Bir şehirden söz etmeliyim sizlere…

Van ilinin güzelliği ile hayata tutunmaya devam ediyor… Van’ın doğa güzelliklerini Van haber Gazetesinde yayına alan Tuba & Dorşin Yanardağ, fotoğrafları yorumladı.

Kışları sert olduğu kadar uzun ve güzel. Yazları ise; serin, kısa ve bulutsuz. İstisnasız her gün batımına çok rahatlıkla şahitlik edilebilir.

Sonra o şehrin masmavi gölünü anlatmalıyım.  Tabii yüksek dağlarını da unutmamak lazım. Sonra o şehrin masmavi, sodalı gölünün sahilinde yürümeliyiz. Süphan Dağı tüm çıplaklığıyla, güzelliğiyle tam karşımızda. O güzelliği bir yerden alıp bir yere bırakmalıyız daima hatırlansın diye. Sonra o şehrin en yüksek tepesinde oturup kaçak çay içmeliyiz.
İçinde Ahtamara, Çarpanak Adası ve Adır Adası geçen uzun uzun cümleler kurmalıyız.
Kuzu Adasını da unutmamak lazım sonra küsmesin bize.

Yeterince vaktimiz olursa ki olmalı zaten Keşiş Gölünden, Erçek Gölünden, Muradiye Şelalesinden söz etmeliyiz.

Balık bendine gitmeliyiz.
Balıklar adeta görsel bir şölen sunuyor. Suyun tersine doğru yüzdükleri için, sanki zıplayıp dans ediyorlarmış gibi bir görüntüye bürünüyorlar. 

Bu şehrin her yeri birbirinden güzel ne kadar anlatılsa da mutlaka eksik bir şeyler kalıyor.
Şehir kimine göre doğunun incisi kimine göre kedilerin şehri kimilerine  göre  otlu peynirin ayran aşının güzel kahvaltının başkenti kimine göre de aşkın, sevginin, umudun ve samimiyetin şehridir.

Bu şehrin serin bir kokusu var insanın yüreğini okşayan.
Sımsıcak bakışları var ve o bakışlar insanın iç sesi olur
Bu şehrin saçları o kadar uzun ki maviden daha uzun kırmızıdan daha güzel.

Gün ışığı ile beraber Artos Dağı’nın gölgesi masmavi Van Gölü’nün kayısına oturup yağmurun toprakla konuştuğu gibi sakin ve kısa cümlelerle masalımsı şiirsel bir dilde dağların, koyların ve suyun hikayesini anlatıyor.

Daha bir kaç yıl önceydi.
Serin bir sonbaharda bu şehre inmiştim.
Gözüme ilk çarpan Artos Dağı’ydı. Tüm heybetiyle öylece duruyordu orada.
Her sabah gözlerimin içine bakarak kendi sesinde belki de dünyanın en uzun türküsünü söylüyordu ben buradayım dercesine.

Her mevsim ayrı bir güzeldi Artos Dağı.
Hele kışın kartpostallar gibiydi. Uzun bir yoldan gelmiş şaşkın biraz da mahçup bir misafir edasıyla hep gülümsüyordu.

(Bizzat bir kış tırmanışında buna şahitlik ettim.)
Van gölüyle tam bir bütünlük içindeydi Artos Dağı.

Van Gölü birçok medeniyetin ruhunu taşıyor. Yer yer o ruhlar eşlik eder bizlere.
Masmavi Van Gölü bölgenin ortasına kurulmuş dev bir su güneşi gibi tüm bölgeyi aydınlatır adeta.

Bir bilgedir Van Gölü.
İçinde bulunun dört adasıyla insanın gözlerini kamaştırır ve binlerce kuş türüne ev sahipliği yapar. 
Dünya'nın en eski kentlerinden biri olan Van tarih, kültür ve doğa turizmi bakımından önemli bir şehirdir.
Yıl içinde binlerce turiste ev sahipliği yapar
Bu şehre gelen bir daha dönmek istemez gidenler de mutlaka bir gün geri dönmeyi umut eder.

Fotoğraflar&Yazı: Tuba & Dorşin Yanardağ

Van Gazetesi - Van Haber - vanhaber