Vatan Partisi Van il başkanı Akile Çevik,"Kemal Kılıçdaroğlu’nun 10 Ocak 2023 günü Meclis kürsüsünden Türk Ordusuna, Türk Komutanına hakaretler ederek düşmanlığını ilan etmesiyle birlikte ABD’nin içimizdeki bütün kuvvetleri, Türk Ordusuna karşı savaş açmıştır.Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları: Korkunç bir tiran oldu. Militarizmin savunucusu oldu. Korkunç yapılarla hizalandı, değişimin önüne büyük bir engel olarak çıktı. Öyle bir sistem kurdu ki, dün beni siyasal olarak eleştirirken, kendisini askerlere alkışlatır oldu. Askerlerin alkışlaması inanın şahsen hiç umurumda değil ama devlet açısından büyük bir çürümüşlük göstergesidir bu. Yalan dolan söyleyeni eğer bir asker alkışlıyorsa devletin çürüdüğünü orada görüyoruz. Açık ve net söylüyorum!
Etrafınıza siyaset koridorlarında kariyer devşiren askerler koyarsanız... Bir daha söylüyorum; etrafınıza siyaset koridorlarında kariyer devşiren askerler koyarsanız, elinizde bol yıldızlı, bol apoletli Ortadoğu üniformaları kalır. Unutmayın ki, bol apoletli Ortadoğu askerleri savaşlardan, cephelerden kaçtılar. Kariyerist kafadan asla ve asla hayır gelmez. Onun için komuta kademesi haddini bilsin, siyaset askerin işi değildir! Bir daha söylüyorum, siyaset askerin işi değildir. Herkes haddini bilecek Herkes bulunduğu makamın ne olduğunu anlayacak!
Siyaset mi yapmak istiyorlar? Çıkarsınlar o kutsal üniformayı, hizalansınlar Erdoğan'ı yanına, Perinçek'e de takılsınlar; Erdoğan artık o dünyaların adamı, beraber olsunlar.1. AK Parti iktidarı bu açıklamanın farkında değildir.
2. AK Parti medyası da bu gelişmenin farkında değildir.
3. Kemal Kılıçdaroğlu’nu grup toplantısında alkışlayan Milletvekilleri de neye alet olduğunun farkında değildir.
4. Altılı Masa partilerinin içindeki vatanseverler de olayın farkında değildir.
5. ABD güdümündeki basın, Sözcü, Cumhuriyet olayın tam olarak farkındadır.
Farkında olmadıkları şudur.
Bu açıklamada yalnızca komutanlarımıza hakaret yoktur. Önümüzdeki sürece ilişkin çok önemli işaretler vardır.
Bu açıklamada, ABD’nin Türkiye’ye yönelik silâh kullanma sürecine girdiğinin işareti vardır.
Kemal Kılıçdaroğlu, bu açıklamaları rastgele yapmıyor. ABD’nin psikolojik savaş dairesi organları gibi çalışan Cumhuriyet ve Sözcü de bu manşetleri boşuna atmıyor.
Buradaki tehdit, ABD’nin Türkiye’ye yönelik doğrudan silah kullanma yönündeki tavrı ve iradesidir. Açıklanan budur.
ABD, Türkiye’ye silah göstermektedir ve Kılıçdaroğlu gibi unsurlarını da iç cepheyi bölmek üzere unsurları da harekete geçirilmiştir.“KAN BANYOSU” SENARYOSUHangi iklimde bunlar yaşanıyor. Doğu Akdeniz ve Ege’de onlarca ABD üssünün ülkemize yöneldiği, Güney Kıbrıs’ı NATO’ya alma hazırlıkları yaptıkları, ABD yarı resmi organı Foreign Policy’de seçimlere giden süreçte Türkiye’nin “Kan banyosu” olacağı yazılırken, içimizdeki ABD kuvvetleri, görevleri gereği bu savaştaki konumlarını ilan etmektedirler. Görevleri budur. Rand Corporation raporlarında 260 sayfa yazılmıştı.
