Bu çalışmanın evrenini YÖK Ulusal Tez Merkezi, Google Akademi ve Dergi Park internet sayfasından ulaşılabilen yüksek lisans ve makale yazıları ve bir çalıştay kitabı oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemi öğrenci başarısını genel hatlarıyla etkileyen okul, aile ve çevre unsurlarının oluşturduğu etkiler oluşturmaktadır. Bu çalışmada asıl amaçlanan öğrencilerin akademik başarısını etkileyen faktörlerle ilgili yapılmış olan çalışmaların incelenip bu konu hakkında görüş ve düşünce yazılarını öğrencilerin akademik başarısında etkili olan durumlara dikkat çekerek okul, veli ve öğrenci ekseninde bilgilendirme yapmaktır. Örgün eğitimin en önemli parçası okullarda gerçekleştirilen eğitimlerde öğrencilerin akademik başarı seviyelerinin arttırılabilmesi adına aile, bireysel faktörler ve okulun fiziksel faktörleri gibi konular irdelenerek bu faktörler hakkında bilgi edinilmesi sağlanmak istenmiştir. Özellikle okul aile işbirliğinin önemine vurgu yaptığımız bu çalışmada öğrencilerin okul ilişkisinde iletişimde olduğu öğretmen, idare ve veli üçgeninde etkili bir öğrenim sağlanmasında bu kişilerin belirgin özelliklerine vurgu yapılmıştır.
Milli Eğitim Vakfı the National Education Foundation Primary Education Institution administrators to examine the factors affecting the academic success of students. The universe of this study consists of postgraduate and article articles and a workshop book that can be accessed from the YÖK National Thesis Center, Google Academy and Dergi Park website. The sample of the study consists of the effects of school, family and environmental factors that affect student success in general terms. The main purpose of this study is to examine the studies on the factors affecting the academic success of the students and to inform the opinions and thoughts on this subject on the axis of school, parents and students by drawing attention to the situations that are effective in the academic success of the students. In order to increase the academic success levels of the students in the education carried out in schools, which is the most important part of formal education, it is aimed to obtain information about these factors by examining subjects such as family, individual factors and physical factors of the school. In this study, in which we especially emphasize the importance of school-family cooperation, the distinctive characteristics of these people are emphasized in providing an effective education in the triangle of teachers, administration and parents, in which students are in communication with the school relationship.
Keywords: academic achievement, student success, school-parent cooperation, school physical characteristics, education models
1.GİRİŞ
Eğitim; bireylerin topluma kazandırılmasında geçen adaptasyon sürecidir. Eğitim fertlere öğrenmeyi, inanç büyüklüğünü, bilgiyi, değerlerin oluşumunu, yeteneklerin gelişimini, kültürel ve alışkanlık edinimlerinin bir arada öğrenildiği süreçtir. Eğitimi iki farklı kategoriye ayırabiliriz. Formal ve informal eğitim olarak ikiye ayrılır. Formal eğitimde kendi içinde ikiye ayrılır bunlarda yaygın ve örgün eğitim olarak karşımıza çıkmaktadır. Formal eğitimler planlı ve sistemli eğitimlerdir. Öğrenciler için olumlu davranışlar edinilmesi için kontrollü bir süreç izlenir. Eğitimin tanımı genel hatları ile belirlenir. Bu eğitimlerin nerede, ne zaman, kimler tarafından verileceği belirlenmiş eğitimlerdir. Formal eğitim sınıfında yer alan örgün eğitim ise; belirli bir yaş grubunda bulunan fertlerin eğitimini almayı hedefleyen eğitim türüdür. Buradaki eğitimlerde önümüze okullar çıkmaktadır. Bu okullar ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite olarak sınıflandırılır. Bu eğitimler sırasında kademeli bir süreç vardır. İlkokul bitmeden ortaokula geçilemez gibi bir sıralama mevcuttur. Bu eğitim sürecini bitirenler diploma ya da sertifika alırlar. Formal eğitimin diğer süreci olan yaygın eğitimde ise; öğrencinin öğrenmek istediği herhangi bir alanla ilgili istediği yer ve saatlerde bu eğitimleri alması sağlanan eğitim sürecidir. Bu eğitimler genel olarak halk eğitim merkezleri ya da özel hizmet veren kurslar olabilmektedir. Bu eğitim süreci sonunda yine kişiler diploma ya da sertifika alırlar. Örgün ve yaygın eğitimin ortak ve farklı yanları bulunmaktadır. İki eğitim sürecinde de bireylere olumlu davranış edinimleri sağlanmaktadır. İnformal eğitimde ise planlı ve sistematik bir eğitim söz konusu değildir. Buradaki öğrenmeler her yerde gerçekleşebilmektedir. Aslında kişi bu eğitimi ömrünün sonuna kadar gerçekleştirdiği bir eğitim türüdür. Öğrenimler sokakda, evde, park ve bahçelerde yani kişi çevresini tanımlarken bir insandan ya da bir varlıktan öğrendiği her türlü eğitim modelidir. Bu eğitim her zaman olumlu davranışlar edindirmeyebilir.
Örgün eğitim çağı 6 yaşında başlar çocuklar artık ilköğretim okullarında planlı ve sistemli olumlu davranışlar edinebileceği eğitim sürecine başlarlar. Öğrenciler okul ortamına girdikten sonra kademeli bir şekilde eğitim süreci devam eder. Bu süreçte öğrenci formal ve informal eğitimi bir arada alır. Öğrenciler öğrenmelerini gerçekleştirirken akademik anlamda birçok faktör etken durumundadır. Okullar temelde 4 kollu bir bileşenden oluşmaktadır. Bir okulda öğrenci, öğretmen, veli ve idare olarak 4 birbiri içine girmiş halka bulunmaktadır. Okullar öğrencilerde iki davranışı kazandırmayı hedef edinmiş ve bu hedefler için çalışan kurumlardır. (1) Öğrencinin daha önce hiç karşılaşmadığı bir davranışı edindirmek. (2) Öğrencinin daha önce edinmiş olduğu davranışı pekiştirerek o davranışının üstüne koyarak eskisinden daha iyi davranışlar sergilemesini sağlamaktır(Seven,2008). Davranışlar edinmede önce o kavramları öğrenebilmek gerekir. Bu yüzden öğrenme gerçekleştirilirken öğrencinin bulunduğu ortam değişkenleri her şekliyle öğrenci davranışlarını etkilemektedir.
