O Öğrencilere Kaynaştırma Eğitimi Verilecek Mi ?

TAKİP ET

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Başbakan Davutoğlu'nun "kaynaştırma eğitimi" önerisine ilişkin, "Şundan herkesin bir kere daha emin olmasını istiyoruz, yöntemi, şekli nasıl olur, onu önümüzdeki günlerde MEB netleştirecek ama Türkiye'de yasal olarak öğrencilerimizin görmek zorunda oldukları bütün müfredatı 1 yıl içerisinde belli iş gün

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Başbakan Davutoğlu’nun "kaynaştırma eğitimi" önerisine ilişkin, "Şundan herkesin bir kere daha emin olmasını istiyoruz, yöntemi, şekli nasıl olur, onu önümüzdeki günlerde MEB netleştirecek ama Türkiye’de yasal olarak öğrencilerimizin görmek zorunda oldukları bütün müfredatı 1 yıl içerisinde belli iş günü, çalışma gününü kapsayan eğitim günü mutlaka eğitimlerini alacaklar" dedi.


Kurtulmuş, Başbakan Davutoğlu başkanlığında Çankaya Köşkü’nde toplanan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. "HDP’li belediyelerin kaynaklarını terör örgütüne aktardığı" iddialarının hatırlatılarak, "Bu konuda somut bir adım atılacak mı? Ne gibi tedbirler alınacak?" sorusuna Kurtulmuş, "Hepimiz demokrasi ile yönetilen bir ülkede yaşıyoruz. HDP başta olmak üzere bütün siyasi partiler ve bu siyasi partilerin mensupları, seçilmişler ya da seçilmiş olmayabilir, o siyasi partinin mensupları olabilirler, herkes demokrasinin imkan ve nimetlerinden istifade ediyor. Öncelikle bu seçilen belediye başkanlarına kendi memleketlerinde, kendi seçim çevrelerindeki halk, hendek kazsınlar, hendek kazanlara bir takım araçlarla imkanlar sağlasınlar, oralara bombaların, oralara taşların, tuğlaların, silahların taşınmasına yardımcı olsunlar’ diye oy vermediler. Onlara, o çukurların içerisinde kendilerine hayatı zehir edecek bir takım militanlara ön açsınlar diye bu desteği vermediler. Bu belediye başkanlarını ve seçilmiş diğer belediye meclis üyelerini ve diğerlerini bu görevlere getiren bölge halkı o seçim çevresindeki halk, kendilerine iyi hizmet etsinler diye, kendilerine belediye ve şehircilik hizmetlerini iyi götürsünler diye verdiler" yanıtını verdi.



"ÇUKUR SİYASETİNE DESTEK OLANLAR ŞEHİRLERİNİN, KENDİ BÖLGELERİNİN GELİŞMESİNE KATKIDA BULUNMUYORLAR"


"Çukur siyasetine destek olan belediye başkanları ya da seçilmiş insanlar, oradaki yerel yöneticiler aslında şehirlerinin, kendi bölgelerinin gelişmesine katkıda bulunmuyorlar" diyen Kurtulmuş, "Kendi seçmenlerinin isteklerini de yerine getirmiyorlar. Seçmenlerinin tam tersine istediklerinin tam tersini yapıyorlar. Dolayısıyla öncelikli olarak sorumlulukları kendilerine oy veren seçmenlerinedir. Ayrıca hiçbir demokrasi seçilmiş insanlara bu imkanları kullanarak devletin ve ülkenin bölünmesini sağlayacak hareket alanı bırakmaz. Hiçbir demokrasi kendisini ortadan kaldıracak olan insanlara ya da bu niyet içerisinde olanlara destek olanlara, ’siz nasıl bunu yapıyorsunuz’ diye sormadan edemez. Zaten yasal mevzuat çok açıktır" ifadelerini kullandı.



TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’YA KAYNAK AKTARAN BELEDİYELERE KÖTÜ HABER


Bu çerçevede ilgili belediye başkanları hakkında soruşturmaların açılabileceğini bildiren Kurtulmuş, "İçişleri Bakanlığı’nın bu konuda soruşturma yetkisi vardır. Şuanda zaten biliyorsunuz bazı belediye başkanları görevden alındı, bazı belediye başkanlarıyla ilgili tutuklama kararları çıktı. Tutuklama kararı çıkan bazı belediye başkanlarının yurt dışında kaçtıklarına dair duyumlar alındı. Bazı belediye meclis üyeleri görevlerinden alındı, dolayısıyla burada hele hele imkanları ve kaynakları milletin aleyhine kullananlardan tabii ki bunların hesabı sorulur ve bunlarla ilgili yasal işlemler yapılır" açıklamalarında bulundu.