Foreign Policy ne diyor? Bu seçime giden ortam kıran kırana olacak, kan banyosu yaşanacak diye yazıyor. ABD, bir çatışma, savaş, silahların konuştuğu bir süreç öngörüyor. Yani sonuçlar sandıktan çıkmayacak diyor, silahlar konuşacak diyor, kan banyosu olacak diyor ve emrindeki güçleri de ateşe sürüyor.
Genel Başkanımız Doğu Perinçek, bir Yunanistan-Türkiye savaşı olsa, Altılı Masa başta olmak üzere bu unsurların ABD-Yunanistan tarafını seçeceğini çok önceden kamuoyuyla paylaşmıştı. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasıyla birlikte, içine girdiğimiz İkinci İstiklal Savaşı’nda, cepheler tamamen netleşmiş durumdadır.Kemal Kılıçdaroğlu ve onu gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde alkışlayan meclis grubu ve parti yönetimi de bu beyanlarıyla intihar etmiştir. ABD PSİKOLOJİK SAVAŞ ORGANLARIBugün Sözcü ve Cumhuriyet’in manşetleri, ABD Harekat Dairesi’nin organları olarak çıkmışlardır. Cumhuriyet Gazetesi “Komutanlar Haddini Bilsin” manşetini atarken, Sözcü kahraman Komutanlarımızın resimlerini de basarak, savaşan Ordunun Generallerini manşetten hedef almıştır.
Hepsi, ABD’nin birer psikolojik savaş aletine dönmüş robotlardır. ABD’nin doğrudan istihbarat merkezleri dahi bu kadar cüretkar davranamaz. O yayınlarda dahi bu kadar aşağılık ve haince ifadeler bulamazsınız.
Genel Başkanımız dün akşam Mustafa Kemal Atatürk’ün 1920 yılında Afyon’da yaptığı konuşmayı nakletmişti:“Subaylar, fedakârlar sınıfının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler. Çünkü düşmanlarımız herkesten evvel onları yani subayları öldürürler. Onları aşağılar ve hor görürler. Hayatımda bir an olsa bile subaylık yapmış, subaylık izzeti nefsini şerefini duymuş, ölümü küçümsemiş bir insan hayatta iken düşmanın tasarladığı ve reva gördüğü bu muamelelere katlanamaz. Onun yaşamak için bir çaresi vardır: Şerefini korumak. Halbuki düşmanlarımızın da kastettiği o şerefi ayaklar altına almaktır.”
İşte bugün ABD kuvvetleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet, Sözcü, Altılı Masa, bütün Biden tayfası, HDP-PKK ve FETÖ ile birlikte, Türk Komutanlarını, Türk Ordusunu düşman mevzisinden ve düşmanca hedef alarak, savaştaki konumlarını açıklıyorlar.
Ne bu açıklamayı yapanların ne de bu kağıt parçalarını hazırlayanların vatan diye bir dertleri yoktur, ciğerleri yoktur, duyguları yoktur, vatansızdırlar ve Türk Milletiyle bağları kalmamıştır. Bizim ise şerefimiz vardır, vatanımız vardır, ayaklarımızı bastığımız toprağımız, suyunu içtiğimiz pınarlarımız, sırtımızı yasladığımız dağlarımız vardır, güvendiğimiz milletimiz, tarihten gelen büyük birikimlerimiz vardır. Farkımız budur. KILIÇDAROĞLU’NUN GENERALLERİ CEZAVİNDEDİR Kemal Kılıçdaroğlu’nun alkışlayacağı ve alkışını aldığı unsurlar, bugün Türkiye hapishanelerinde yatan NATO Generalleridir. Kılıçdaroğlu, Akşener ve Biden tayfasının özlediği sözümona askerler onlardır. Programları, o NATO generallerini yeniden cezaevlerinden çıkarmaktır. O yüzden bugün savaşan ordunun savaşan komutanlarını hedef almaktadırlar.
Bugün hedef aldıkları komutanlar, 15 Temmuz’da, Fırat Kalkanında, Zeytin Dalı Harekatlarında en önde botlarını giyip savaşmışlardır. PKK’yı hendeklere gömmüşlerdir. İkinci İsrail planını bozmuşlardır. Mavi Vatan’da kahramanca bayrak açmışlardır.