1.2.Öğrenme Nedir?
İnsan yaşamında öğrenmenin yeri şu şekilde ifade edilmektedir. İnsan hayatı boyunca dünyaya gözlerini açtıktan sonra yaşamını sürdürebilmesi, yaşantısının gerekliliklerini yerine getirebilmek adına yani kendi kendine yetebilmek adına oluşan bir süreç olarak ifade edilir(Tekin, 2004). İnsan davranışlarının birçoğu sonradan kazanılmış ve öğrenmeyle gerçekleşmiş davranışlardır. Öğrenme tamamen davranış edinebilme sürecidir diyebiliriz. Kazanılan davranışlar öğrenme yolu ile gerçekleştiği için bu davranışlar olumlu ya da olumsuz davranışlar olabilmektedir. Bu yüzden her öğretinin insan yaşamına olumlu yansıması söz konusu değildir. İnsan ölünceye dek öğrenmeye devam eder. Çünkü bilgi sonsuz bir içerik sunmaktadır ve bu anlamda her yeni bilgi bir öğrenim demektir. Örgün eğitim süreci öğrenciler için önemli bir yer tutar. Bu anlamda öğrencilerin ilköğretim düzeyindeki başarısı ortaöğretimde iyi bir okulda eğitim görmesini daha sonra üst öğrenim kurumlardaki öğrenim durumunu ve tercihlerini etkilemektedir.
1.3. Çalışmanın Amacı
Bu çalışmada asıl amaçlanan öğrencilerin akademik başarısını etkileyen faktörlerle ilgili yapılmış olan çalışmaların incelenip bu konu hakkında görüş ve düşünce yazılarını öğrencilerin akademik başarısında etkili olan durumlara dikkat çekerek okul, veli ve öğrenci ekseninde bilgilendirme yapmaktır.
2. YÖNTEM
2.1.Çalışmanın Evreni ve Örneklemi
Araştırmanın evrenini YÖK Ulusal Tez Merkezi, Google Akademi ve Dergi Park internet sayfasından ulaşılabilen yüksek lisans ve makale yazıları ve bir çalıştay kitabı oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemi öğrenci başarısını genel hatlarıyla etkileyen okul, aile ve çevre unsurlarının oluşturduğu etkiler oluşturmaktadır.
2.2. Çalışmanın Sınırlıkları
Bu çalışmada örneklemi oluşturan unsurlar seçilirken öğrencinin bir dersteki başarısından ziyade okul başarısı hedefe alındığı için bir derste göstermiş olduğu başarı ya da başarısızlığı etkileyen faktörlerden oluşan yazılar incelenmeyip okul akademik başarısını kaleme alan yüksek lisans ve makaleler yer almaktadır.
2.3. Başarı Kavramı Nedir?
Başarı kavramı insanlar için birçok anlam ifade edebilmektedir. Başarı kavramı insanların hissettiği birçok duygu üzerinde istenilen tatmin edici sonuçlara ulaşılmasına genel anlamda başarı nedir. Başarıya ulaşabilmek için insanlarda bazı karakteristik özelliklerde ortaya çıkabilir bu karakteristik özellikler aşağıda belirtilmiştir.
• Hırs; İnsana enerji ve güç elde edebilme imkanı sağlar.
• İnanç; İnsana hedeflerinde yol haritası sunar.
• İstek; Başarıya giden yolda enerjinizi yüksek tutmayı sağlar.
• Strateji; Elinizdeki olanaklardan nasıl faydalanabileceğinizi anlamada yardımcı olur.
• Azim ve Sebat: Başarıya giden yolda azmetmeyi ve yolda sabır göstermeyi sağlar.
Yıldız’ a (1999) göre başarı; insanın çevresi ve kendisi ile uyumlu bir şekilde yaşayabilmesi için ilgi, yetenek ve var olan gizli güçlerini ortaya çıkararak bunlardan olumlu sonuçlar almasıdır. Başarı aslında hedef konulan isteklere ulaşabilmektir.
Okul Başarısı: Öğrencinin bulunduğu akademik program içerisinde aldığı derslerinin tamamından göstermiş olduğu başarı ölçüsü denilebilir. Bu programda yer alan derslerden ölçme değerlendirme sonucunda almış olduğu not ya da puan ortalamalarına okul akademik başarısı denir. Eğitim açısından başarı; Öğrencinin var olan eğitim programı içerisinde ondan beklenilen davranışları sergileyebilmesi durumudur. Yani öğrencinin programdaki hedeflere göre tutarlı davranış gösterebilmesi olarak kabul edilir(Demirtaş ve Çınar, 2004).
Akademik Başarı: Bir eğitim kademesinde, verilen ders ya da derslerin istenilen kazanımlara uygun davranış biçimlerinin kazandırılmasının kontrol edildiği ölçme değerlendirme sonucunda oluşan notların ortalamasıdır.(Onuk, 2007). Akademik başarı birçok faktör tarafından etkilenmektedir. Akademik başarısı yüksek toplumlarda nitelikli insan kabiliyetinin artmasına ve toplumun kalkınmasında ülkeler adına önemli bir güç oluşturmaktadır. Akademik başarı bireylerin kendisi, bulunduğu toplum ve aile yapısı ile oldukça ilişkilidir(Yıldırım, 2000).
3.AKADEMİK BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Bir öğrencide akademik başarıyı etkileyen 3 temel değişken bulunmaktadır. Bunlar öğrencinin kendisinden kaynaklanan durumlar, aile yapısı ve okul ortamı olarak ayrılır(Razon, 1987).
