Her sabah erken saatte kalk, sırf bir maaşın olsun diye 16-18 sene okul oku. Ve bundan dolayı 16-18 yıl boyunca sadece okul deninen bir sistemin peşinden koş. Kendi gelişimine hiç zaman ayırma. Neden çünkü 16-18 yıl boyunca okul okumaya mahkûm edilmişsin. Ve bazen de sırf bu sistem yüzünden geç kalıp, yok yazılma korkusundan dolayı aç kalıyorsun, bu sefer de kendi beslenmene zarar veriyorsun. Sırf bu sistem yüzünden akşamları erken yatmak zorun da kalıyorsun. Kendi zevklerini yaşayamıyorsun, istedigin diziyi seyretme ve üstüne üstlük ailenden azar işit. Sabahtan akşama kadar ders çalış ve bunların karşılığında aldığın tek şey rakamlardan oluşan bir not olsun. Sırf zengin olan patronunun işi yolunda gitsin diye, sabah 6 da kalk, kahvaltın sadece atıştırmalıklardan ibaret olsun. Patronunun dükkanını aç, temizle, sabahtan akşama kadar ayakta kal, o ise dilediği zaman kalksın, istediği gibi kahvaltısını yapsın, ve sadece o gün kazandığı paranın çeyreğini sana versin. Sırf üç kuruş kazanalım diye patron dediğimiz kapitalistlere 10 kuruş kazandırtalım. Sırf emekli olduktan sonra rahat yaşamak için, emekli olacağın yaşa kadar rahat yaşayamamandır asıl mesele. Ve inana biliyormusunuz izin günü diye bir şey var, işe gitmediğiniz, işinizi yapmadığınız bir gün. Peki bu gün neden var, niçin var diye düşündünüz mü hiç? Size verdikleri üç kuruşu tekrar sizden alabilmeleri için var. Kendi işinin patronu diye bir kavram dolaşıveriyor milletin kafasında. Kendi işinin patronu ne demektir yaa? Ulan sen doğumundan, ölümüne kadar iki lokma ekmek için çalışıyorsun, kendi ürettiğiniz bir sistem yüzünden kendinizi patron yapamazsınız! Kapitalizm; Bir oto lastikçinin yakınındaki yollara çivi bırakmasıdır. Sırf bir iphone alamadığın için şuana kadar kullandığın bütün telefonlar senin için küçük bir şeyden ibaret. Oysa bir iphone telefonun olsa özgüvenin tavan yapar, telefonun başına bir şey gelmesin diye gerekli bütün önlemleri alırdın. Vay be..Bizden habersiz hayatımızı yönlendirip şekil veriyorlar bizim haberimiz yok, haberi olanlar dahi hiç bir şey yapamaz hâlde. Çünkü artık her şey onların elinde. Bağırıp boğazımızı yırtsak, tedavi edecek olan, onlardır. Uyumaya kalksak, yorganı üstümüze atacak olan, onlardır. Çay içmeye kalksak çayı bize hor görmeyen onlardır. 24-25 yaşına kadar eğitim denen bir sistemin peşinden git, sonra evlen çoluk, çocuk sahibi ol. Bu sefer de onların geleceği için sabahtan akşama kadar çalış. Okut, büyüt kendini yaktığın yetmiyormuş gibi oğlunu da bu yolda yürüt ve emekli ol, sonra da ölümü bekle. Senden sonra aynı hikâyeyi çocukların yaşasın. Hep bir düzen içerisinde düzensizlik yaşıyoruz.