Evet belki de hayatımızdaki en ilginç bayramı yaşıyoruz bu bayram. Bayramlar sadece sarılarak, el öperek kutlanacak biye bir kural yok. Eğer sevdiklerimizi hatırlıyor ve onları bu zamanlarda arayarak hallerini, hatırlarını soruyorsak görevimizi yerine getiriyoruz denektir.
Bugün size memleketim olan Rize’nin Ardeşen ilçesine bağlı olan Meyvalı Mahallesi’ndeki bayramı anlatacağım. Gelişen teknoloji içerisinde kaybedilen muhabbetin önemini anladığımız bize has bayramlaşmadan size bahsetmek istiyorum.
Bayramlaşma sabah namazı sonrası başlıyor. Mahallenin erkekleri namazdan sonra toplanarak ilk önce kendi aralarında bayramlaşıyor ve bütün mahalleli ile bayramlaşmak için yola koyuluyor. Bu grubun içinde iki yaşındaki çocuk da var, altmış yaşındaki amcamız da var. Bütün kuşaklar bir arada anlayacağınız.
Annelerimiz, ninelerimiz geceden hazırlıklarını yapıyorlar elbette. Bütün mahalledeki evlerin kapıları tek tek çalınacağı işin herkes hummalı bir hazırlık içine giriyor. Sarmalar, baklavalar, helvalar, şekerler, çikolatalar, mendiller ve her şeyden önemlisi güler yüz. Herkes evlerinin önüne masalarını koyuyor ve hazırladıklarını masanın üzerinde sergiliyor. Mahallenin başından sonuna kadar bütün evler gezildikten sonra yakın çevredeki bayramlaşma bitiyor. Ama burda dikkatinizi çekmek istediğim nokta şu. Tek tek bütün evleri gezen kişilerin sayısı 50-60 kişiyi bulabiliyor. Çocuğu, genci, büyüğü, küçüğü herkesin tek bir amacı var. Ayrıca herkes kapıya çıkarak gelecek olanları bekliyor. Hepimizin bildiği gibi komşuluk kavramı son zamanlarda gerçekten önemini yitirmeye başladığı bu dönemde bu geleneği yıllardır sürdürdüğümüz için ayrı bir sevinç ve gurur içindeyim.
Teknolojiye boğulduğumuz böyle bir çağda böyle bir değeri sürdürmek gerçekten çok değerli bir şey. Bunu umarım daha uzun yıllar sürdürmeyi başarırız.
Bu vesile ile bütün İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı kutluyorum. Daha sağlıklı geçireceğimiz nice bayramlarımız olması dileğiyle.