Şekil 1:
Şekil 1’de görüldüğü gibi üç dinamik değişken öğrencinin akademik başarısında etkili olmaktadırlar. Bu üç değişkeni tek tek ele alacak olursak öğrenci akademik başarısını etkileyen faktörleri derinlemesine anlamış oluruz. Bu faktörleri kendi içlerinde açacak olursak aile değişkeni; aile tutum ve davranışları, ailenin sosyoekonomik durumu, ailenin eğitim düzeyi, ailenin disiplin anlayışı diyebiliriz. Öğrencinin kendisi ile ilgili durumlar ise ders çalışma alışkanlığı, zihinsel- psikolojik- sosyal durumu, vücut gelişim düzeyi, motivasyonu, okula olan tutumu öğrencinin akademik başarısını etkileyen faktörlerdendir(Razon, 1987; Kasatura, 1990; Atılgan 1998; Ümit BAHÇETEPE, Filiz Meşeci GIORGETTI 85 Şerefli, 2003; Balkıs ve arkadaşları, 2006; Yapıcı ve Keskin, 2008; Keskin ve Sezgin, 2009; Eymur ve Geban, 2011). Öğrencide okul ortamı değişkeninde ise okulun fiziksel özellikleri, sınıfların mevcut sayısı, dersliklerin büyüklüğü, okulun bulunduğu çevredeki kültürel yapı, yönetim anlayışı, toplum beklentisi, öğretmen tecrübesi- yeterliliği ve tutumları olarak karşımıza çıkmaktadır.
3.1. Öğrencinin Akademik Başarısında Ailenin Rolü:
İnsan doğumundan yaşamının büyük bir bölümüne kadar ya da yaşamının tamamını ailesiyle birlikte geçirir. Bu nedenle çocuğun eğitiminin başladığı yer ailesinin yanıdır. Ailelerin çocukları ile geçirdikleri vakit bu anlamda çocuklarının eğitimlerinde önemli rol oynar. Bir çocuk için ilk 5 yaş kişilik gelişimin başladığı dönem olduğundan ailesiyle geçirdiği süreç önem kazanmaktadır. Çocuğun bu dönemde almış olduğu eğitimle ahlaki yapısı, davranış özellikleri karakter özellikleri, seçimlerini etkileyecek karar alma mekanizmaları yetişkinlik döneminde hayatını etkileyecektir. Gordon’ a göre (1993) bir çocuğun anne-baba açısından üzerinde durması gereken en önemli konu çocuğunun iyi bir eğitim alabilmesi olmalıdır. Bu sebeple çocuklarının yaşantılarına müdahale ederken nasıl desteklemeleri gerektiği büyük önem kazanır. Anne babalar olarak çocuklarımızın öğrenme ortamlarını elverişli bir hale getirmek bu süreçte davranış edinimlerine destek olmaya çalışmak çocuklarımızın kaliteli bir eğitim almasını sağlar. Yapılan araştırmalara göre çocukların eğitim süreçlerinde anne ilgisinin çocuklarının öğrenmelerinde babaya göre daha etkili olduğu görülmektedir. Ailelerin okul akademik başarısını etkileyen bazı önemli kavramlar bulunmaktadır. Bu kavramlardan bazıları ele alınmıştır.
Şekil 2 Aile Kavramının Önemini Anlatan Görsel
3.1.2. Ailenin Sosyoekonomik Durumu: Ailelerin sosyoekonomik durumları çocuklarının eğitim masraflarını karşılayabilmekte ki en önemli unsurdur. Öğrencilerin okul ihtiyaçlarının ne kadar karşılandığı ekonomik durumla çok ilgilidir. Ekonomik durumu iyi olmayan aile çocuklarının başarısızlığını genel olarak çocuklarının zeki olmadığına bağlarlar ya da öğretmenin yetersiz olduğunu düşünürler. Aileler ne kadar çok ders çalışılırsa o kadar başarılı olacağına inanılır. Aslında çok ders çalışmanın değil etkili ders çalışmanın önemi kavranmalıdır. Bir ailenin ekonomik durumu öğrencinin eğitim ihtiyaçları, ev ahalisinin nüfusu, yeterli beslenme, düzenli uyku, oyuncak sayısı, evin tipi, evde çalışma ortamı gibi kavramlarla doğrudan ilişkilidir. Bu yönüyle ekonomik durum öğrenci akademik başarısında önemli bir etken olmaktadır. Sosyoekonomik durumla ilgili araştırmacı Sexton’ un araştımasına göre Amerika’da büyük şehirlerden birinde geliri yüksek ailelerin öğrencilerinin başarı seviyesi ortalamanın bir hayli üstünde olduğunu saptamış. Düşük gelirli ailelerin öğrencilerinin ortalamanın altında kaldıklarını saptamıştır. Sınıf farkının artması öğrencilerin başarısını etkilediği kaçınılmazdır.
3.1.3. Ailenin Tutum ve Davranışları: Anne ve baba çocukları için rol modeldirler. Ev hayatında anne-baba çocuk ilişkilerinin değişik özellikleri ve yönleri bulunmaktadır. Onların fikirleri ve düşünceleri çocuklarını etkilemektedir. Bu sebeple okula olan tutum çocuğun okula olan ilgisini ders çalışmaya karşı olan isteğini doğrudan etkilemektedir. Ailelerin okulla olan işbirliği, yönetici ve öğretmenle olan ilişkileri çocuklarının başarının ilerlemesinde önemli etkileri bulunmaktadır. Öğretmenin işine karışmak, ondan daha iyi bildiğini düşünmek, idare ile alaycı tavırlar sakınmak ve bunların hepsini çocuğunun yanında sergilemek çocuğun tutum değiştirmesine neden olmaktadır. Başarının ilerlemesi için güven ve işbirliği içerisinde hareket etmek gerekir.