Komutanlarımız bir siyasi partiyi değil, Türkiye’nin bağımsızlığını, milli gururunu, ürettiği silahları, obüsleri gururla alkışlamaktadırlar. Milletin ruh halini, sevinçlerini paylaşmaktadırlar. İşte bizim komutanlarımız bunlardır.
Sizin generalleriniz ise cezaevlerindeki NATO Generalleridir. Onları 15 Temmuz’da temizledik. Bir kısmı da öldürüldü. O NATO generallerinizin haysiyeti yoktur. Ama Türk ordusunun kahraman komutanlarının sizin erişemeyeceğiniz ve sarsamayacağınız yüksek şerefleri vardır. Sizin alkışlayacak silahlarınız da yok, 15 Temmuzda alaşağı edilen ABD güdümünde F-16’larınız var, Patriot füzeleriniz, NATO teçhizatlarınız var. BÖLÜNME VE KAOS PLANLARINA GEÇİT VERMEYECEĞİZ
Hedefleri Türkiye’dir, hedefleri Mehmetçiktir, hedefleri Türkiye’nin birliği ve bütünlüğüdür. Türkiye’nin önüne kaos planı vadediyorlar.
- FETÖ ve PKK’yı hapislerden kurtaracaklar tekrar Türk devletinin içine yerleştirecekler,
- Anayasa’dan Türk Milleti’ni, Türklüğü kaldıracaklar, PKK’nın programını temel haklar paketi diye açıklayacaklar,
- Özerklik ve bölünme dayatacaklar,
- Ermeni Soykırımı iddialarını kabul edecekler,
- Mavi Vatan’dan vazgeçecekler,
- KKTC’yi teslim edecekler,
- Komşulara, Rusya’ya, İran’a, Suriye’ye, Azerbaycan’a düşmanlık körükleyeceklerBütün bunlar ABD’nin önlerine koyduğu görevlerdir. Bu görevlerin hiçbirini Türk Ordusunu ve Türk Milletini çiğnemeden yapamayacaklarını biliyorlar.Bu yüzden Kılıçdaroğlu çıkıyor, Komutanları hedef alıyor.
Bu yüzden Orduya karşı kimyasal silah yalanları tezgahlanıyor.
Bu yüzden, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i hedef alıyorlar. O kağıtları önlerine ABD yazıp koyuyor. O metinler ABD istihbarat servislerinde, kapılarından ayrılmadıkları büyükelçiliklerin özel organlarında en ince ayrıntısına kadar hesaplanıyor.MEYDAN OKUYORUZ VATAN PARTİSİ VARBaşarı şansları yoktur. Çünkü bu sürecin farkında olan ve gereğini yapma gücüne, siyasetlerine, programına sahip Vatan Partisi vardır.CHP’nin tabanındaki, Altılı Masa’nın tabanındaki vatanseverlere de sesleniyoruz. Partilerinizin ABD’ye göbekten bağlanmış görevlileri, Türk ordusuna, Türk milletine, Türkiye’nin birliğine savaş açmışlardır. HDP’leştiler, PKK’laştılar. Sahte solcu oldular.Hiçbir vatansever bu rezalete daha fazla tahammül edemez.
O yurttaşlarımızı da Vatan Partisi’ne çağırıyoruz. Türkiye’nin Vatan Partisi vardır. Dışardan ve içeriden ülkemize yönelen bütün ABD tehditlerini en cesur şekilde saptayan, milletin önüne koyan ve gereğini yapma iradesine sahip Vatan Partisi vardır.Bir tarafta ABD’nin oyuncağı başkanlar vardır, bir tarafta ise Türk milletinin kahramanı, 50 yıldır Türkiye’nin bağımsızlığı, birliği ve emek mücadelesi için siperde olan, ABD’nin tehditlerini yerle bir eden, Kılıçdaroğullarının ve tayfasının korkudan tir tir titrediği Cumhurbaşkanı Adayımız Doğu Perinçek vardır.15 Temmuz’da kaçan, korkan, saklanan, Akşener gibi yumuşayan, FETÖ’ye selam çakıp evlerinde oturan karakterimiz yoktur. Aslanlar gibi en önde savaşan, milleti için ölümü göze alan, sipere ilk koşan Genel Başkanımız Doğu Perinçek vardır. Şehitler veren Türk milleti vardır. Sahte solcu, PKK’nın milletvekilleri ittifak ortaklarınızın “infaz edildiler” dediği kahraman şehitlerimiz vardır.Hepsine meydan okuyoruz.
