Yrd. Doç. Dr. Mehmet TOP'tan Zernek Kalesi

TAKİP ET

Yrd. Doç. Dr. Mehmet TOP'tan Zernek Kalesi

  İlk çağlardan itibaren birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapan Gürpınar İlçesi; Ortaçağ ve Osmanlı dönemlerinde de İslam ve Hıristiyan yerleşmeleri ve yapılarıyla da dikkat çekmektedir. Çavuştepe ve Yedisalkım ilkçağlardan kalma yerleşmeleri, Zernek ve  Hoşap (Mahmudi) İslami yerleşmeleri, Hogeacvank (Meryem Ana)  Manastırı ve Marinos Manastırı da  ilçedeki Hıristiyan mimari örneklerini oluşturmaktadır.   Zernek (Hamurkesen) Mahallesi ilçenin İslami eserleri üzerinde barındıran yerlerinden biri olup, kale başta olmak üzere cami, zaviye ve tarihi mezarlık ve mezartaşlarıyla tarihsel öneme sahip bir yerdir.  Burada Osmanlı döneminde hüküm süren Zernek Beyleri, Abbasi olan Hakkâri (İrisan) Beyleri’nin bir kolu durumundadır.  Kalenin Zernek Beyleri'nden İbrahim Beyin oğlu Beşaret Bey tarafından yaptırıldığı kabul edilmektedir. Ancak kitabesi bulunmadığından, tarihi kesin olarak bilinmemekte, Osmanlı döneminde 17. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Zernek Kalesi köyün batısındaki sarp kayalıklı bir tepe üzerine kurulmuştur. Aslında yalnız yöneticilerin oturabileceği büyüklükte, bir iç kale niteliğindedir. Köşk, harem, mutfak ve hamamdan oluşan kale, doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Kale, kayalık zemine göre şekillendiğinden, kuzey taraftaki giriş bölümü ile doğru cephesi dışında kalan kısımlarına sur duvarı yapılmamıştır. Bugün yıkılmış olan giriş kapısı, iki yandan iki kule ile desteklenmiştir. Batıdaki yuvarlak kule 4,00 m . çapında moloz taş örgülü bir yapıya sahiptir. Kalınlıklarından itinalı bir işçiliğe sahip olduğu anlaşılan kapının doğusundaki kule ise dikdörtgen planlıdır. İki kule arasındaki demir kaplamalı giriş kapısının yalnızca yeri kalmıştır.   Kalenin doğusundaki köşk beyin ikameti için yapılmıştır. Dikdörtgen planı, arazinin durumuna uydurulduğundan tam simetrik değildir. Tamamı moloz taştan dolgu duvar tekniği ile yapılan köşk, dört katlıdır. Doğu güney cepheleri ile ara bölme duvarları tahrip olmuştur. Zemin kat ile birinci katın üst örtüleri kısmen, ikinci ve üçüncü katların ise tamamen yıkılmış vaziyettedir. Köşkün kuzey cephesinde her katta üçer mazgal pencere, en üst katta ayrıca iki büyük pencere daha mevcuttur. Alt katları sağır tutulan batı cephesi en üst katta iki mazgal pencere ile hareketlendirilmiştir. Pencereden dışarı taşırılan ahşap kirişlerin üzeri taşla örülerek kapatılmıştır. Köşke, kuzey cephesinin kuzeydoğu köşesine açılmış bir kapıdan girilmektedir. Kapı dıştan dikdörtgen çerçeveli, içten sivri kemerlidir. Kapıdan sonra diğer katlara çıkılan ahşap merdivenler yer almaktadır. Zemin kat dört odadan oluşmaktadır. Ana girişin açıldığı ilk odanın kuzeydoğu köşesi arazinin kavisine uydurularak yamuk yapılmıştır. Burada bir kapı ile güneydoğudaki odaya, oradan da kuzeybatı odasına geçilmektedir. Zemin katın en sağlam durumdaki bu odası 3,75 x 5,00m. ölçülerinde dikdörtgen bir plana sahiptir. İç mekan güneydeki bir pencere ile aydınlatılmıştır. Birinci kat Zemin katla aynı özelliklere sahiptir. Zemin kattan ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır. Bu katta halk arasında Bayezid-i Veli’ye ait olduğuna inanılan bir halvet hücresi bulunmaktadır. Günümüzde