3.1.4. Anne ve Babanın Eğitim Düzeyi: Anne ve babalar hayatları boyunca almış oldukları eğitimlerini doğru ya da yanlış öğrenimlerini çocuklarına aktarmaya çalışırlar. Buda çocukların öğrenimlerini etkilemektedir. Anne ve babaların eğitim düzeyleri aslında öğrencilerinin okul eğitimine olan tutumları ile doğrudan ilişkilidir. Türkiye’ de yapılan bir araştırmaya göre mühendis ve tüccar anne ve babaların çocuklarının okul başarılarının ortalamanın çok üstünde olduğu görülmüştür. Ailelerin eğitim seviyesi düşük çocuklarda okula olan önemin az olduğu ve öğrencilerinin başarı seviyesinin ortalamanın altında olduğu görülmektedir. Iğdır ilahiyat fakültesinde yapılan çalıştayda ailelerin eğitim düzeyleri araştırılmıştır;
Şekil 3. Anne ve Baba Meslek Grup Araştırması
Yukarıda yapılan araştırmada babanın eğitim düzeyi lisans ve lisansüstü eğitim alan kişi sayısı 32 kişi ve bu araştırmanın % 6.3’ lük kısmını oluşturmaktadır. ilkokul ve okur yazar olmayan kişi sayısı 332 kişi ile bu araştırmanın % 61,6 olduğu görülmektedir. Araştırmanın sonucuna göre eğitim seviyelerine göre aile bireylerinin okul veli toplantılarına, okul aile işbirliğine katılımlarıyla doğru orantılı bir saptama olduğu düşünülmektedirler.
3.1.5. Aile Okul Aile İşbirliği: Ailelerin çocuklarının eğitimleri sırasında okul ile ilişki kurmaları öğrencilerinin gelişim durumlarını gözlemlemek için önem arz etmektedir. Öğretmen ve idarecilerin ailelerin eğitim sürecinde işbirliğinin çok az olduğunu bu durumun öğrenci gelişiminde etken olduğunu belirtmişlerdir. Iğdır ilahiyat fakültesinin İmam Hatip liselerinde katılmış olduğu çalıştayında yapılan araştırmada öğretmenlerin velilerin eğitim sürecine ilişkin görüşlerine göre;
Şekil 4. Öğretmenlerin Velilerin Eğitim Sürecine İlişkin Görüşleri
Bu anket çalışmasında öğretmenlerin velileri ile ilgili görüşlerine yer verilmiştir. Bu anket çalışmasına göre velilerin veli toplantılarına katılımın çok düşük olduğu görülmekte ve okul ile işbirliği içerisinde olma eğiliminin çok az olduğu anlaşılmaktadır. Akademik başarıyı arttırmak için velilerin okul işbirliğine girmeleri gerekir. Okul aile birliğinin etkin kullanıldığı ülkelerde nitelikli insan sayısının arttığı gözlenmiştir. Güney Kıbrıs, ailelerin çocuklarının eğitim dönemine girmeden önce okulda 1 aylık okul aile işbirliği seminerleri alarak bu sürecin nasıl yürütülmesi gerektiği ile ilgili eğitimler almaktadırlar.
3.1.6. Ailelerin Çocukları Üzerindeki Disiplin Anlayışı: Çocuklar üzerinde ailenin hakimiyeti çok önemli bir kavramdır. Hakimiyet sağlarken uygulanan disiplinin dozu çocuğun iyiliği ve menfaatine olması gereklidir. Bir kural koyarken ebeveynlerin kendilerine mutlaka şu soruyu sormaları gerekir: Bu gerçekten gerekli mi? Bir kural koyarken dikkat edilmesi gereken konular bulunmaktadır. Çocuğun yaşına uygun olmalı, başarılabilir olmalı, gerçekçi, anlaşılabilir türde kurallar konmalı başarısızlık durumlarında ise esnetilebilir olması gerekmektedir. Esnetilirken burada tutarsız olmadığını zamanı geldiğinde hedef davranışın tekrar edilmesine olanak sağlanması gerekir. İdeal bir disiplin anlayışında sürekli bir şekilde ceza vermek ya da kural koymak doğru bir yaklaşım değil, çocuğun nelerin yapılması gerektiğine odaklanan ve bunları geliştirmek için ortaya konan disiplin anlayışı ideale yakın bir disiplin anlayışıdır. Çocuklarda disiplin öz denetim becerilerinin artmasını sağlayan ve bu denetim sürecinden iyi çıkamayan çocuklarda sağlıklı kararlar verebilmesini ve davranışları üzerindeki kontrol becerisi gelişemeyen bireylere dönüşmesine neden olur. Çocuklar için anne-babalar her zaman rol modeldirler bu sebeple çocuklarına her zaman sevgi, merhamet, sabır, ilgi göstererek onların değerli olduğunu hatırlatmalarını sağlamak zorundadırlar.
3.2. Akademik Başarıda Öğrencinin Kendisinden Kaynaklanan Faktörler
Her insan bireysel farklılıkları ile dünyaya gelir. Bu sebeple her insan öğrenme sürecinde aynı şekilde eğitim anlayışı ile öğrenme kazanamayabilir. Bu durum birinin zeki diğer öğrencinin zeki olmadığı anlamına gelmez. Nitekim bir sınıfta öğretmen tarafından anlatılan dersten her öğrenci aynı şeyi anlamadığı ve her öğrencinin bireysel farklılıkların olduğu görülür. Aslında anlatılan şeyden her öğrenci farklı çıkarımlar yapar. Öğrencinin akademik başarısında bazı önemli kavramlar bulunmaktadır. Öğrencinin akademik başarısında etkili olan faktörlerin bazıları ele alınmıştır.
