Zorunlu göç, Van'daki yatılı okula mahkum etti

TAKİP ET

Zorunlu göçten dolayı yatılı okula mahkum edilen Vanlı yazar ve şair, Faysal Demir, kitapları ve yazarlık hakkında Van Haber Gazetesi'ne röportaj yaptı.

Van'ın topraklarını yüreğinde sahiplenmiş, yörenin tozlu raflarını silerek, okuma kültürüne ekleme yapan genç bir o kadar da başarılı yazar ve şair Faysal Demir, yatılı okulda yaşadıklarını, yazarlık serüvenini Van Haber Gazetesi muhabirine röportaj yaptı.

Genç yazar ve şair Faysal Demir,"Öncelikle bizlere göstermiş olduğunuz ilgi ve alakadan dolayı sizin nezdinizde bütün Van Haber Gazetesi ile Van Gazetesi çalışanlarına teşekkür eder yazara ve şaire verdikleri kıyametten ötürü minnettarım."

1. Faysal Demir kimdir? Kendinizden hapseder misiniz?

Demir,"Hakkari/Çukurca doğumlu 7 çocuklu bir ailenin ferdidir. 1995 yılında Hakkari'den Van'ın Özalp ilçesine taşınmış ve orada büyümüştür. İlk ve orta öğrenimini burada tamamlamış daha sonra lisans eğitimini tamamlamak için Ankara ya gitmiştir. Lisans eğitimini Ankara Gazi Eğitim fakültesinde tamamlayarak memleketi Van'a geri dönmüştür. Hayatına Van'da bir öğretmen olarak devam etmektedir."

2. Yazarlık serüveniniz nasıl başladı?

"Küçük yaşta göçün getirdiği zorunlu ve zahmetli bir hayatın neticesinde kendimi bir yatılı okulda buldum. O dönem aileden uzak olmanın getirdiği dezavantajlarının yanında elbette yatılı okumanın artıları da vardı. Bunun en basit örneği bulunduğum ortam seni dışarıdaki bütün diğer dış etkenlerden uzak tutmuş ve tamamen içinde bulunduğun duruma ayak uydurmanı sağlıyordu. Bu büyük bir avantajdı. Çünkü o dönem içindeki kitaplarla diğer okullara nazaran kütüphaneleri zengin olan yatılı okullar senin araştırma ve okuma  alışkanlığı arttırmış ve daha hızlı bilgi edinmeni sağlıyordu. Zengin olan bir kütüphaneden faydalanmak o yaşta bir birey için kaçınılmaz bir fırsattı. Dışarısı ile çok fazla bağı olmayan ve girdiğim ortamda yabancı olmam nedeniyle kütüphaneye daha çok uğrar, kitaplarla arkadaşlık edinirdim. Bununla beraber okullarda yapılan şiir ve kompozisyon yarışmalarına katılıp derece elde etme arzusu ve isteği hem daha çok okumanı hemde yazmanı tetikleyen bir etkendi. Yerli ve yabancı birçok eserin o yaşta eline geçmesi ve okunması insanın hem okuma hemde yazma aşkını arttırmış oluyordu. O yaşta Yazdığım yazı ve şiirlerin ödüllendirilmesi beni motive ediyordu. Böylelikle yazma serüvenimiz başlamış oldu. Bu süreç lise içinde devam etti. Daha sonra Ankara'da olmanın ve büyük şairlerin Ahmed Arif Yılmaz Erdoğan gibi büyük değerlerin yolunun geçtiği yollardan geçmiş olmanın verdiği hava olsa gerek yazma istegim daha da artmış, yazdıklarımı o donem sosyal medyadan paylaşarak dikkat çekmiştim. Ve sonrasında memlekete dönüp köy okullarında görev yaparken yüreklerine tanık olduğum çocukların bana verdiği ilhamla edebiyat dünyasına 2019'da ilk eserimle merhaba demiş oldum."

3. Kitaplarım hakkında bahseder misiniz?

"İlk eserim 2019'da ağır acılar koleksiyonu/Roşna ile yazım dünyasına girdim. Bu eserde geçmişin bana yaşattığı olumlu olumsuz her durum ve duygularımın bir ürünü olarak derledim. Salt bir şiir kitabı olarak bilinse de aslında topyekûn bir toplumsal gerçeğin ürünüdür. Kadın şiddetinden, çocuk işçiliğine, tacize tecavüze uğrayan mazlumların yanında haksızlığa uğrayan  dünyanın her hangi bir yerinde yaşayan bir mazlumun çığlığınin sesidir. Yani biraz toplumcu gerçekliktir, felsefedir, psikolojidir, bizim gerçeğimizdir. Dolayısıyla yaşadığımız acıları aşkları sevdaları kederleri koleksiyona dönüştüren kalbimin ve iç sesimle beraber dünyanın herhangi bir yerinde sesini duyuramamis olanların sesidir..


