Birbirimizin yüzüne ne kadar bakıyoruz ? Karşımızdaki insanın yüzündeki detayları ne kadar biliyoruz ? Bu arkadaşımız olabilir, kardeşimiz olabilir, eşimiz olabilir, çocuğumuz olabilir.
*
Ne kadar dikkat ediyorsunuz bilmiyorum lakin son zamanlarda bunun olması gerekenden oldukça az olduğu kanaatindeyim. Evlerde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanlar artık birbirlerinin yüzlerine bakmaktan çekiniyorlar. Herkesin yüzünde bir devlet asabiyeti, ciddiliği mevcut. Kafamızı kaldırıp etrafa biraz gülücük saçmak istesek, göz göze gelip gülümseyeceğimiz insan arasak bulamıyoruz. Herkesin ‘gözünün nuru’ akıllı telefonları var. Onlar varken başların kalkması ne mümkün.
*
Bu sayede aslında sadece kendimizi değil toplumu da bitiriyoruz farkında mıyız ? Toplu ortama girdiğimizde ne kadar dayanabiliyoruz telefon kullanmadan ? Acaba mesaj geldi mi, fotoğrafım ne kadar beğenildi gibi korkularla ne kadar başa çıkabiliyoruz ? Ne kadar dost meclisinde yapılan sohbette kendimizi kaybedebiliyoruz ?
*
Ülkemizin %77’si akıllı telefon kullanmakta. Günlük ortalamamız ise 3 saat 5 dakika ile dünya dördüncülüğü.
*
Sosyal medyalar sayesinde yeni arkadaşlıklar edindiğimiz gibi yitip gitmesine sebep olduğumuz şeyler de mevcut. Birincisi ilgi bekleyen eş, çocuk. İkincisi bitmemesi gereken aile sohbetleri. Üçüncüsü de boşa akıp giden zaman.
*
Çoğumuz sıradan yaşam süren insanlarız. Telefon olmasa, internet olmasa da hayatlarımızı gayet güzel yaşayabilecek insanlarız. Lakin ilgilenmediğimiz çocuğumuzun eğitim hayatı, gençliği bir daha geri gelebilecek mi ? Yoksa yine ‘ah, vah edip’ işin içinden sıyrılabilecek miyiz ?
*
Evde geçirdiğimiz şu günleri güzel değerlendirelim. Çocuğumuzla ilgilenelim, ailemize daha fazla vakit ayıralım, gidemesek de sevdiklerimizi arayalım halini soralım. Aile sohbetlerine öncelik verelim. İnternetten, oyunlardan, layklamalardan uzaklaşalım.
*
Atılan bir iletiyi bir ay sonra da bulabiliriz ama anlık bir gülümsemeyi yakalama imkanımız olmayabilir.