"ÖĞRENCİLERİMİZ VE VELİLERİ MÜSTERİH OLSUNLAR"


Doğu ve Güneydoğu’da bazı bölgelerde eğitim verilemediği hatırlatılarak, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun sömestr tatilinde "kaynaştırma eğitimi" önerisine ilişkin son durumun sorulması üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:


"Milli Eğitim Bakanlığımız çok hassas bir şekilde bu çalışmaları, gün gün saat saat takip ediyor. Şundan herkesin bir kere daha emin olmasını istiyoruz, yöntemi, şekli nasıl olur, onu önümüzdeki günlerde Milli Eğitim Bakanlığı netleştirecek ama Türkiye’de yasal olarak öğrencilerimizin görmek zorunda oldukları bütün müfredatı 1 yıl içerisinde belli iş günü, çalışma gününü kapsayan eğitim günü mutlaka eğitimlerini alacaklar. En iyi kalitede alacaklar. Hiç bundan tereddüdünüz olmasın. Sınavlarıyla ilgili TEOG gibi sınavlara girenler için hiçbir aksama olmayacak ve öğrencilerimizin mağdur olmaması, eğitimlerini alması için bütün çalışmalar düzenlenecek. Bütün öğrencilerimiz ve velileri müsterih olsunlar. İnşallah bu konuda hiçbir eksiklik yaşanmayacaktır."



SURİYELİLERE ÇALIŞMA İZNİ


Numan Kurtulmuş, Suriyelilere çalışma izni konusunda yaş, cinsiyet ve sektörel bazda kısıtlamaların olup olmadığına ilişkin soruya, "Çalışma Bakanlığı’nın ortaya koyduğu bir takım bizdeki verilerle Göç İdaresi Başkanlığı’nın hazırlamış olduğu verilerle Suriyeliler’in yaş, cinsiyet, meslek gruplarıyla ilgili bütün bilgiler elimizde ama şuanda öngörülen çalışma müsaadeleri kapsamında herhangi bir kısıtlama mevzu bahis değildir. İhtiyaç duyulan alanlarda tabii ki daha fazla istihdam edilecekleri açıktır. Buradaki temel koşul çalıştıkları iş yerindeki Türk vatandaşlarının yüzde 10’unun geçmemektir. Tarımsal işçilerle ilgili olarak da düzenlemede valilikler etkili olacaktır" yanıtını verdi.


Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de iş hayatına katılmalarına katkı sağlamalarına müsaade edilmesi çağrısında bulunan Kurtulmuş, şunları kaydetti:


"Aralarında çok iyi dereceleri olan, diplomaları olan, mali imkanları olup bununla ilgili iş kurmak isteyenleri zaman zaman televizyonlarda da görüyorsunuz. ’Suriyeli’ deyince illa bizim sokaklarda gördüğümüz, kırmızı ışıklarda mendil satan ya da cam yıkayan Suriyeli küçük çocuklardan ibaret değil, çok sayıda iyi eğitim almış Suriyeli de var. İşgücü sahibi olan, meslek erbabı olan insanlar da var. Bunların da ekonomik sistemin içerisine katılması, onların da bu sistemin içinde üretken unsurlar haline gelmesi, Türkiye ekonomisine de bir katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda biz bütün bu faaliyetleri yaparken zihnimizde hep şu vardı; yeni Suriye’nin kurulmasında biz bu insanlardan nasıl istifade ederiz? Biz bu insanlara kamplarda eğitim faaliyetleri verdik, meslek edindirme kurslarında meslek sahibi olmalarına da yardımcı olduk. Hatta kendi aralarında muhtarlarını seçerek bir demokrasi örneği içerisinde nasıl yaşanabilir, bunun da tecrübelerini elde etmelerini temin ettik. Bu anlamda Türkiye’de bulunan eğitim çağındaki Suriyeliler’in yüzde 50’sinden fazla çocuğun eğitim sisteminin içerisine alınmasını sağladık. Önümüzdeki yıldan itibaren Türkiye’deki Suriyeli çocukların tamamının eğitim sisteminin içerisinde yer almasını sağlayacağız. Bütün bunları yaptık, bütün bunların daha iyisini inşallah yapma imkanı olur. Ama diyoruz ki artık burada bulunan Suriyeliler, onlara devletin, sivil toplum kuruluşlarının bir takım yardımlarıyla desteklerle değil onlar da kendi alın terleriyle Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunsunlar. Bunu yaparken de haksız bir rekabet içerisine asla Türkiye’deki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımız karşılaşmayacaklar. O insanların hem Türkiye ekonomisine katkı sağlaması hem bundan sonraki süreçte yeni Suriye’nin kurulmasında Türkiye’yi seven, Türkiye’nin dostları olarak orada bulunmaları herhalde Türkiye için büyük bir kazanç olacaktır."



