemeğidir.

Van şehri, geçmişinden gelen ve günümüzde de devam eden stratejik öneminden dolayı daima işlek olan yollara sahip olmuştur.D 300, D 975 ve D 280 karayolları ile şehre ulaşmak mümkündür. D 300 kara yolu Bitlis ve Tatvan üzerinden gelerek Van Gölü kıyıları boyunca bir hat çizerek Gevaş ilçesinde ulaşır. Bu yol üzerinde Van-Bitlis il sınır bölgesinde ulaşımı rahatlatmak amacıyla Kuskunkıran Tüneli bulunur. Gevaş'a ulaşan kara yolu buradan Van merkeze ulaşır. Van merkezde D 975 kara yolundan ayrılıp doğu yönünde ilerleyip Özalp ve Saray ilçelerine ulaşır. Saray ilçesini de geçtikten sonra kara yolu Kapıköy Sınır Kapısı'nda son bulur. Bu yolun büyük bir kısmı bölünmüş haldedir ve ulaşımı rahattır.Bir diğer kara yolu olan D 975 ise şehri kuzey-güney doğrultusunda boydan boya kaplar. Tendürek Dağı üzerinden gelen bu yol Çaldıran ve Muradiye ilçeleri üzerinden Van'a ulaşır. Buradan Gürpınar'a inen yol, Zernek Barajı ve Hoşap Kalesi'nin yanından geçerek Başkale'ye, oradan da Hakkari'ye ulaşır. Bu yolda yapılan ulaşım, diğer kara yoluna nazaran daha zordur. Yolun Tendürek mevkisi,kışın kardan dolayı kapanabilmektedir. Bu yol üzerinde bulunan 2200 rakımlı Kurubaş Geçidi ve 2700 rakımlı Güzeldere Geçidi yolu zorlu yapan bir diğer faktörlerdir. Ayrıca yolun kenarlarında bulunan dik yamaçlar, çığ ve heyelan riski teşkil etmektedir. Üçüncü kara yolu olan D 280 ise Muradiye yakınlarında D 975'den ayrılarak Erciş ilçe merkezine,oradan da Patnos'a ilçesine ulaşım sağlar. Van'da ulaşımın en zor olduğu yer Çatak ve Bahçesaray ilçeleri arasıdır. Bu bölgenin dağlık olması, ulaşım zorlaştırmaktadır. Kış aylarında bu yollar sürekli kardan kapanır.

Van'da şehir içi ulaşım büyükşehir belediye otobüsleri, özel halk otobüsleri ve iki ayrı tip minibüsler tarafından sağlanmaktadır. Şehrin büyükşehir ve yüksek nüfuslu olması toplu ulaşımı canlı tutmaktadır. Belediye otobüsleri, özellikle yüksek ve aktif nüfus barındıran üniversite ile Edremit ilçesine yapılan ulaşımda büyük rol oynamaktadır. 2020 yılında yenilenen özel halk otobüsleri,toplu ulaşıma destek veren ikinci koludur. 'M' tip minibüsler merkezde yakın mesafede kısa ve hızlı taşımalarda etkili olurken, 'V' tip minibüsler, orta ve uzak mesafe taşımalarında etki göstermektedir. Şehre ait olan Belvan Kart adlı akıllı kart sistemi ile toplu ulaşım hizmetleri kullanılabilir.

Demiryolu.

Van'ın kara yolu ulaşımı gibi demiryolu ulaşımı da önem arzeder. TCDD'nin 5. bölgesini oluşturan hat Malatya üzerinden Baskil'e ulaşır. Burada ikiye ayrılan hatlardan biri Elazığ ve Muş üzerinden Tatvan'a ulaşır. Tatvan'da bulunan iskeleden feribotla Van'a ulaşan hat, Özalp üzerinden İran sınırındaki Kapıköy Tren İstasyonu'nda son bulur. Kapıköy ile karşısındaki İran'ın Razi istasyonunda gümrük kontrolü noktaları vardır. Razi'den ayrılan hat Tebriz üzerinden Tahran'a ulaşır.

Vangölü Ekspresi, İstanbul'dan Tatvan'a haftanın iki günü karşılıklı sefer yapmaktadır. Türkiye ile İran arasındaki demiryolu bağlantısı, İstanbul-Tahran-İstanbul arasında haftada bir gün çalışan Trans Asya Ekspresi ve Van-Tebriz-Van arasında haftada bir gün çalışan trenler ile sağlanmaktadır. Yine İran ile Suriye arasındaki demiryolu bağlantısı, Türkiye'yi transit geçerek Tahran-Şam arasında haftada bir gün çalışan yolcu treni ile sağlanmaktadır. Söz konusu tren Şam-Tatvan arasında pulman ve yataklı vagonlarla, Van-Tahran arasında kuşetli vagonlarla teşkil edilmektedir.[49]

Havayolu

Van'da bulunan Ferit Melen Havaalanı ise bölgesel önemi olan bir havaalanıdır. Van'dan, İstanbul, Ankara ve İzmir'e her gün düzenli uçak seferleri yapılmaktadır.

Wikipedia 2022 Van Haber, Van Gazetesi 

Վան فان Fân Wan Van Ermeni Van Haber