Değerli okurlar, sizlerin vaktini almadan azda olsa var ettiklerimizi nasıl yok ettiklerimize çevirdiğimizi anlatacağım. Yazımda serbest yazım biçimine ve sokak cümlelerine sıkça yer verdim. Bunun nedeni ise; kibrin en güzel tanıtımı, sokak cümleleriyle cevap vermektir.
Doğduğumuz zaman, anne ile baba ve çevremiz bizleri okşar, bizleri sever en önemlisi de hatalı olduğumuzda bizlere kızar. Değil mi?
Birde küçükken toplum ve ailenin Hipokamp bölgesine yerleştirdiği ama gelecekte çok büyük sorun haline gelecek cümleleri böyle sıralamakta fayda buldum.
- OĞLUM SAKIN BUNU YAPMA.
-EL ALEM ÇOCUKLARI KADAR OLMUYORSUN.
-KURBAN OL BU İNSANA.
-BÜYÜYÜNCE EŞEKK OLACAK.
-BABASI NEYDİDE BU NE OLACAK.
-ONCA YIL OKUDUN, ADAM OLAMADIN.
-KIZ MİLLETİ EVLENECEK GİDECEK, BU NE ŞİMDİ.
-KIZI SERBEST BIRAKALIM DAHA İYİ ÖĞRENİR.
-KIZIMA YA DA OĞLUMA KARIŞMA.
-AFFERİN KIZIM BABANI DÖVDÜN, ANNENİ DÖVDÜN"
Beynin en güzel yerini dolduran fakat gelecekte bela olacak bir şekilde yerleştirilen cümlelerin karşıtı birazdan ne olacak bir bakalım.
Değerli ve başarılı okurlar,
Sizlere ana merkezimiz olan beyinden bahsetmek istedim.
Beyin, iç içe üç bölümden oluşur. Orta beyinde bulunan hipokamp, “hafızanın merkezi”dir. Bu merkez adeta beynin yazıcısı gibi faaliyet gösterir. “Beynin yazıcısını” kendi isteğimizle çalıştırabilir, istediğimiz bilgileri kaydedebiliriz.
Hipokamp bölgesi bilgilerin kalıcı hafızaya geçip geçmeyeceğine karar veren merkezdir. Beynin hipokamp olarak adlandırılan bölgesinde, sinapslar,yüksek frekanslı elektrik sinyalleriyle uyarılınca sinaptik bağlantılar güçleniyor.
Çeşitli öğrenme kanallarından bize ulaşan bilgiler verdiğimiz önem derecesine göre kaydolmaktadır. Merak ve ilgi duymadığımız, önemsemediğimiz; kısacası duyguların hareketlenmediği olaylarda gelen bilgiler düşük frekanslı elektrik sinyalleri şeklindedir.
Sonuçta zayıf sinaptik bağlar oluşur ve beyin “harddiskine” (korteks) kayıt işlemi gerçekleşmez. Çünkü böyle durumlarda “alıcılar” (duygular) harekete geçmemektedir.
Duyguların uyandığı olaylarda ise hipokamp hareketlenmekte, beynin en dış tabakasında bulunan “kortekse” kayıt işlemi tamamlanmaktadır.
Sizlerde az çok neler anlatmak istediğimi ve asıl konunun ne olduğunu öğrenmişsinizdir.
Çocuğun bilinç altına yerleşen kötü cümleler; büyüdükçe unutulduğunu, hatta artık hatırlamayacağı hem kendisi hem de söyleyen kişi düşünür.
Oysa söyleyen kişi geçmişindeki yaşantıları sizlere aktararak, sizleri yıkmayı başarmıştır ama bir yandan da sizi başarınıza da yükseltmiştir. Neden mi?
Çocukluğunuzda kötü cümleleri, şiddeti ve mutluluğu aldığınızda önce hipokamp merkezine sonra ise; sizlerin unuttuğu ama onun asla unutmadığı alan kortekse tamamlar. Daha sonra ne mi olacak?
Sizler, kendinizi kanıtlamak için gece gündüz demeden çalışacaksınız. Sabah öğlen hatta bazen başkaların akıllarıyla hareket edeceksiniz. Nede olsa sizin aklınız size yetmiyor. O yüzden başkaların aklını kullanarak bir şeyler yapmaya çalışacaksınız. Onda da başarılı olacaksınız. Başarılı olmazsanız, başkalarını suçlayacaksınız veya suçu kendiniz kabul edeceksiniz.
Her neyse...
