Temelli, "Doktorlara çağrı yapıyorum, Erdoğan'a bir teşhis gerek"

TAKİP ET

Sezai Temelli, Konya İl Örgütümüzün düzenlediği iftar programına katıldı. Temelli, Konyalıların büyük ilgi gösterdiği iftar programında bir konuşma yaptı:

Bu ülkeyi sana böldürmeyeceğiz

16 yıl sonra, Türkiye’nin geldiği noktayı hiçbirimiz içimize sindiremeyiz, kimse bu tabloyu hak etmedi. Ne Vanlı ne İzmirli ne Diyarbakırlı ne Şırnaklı hak etti. Biz bütün farklılıklarımızla yan yana yaşadık. Farklılıklarımızdan güç aldık, bu güç bizi bir ülke yapar, bir toplum yapar. Ama bu iktidar bizi birbirimize düşman etmek istedi. Yok ülke bölünecek, yok ülkenin marşı, kimsenin bunlarla bir hesabı yok. Bu ülke sen ne kadar istersen iste bölünmeyecek, bu ülkeyi sana böldürmeyeceğiz.

Sen bu ülkede halkları birbirine düşman ederek bölücülük yapıyorsun, 'barış' diyeni tutsak ediyorsun, sonra da seçim zamanı tüm yalanlarınla ortaya çıkıp 'benim Kürt kardeşlerim' diyorsun. Biz demokrasi koşulları altında eşit yurttaşlar olmak istiyoruz. Birbirinin hakkını gözeten, birlikte var olan bir ülkenin eşit yurttaşları olmak istiyoruz. 

Cumhurbaşkanı için dedik ki, 'herkese eşit yaklaşın, Demirtaş Türkiye’nin adayıdır'. Demirtaş, Türkiye halklarına şu sözü verdi; “Cumhurbaşkanı sisteminin yetkilerini kullanmak için gelmiyorum, bu yetkileri ortadan kaldırmaya geliyorum. Eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamak için bir geçiş programıyla geliyorum”. Bu HDP’nin programıdır, bu birlikte ördüğümüz programdır. Ben de buradan tüm muhalif Cumhurbaşkanı adaylarına çağrı yapıyorum: ‘Demirtaş'ın çağrısına kulak verin, demokratik bir ülke için gelin, demokratik bir zeminde buluşalım.’

Biz kolumuzu cenazelere dayayıp siyaset yapmayız

Biz birlikte hüzünleniriz, birlikte ağıt yakarız. Sizin gibi cenazelerin üzerine kolumuzu dayayıp siyaset yapmayız. Paralı askerlik geliştirip ailelere bunu rüşvet diye sunmayız. Bu ülkede savaş iktidarı gidecek, birbirimizle kucaklaşma zamanı geldi. Şimdi bu savaş iktidarından, ağızlarını açınca kandan, nefretten bahsedenlerden kurtulma zamanı geldi. Göreceksiniz 24 Haziran bu ülke için en hayırlısı neyse o olacak. O da bu barajın yıkılmasıdır, bunların gitmesidir.

AKP düşünce faiz de dolar da düşecek

İnsanlara sadece OHAL vaat ediyorlar. İş adamlarına diyor ki, “daha ne istiyorsunuz size OHAL vaat ediyorum, işçiler grev yapamıyor”. Konya’nın yer altı sularını tüketmişler. Konya’da ekilebilir arazinin yüzde 25’i kaybolmuş. Çiftçi, esnaf perişan. Neden, çünkü bu ülkenin kaynakları ya savaşa ya yolsuzluğa gidiyor. Konya dünyanın en güzel tarım arazilerine sahip. Burası dünyayı besler dünyayı. Şimdi tahıl ithal ediyorlar. Konya çiftçisi perişan. Döviz yükselmiş hala diyor ki, "biz gelirsek şöyle olacak... " Siz gelmeyeceksiniz, siz düşeceksiniz, siz düşünce faiz de düşecek, döviz de düşecek. 

Nerede yolsuzluk varsa orada nefret tezgahı var

Ne kadar belediyemiz varsa kayyum atadı. O kayyumların yaptığı tek şey yolsuzluk, bunlar yolsuzluktan başka bir şey bilmiyorlar. Ancak böyle ayakta kalabileceklerini biliyorlar. Oylarınızı verirken bunların arasındaki ilişkiye iyi bakın. Nerede yolsuzluk varsa, orada düşmanlık tezgahı vardır. 16 yıl boyunca bu denli yolsuzluğun sürmesinin nedeni işte bu düşmanlıktır. Konya’yı, Trakya’yı, Karadeniz’i, Amed'i, Botan'ı kurtarmanın yolu bunlardan kurtulmaktan geçiyor.

