Cumhurbaşkanlığı savunma Sanayii başkanı İsmail Demir, ABD'nin yaptırım kararına ilişkin açıklamalarda bulundu.
demir "ABD'nin uyguladığı yaptırımların Savunma Sanayi Başkanlığı, ben ve üç arkadaşımızı ilgilendiriyor" şeklinde konuştu.
F35 konusunda da keyfi bir davranış gördüklerini belirten Demir savunma sanayii olarak iki katı daha fazla çalışacaklarını söyledi. Milli Hava Savunma Sistemi HİSAR A'nın teslimatına ilişkin bilgiler de veren Demir, "Cumhurbaşkanımızın da altını çizdiği önceden teslim edebilirdik. Ama birleşen verilmedi. Biz de onun yerine geçen ürünü tespit ettik ve yaptık" ifadelerini kullandı.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in açıklamalarından satır başları:
HİÇBİR OLUMLU ADIM GÖRMEDİK
Bu yapılanların dostluğa müttefikliğe sığmadığını belirttik. Biz kabul etmediğimizi, haksızlığını belirtiyoruz ancak burada karşı tarafın argümanı sürekli kanun çıkarıldığı ve muhalif davranılmayacağını ifade ediyor. Kongreden baskı yapıldığı belirtiliyor. ABD hasımları içinde Türkiye bu şekilde tanımlanmıyor. Yanlış anlaşılma olabilir. Rusya ve Rus şirketler hasım oluyor. Kağıt üzerindeki söylem bu. S400'e meselenin bağlanması ve F35'e bağlanması argümanların geçersiz olduğunu ve görüşmeye hazır olduğumuzu belirttik ama hiçbir olumlu adım göremedik. Aslında meselenin ön yüzü ve arka yüzü gibi bir sorun olduğunu gösteriyor.
YAPTIRIM SAVUNMA SANAYİ ŞİRKETLERİNİ KAPSAMIYOR
İfadede yaptırımın amacının Türkiye'nin savunma sistemine zarar vermek olmadığı belirtiliyor. Kanun gereği yapılan karar. Savunma Sanayi Başkanlığımıza ve 3 arkadaşımıza yönelik. Arkadaşlarımızı kapsayacağını düşünmüyordum. 12. maddeden dolayı koymuşlar. Özel olarak bu kararın öyle olmadığı ifade edildi. Savunma sanayi şirketlerini kapsamıyor. Açıklama olmayacağına yönelik. Özellikle kişi ve kurumlara yönelik. Çerçevesi çizilmiş. Detay görüşmeleri arttıracağız. Bu yaptırımın şimdiye kadar önce imzalanmış olan anlaşmaları etkilemeyeceği de var. Bu yaptırımın bahsettiğim gibi amacı hasım dedikleri bir yere iş yapmak onu yapan biziz. F35'te olduğu gibi keyfi bir davranış gördük. Özel olarak zafiyet oluşacağını düşünmüyoruz. Metinlere dayanan bir çıkarımdır. Anlaşılması gereken şey Savunma Sanayii Başkanlığı ve konumu. Alım yapan kurum değiliz biz. Tedarik kurumu yanlış anlaşılabilir, bizim amacımız proje yönetmek ve oluşturmak. Önceki yıllarda doğrudan alımlarla ilgili anlaşmaları yapan bizdik. Savunma sanayimizin doğrudan gidip aldığı ithal ettiği bir şey yok. Şirketlerimiz üzerinden yürür. Şirketlerimiz yaptırım kapsamında değil.
ÜRÜNÜ VERMEDİLER BİZ KENDİMİZ YAPTIK
Biz muhataplarımıza anlaşmamızın kanunun çıktığı tarihten önce olduğunu söylesek de kanuna girmemesi gerekiyor normalde. Finansal erişime herhangi bir ihtiyacımız yok. Kredi kısmında ana yüklenici firma devreye girer. Kendi sanayimize ve insanımıza güveniyoruz. Gidişatımız iyi koşmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımız da ifade etti. 2 katı daha fazla çalışacağız. Tüm savunma sanayi sektörüne bakın duracak vakit değil hızlı yol almamız mesajını verdi. Cumhurbaşkanımızın da altını çizdiği önceden teslim edebilirdik. Ama birleşen verilmedi. Biz de onun yerine geçen ürünü tespit ettik ve yaptık. ABD ürünü değildi bu. Çok sayıda Batılı ülke bunu yapıyor. Bunun iyi tarafı gerçekten var. Bunların yerli olmasıyla ilgili çalışma yapıyoruz ama bir kısıtlama olduğunda şans oluşturuyor ve yerlileşme çalışmasına geçiyor. Bizim önceliğimiz, Türkiye'deki ekosistemi kullanarak, milli projelerin hayata geçmesini sağlamak.