Türkiye’yi böldürtmeyeceğiz, ABD’ye teslim etmeyeceğiz, kanlı banyo senaryolarınıza geçit vermeyeceğiz, kaos planlarıyla savaşa savaşa hükümet olacağız, Meclise gireceğiz ve Üretim Devrimini başaracağız."dedi.
Etrafınıza siyaset koridorlarında kariyer devşiren askerler koyarsanız... Bir daha söylüyorum; etrafınıza siyaset koridorlarında kariyer devşiren askerler koyarsanız, elinizde bol yıldızlı, bol apoletli Ortadoğu üniformaları kalır. Unutmayın ki, bol apoletli Ortadoğu askerleri savaşlardan, cephelerden kaçtılar. Kariyerist kafadan asla ve asla hayır gelmez. Onun için komuta kademesi haddini bilsin, siyaset askerin işi değildir! Bir daha söylüyorum, siyaset askerin işi değildir. Herkes haddini bilecek Herkes bulunduğu makamın ne olduğunu anlayacak!
Siyaset mi yapmak istiyorlar? Çıkarsınlar o kutsal üniformayı, hizalansınlar Erdoğan'ı yanına, Perinçek'e de takılsınlar; Erdoğan artık o dünyaların adamı, beraber olsunlar.1. AK Parti iktidarı bu açıklamanın farkında değildir.
2. AK Parti medyası da bu gelişmenin farkında değildir.
3. Kemal Kılıçdaroğlu’nu grup toplantısında alkışlayan Milletvekilleri de neye alet olduğunun farkında değildir.
4. Altılı Masa partilerinin içindeki vatanseverler de olayın farkında değildir.
5. ABD güdümündeki basın, Sözcü, Cumhuriyet olayın tam olarak farkındadır.
Farkında olmadıkları şudur.
Bu açıklamada yalnızca komutanlarımıza hakaret yoktur. Önümüzdeki sürece ilişkin çok önemli işaretler vardır.
Bu açıklamada, ABD’nin Türkiye’ye yönelik silâh kullanma sürecine girdiğinin işareti vardır.
Kemal Kılıçdaroğlu, bu açıklamaları rastgele yapmıyor. ABD’nin psikolojik savaş dairesi organları gibi çalışan Cumhuriyet ve Sözcü de bu manşetleri boşuna atmıyor.
Buradaki tehdit, ABD’nin Türkiye’ye yönelik doğrudan silah kullanma yönündeki tavrı ve iradesidir. Açıklanan budur.
ABD, Türkiye’ye silah göstermektedir ve Kılıçdaroğlu gibi unsurlarını da iç cepheyi bölmek üzere unsurları da harekete geçirilmiştir.“KAN BANYOSU” SENARYOSUHangi iklimde bunlar yaşanıyor. Doğu Akdeniz ve Ege’de onlarca ABD üssünün ülkemize yöneldiği, Güney Kıbrıs’ı NATO’ya alma hazırlıkları yaptıkları, ABD yarı resmi organı Foreign Policy’de seçimlere giden süreçte Türkiye’nin “Kan banyosu” olacağı yazılırken, içimizdeki ABD kuvvetleri, görevleri gereği bu savaştaki konumlarını ilan etmektedirler. Görevleri budur. Rand Corporation raporlarında 260 sayfa yazılmıştı.
Foreign Policy ne diyor? Bu seçime giden ortam kıran kırana olacak, kan banyosu yaşanacak diye yazıyor. ABD, bir çatışma, savaş, silahların konuştuğu bir süreç öngörüyor. Yani sonuçlar sandıktan çıkmayacak diyor, silahlar konuşacak diyor, kan banyosu olacak diyor ve emrindeki güçleri de ateşe sürüyor.