Sağlıklı bir toplum nedir bilmiyorlar. Sağlıktan anladıkları hastaneleri yıkmak, şehir hastaneleri ile ülkenin kaynaklarını çarçur etmek. Bir de hastanelere müşteri garantisi veriyor. Müşteri kim biliyor musunuz biziz, bizi hasta edecek. Bütün sorunlardan kurtulmak için Erdoğan’dan kurtulmamız lazım.

Doktorlara çağrı yapıyorum, Erdoğan’a bir teşhis gerek

Diyor ki, "biz geldiğimizde emar cihazı yoktu!" Vardı ya neyse... Ama şimdi artık emar cihazına ihtiyaç var. O cihaza girmelisin, bir sağlık sorunu olmasa bu kadar tarih karışmaz. "Süleyman Demirel Üniversitesi’ni, Aydın Menderes Havaalanı’nı ben açtım" diyor. 6-8 Ekim Kobanî olaylarını aldı, 2014’ten 2015’e taşıdı. Doktorlara çağrı yapıyorum, buna bir teşhis gerek. Bu kadar tarihi karıştırmak mümkün değil.

Bir bilim insanı olarak söylüyorum, Türkiye’nin geleceği Erdoğan’a emanet edilemez

Geçen gün prompter dondu, Erdoğan dondu. Bu sağlıklı bir iş değil. İki laf et bari "afiyet olsun" de, kal geldi. 24 Haziran’dan sonra kimseye bir hayrı olmaz. 

Bingöl’e gitmiş Diyarbakırlılara sesleniyor. Şimdi ben buraya gelsem size desem, "Sevgili Antalyalılar" ne dersiniz? Konyalılar burada. Aslında belirtisi önceden varmış. Geçen gün de Zonguldak’ı söyleyemedi. Ben bunları Erdoğan’la alay etmek için söylemiyorum, bir bilim insanı olarak çağrı yapıyorum. Bir sağlık sorunu olabilir ama Türkiye’nin geleceği böyle bir şeye emanet edilemez.

AKP-MHP koalisyonunun ülkeye tek vaadi kıraathanedir

İnsanları olmayan şeylerle suçlamak başkalarının hakkını gasp etmek anlamına geliyor. Demirtaş Kobanî davasından tutuklu değil. 6-8 Ekim Kobanî meselesi bize bunların anlattığı gibi değil. Bu meseleye artık ciddi yaklaşmanın zamanı gelmiştir. Orada yitirdiğimiz 53 kişinin neden öldürüldüğüne dair verdiğimiz önergelerin hiçbir kabul edilmedi. Ceylanpınar’da öldürülen polisler için verdiğimiz önergelerin hiçbiri kabul edilmedi. Kim reddetti; AKP-MHP koalisyonu.  AKP-MHP, bu suçların üzerinden siyaset yapma ittifakını o günden bugüne yapıyor. Ama bu ittifak birbirine düşmüş. Oy hesabına girmişler. Birbirlerini tehdit etmeye başlamışlar. Çünkü bu ittifak halkların bir araya geldiği bir ittifak değil. Kendi seçmenlerinin iradesine bile saygı duymayan bir kirli koalisyon. Bu koalisyonun bu ülkeye tek vaadi kıraathanedir. Milyonlarca genç işsiz var. Üniversite mezunu gençlerin yüzde 30’dan fazlası işsiz. Onların insanlara vaat ettiği en önemli proje kıraathane.

Kıraathane, cezaevi istemiyoruz; iş istiyoruz, aş istiyoruz

Bir başka yatırımları daha var 37 tane cezaevi yapıyorlarmış. Kıraathane, cezaevi istemiyoruz. İş istiyoruz, aş istiyoruz, çiftliklerimizi, dükkanlarımızı istiyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Üreten biziz yöneten de biz olacağız, işte HDP’nin demokrasi paketi gibi ekonomi programı da buna dayanıyor

Yurtdışı seçmeninin başladığı işi 24’ünde biz tamamlayacağız

Yerel demokrasiyle güçlendirilmiş bir parlamenter demokrasi öneriyoruz. Bu programla beraber herkesin mücadele etmesi için çağrı yapıyorum. Türkiye’nin önündeki barajı gelin birlikte yıkalım. Gelin demokrasinin önündeki, huzurun, barışın, HDP’nin önündeki barajı sel olup birlikte yıkalım. 24 Haziran bunun için fırsattır. Bu günden itibaren hepimiz müşahit olalım, sandıklara gidelim, 7 gün 24 saat çalışalım. Bakın yurt dışında oy verme işlemi başladı. Onların başladığı işi 24’ünde biz tamamlayacağız. 24 Haziran’da bir oy HDP’ye, bir oy Demirtaş’a diyeceğiz. 25 Haziran sabahı umutlu bir sabaha uyanacağız, hep birlikte halaylara duracağız.

  Haber: HDP