de haraba haline rağmen dilek sahibi pek çok vatandaş tarafından ziyaret edilmektedir. Köşkün ikinci ve üçüncü katları diğerlerine göre daha fazla tahrip olmuştur. Herhangi bir süslemenin yer almadığı yapıda duvarlar moloz taş dolgu tekniği ile örülmüş üst örtüler ahşap destekli düz toprak dam şeklinde ele alınmıştır. Katlar ahşap merdivenlerle bir birine bağlanmış tüm odalar saman karıştırılmış çamurla sıvanmıştır. Harem kısmı kalenin batısında, mutfağın arkasında yer almaktadır. Üç tarafı meyilli bir arazi üzerine zemin teraslanarak inşa edilmiştir. 12,00 x 15,60 m. ölçülerinde doğu-batı doğrultusunda uzanan bir plan göstermektedir. Günümüze birkaç duvar parçası ile temelleri ulaşabilmiştir. Yapının kalan izlerinden iki katlı olduğu ve üçer odadan meydana geldiği anlaşılmaktadır. Köşkte olduğu gibi dışarıdan bir kapı ile girilen zemin kattaki odalara bir biri içinden geçilmekte üst kata girişten sonraki ikinci odadan ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır. Haremin zemin katı moloz taş, üst katı kerpiçle yapılmış, İçten ve dıştan çamurla sıvanmıştır. Odalar mazgal pencerelerle aydınlatılmıştır. Burada da süslemeye rastlanılmamıştır. Kale içinde, köşkün kuzeyinde bulunan hamamdan günümüze yalnız güney cephesinde yer alan sivri kemerli bir niş kalmıştır. Köşk ile harem arsında yer alan ve iki odadan oluşan mutfak da arazinin durumuna uydurulduğundan düzensiz bir plan şemasına sahiptir. Duvarlar ve üst örtüsü tanınmayacak derecede yıkılmıştır. Malzeme ve yapı tekniği diğer binalarla aynı özelliği göstermektedir. Zernek Kalesi, Van-Hakkari karayoluna 2 km uzaklıkta bir vadinin içerisinde kalmaktadır. Konumu ve yapısal özellikleri ile Hoşap Kalesinin küçük bir örneğidir. Mahalle sakinleri kaleye ve buradaki eserlere el atılmadığından şikâyet etmektedir. Kalenin kazı ve restorasyonunun yapılarak turizme kazandırılması ve bir örenyerine dönüştürülmesi en büyük dileğimizdir.    Zernek (Hamurkesen) Mahallesi ilçenin İslami eserleri üzerinde barındıran yerlerinden biri olup, kale başta olmak üzere cami, zaviye ve tarihi mezarlık ve mezartaşlarıyla tarihsel öneme sahip bir yerdir.  Burada Osmanlı döneminde hüküm süren Zernek Beyleri, Abbasi olan Hakkâri (İrisan) Beyleri’nin bir kolu durumundadır.  Kalenin Zernek Beyleri'nden İbrahim Beyin oğlu Beşaret Bey tarafından yaptırıldığı kabul edilmektedir. Ancak kitabesi bulunmadığından, tarihi kesin olarak bilinmemekte, Osmanlı döneminde 17. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Zernek Kalesi köyün batısındaki sarp kayalıklı bir tepe üzerine kurulmuştur. Aslında yalnız yöneticilerin oturabileceği büyüklükte, bir iç kale niteliğindedir. Köşk, harem, mutfak ve hamamdan oluşan kale, doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Kale, kayalık zemine göre şekillendiğinden, kuzey taraftaki giriş bölümü ile doğru cephesi dışında kalan kısımlarına sur duvarı yapılmamıştır. Bugün yıkılmış olan giriş kapısı, iki yandan iki kule ile desteklenmiştir. Batıdaki yuvarlak kule 4,00 m . çapında moloz taş örgülü bir yapıya sahiptir. Kalınlıklarından itinalı bir işçiliğe sahip olduğu anlaşılan kapının doğusundaki kule ise dikdörtgen planlıdır. İki kule arasındaki demir kaplamalı giriş kapısının yalnızca yeri kalmıştır.   