3.2.1. Motivasyon(Güdüleme): Öğrencileri öğrenmeye teşvik edici her şey motivasyon olarak adlandırılır. Öğrenmeyi sağlamak için öğrencinin öğreneceği bilgiyi neden öğrenmek zorunda olduğunu, bu bilgiyi nerede kullanacağını, kendisine ne katacağını bilmek zorundadır. Bu amaçlarla uyuşmayan bilgiler öğrencide merak duygusu uyandırmadığı için bilgi ya hiç öğrenilemez ya da eksik bilgi olarak öğrenim sağlanır. Motivasyon seviyesi öğrencide ne kadar çok olursa öğrenmede o kadar kolay ve hızlı olur. Çocukları motive edebilmek için teşvik ve takdir edilmeleri gerekir. Takdir edilmeyen sevgi ve ilgi görmeyen çocukların daha zor öğrendiği görülmektedir. Öğrenmelerin pekiştirilmesi için öğrenciye motive edici ödüller verilmesi onun daha sonraki öğrenmelerine motive eder. Ödül kavramı çocuğun yaşına uygun onda istek uyandıracak şeyler olmalıdır. Bazen bir öpücük ya da bir aferin demek bile çocuğu motive etmek için yeterlidir. Bu yüzden ödülün ne olduğu çocuğu teşvik edici olmalı, ödül şımartıcı olmamalıdır. Öğrencileri okula teşvik etmek onlarda istek uyandırmak, onların öğrenmeye olan açlığını ve başarısını olumlu yönde etkileyecektir.
3.2.2. Hazırlıklı Oluş: Öğrencinin ruhsal, zihinsel, bedensel ve sosyal anlamda öğreneceği bilgiye hazır olması gerekir. Verilecek olan bilginin özümsenerek çocuğun yaş ve bütünlüğüne uygun halde olmalıdır. Örneğin ilkokul çağındaki bir öğrenciye okuma alışkanlığı edindirmek için öykü ve görseller barındıran kitaplarla başlanması onun ihtiyacına uygun olur. Fakat ağır roman ve uzun kitaplar çocuğun anlamada zorluk yaşatacağı ve istek uyandırmayacağı için onda kitap okuma alışkanlığı edinmesine ket vurmasına sebep olur. Öğrencide ilgi uyandırıcı kaynakları zenginleştirmek onda öğrenme alışkanlığı oluşmasını sağlar. Öğrencilerin bilgiye hazır oluşu akademik başarısını olumlu yönde etkilemektedir.
3.2.3. Alıştırma- Tekrar: Öğrenciler ders esnasında öğrendikleri bilgi ya da davranışları tekrar ya da alıştırmadıkları sürece bu bilgi sonradan unutulmaktadır. Bu yüzden aktarılan bu bilgi havada kalır ve tam bir öğrenme gerçekleşmemiş olur. Öğrenilecek bir bilgiyi ister alanında uzman birinden isterse sıradan bir kişiden öğrenildiğinde tekrarı yapılmadığı sürece bu bilgi öğrenildikten sonra unutulmaya yüz tutar. Bu yüzden okullarda alınan eğitimlerden sonra evde öğrencinin ders çalışma alışkanlığı edinmesi çok önemlidir. Aileler çocuklarının evde tekrar ve alıştırma yapmaları için onlara bu zemini oluşturmaları ve gerektiğinde bu tekrarları birlikte yapmaları gerekir. Tekrar ve alıştırmalar olmadan bir bilgiyi içselleştirmek çok zor olur o yüzden akademik başarıda alıştırma ve tekrarlar önemli rol oynarlar.
3.2.4. Öğrenme Materyali: Materyaller öğrenme sırasında öğrenciye gösterilen aletlerdir. Bu aletlerin kolay, kısa, anlaşılabilir olması öğrencinin bilgiyi kavramasını hızlandırır. Öğrencide ilgi uyandıran, meraklandıran, heyecan oluşturan materyaller kullanılması öğrencinin başarmasında önemli etkenlerdendir. Materyallerin bu anlamda doğru ve uygun olanların kullanılması rastgele bir materyal seçilmemesi gerekir.
3.2.5. Öğrenme Güçlüğü: Öğrenme güçlüğü kişilerde beyinde oluşan bir hasar, davranışlarda yaşanan bozukluk ya da duygusal anlamda bozukluk olarak görülebilmektedir. Bu güçlüğü yaşayan kişilerde genellikle kendini ifade edememe, konuşma eksikliği, okuma ve yazma sıkıntıları ya da diğer alanlarda kendilerinde bir gerileme, eksiklik görülür. Sınıf ortamında bu öğrenciler dikkatini toplayamama, okuma ve yazma alışkanlığının olmaması, arkadaşları ile iletişim eksikliği, ders başarısının az olması, yerinde duramama gibi güçlükler yaşar. Öğrenme güçlüğü çeken çocukların belirgin özellikleri bu şekilde görülebilir(Enç, Çağlar, Özsoy 1975).
3.2.6. Öğrencinin Vücut Gelişimi: Öğrenciler öğrenmeyi sadece kendisinden büyük ya da eğitici kişilerden öğrenmezler aynı zamanda yaşıtları ile geçirdikleri zamanlarda da birçok konu hakkında bilgi edinirler bu sebeple akran eğitimi dediğimiz konu informal eğitimin bir dalı olarak geçmektedir. Çocukların yaşıtları ile ilişki kurarken uzun boylu, kısa boylu, kilolu, zayıf olmak gibi vücut gelişiminde akranlarına göre farklılıklar ilişki kurarken zorluklar yaratabilmektedir. Vücut gelişiminde yaşıtlarına göre farklılık gösteren çocuklar zorbalık görmeye ya da dışlanma gibi durumlarla karşılaşırlar. Okul ortamlarında çocuklar arasında bu tür durumlarla karşılaşan öğrenciler okula olan yaklaşımlarının değişmesine sebep olabilmektedir. Ayrıca öğrencilerin ergenlik dönemleri en hassas dönemleridir. Bu dönem içerisinde zihinsel- psikolojik anlamda vücudunu tanımaya çalışması öğrencilerin akademik başarılarını etkilemektedir. Kendini tanımaya çalıştığı bu süreçte onları anlamaya çalışmak bu dönemin sorunsuz bir şekilde geçirilmesine destek olur.