Aradan 5 yıl gibi uzunca bir zaman geçtikten sonra bir nevi İlk kitabımın devamı gibi olan ikinci şiir kitabım da Aralık 2023 yılında "Düş Çatlağı" adı altında piyasaya çıkmış oldu. Bu kitabımda İlk kitabım gibi yine benim, senin, bizim, ötekinin, hepimizin ve en çokta babasız kızların ve oğulsuz kalan anaların sesi gibi..."

4. Van'da okuma yazma alışkanlığı ne derecede?

"Şunu açıkça söylemek gerekirse ülke olarak ve bu ülkede yaşayan bütün toplum olarak, hepimizin en büyük eksikliği okuma alışkanlığımızın olmaması. Bu anlamda kendini geliştirmiş toplumlardaki bir bireyin okuma oranı bizim ülkede okuma oranı ile kıyaslandığında 500 ve üzeri bir  üzücü ve dehşet bir oranlamaya denk gelmektedir. Bundan elbette Van'da nasibini almaktadır. Ülkede okuma oranının düşük olduğu illerin başında gelen Van'ın son iki yılda yapılan edebiyat etkinlikleri çerçevesinde bu durumun tersine bir hal aldığı gerçeği gözden kaçmamamalıdır. Artık kitabı cafede bir kahve fincanı ile fotoğraf çekmek icin alan bireylerden ziyade, kitabı alan okuyan eleştiren tahlil eden kitap sever sayısı artmaktadır. Buna bizzat şahit olmak umut verici ve eminim çok edebi anlamda yapılan etkinlikler ile bu çok daha ileri seviyeye gelecektir. Bunun yanında Van'da son dönemde gözle görülür hem yerelde hem ulusal anlamda ses getiren yazarlarının sayısının da artmış olduğunu söylemek gerek. Bu anlamda hem okur hem yazar anlamında Van ilerleyen zamanlarda hak ettiği yeri ve konumu bulacaktır…"

5. Van'da yazara değer var mı?

"Cevaplanması zor bir soru, lakin bir önceki okur yazar sorusuna verdiğim cevap gibi maalesef Van'da bundan önceki süreçlerde bu anlamda ter dökmüş kalem tutmuş mürekkep yalamış insanına yazarına ve şairin üzülerek söylemek gerekirse hakkettiği değer verilmemiştir. Ulusal anlamda ses getirmiş yazar ve şairleri olmasına rağmen Van halkı kendi değerlerine sahip çıkmamıştır. Bunun en açık örneğini Yaşar  Kemal de görüyoruz. Van halkı yeni yeni Yaşar Kemal ile bağ kurmaya başladı. Bununla beraber ismini zikretmediğim ama ortaya koyduğu ürünlerle, üretkenliği ve edebiyata olan katkısıyla cok değerli yazarlarımızın kıymetinin bilinmiyor olması üzücü. Tabi tekrarlamak gerekirse Van halkı bu konuda eminim üzerine düşeni yapacaktır. Yazarına şairine sahip çıkacaktır. Bunun adımlarının atıldığını görüyor ve umut ediyoruz. Bu görevi üstlenmiş çok değerli insanların çabaları göz ardı edilemez."

6. Yeni kitap çalışmalarınız olacak var mı?

"Elbette olacaktır. Bu bir üretkenlik sürecidir. Edebiyat ve şiir de üretkenlik ister bu olmadı mı sıradanlaştır sığ kalır. Bizler de üretmeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Bir kitapla peygamber olunur ancak. Bunun istisnası Ahmed Ariftir. Bizler bunun başaramayız ve bu nedenle üretmeye devam edeceğiz. Şu an üzerinde çalıştığım iki ayrı dosyam var. Biri "novella" yani öykü ile roman arası dediğimiz yazım şekli. Kendimi en rahat ifade ettiğim alan olarak gördüğüm için öyle okumaları ve yazmayı seviyorum. İkinci dosyam henüz taslak olarak var olan bir çocuk kitabı olacaktır. 
Tabi ki şiir de hep var olacaktır.


Tekrar tekrar zaman ayırıp  bizleri Van haber gazetenize misafir ettiğiniz için teşekkür ederim."diyerek konuşmasını noktaladı.

Van Gazetesi - Van Haber - vanhaber

Van yazar vanhaber