MİLLİ MOTOR ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR
Şimdi benim dinlediğim bazı yorumcuların yorumları beni biraz şaşırtıyor. Yaptırım bir kurumu hedef aldı ve bu kurum da Savunma Sanayii Başkanlığı. F16'lar veya başka bir ürünümüzün ihtiyaçlarını karşılayan makam biz değiliz. Biz ihtiyaç makamlarıyla çok yakın temas içinde, hangi projenin olması gerektiğinde yer alıyoruz. Orada bir önceliklendirme yapıyoruz. İhtiyaç ve mevcut kaynaklara bakıp, ihtiyaç makamlarına çok yakın temas ile bir proje sıralaması yapıyoruz. Ve bunun ihalesini, kurgusunu yapıp, karara bağlayıp Savunma Sanayii icra komitesine çıkarıyoruz.Anlaşmayı yaptıktan sonra zaten muhatap ana yüklenici. Biz projeyi takip eden, kabul ve test aşamasına kadar yürütüyoruz. Test edildikten sonra kullanıcı makamın bir ürünü oluyor. Biz son zamanlarda teslim edildikten sonra o ürünün lojistik desteğinin, bakımıyla ilgili şartları da ortaya koyuyoruz. Anlaşma sonrası muhatap ana yüklenici. Muhataplarımızdan hayır cevabını duymadık, evet cevabını da duymadık. Motor konusunda milli motor çalışmalarımız devam ediyor. Bu süreçte samimi olarak işbirliği yapmaya açık olan şirketlerle görüşüyoruz.
TÜRKİYE'YE YAPTIRIM UYGULANDI CÜMLESİ DOĞRU DEĞİL
Türkiye, ABD'nin işine gelmeyecek her adımda bir şekilde tehdide maruz kalacak.S400 olmasa, başka bir bahane bulunacaktı. Patriot sistemiyle ilgili konuda bizim istediğimiz şartlarda tedarik olmadı. Karşı tarafın empoze ettiği şartları almamız gibi bir durum söz konusu değil. Tarife dışı yaklaşımlar var. Demin de belirttiğimiz gibi Türkiye'nin dik duruşu bazılarının işine gelmiyor. Tarife dışı yaptırımlar zaten uyguluyorlar. Ben özellikle Türkiye'ye yaptırım uygulandı cümlesi yerine Türkiye'de bir kurum ve 4 kişiye yaptırım uygulandı kısmını doğru buluyorum. Meselenin böyle algılanması ve Türkiye'ye yaptırım uygulandı algısının önüne geçilmesi gerekiyor. Türkiye'deki yerli ürünler arttıkça Tunus'la geçen ihracat adımı attık, Ukrayna'yla devam ediyor. Bu tür çalışmalar devam edecek. Savunma Sanayii yoluna devam ediyor. O açıdan durmak yok yola devam diyoruz.
HABER 7
demir "ABD'nin uyguladığı yaptırımların Savunma Sanayi Başkanlığı, ben ve üç arkadaşımızı ilgilendiriyor" şeklinde konuştu.
F35 konusunda da keyfi bir davranış gördüklerini belirten Demir savunma sanayii olarak iki katı daha fazla çalışacaklarını söyledi. Milli Hava Savunma Sistemi HİSAR A'nın teslimatına ilişkin bilgiler de veren Demir, "Cumhurbaşkanımızın da altını çizdiği önceden teslim edebilirdik. Ama birleşen verilmedi. Biz de onun yerine geçen ürünü tespit ettik ve yaptık" ifadelerini kullandı.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in açıklamalarından satır başları:
HİÇBİR OLUMLU ADIM GÖRMEDİK
Bu yapılanların dostluğa müttefikliğe sığmadığını belirttik. Biz kabul etmediğimizi, haksızlığını belirtiyoruz ancak burada karşı tarafın argümanı sürekli kanun çıkarıldığı ve muhalif davranılmayacağını ifade ediyor. Kongreden baskı yapıldığı belirtiliyor. ABD hasımları içinde Türkiye bu şekilde tanımlanmıyor. Yanlış anlaşılma olabilir. Rusya ve Rus şirketler hasım oluyor. Kağıt üzerindeki söylem bu. S400'e meselenin bağlanması ve F35'e bağlanması argümanların geçersiz olduğunu ve görüşmeye hazır olduğumuzu belirttik ama hiçbir olumlu adım göremedik. Aslında meselenin ön yüzü ve arka yüzü gibi bir sorun olduğunu gösteriyor.