3.2.7. Öğrencilerin Arkadaş Ortamı: Öğrencilerin akademik başarısında bir diğer etken olan arkadaşlık bağıda öğrencilerin akademik başarısında önemli rol oynar. Arkadaş seçimleri olumlu ve olumsuz yönleri olmaktadır. Ailelerin çocuklarının kimlerle arkadaşlık kurduklarını takip etmeleri gerekir. Aileler arkadaş ortamının çocuklarının gelişiminde ne gibi değişiklik yarattığını gözlemlemeleri ve çocukları ile arkadaşları ile olan ilişkilerini sürekli konuşarak bilgi almaya çalışmaları gerekir. Akran eğitimi öğrencilerin akademik başarısını etkilemektedir. Sıra arkadaşı ya da okul ortamında takıldığı öğrencilerden ya da sokakta takıldığı arkadaş gruplarından bile bir şeyler öğrenmeye çalışır. Sınıf ortamında bazen dersin konusunu anlamayan çocuk arkadaşlarından destek alarak o konuyu anlayabilir işte bu durum olumlu yönde akran eğitimi sağlanmış olur. Ama bazı durumlar ise olumsuz yönde etkileri görülmektedir. Öğrencilerin arkadaş ortamlarının akademik başarıda etkileri önemli yer tutmaktadır burada ailelere önemli bir iş düşmektedir.
3.3. Akademik Başarıda Okul Ortamından Kaynaklanan Faktörler
Okullar örgün eğitimin gerçekleştiği kurumlardır. Bu kurumların asıl amacı öğrencileri topluma kazandırmaktır. Bu kurumlarda planlı, programlı ve düzenli sistematik eğitim modelleri işlenmektedir. Öğrencinin topluma kazandırma sürecinde öğrenme ortamları sağlayarak davranış edinimlerini kazanmaları için çaba gösterir. Okullarda gösterilen davranış değişiklikleri ölçme ve değerlendirme sonucunda öğrencilerin akademik başarı karneleri ortaya çıkar. Bu başarılarını en iyiden en kötüye doğru sıralayan puan ya da notlara bakılarak öğretmen görüşlerinin yer aldığı eğitim-öğretim sonucu ortalaması hesaplanır ve öğrencinin akademik başarısı ortaya çıkar. Okul ortamı öğrenimin gerçekleştiği asıl sahadır. Bu yüzden burada gerçekleştirilen eğitim ve öğretimler çocuklar üzerinde çevresiyle uyum kurmasında önemli kazançları bulunmaktadır. Etkili okulların Edmonds’ a göre (1979) 5 temel özelliği vardır. Bu temel özellikler şu şekilde sıralanır.
• Etkili okullar, eğitim öğretimle ilgili hedeflerini açık bir şekilde belirtirler.
• Etkili okullar, sistematik olarak sürecin değerlendirmesini yaparlar.
• Etkili okullarda, bütün öğrencilerin öğrenme sürecine katılımı beklentisi bulunur.
• Etkili okullarda, okul ikliminde güvene dayalı temeller atılır.
• Etkili okullarda, eğitim sürecinde bulunan eğitimcilerin kendi ilkeleri vardır.
Okul ortamında bazı değişkenler akademik başarıyı etkiler bu değişkenlerden bazıları ele alınmıştır.
3.3.1. Okulun Fiziki Şartları: Eğitimin merkezi konumundaki okulların öğrencilere verilecek olan eğitim programlarına ne kadar elverişli olduğu çok önemlidir. Okulun bina yapısı, derslikler, hijyen koşulları, sınıf mevcutları, kapalı ve açık alanları, okuldaki mevcut idari ve personel sayısı, materyal havuzu gibi başlıklar okulun fiziki yapısını oluşturur. Öğrencilerin eğitimleri için okulların kapasitelerini tam anlamıyla kullanıyor olabilmeleri önemli yer tutmaktadır. Okulların büyük ya da küçük olması önemli değildir önemli olan bu kurumlarda öğrencilere verilen eğitim kalitesinin ne kadar nitelikli olduğudur. Küçük okulların eğitim kalitesinin büyük okullara göre daha nitelikli eğitim verdiği, küçük okullarda okula devamın daha çok olduğu, öğrencilerin öğretmenleri, öğretmenlerin öğrenciler daha iyi tanıdığı ortaya çıkmıştır. Küçük okullarda okuldan kaçma, disiplin sorunları gibi durumların daha az yaşandığı görülmektedir. 1000 kişili bir okul ile 2000 kişilik öğrencisi bulunan bir okul kıyaslandığında az nüfusu olan okulun eğitim kalitesinin daha iyi olduğu kanaatine varılır.
3.3.2. Okulun İdari Yapısı: Okullarda idari yapı okulun eğitim-öğretim planlamasını yapıldığı kısımdır. Okulun her biriminden sorumlu olan kişilerdir. Eğitimin etkili bir şekilde sunulabilmesi adına okulun fiziki şartlarını kullanıma sunan idari yapıdır. Öğretmen, veli ve öğrenci ilişkilerini düzenleyen bunlarla sürekli iletişim halinde olan okul ortamını eğitim öğretime hazırlama noktasında idari yapıda çalışsan kişilere önemli görevler düşmektedir. Okulun misyon ve vizyonunu, hedefleri, beklentileri uygulama noktasında idarecilerin bakış açıları okul yönetiminde öğrencilerin akademik başarılarına etki etmektedir. Okul yöneticilerinden liderlik etmeleri beklenir özellikle öğretmenler öğretmenlerle olan ilişkilerinde öğretmenine güvenme, onların sözlerini paylaşma, takım halinde hareket edebilmeye çalışma, okul ile ilgili karar alma süreçlerine öğretmenlerde dahil olunursa öğretmenlerin okula olan örgütsel bağlılıklarının artmasına yardımcı olacağı için idarenin bu vasıflarını kullanabilmesi gerekir.
