Ölüm kaçınılmaz bir son mu?
Yoksa kaçınılması asla mümkün olmayan yeni bir başlangıç mı?
Var olmanın ötesini arar hep insanın gözleri. Var olan akıl hep sonsuzluğu düşler. Toprağın üzerinde hüküm sürerken insan, ucsuz bucaksız bir zaman dilimi çizer kendine oysa
Her insan bir gün ölmek için yaşıyor.
Yaşamak güzel bir şeydir elbet ama kaçınılması asla mümkün olmayan ölüm güzelleştiriyor hayatı bizler ise bir türlü bunun farkına varmadan idame etmeye çalışıyoruz Yaşamımızı. Ölmek güzel bir şeydir nitekim usta şair Necip Fazıl Kısakürek ölüm şiirinde ölümün güzelliğini şöyle duyuruyor bizlere:
Ölüm güzel şey,budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber?...
Öleceğiz müjdeler olsun,müjdeler olsun !
Ölümüde öldüren Rabbe secdeler olsun!
Evet ölüm güzel bir şeydir. Güzel olmasaydı ölür müydü peygamber.
Şöyle iki dakika tefekkür ettiğimizde nice insanlar gelmiş geçmiş en iyisi en kötüsü hiçbiri bu dünyada kalmamış. Saltanat kurmak için gelmedik bu dünyaya bu dünyanın hükümranı da bizler değiliz. Yaşama göz açtığımız an ölüm bize bizden daha yakın olur. Kimsenin ne kadar yaşayacağının bir garantisi yoktur ve kimin nasıl nerede ne zaman öleceğinin bir bilgisi de yoktur ama kesin olan bir şey vardır. Ölüm var ve haktır.
Ondan dolayıdır ki hayat bir maraton koşusuna benzer koşarsın sürekli, çizgiyi geçersin o an yarışmayı en önde bitirmişsen kazanmış olursun yeni bir yarışma için hazırlanırsın. İnsan da ölürken bitmiyor yeni bir yaşam başlıyor kimileri için çok çetin bir başlangıç kimileri için güzel bir başlangıç. Çetin olmasıda güzel olmasıda bu dünyadaki yaşamımızın sonucudur. Şunu unutmayalım ki hepimizin cesedi bir gün böceklerin olacak ondan fazla aldanmayalım bu dünyaya. Ölüm asla kaçınılması mümkün olmayan yeni bir başlangıçtır.
Ölümdür kaçınılması asla mümkün olmayan
Ölümdür bu dünyayı güzelleştiren.
Ne sen kaçabilirsin ölümden
Ne de ölüm senden.