Van'ın sırlarla dolu olduğunu emin herkes biliyor. Burası Van! Burası zengin ile emekçinin yeri. Aslında burası geçmişi, geleceği hatırladığımız yer.
Ben Zeynep Değer, Van Gazetesi ve Van Haber fotoğraf muhabirim.
Sizlere üç fotoğrafla buğdayın sırrını açıklamak istedim. Aslında Para’nın ne demek olduğunu bilmiyorum ama Toz’un ne anlama geldiğini eminim hepimiz biliyoruz. Bir Ağustos ayında buğday Patozu (harmanı) yapılırken bana torbaların ağzını tutma görevi verildi. Ben ise; olaya tam vakıf olmadan çalışmaya devam ederken, hayatın ne denli zor olduğunu, insanların hayatları o kadar da kolay olmadığını bir kez daha burada anladım.
Bizler sadece o anı yaşamak için çaba sarf ediyoruz. Oysa hiçbir şey o andan ibaret olmadığını bilmiyoruz. Kimimiz, beğenmediğimiz hiçe saydığımız anları es geçiyoruz. Kimiz ise o anın tadını çıkartıyoruz. İşte burası da o anı güzel yaşayanın yeridir. Yani Van'ın İpekyolu ilçesine bağlı bir mahalle. Kimi yaz aylarında tatil program yapar, kimi ise kışı iyi geçirmek için harıl harıl çalışır. Tıpkı karıncalar gibi... Burada karıncalar ve huzur doyaca bulunuyor.
Günümüzde, buğday pek çok işlemden geçirilerek un elde ediliyor. Bu undan yapılan ekmeklerde “glüten” adlı bir maddenin miktarı fazla. Glüten, bir protein çeşidi ve ısının etkisiyle sertleşerek özel bir yapı oluşturuyor.
Buğday, çiftçiler tarafından arazinin ilenmesi sonrası toprağa buğday tohumu serpildikten sonra belirli aralıklarda su verilme sonucu oluşur. Akabinde çıkan filizler büyür, büyür ve kocaman olurlar. Daha sonra her bir buğday tanesinden on ya da otuz adet buğday tohumu çıkar. Ya da daha az elde edilir. Bu buğdaylar, bir makine tarafından biçilir ve uygun bulunan kamyonlara yüklenir. Buğdayın işlenmesi için fabrikaya ya da evlerinin önünde bulunan patos makinesine yanaştırılır ve işlem başlar.
Patos makinesinin yanına yanaştırılan buğday destesi bir kaç kişi tarafından gerçekleştirilir. Buğday makinesine atılan her bir kürek, makinenin diğer tarafından buğday tohumu olarak çıkar. Bu işlemin diğer tarafında ise kadınlar, kızlar ve çocuklar yer alır. Makinenin hemen yanında yer alan kadınlar, kızlar ve çocuklar buğdayın arasına kaçan toz, buğday yapraklarını ayırır.
Buğdayın un haline gelmesi için Van'da bulunan büyük fabrikalara ya da değirmene götürülür. Değirmen ise; buğdayın değerine göre kepekli olanı ayrı, saf un olanı ayrı ve tam tahıllı olanı ayrı olarak unlaştırır. Daha sonra un halinde gelen buğday, torbalara doldurularak ekmek yapmak için bir bodrum ya da ahırda istiflenir. En sonunda ise; kadınlar elde edilen unu hamur haline getirerek pasta, ekmek elde eder ve sofraların vazgeçilmezi haline gelen taptapa ekmeği ya da lavaş ekmeği olarak yerini alır.
Demem o ki arkadaşlar, burada her şey doğal üretilir, doğal yenilir ve doğal sağlık elde edilir. Bu arada sağlıklarına düşkün olduklarını, sürekli dinç ve diri olduklarını da es geçmemek gerekir. Sizlerinde buraya gelmesini isterim. Sadece buraya değil, bu memleketin herhangi bir yerine gitseniz de bu denli huzur ve tertemiz oksijen bulmanız mümkün. İnsanları misafir perver, sıcak kanlı ve içten.
Haydi size iyi görmeler...
GÜNÜN SÖZÜ
"Para’nın ne demek olduğunu bilmiyorum ama Toz’un ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz."
Not: Bu yazımızda herhangi bir dil kavramına uyulmadı. Oldukça içten sadece ve akışkan tavır sergilendi.