Daha daha sonra ne mi olacak?
Çocukluğunuzda size söylenen o kelimeleri ve cümleleri hiç hatırlamayacaksınız ama o halen kayıtlı, siz farkına varmadan arada gelip, gidiyor... O yüzden sizler gelgitler içerisinde daha çok hırs yaparak, çalışmalarınıza devam edeceksiniz. İstediğiniz sonuca ulaşacak ve başarılı olacaksınız.
Nasıl mı başarılı oldunuz?
Küçükken sizleri yerin dibine koydukları için. Sizleri ezip büzdükleri için.
Ha bu arada, 'istediğiniz sonuca erişeceksiniz' dediğimde... Sakın o kadar büyük sonuç beklemeyin! Sadece etrafınızdakilerini tatmin edecek kadar başaracaksınız. O zaman da sizin etrafınızdaki insanlar tek sizleri fark edecektir. Çünkü siz başarınızı başkalarının gözlerine sokacaksınız. Buda bitmeyecek, herkese destek verdiğinizi elinizde gelse bir camii mikrofonunda bağıracaksınız. '-BEN BUNA BUNU YAPTIM' diyerek, kendinizi kanıtlamaya çalışacaksınız. Bir türlü karşı tarafı memnun edemeyeceğiz. Sonra sonra... He he sonra... Kendinizi haklı çıkartacaksınız.
Başaracaksın ama hep paranla karşındaki insanı satın almaya çalışacaksın.
Kusura bakma! Kibrin cevabı kibirle karşılık vermektir.
Yani anlayacağınız, BÜTÜN YAZININ KISA CEVABI......
Bundan sonra mı? O insan. Doğdu, eğitildi, kibirlendi, sinirlendi, kanıtlanmak istedi ve sonra da öldü.
Önce yazı ile Parantez açıyorum, (O sana onu yapmadı) parantezi kapatıyorum. :)
Bir insan ne kadar çok öğrenirse o kadar mütevazı olur. S. Smiles
Değerli okurlar, burada anlatılan yazıda oldukça kibirli cümleler yer aldı. Bunu yazmamın sebebi ise, birilerini bir yere getirdiğinizde değerinizi ve sevginizi dengede tutmanız, insanlara hatalı bilgi vermemeniz, gelecekleri ile oynamamanızdır.
Bilgisiyle kibirlenmek cahilliğin ta kendisidir. James Taylor
HİKMETULLAH YETKİN / Kibir
Doğduğumuz zaman, anne ile baba ve çevremiz bizleri okşar, bizleri sever en önemlisi de hatalı olduğumuzda bizlere kızar. Değil mi?
Birde küçükken toplum ve ailenin Hipokamp bölgesine yerleştirdiği ama gelecekte çok büyük sorun haline gelecek cümleleri böyle sıralamakta fayda buldum.
- OĞLUM SAKIN BUNU YAPMA.
-EL ALEM ÇOCUKLARI KADAR OLMUYORSUN.
-KURBAN OL BU İNSANA.
-BÜYÜYÜNCE EŞEKK OLACAK.
-BABASI NEYDİDE BU NE OLACAK.
-ONCA YIL OKUDUN, ADAM OLAMADIN.
-KIZ MİLLETİ EVLENECEK GİDECEK, BU NE ŞİMDİ.
-KIZI SERBEST BIRAKALIM DAHA İYİ ÖĞRENİR.
-KIZIMA YA DA OĞLUMA KARIŞMA.
-AFFERİN KIZIM BABANI DÖVDÜN, ANNENİ DÖVDÜN"
Beynin en güzel yerini dolduran fakat gelecekte bela olacak bir şekilde yerleştirilen cümlelerin karşıtı birazdan ne olacak bir bakalım.
Değerli ve başarılı okurlar,
Sizlere ana merkezimiz olan beyinden bahsetmek istedim.
Beyin, iç içe üç bölümden oluşur. Orta beyinde bulunan hipokamp, “hafızanın merkezi”dir. Bu merkez adeta beynin yazıcısı gibi faaliyet gösterir. “Beynin yazıcısını” kendi isteğimizle çalıştırabilir, istediğimiz bilgileri kaydedebiliriz.
Hipokamp bölgesi bilgilerin kalıcı hafızaya geçip geçmeyeceğine karar veren merkezdir. Beynin hipokamp olarak adlandırılan bölgesinde, sinapslar,yüksek frekanslı elektrik sinyalleriyle uyarılınca sinaptik bağlantılar güçleniyor.