3.3.3. Sınıf yapısı: Öğrencilerin eğitim aldıkları yerler olan sınıflar okulların en önemli yerleşim alanlarıdır. Sınıf mevcutları, aydınlatma, sıcaklık, havalandırma, sıra ve masa gibi koşullar öğretmen ve öğrenciler için konforlu bir sınıf oluşturulması eğitimin kalitesini arttırmaktadır. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre sınıf ortamı anketinden çıkan sonuçlara göre
Şekil 5. Öğrencilerin Sınıf Ortamı İçin Görüşleri
Bu araştırma incelendiğinde öğrencilerin sınıfları ile ilgili vermiş oldukları cevaplara göre sınıfların mekansal kalitesinin öğrenmeye teşvik edici ortam yaratma oranı %26,3 olarak karşımıza çıkmıştır. Buradan ülkemizde sınıf şartlarının konforunun daha ileriye taşınması gerektiği çıkmaktadır. Fakat sınıf konforunun artması akademik başarıyı daha ileriye götürdüğü konusunda çokta önemli bir katkı olmadığı görülmektedir. Sınıf içerisinde öğrenmeyi teşvik edici, rekabetçi bir sınıf ortamı sınıf içi mekansal özelliklerine göre akademik başarıyı daha çok arttırdığı görülmektedir. Sınıf mevcut sayısının az olması kalabalık sınıflar göre eğitim kalitesinin artmasını sağlamaktadır. Az sayıda öğrencinin bulunduğu sınıflarda öğretmenlerin otorite kurması, eğitim programını daha kolay işleyebilme ve öğrencilerin öğrenme seviyelerini görme imkanı daha kolay olur ölçme değerlendirme sonuçları gerçekçi olur ve bu sayede geri dönüt alması kolay hale gelir.
3.3.4. Okulun Bulunduğu Kültürel Çevre: Okullar bulunduğu çevre ve kültürel yapısından etkilenirler. Okulun bulunduğu çevrenin sosyoekonomik yapısı, o çevrenin gelenek örf ve adetleri, coğrafi koşulları, toplum ve kültürel yapısı, ailelerin okuldan beklentileri öğrencilerin istendik davranış edinilmesinde okulda uygulanacak olan eğitim programlarının düzenlenmesine katkı sağlar. Okulun bulunduğu çevre koşulları etkili okul yönetimi oluşturabilmek için hedeflerin bu koşullara göre oluşturulması gerekliliğini sağlar. Okulların bulunduğu çevredeki aile yaşantılarını görebilmek adına velilerle etkileşim kurması önem kazanmaktadır. Bu anlamda velilerinde okulu sahiplenmeleri, okul aile işbirliğini arttırmaları önem kazanır.
3.3.5. Öğretmenin Akademik Başarıdaki Rolü: Öğretmen anne- babadan sonra öğrencinin özel hayatına giren önemli kişidir. Öğretmen öğrenci için rol model oluşturmaktadır. Öğrencilerin hayatlarına ışık tutan ve rehberlik yapan en önemli kişilerdendir. Öğretmen sınıf ortamını düzenleyen ve bu ortamda öğrencilerine eğitim programını uygulayan kişidir. Öğretmen sınıf iklimini düzenlerken öğrencileri ile iyi ilişkiler kurup, onların kendisine açılabilmelerini sağlamalı bu sayede sınıf ortamında öğrencilerin birbirleriyle kaynaşabilmelerine yardımcı olmuş olur. Öğretmenin etkili öğretim tekniklerine hakim olması öğrencilerin daha kolay bir şekilde öğrenimlerini sağlar.
Öğretmen– öğrenci ilişkilerinde öğretmenin sahip olduğu karakter özellikleri, sosyoekonomik durumu, genel kültür bilgisi, mesleğinde yetkin olması gibi özelliklerin niteliği bir öğrencinin başarısının artmasında önem arz etmektedir (Celep, 2000: 25–35). Öğretmen bulunduğu çağa ayak uydurmalı mesleki alanındaki değişimleri takip ederek bu bilgileri çevresine yayabilmelidir. Öğretmenler her öğrencinin bireysel farklılıklarının farkında olması gerekir. Başarılı öğrencilerin başarısız olanlara göre yapılan araştırmalara göre daha duygusal oldukları görülmüştür. Kendini açabildiği, dertlerini paylaşabildiği öğretmenlerin dersine olan ilgisinin daha çok arttığı ve derse çalışma oranının daha çok arttığı bilinmektedir(Kasatura, 1991: 115). Sınıf ortamı bir öğretmenin aynasıdır öğretmen unutmamalıdır ki o sınıfta ne ekerse öğrencilerde onu biçeceklerdir. Öğrenciler öğretmenin tutum ve davranışlarına göre sınıf ikliminin oluşumuna geçeceklerinden öğretmenlerin istendik davranışlar sergilemesi sınıf iklimi için önem arz etmektedir. Ukbe B.Ebi Süfyan, oğlunun öğretmenine şunları söyler: “Çocukları eğitmeye başlamada önce kendini eğit. Çünkü onların gözü senin üzerindedir. Senin güzel saydığın her şey onlarca güzel; çirkin saydığın onlarca da çirkindir.”(Karaçam,2001:33). Öğretmenlerin sınıf yönetiminde adaletli, hakları gözeten, sınıfında yaşanabilecek sorunlarla ilgilenen, öğrencilerinin aileleri ile iletişim kurabilen, öğrenci davranışlarına sabır gösterebilmesi etkili bir sınıf yönetimi sağlayacaktır. Öğretmen derse girmeden önce muhakkak dersin içeriğini planlamalı ve bu plan doğrultusunda amaçla tutarlı zengin içerikler üretmesi gerekmektedir. İyi bir planlama ve sınıf yönetimi öğrencilerin huzurlu, barış dolu, düzenli bir sınıf, kuralları olan ve öğrenme fırsatı sunan bir ortam yaratmaktadır. Etkili öğrenmenin öğrencileri motive eden sözcükleri yerinde ve zamanında kullanmayı çok iyi bilen kişidir. Öğrencisini övme, takdir etmesi gerektiği anları çok iyi bilen kişidir. Öğrencisine motive edici bazı ifadeler “Sen Harikasın”, “Aferin Sana”, “Muhteşem Bir Öğrencisin” gibi ifadeler öğrencilerin isteyeceği türde ifadelerdir. Ayrıca öğretmenlerin ergenlik dönemi ile ilgili bilgilenmesi önemli bir konudur. Ergenlik dönemindeki bireylerin bu dönemi stresli bir dönem olduğundan bu dönemi hasar almadan atlatabilmesi için öğrencilere anlayışlı davranabilmeli ve onların bu dönemde yaşadıkları ruh halleriyle ilgili çok baskı uygulamamalıdır.