VAN GAZETESİ - ÖZEL HABER - 2020
Haber: Hikmetullah Yetkin
Fotoğraf ve anlatım: Zeynep Değer
Montaj: Sevda Yetkin
Editör: Eyşan Yetkin
Paylaşım: Nuray Kaçmaz
Ben Zeynep Değer, Van Gazetesi ve Van Haber fotoğraf muhabirim.
Sizlere üç fotoğrafla buğdayın sırrını açıklamak istedim. Aslında Para’nın ne demek olduğunu bilmiyorum ama Toz’un ne anlama geldiğini eminim hepimiz biliyoruz. Bir Ağustos ayında buğday Patozu (harmanı) yapılırken bana torbaların ağzını tutma görevi verildi. Ben ise; olaya tam vakıf olmadan çalışmaya devam ederken, hayatın ne denli zor olduğunu, insanların hayatları o kadar da kolay olmadığını bir kez daha burada anladım.
Bizler sadece o anı yaşamak için çaba sarf ediyoruz. Oysa hiçbir şey o andan ibaret olmadığını bilmiyoruz. Kimimiz, beğenmediğimiz hiçe saydığımız anları es geçiyoruz. Kimiz ise o anın tadını çıkartıyoruz. İşte burası da o anı güzel yaşayanın yeridir. Yani Van'ın İpekyolu ilçesine bağlı bir mahalle. Kimi yaz aylarında tatil program yapar, kimi ise kışı iyi geçirmek için harıl harıl çalışır. Tıpkı karıncalar gibi... Burada karıncalar ve huzur doyaca bulunuyor.
Günümüzde, buğday pek çok işlemden geçirilerek un elde ediliyor. Bu undan yapılan ekmeklerde “glüten” adlı bir maddenin miktarı fazla. Glüten, bir protein çeşidi ve ısının etkisiyle sertleşerek özel bir yapı oluşturuyor.
Buğday, çiftçiler tarafından arazinin ilenmesi sonrası toprağa buğday tohumu serpildikten sonra belirli aralıklarda su verilme sonucu oluşur. Akabinde çıkan filizler büyür, büyür ve kocaman olurlar. Daha sonra her bir buğday tanesinden on ya da otuz adet buğday tohumu çıkar. Ya da daha az elde edilir. Bu buğdaylar, bir makine tarafından biçilir ve uygun bulunan kamyonlara yüklenir. Buğdayın işlenmesi için fabrikaya ya da evlerinin önünde bulunan patos makinesine yanaştırılır ve işlem başlar.
Patos makinesinin yanına yanaştırılan buğday destesi bir kaç kişi tarafından gerçekleştirilir. Buğday makinesine atılan her bir kürek, makinenin diğer tarafından buğday tohumu olarak çıkar. Bu işlemin diğer tarafında ise kadınlar, kızlar ve çocuklar yer alır. Makinenin hemen yanında yer alan kadınlar, kızlar ve çocuklar buğdayın arasına kaçan toz, buğday yapraklarını ayırır.
Buğdayın un haline gelmesi için Van'da bulunan büyük fabrikalara ya da değirmene götürülür. Değirmen ise; buğdayın değerine göre kepekli olanı ayrı, saf un olanı ayrı ve tam tahıllı olanı ayrı olarak unlaştırır. Daha sonra un halinde gelen buğday, torbalara doldurularak ekmek yapmak için bir bodrum ya da ahırda istiflenir. En sonunda ise; kadınlar elde edilen unu hamur haline getirerek pasta, ekmek elde eder ve sofraların vazgeçilmezi haline gelen taptapa ekmeği ya da lavaş ekmeği olarak yerini alır.
Demem o ki arkadaşlar, burada her şey doğal üretilir, doğal yenilir ve doğal sağlık elde edilir. Bu arada sağlıklarına düşkün olduklarını, sürekli dinç ve diri olduklarını da es geçmemek gerekir. Sizlerinde buraya gelmesini isterim. Sadece buraya değil, bu memleketin herhangi bir yerine gitseniz de bu denli huzur ve tertemiz oksijen bulmanız mümkün. İnsanları misafir perver, sıcak kanlı ve içten.
Haydi size iyi görmeler...
GÜNÜN SÖZÜ
"Para’nın ne demek olduğunu bilmiyorum ama Toz’un ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz."
Not: Bu yazımızda herhangi bir dil kavramına uyulmadı. Oldukça içten sadece ve akışkan tavır sergilendi.
VAN GAZETESİ - ÖZEL HABER - 2020
Haber: Hikmetullah Yetkin
Fotoğraf ve anlatım: Zeynep Değer
Montaj: Sevda Yetkin
Editör: Eyşan Yetkin
Paylaşım: Nuray Kaçmaz