YAPTIRIM SAVUNMA SANAYİ ŞİRKETLERİNİ KAPSAMIYOR
İfadede yaptırımın amacının Türkiye'nin savunma sistemine zarar vermek olmadığı belirtiliyor. Kanun gereği yapılan karar. Savunma Sanayi Başkanlığımıza ve 3 arkadaşımıza yönelik. Arkadaşlarımızı kapsayacağını düşünmüyordum. 12. maddeden dolayı koymuşlar. Özel olarak bu kararın öyle olmadığı ifade edildi. Savunma sanayi şirketlerini kapsamıyor. Açıklama olmayacağına yönelik. Özellikle kişi ve kurumlara yönelik. Çerçevesi çizilmiş. Detay görüşmeleri arttıracağız. Bu yaptırımın şimdiye kadar önce imzalanmış olan anlaşmaları etkilemeyeceği de var. Bu yaptırımın bahsettiğim gibi amacı hasım dedikleri bir yere iş yapmak onu yapan biziz. F35'te olduğu gibi keyfi bir davranış gördük. Özel olarak zafiyet oluşacağını düşünmüyoruz. Metinlere dayanan bir çıkarımdır. Anlaşılması gereken şey Savunma Sanayii Başkanlığı ve konumu. Alım yapan kurum değiliz biz. Tedarik kurumu yanlış anlaşılabilir, bizim amacımız proje yönetmek ve oluşturmak. Önceki yıllarda doğrudan alımlarla ilgili anlaşmaları yapan bizdik. Savunma sanayimizin doğrudan gidip aldığı ithal ettiği bir şey yok. Şirketlerimiz üzerinden yürür. Şirketlerimiz yaptırım kapsamında değil.
ÜRÜNÜ VERMEDİLER BİZ KENDİMİZ YAPTIK
Biz muhataplarımıza anlaşmamızın kanunun çıktığı tarihten önce olduğunu söylesek de kanuna girmemesi gerekiyor normalde. Finansal erişime herhangi bir ihtiyacımız yok. Kredi kısmında ana yüklenici firma devreye girer. Kendi sanayimize ve insanımıza güveniyoruz. Gidişatımız iyi koşmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımız da ifade etti. 2 katı daha fazla çalışacağız. Tüm savunma sanayi sektörüne bakın duracak vakit değil hızlı yol almamız mesajını verdi. Cumhurbaşkanımızın da altını çizdiği önceden teslim edebilirdik. Ama birleşen verilmedi. Biz de onun yerine geçen ürünü tespit ettik ve yaptık. ABD ürünü değildi bu. Çok sayıda Batılı ülke bunu yapıyor. Bunun iyi tarafı gerçekten var. Bunların yerli olmasıyla ilgili çalışma yapıyoruz ama bir kısıtlama olduğunda şans oluşturuyor ve yerlileşme çalışmasına geçiyor. Bizim önceliğimiz, Türkiye'deki ekosistemi kullanarak, milli projelerin hayata geçmesini sağlamak.
MİLLİ MOTOR ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR
Şimdi benim dinlediğim bazı yorumcuların yorumları beni biraz şaşırtıyor. Yaptırım bir kurumu hedef aldı ve bu kurum da Savunma Sanayii Başkanlığı. F16'lar veya başka bir ürünümüzün ihtiyaçlarını karşılayan makam biz değiliz. Biz ihtiyaç makamlarıyla çok yakın temas içinde, hangi projenin olması gerektiğinde yer alıyoruz. Orada bir önceliklendirme yapıyoruz. İhtiyaç ve mevcut kaynaklara bakıp, ihtiyaç makamlarına çok yakın temas ile bir proje sıralaması yapıyoruz. Ve bunun ihalesini, kurgusunu yapıp, karara bağlayıp Savunma Sanayii icra komitesine çıkarıyoruz.Anlaşmayı yaptıktan sonra zaten muhatap ana yüklenici. Biz projeyi takip eden, kabul ve test aşamasına kadar yürütüyoruz. Test edildikten sonra kullanıcı makamın bir ürünü oluyor. Biz son zamanlarda teslim edildikten sonra o ürünün lojistik desteğinin, bakımıyla ilgili şartları da ortaya koyuyoruz. Anlaşma sonrası muhatap ana yüklenici. Muhataplarımızdan hayır cevabını duymadık, evet cevabını da duymadık. Motor konusunda milli motor çalışmalarımız devam ediyor. Bu süreçte samimi olarak işbirliği yapmaya açık olan şirketlerle görüşüyoruz.
TÜRKİYE'YE YAPTIRIM UYGULANDI CÜMLESİ DOĞRU DEĞİL
Türkiye, ABD'nin işine gelmeyecek her adımda bir şekilde tehdide maruz kalacak.S400 olmasa, başka bir bahane bulunacaktı. Patriot sistemiyle ilgili konuda bizim istediğimiz şartlarda tedarik olmadı. Karşı tarafın empoze ettiği şartları almamız gibi bir durum söz konusu değil. Tarife dışı yaklaşımlar var. Demin de belirttiğimiz gibi Türkiye'nin dik duruşu bazılarının işine gelmiyor. Tarife dışı yaptırımlar zaten uyguluyorlar. Ben özellikle Türkiye'ye yaptırım uygulandı cümlesi yerine Türkiye'de bir kurum ve 4 kişiye yaptırım uygulandı kısmını doğru buluyorum. Meselenin böyle algılanması ve Türkiye'ye yaptırım uygulandı algısının önüne geçilmesi gerekiyor. Türkiye'deki yerli ürünler arttıkça Tunus'la geçen ihracat adımı attık, Ukrayna'yla devam ediyor. Bu tür çalışmalar devam edecek. Savunma Sanayii yoluna devam ediyor. O açıdan durmak yok yola devam diyoruz.
HABER 7