Aslan'dan Atanmış Öğretmenlere Çağrı

Sosyolog Eğitimci Yazar Farah Diba Aslan kendisi tarafından yazılan iddiaya göre; “06.05.2024 tarihinde kabine toplantısından atamalar hakkında çıkan sonuç, 07.05. 2024 günü kamuoyu ile paylaşıldı. Paylaşılan bu haberin, atama bekleyen binlerce öğretmende hayal kırıklığına, KPSS sürecine yeni dahil olan binlerce öğretmende ise derin bir ümitsizliğe neden oldu. Bu tablonun ülke insanına yaşattığı kaotik duygu durumunu ifade etmeye kelimelerimin gücü yetersiz kalır.

Kaldı ki bu konu onurlu insanlar aracılığı ile medya organları üzerinden değerlendirilmeye devam edecektir. Çünkü, kangren haline dönüşmüş olan toplumsal bir sorundur. 

Şahsımın değinmek istediği asıl husus ki şudur; Söz konusu süreçte, atanmış öğretmenlerin meslektaşlarının maruz bırakıldığı haksızlığa kör-sağır dilsiz olmalarının yanı sıra, Özel Eğitim Kurumlarında da çalışmaya başlayarak 2 ayrı kurumdan da maaş alarak, akabinde yeri gelip farklı platformlarda, çocuklarına ve ailesine hak ve hakkaniyetten dem vuruyor olmalarının tezatlığı ... Özü ve sözü bir olmayanın dinimizde nasıl zikir edildiğine hepimiz vakıfız. Kaldı ki bunu din ile de bağdaştırmadan iş ve insan ahlakına da aykırı bir tutum olduğu yadsınamaz bir gerçektir.   Malumunuz 2023- 2024 Eğitim - Öğretim yılının sonuna gelmekteyiz. Haliyle bu dönem, Özel Eğitim Kurumlarında çalışmakta olan atanmamış öğretmen arkadaşlarımızın kurumlar ile anlaşma sağlayacakları dönem. Sürecin ve sektörün içinde bulunmuş bir eğitimci olarak şahit olduğum hazin tablo şu şekilde;  Ev geçindirmek zorunda olan, yıllardır bu sektöre emek vermiş, öğrencileri tarafından çok sevilen öğretmenlerimiz sektörü bırakıp inşaatta çalışmayı düşünecek kadar ümitsiz bir durum yaşıyor olmalarının yanı sıra, zikr etmeye dilimin dönmediği, sonucunun kötüye evrileceği riski yüksek olan zorlu bir psikolojik süreçte bulunmaktalar. Zira, kurum sahipleri sigorta ve diğer maliyetlerden kısabilmek için atanmış olan öğretmenleri kurumlarında istihdam etmeye gayret ediyorlar. Kaldı ki asıl hazin olan durumda, MEB hocalarının bu yozlaşmış düzende pay sahibi olmaktan asla imtina etmiyor oluşları. Çift maaş aldıkları halde geçim sıkıntısından yakınan MEB hocalarının, (onurlu duruş sergileyen ve meslektaşının hakkına saygı duyan öğretmenlerimize hürmet ediyorum) anlaşıp - anlaşamama, haklarının verilip - verilmeme, kaldı ki anlaşsa dahi, düşük bir miktar ile anlaşmak zorunda kalacakları için ekonomik kaygı yaşayacak atanmamış arkadaşlarının nasıl geçindiklerini düşündükleri oluyor mu? Toplumu var eden bireydir. Toplumsal ahlak, bireysel ahlak üzerinden şekillenir. Eğitimci kimliğine sahip ve yılladır toplumun temelini inşa etmek üzere her sabah okula gidiliyorsa, (sözde) Sosyalist ve evrensel ahlak yasalarından söz ediliyorsa, kişisel çıkarlar bir yana bırakılıp, meslek ahlakına uygun onurlu bir tutum sergilenmeli ve Özel Eğitim Kurumlarından el çekmeleri icab etmektedir. Tek bir arkadaşları dahi sektörü bırakıp ailesinden uzakta inşaat vb. bir iş kolunda çalışmaya başlayacaksa, MEB'de olup da, Özel Eğitim Kurumlarında da çalışmakta olan hocalarımızın yedikleri lokmanın helal olup olmadıklarını vicdani olarak sorgulamaları gerekir. Sistemin sizi maruz bıraktığı duruma, sizin de arkadaşlarınızı maruz bırakıyor olmanız, güçlünün zayıfı ezdiği bir düzenin devamını sağlayacak ve bunun mağduru ilerde sizin evlatlarınızda olacaktır. Haksızlığa çanak tutup, haksızlığın karşısında dik duracak karaktere sahip onurlu evlatlar asla yetiştiremezsiniz. Isırgan otu ekip, gül bitmesini bekleyemezsiniz. Unutmayın ki bir gün o yollardan çocuklarınız yürüyecektir. Elinizi taşın altına koymadan, çocuklarınıza aydınlık yarınların olacağından söz edemez ve şikayet edemezsiniz. Herkes kapısının önünü temizlerse ancak mahalle temiz olur. 

Eğitim ve eğitimcinin hak ettiği değeri göreceği bir sistemin geleceğini gönülden temenni ediyor, atanmış hocalarımızın, atanmamış öğretmenlere yapılan haksızlığa karşı aleni savunmasalar dahi, katkı sunmamak adına Özel Eğitim Kurumlarından el çekecek olmalarını ümit ediyorum. 

"Kalabalığa karışmak için hiçbir özellik gerekmez. Ama yalnız ve dik durmak için gerçekten çok şey gerekir ..!" 
Charles Bukowski”dedi.

Not: Sosyal medya hesabından Van Haber ve Van Gazetesine kendisi (Sosyolog Eğitimci Yazar Farah Diba Aslan) tarafından yazı gönderildi.

Van – Van Haber – Van Gazetesi - vanahaber