Genel Başkanımız Doğu Perinçek, bir Yunanistan-Türkiye savaşı olsa, Altılı Masa başta olmak üzere bu unsurların ABD-Yunanistan tarafını seçeceğini çok önceden kamuoyuyla paylaşmıştı. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasıyla birlikte, içine girdiğimiz İkinci İstiklal Savaşı’nda, cepheler tamamen netleşmiş durumdadır.Kemal Kılıçdaroğlu ve onu gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde alkışlayan meclis grubu ve parti yönetimi de bu beyanlarıyla intihar etmiştir. ABD PSİKOLOJİK SAVAŞ ORGANLARIBugün Sözcü ve Cumhuriyet’in manşetleri, ABD Harekat Dairesi’nin organları olarak çıkmışlardır. Cumhuriyet Gazetesi “Komutanlar Haddini Bilsin” manşetini atarken, Sözcü kahraman Komutanlarımızın resimlerini de basarak, savaşan Ordunun Generallerini manşetten hedef almıştır.
Hepsi, ABD’nin birer psikolojik savaş aletine dönmüş robotlardır. ABD’nin doğrudan istihbarat merkezleri dahi bu kadar cüretkar davranamaz. O yayınlarda dahi bu kadar aşağılık ve haince ifadeler bulamazsınız.
Genel Başkanımız dün akşam Mustafa Kemal Atatürk’ün 1920 yılında Afyon’da yaptığı konuşmayı nakletmişti:“Subaylar, fedakârlar sınıfının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler. Çünkü düşmanlarımız herkesten evvel onları yani subayları öldürürler. Onları aşağılar ve hor görürler. Hayatımda bir an olsa bile subaylık yapmış, subaylık izzeti nefsini şerefini duymuş, ölümü küçümsemiş bir insan hayatta iken düşmanın tasarladığı ve reva gördüğü bu muamelelere katlanamaz. Onun yaşamak için bir çaresi vardır: Şerefini korumak. Halbuki düşmanlarımızın da kastettiği o şerefi ayaklar altına almaktır.”
İşte bugün ABD kuvvetleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet, Sözcü, Altılı Masa, bütün Biden tayfası, HDP-PKK ve FETÖ ile birlikte, Türk Komutanlarını, Türk Ordusunu düşman mevzisinden ve düşmanca hedef alarak, savaştaki konumlarını açıklıyorlar.
Ne bu açıklamayı yapanların ne de bu kağıt parçalarını hazırlayanların vatan diye bir dertleri yoktur, ciğerleri yoktur, duyguları yoktur, vatansızdırlar ve Türk Milletiyle bağları kalmamıştır. Bizim ise şerefimiz vardır, vatanımız vardır, ayaklarımızı bastığımız toprağımız, suyunu içtiğimiz pınarlarımız, sırtımızı yasladığımız dağlarımız vardır, güvendiğimiz milletimiz, tarihten gelen büyük birikimlerimiz vardır. Farkımız budur. KILIÇDAROĞLU’NUN GENERALLERİ CEZAVİNDEDİR Kemal Kılıçdaroğlu’nun alkışlayacağı ve alkışını aldığı unsurlar, bugün Türkiye hapishanelerinde yatan NATO Generalleridir. Kılıçdaroğlu, Akşener ve Biden tayfasının özlediği sözümona askerler onlardır. Programları, o NATO generallerini yeniden cezaevlerinden çıkarmaktır. O yüzden bugün savaşan ordunun savaşan komutanlarını hedef almaktadırlar.
Bugün hedef aldıkları komutanlar, 15 Temmuz’da, Fırat Kalkanında, Zeytin Dalı Harekatlarında en önde botlarını giyip savaşmışlardır. PKK’yı hendeklere gömmüşlerdir. İkinci İsrail planını bozmuşlardır. Mavi Vatan’da kahramanca bayrak açmışlardır.
Komutanlarımız bir siyasi partiyi değil, Türkiye’nin bağımsızlığını, milli gururunu, ürettiği silahları, obüsleri gururla alkışlamaktadırlar. Milletin ruh halini, sevinçlerini paylaşmaktadırlar. İşte bizim komutanlarımız bunlardır.