Çeşitli öğrenme kanallarından bize ulaşan bilgiler verdiğimiz önem derecesine göre kaydolmaktadır. Merak ve ilgi duymadığımız, önemsemediğimiz; kısacası duyguların hareketlenmediği olaylarda gelen bilgiler düşük frekanslı elektrik sinyalleri şeklindedir.
Sonuçta zayıf sinaptik bağlar oluşur ve beyin “harddiskine” (korteks) kayıt işlemi gerçekleşmez. Çünkü böyle durumlarda “alıcılar” (duygular) harekete geçmemektedir.
Duyguların uyandığı olaylarda ise hipokamp hareketlenmekte, beynin en dış tabakasında bulunan “kortekse” kayıt işlemi tamamlanmaktadır.
Sizlerde az çok neler anlatmak istediğimi ve asıl konunun ne olduğunu öğrenmişsinizdir.
Çocuğun bilinç altına yerleşen kötü cümleler; büyüdükçe unutulduğunu, hatta artık hatırlamayacağı hem kendisi hem de söyleyen kişi düşünür.
Oysa söyleyen kişi geçmişindeki yaşantıları sizlere aktararak, sizleri yıkmayı başarmıştır ama bir yandan da sizi başarınıza da yükseltmiştir. Neden mi?
Çocukluğunuzda kötü cümleleri, şiddeti ve mutluluğu aldığınızda önce hipokamp merkezine sonra ise; sizlerin unuttuğu ama onun asla unutmadığı alan kortekse tamamlar. Daha sonra ne mi olacak?
Sizler, kendinizi kanıtlamak için gece gündüz demeden çalışacaksınız. Sabah öğlen hatta bazen başkaların akıllarıyla hareket edeceksiniz. Nede olsa sizin aklınız size yetmiyor. O yüzden başkaların aklını kullanarak bir şeyler yapmaya çalışacaksınız. Onda da başarılı olacaksınız. Başarılı olmazsanız, başkalarını suçlayacaksınız veya suçu kendiniz kabul edeceksiniz.
Her neyse...
Daha daha sonra ne mi olacak?
Çocukluğunuzda size söylenen o kelimeleri ve cümleleri hiç hatırlamayacaksınız ama o halen kayıtlı, siz farkına varmadan arada gelip, gidiyor... O yüzden sizler gelgitler içerisinde daha çok hırs yaparak, çalışmalarınıza devam edeceksiniz. İstediğiniz sonuca ulaşacak ve başarılı olacaksınız.
Nasıl mı başarılı oldunuz?
Küçükken sizleri yerin dibine koydukları için. Sizleri ezip büzdükleri için.
Ha bu arada, 'istediğiniz sonuca erişeceksiniz' dediğimde... Sakın o kadar büyük sonuç beklemeyin! Sadece etrafınızdakilerini tatmin edecek kadar başaracaksınız. O zaman da sizin etrafınızdaki insanlar tek sizleri fark edecektir. Çünkü siz başarınızı başkalarının gözlerine sokacaksınız. Buda bitmeyecek, herkese destek verdiğinizi elinizde gelse bir camii mikrofonunda bağıracaksınız. '-BEN BUNA BUNU YAPTIM' diyerek, kendinizi kanıtlamaya çalışacaksınız. Bir türlü karşı tarafı memnun edemeyeceğiz. Sonra sonra... He he sonra... Kendinizi haklı çıkartacaksınız.
Başaracaksın ama hep paranla karşındaki insanı satın almaya çalışacaksın.
Kusura bakma! Kibrin cevabı kibirle karşılık vermektir.
Yani anlayacağınız, BÜTÜN YAZININ KISA CEVABI......
Bundan sonra mı? O insan. Doğdu, eğitildi, kibirlendi, sinirlendi, kanıtlanmak istedi ve sonra da öldü.
Önce yazı ile Parantez açıyorum, (O sana onu yapmadı) parantezi kapatıyorum. :)
Bir insan ne kadar çok öğrenirse o kadar mütevazı olur. S. Smiles
Değerli okurlar, burada anlatılan yazıda oldukça kibirli cümleler yer aldı. Bunu yazmamın sebebi ise, birilerini bir yere getirdiğinizde değerinizi ve sevginizi dengede tutmanız, insanlara hatalı bilgi vermemeniz, gelecekleri ile oynamamanızdır.
Bilgisiyle kibirlenmek cahilliğin ta kendisidir. James Taylor
HİKMETULLAH YETKİN / Kibir