YÜKSEK GÜVENLİKLİ POLİS MERKEZLERİ KURULMASI


Bir gazetecinin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun terörle mücadele kararlılık vurgusunu hatırlatarak, "Bu kapsamda özel harekat polislerin sayısının artırılması, yüksek güvenlikli polis merkezi kurulmasına yönelik hükümetin bir çalışması var mı?" sorusuna Kurtulmuş, "Şuanda özel harekat, normal emniyet görevlileri, Jandarma Özel Harekat ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin diğer unsurlarıyla birlikte bir koordinasyon içerisinde çok kapsamlı bir harekat devam ediyor. Bu harekatta da başarılı sonuçlar alındığını biliyoruz. Örneğin en son Silopi’de fevkalade önemli, başarılı bir sonuç alındı. Bugün itibarıyla Silopi’de herhalde terör unsurlarının çok büyük bir kısmı temizlenmiş görünüyor" karşılığını verdi.


Bu çerçevede öncelikli olarak etkin bir terörle mücadele için ciddi bir koordinasyon gerektiğini anlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:


"Ciddi bir şekilde o anlamda yeterli sayıda emniyet kuvvetine sahip olmanızı gerektiriyor ve tabii ki bir takım alet ve ekipman gerektiriyor. Öncelikli olarak burada temizlenen yerlerde polis merkezlerinin kurulması, özel harekatçı polislerin buralarda konuşlandırılması, İçişleri Bakanlığımızın üzerinde çalıştığı bir konudur. Sokak sokak, mahalle mahalle artık bu bölgeleri biliyoruz. Burada nerede hangi ilave tedbirlere ihtiyaç varsa bunları İçişleri Bakanlığımız alacaktır. Ümit ediyoruz ki bu bütün tedbirlerin sonunda en kısa zaman terör bütünüyle sona erecek, Türkiye’de terör örgütü bu faaliyetlerini yapamaz hale gelecektir. Sonuçta biz bu durumun arızi bir durum olduğunu düşünüyoruz. Yani Türkiye 38 yıldır terörle mücadele ediyor ama terörle mücadelede bu kadar yoğun bir dönem geçmiş dönemde çok az yaşanmıştır. Bu dönemin arızi olmasını ve sonuçta bu memleketin her yerinde bütün insanlarımızın özgürlükleri korunmuş birinci sınıf yurttaşlar olarak Türkiye’nin her yerinde barış ve esenliğin, huzur ve sükunun olmasını isteriz. Bizim için Edirne ne kadar önemliyse Şırnak da o kadar önemlidir. Bizim için Trabzon ne kadar önemliyse, İstanbul ne kadar önemliyse Diyarbakır da o kadar önemlidir. Diyarbakır ne kadar Diyarbakırlılar için önemliyse, Mardin ne kadar Mardinliler için önemliyse, İstanbul da Ankara da o kadar önemlidir. Dolayısıyla terörle mücadelede bu terör örgütlerini artık hareket edemez hale getirmektir. Ama bu bölgede yaşayan yurttaşlarımız ve sivil vatandaşlarımızın da kılına zarar gelmeden, bütün hak ve özgürlüklerini koruyarak, hatta geliştirerek özgür ve eşit yurttaşlar olmasını sağlayacak kararlılıkla yolumuza devam etmektir."



"İNŞALLAH BU ARIZİ DURUMU EN KISA ZAMANDA BİTİRİRİZ"


"Terörle mücadele başka bir konudur. Terörle mücadele yaparken ’Nasılsa terörle mücadele yapıyoruz’ diye insan hak ve onurundan vazgeçilebileceğini zannetmekse bambaşka bir konudur" diyen Kurtulmuş, "Biz asla insan hak ve özgürlüklerinden vazgeçmeden bölgede yaşayan kardeşlerimizin her birisinin değerli insanlar, özgür ve eşit bireyler olduğunu unutmadan yeni Türkiye’nin inşası konusunda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki halkımızın da bu sürece nasıl katkısı olacak, onun üzerinde çalışıyoruz. İnşallah bu arızi durumu en kısa zamanda bitiririz, terör sona erer ve hep beraber elele, gönül gönüle halaylar çekerek, türküler söyleyerek yeni Türkiye istikametinde devam ederiz. Bunu da bir parantez olarak görürüz. ’Şu tarihler arasında terör vardı, milletimizin önüne çukurlar kazdılar, önünü kesmeye çalıştılar. Biz bunların hepsini bertaraf ettik, yolumuza devam ettik ve hep beraber eşit ve özgür yurttaşlara olarak yeni Türkiye’yi kurduk’ deriz" ifadelerini kullandı.


"Diyarbakır, Hakkari, Şırnak ve Mardin belediyeleri içinde yürütülen bir soruşturma var mı?" sorusuna ise Kurtulmuş, "Zaten devam eden bir süreç var, haklarında soruşturma açılmış olan belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri var. Bunların zaman zaman İçişleri Bakanlığımız açıklamasını yapıyor" karşılığını verdi.


(İHA)