Kalenin doğusundaki köşk beyin ikameti için yapılmıştır. Dikdörtgen planı, arazinin durumuna uydurulduğundan tam simetrik değildir. Tamamı moloz taştan dolgu duvar tekniği ile yapılan köşk, dört katlıdır. Doğu güney cepheleri ile ara bölme duvarları tahrip olmuştur. Zemin kat ile birinci katın üst örtüleri kısmen, ikinci ve üçüncü katların ise tamamen yıkılmış vaziyettedir. Köşkün kuzey cephesinde her katta üçer mazgal pencere, en üst katta ayrıca iki büyük pencere daha mevcuttur. Alt katları sağır tutulan batı cephesi en üst katta iki mazgal pencere ile hareketlendirilmiştir. Pencereden dışarı taşırılan ahşap kirişlerin üzeri taşla örülerek kapatılmıştır. Köşke, kuzey cephesinin kuzeydoğu köşesine açılmış bir kapıdan girilmektedir. Kapı dıştan dikdörtgen çerçeveli, içten sivri kemerlidir. Kapıdan sonra diğer katlara çıkılan ahşap merdivenler yer almaktadır. Zemin kat dört odadan oluşmaktadır. Ana girişin açıldığı ilk odanın kuzeydoğu köşesi arazinin kavisine uydurularak yamuk yapılmıştır. Burada bir kapı ile güneydoğudaki odaya, oradan da kuzeybatı odasına geçilmektedir. Zemin katın en sağlam durumdaki bu odası 3,75 x 5,00m. ölçülerinde dikdörtgen bir plana sahiptir. İç mekan güneydeki bir pencere ile aydınlatılmıştır. Birinci kat Zemin katla aynı özelliklere sahiptir. Zemin kattan ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır. Bu katta halk arasında Bayezid-i Veli’ye ait olduğuna inanılan bir halvet hücresi bulunmaktadır. Günümüzde de haraba haline rağmen dilek sahibi pek çok vatandaş tarafından ziyaret edilmektedir. Köşkün ikinci ve üçüncü katları diğerlerine göre daha fazla tahrip olmuştur. Herhangi bir süslemenin yer almadığı yapıda duvarlar moloz taş dolgu tekniği ile örülmüş üst örtüler ahşap destekli düz toprak dam şeklinde ele alınmıştır. Katlar ahşap merdivenlerle bir birine bağlanmış tüm odalar saman karıştırılmış çamurla sıvanmıştır. Harem kısmı kalenin batısında, mutfağın arkasında yer almaktadır. Üç tarafı meyilli bir arazi üzerine zemin teraslanarak inşa edilmiştir. 12,00 x 15,60 m. ölçülerinde doğu-batı doğrultusunda uzanan bir plan göstermektedir. Günümüze birkaç duvar parçası ile temelleri ulaşabilmiştir. Yapının kalan izlerinden iki katlı olduğu ve üçer odadan meydana geldiği anlaşılmaktadır. Köşkte olduğu gibi dışarıdan bir kapı ile girilen zemin kattaki odalara bir biri içinden geçilmekte üst kata girişten sonraki ikinci odadan ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır. Haremin zemin katı moloz taş, üst katı kerpiçle yapılmış, İçten ve dıştan çamurla sıvanmıştır. Odalar mazgal pencerelerle aydınlatılmıştır. Burada da süslemeye rastlanılmamıştır. Kale içinde, köşkün kuzeyinde bulunan hamamdan günümüze yalnız güney cephesinde yer alan sivri kemerli bir niş kalmıştır. Köşk ile harem arsında yer alan ve iki odadan oluşan mutfak da arazinin durumuna uydurulduğundan düzensiz bir plan şemasına sahiptir. Duvarlar ve üst örtüsü tanınmayacak derecede yıkılmıştır. Malzeme ve yapı tekniği diğer binalarla aynı özelliği göstermektedir.   Zernek Kalesi, Van-Hakkari karayoluna 2 km uzaklıkta bir vadinin içerisinde kalmaktadır. Konumu ve yapısal özellikleri ile Hoşap Kalesinin küçük bir örneğidir. Mahalle sakinleri kaleye ve buradaki eserlere el atılmadığından şikâyet etmektedir. Kalenin kazı ve restorasyonunun yapılarak turizme kazandırılması ve bir örenyerine dönüştürülmesi en büyük dileğimizdir.