Sizin generalleriniz ise cezaevlerindeki NATO Generalleridir. Onları 15 Temmuz’da temizledik. Bir kısmı da öldürüldü. O NATO generallerinizin haysiyeti yoktur. Ama Türk ordusunun kahraman komutanlarının sizin erişemeyeceğiniz ve sarsamayacağınız yüksek şerefleri vardır. Sizin alkışlayacak silahlarınız da yok, 15 Temmuzda alaşağı edilen ABD güdümünde F-16’larınız var, Patriot füzeleriniz, NATO teçhizatlarınız var. BÖLÜNME VE KAOS PLANLARINA GEÇİT VERMEYECEĞİZ
Hedefleri Türkiye’dir, hedefleri Mehmetçiktir, hedefleri Türkiye’nin birliği ve bütünlüğüdür. Türkiye’nin önüne kaos planı vadediyorlar.
- FETÖ ve PKK’yı hapislerden kurtaracaklar tekrar Türk devletinin içine yerleştirecekler,
- Anayasa’dan Türk Milleti’ni, Türklüğü kaldıracaklar, PKK’nın programını temel haklar paketi diye açıklayacaklar,
- Özerklik ve bölünme dayatacaklar,
- Ermeni Soykırımı iddialarını kabul edecekler,
- Mavi Vatan’dan vazgeçecekler,
- KKTC’yi teslim edecekler,
- Komşulara, Rusya’ya, İran’a, Suriye’ye, Azerbaycan’a düşmanlık körükleyeceklerBütün bunlar ABD’nin önlerine koyduğu görevlerdir. Bu görevlerin hiçbirini Türk Ordusunu ve Türk Milletini çiğnemeden yapamayacaklarını biliyorlar.Bu yüzden Kılıçdaroğlu çıkıyor, Komutanları hedef alıyor.
Bu yüzden Orduya karşı kimyasal silah yalanları tezgahlanıyor.
Bu yüzden, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i hedef alıyorlar. O kağıtları önlerine ABD yazıp koyuyor. O metinler ABD istihbarat servislerinde, kapılarından ayrılmadıkları büyükelçiliklerin özel organlarında en ince ayrıntısına kadar hesaplanıyor.MEYDAN OKUYORUZ VATAN PARTİSİ VARBaşarı şansları yoktur. Çünkü bu sürecin farkında olan ve gereğini yapma gücüne, siyasetlerine, programına sahip Vatan Partisi vardır.CHP’nin tabanındaki, Altılı Masa’nın tabanındaki vatanseverlere de sesleniyoruz. Partilerinizin ABD’ye göbekten bağlanmış görevlileri, Türk ordusuna, Türk milletine, Türkiye’nin birliğine savaş açmışlardır. HDP’leştiler, PKK’laştılar. Sahte solcu oldular.Hiçbir vatansever bu rezalete daha fazla tahammül edemez.
O yurttaşlarımızı da Vatan Partisi’ne çağırıyoruz. Türkiye’nin Vatan Partisi vardır. Dışardan ve içeriden ülkemize yönelen bütün ABD tehditlerini en cesur şekilde saptayan, milletin önüne koyan ve gereğini yapma iradesine sahip Vatan Partisi vardır.Bir tarafta ABD’nin oyuncağı başkanlar vardır, bir tarafta ise Türk milletinin kahramanı, 50 yıldır Türkiye’nin bağımsızlığı, birliği ve emek mücadelesi için siperde olan, ABD’nin tehditlerini yerle bir eden, Kılıçdaroğullarının ve tayfasının korkudan tir tir titrediği Cumhurbaşkanı Adayımız Doğu Perinçek vardır.15 Temmuz’da kaçan, korkan, saklanan, Akşener gibi yumuşayan, FETÖ’ye selam çakıp evlerinde oturan karakterimiz yoktur. Aslanlar gibi en önde savaşan, milleti için ölümü göze alan, sipere ilk koşan Genel Başkanımız Doğu Perinçek vardır. Şehitler veren Türk milleti vardır. Sahte solcu, PKK’nın milletvekilleri ittifak ortaklarınızın “infaz edildiler” dediği kahraman şehitlerimiz vardır.Hepsine meydan okuyoruz.
Türkiye’yi böldürtmeyeceğiz, ABD’ye teslim etmeyeceğiz, kanlı banyo senaryolarınıza geçit vermeyeceğiz, kaos planlarıyla savaşa savaşa hükümet olacağız, Meclise gireceğiz ve Üretim Devrimini başaracağız."dedi.