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Eğitim sürecini etkileyen faktörler incelendiğinde öğrencinin hayatına dokunuş noktasında ailenin büyük önemi olduğu görülmektedir. İnsan hayatının en kritik dönemlerini ailesinin yanında geçirdiği ve ailesinde aldığı davranış ve eğilimleri okul yaşamında gösterdiği, ailesini okul ortamında yansıttığı aşikardır. Hatta bazı araştırmalara göre akademik başarıda ailenin rolünün %60 seviyelerinde etkili olduğu görülmektedir. Okulun yapısı, toplumun yapısı, öğretmenin mesleki yeterliliği gibi faktörlerde öğrencinin akademik başarısında etkili olduğu söylenebilir. Fakat ailenin çocuk üzerindeki rolü yadsınamaz derecede önem taşımaktadır. Hz. Peygamber Efendimizin şöyle buyurmuştur; “Kişinin, çocuğunu güzel ahlaklı yetiştirmesi, onun karnını doyurmasından daha hayırlıdır” sözüyle ailelerin çocukları üzerindeki haklarını güzel bir şekilde ifade etmektedir. Okul eğitimine başlamadan geçen süreçte çocuğun ahlaki temelleri oturmaya başlar bu süreçte aldığı aile terbiyesi çocukların yetişkinlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Öğrencilerin kendilerinden kaynaklanan bireysel farklılıkların keşfetmesi ve ders çalışma algısını bu yönde düzenlemesi önemli bir durumdur. Öğrenciler kalıcı bir öğrenme sağlamak için alıştırma ve tekrarlara önem vermelidirler özellikle ders sonlarında konuları pekiştirecek çalışmaları yapmaları gerekmektedir. Burada ailelerin öğrencilerine ders çalışma alışkanlığı kazandırılmasında önemli bir iş düşmektedir. Okulun fiziki yapısını idari sınıfta bulunanlar tarafından toplum beklentilerini karşılayacak düzeyde düzenlemelidirler. İdareciler hedefler doğrultusunda liderlik özelliklerini kullanarak personelini örgütlemesi ve bu doğrultuda motive etmesi önem kazanmaktadır. Öğretmenlerin sınıf yönetimi, ders planlaması, öğretim yöntem ve tekniklerini analiz etmesi, öğrencilerini öğrenmeye teşvik edici hareketlerde bulunması akademik başarıyı etkileyen faktörlerdendir.KAYNAKÇA
Akbaşlı, S., Kösece, P. ve Uçan, M.B. (2018). Okul değişkenlerinin akademik başarıya olan etkisine yönelik öğrenci görüşlerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi. Scientific Educational Studies, 2(2), 93-110.
Aslanargun, E. (2007). Okul-aile işbirliği ve öğrenci başarısı üzerine bir tarama çalışma. Sosyal Bilimler Dergisi, 9(18), 119-135.
Aslanargun, E., Bozkurt, S. ve Sarıoğlu, S. (2016). The impacts of socioeconomic variables on the academic success of the students. Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 9(3).
Bahçetepe,Ü. ve Giorgetti, F.M. (2015). Akademik başarı ile okul iklimi arasındaki ilişki. Istanbul Journal of Innovation in Education, 1(3), 83-101.
Çelenk, S. (2003). Okul başarısının ön koşulu: Okul aile dayanışması. İlköğretim Online E Dergi, 2(2), 28-34.
Demirtaş, Z. (2010). Okul kültürü ile öğrenci başarısı arasındaki ilişki. Eğitim ve Bilim, 35(158), 4-12.
Eker, E. ve Aşlamacı, İ. (2016). Çocuğun okul eğitiminde ailenin rolü: Iğdır İmam Hatip Okulları örneğinde bir değerlendirme. (ed. Yurt, M.E. ve Bayraktutan, O.) Uluslararası aile içi eğitim çalıştayı. Erzurum: Iğdır Üniversitesi.
Erdoğdu, M.Y. (2007). Ana-baba tutumları ve öğretmen davranışları ile öğrencilerin akademik başarıları arasındaki ilişkiler. SAÜ Eğitim Fakültesi Dergisi (14), 33-46.
Farsak, M. (2017). Adana ilinde ortaokul matematik dersinde öğrenci başarısını etkileyen faktörlerin lojistik regresyon ile incelenmesi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Kahramanmaraş.
Karaarslan, G. (2010). Orta öğretim kurumlarında öğrenci başarısını etkileyen faktörlerin istatiksel analizi. İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul.
Kaya, E. (2020). Ortaokul öğrenci öğretmen ve yöneticilerinin öğrenci başarısını etkileyen faktörlere ilişkin görüşlerinin pareto analizi ile değerlendirilmesi. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Kırşehir.
Kültür, K. (2019). İlkokul müdürlerinin öğrencilerin akademik başarılarını arttırmada kullandıkları yönetsel davranışlar davranışlar ve stratejiler ile uyguladıkları taktiklerin incelenmesi. Marmara Üniversitesi, İstanbul.
Razon, N. Okul başarısını etkileyen faktörler. https://www.ekipnormarazon.com/makalelerimiz/okul-ve-cocuk/okul-basarisini etkileyen-faktorler/ (05.09.2022).
Sarıer, Y. (2016). Türkiye’de öğrencilerin akademik başarısını etkileyen faktörler: Bir meta analiz çalışması. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 31(3), 609-627.
Seven, M.A. ve Engin, A.O. (2008). Öğrenmeyi etkileyen faktörler. Current Perspectives in Social Sciences, 12(2), 189-212.
Şensoy, S.A. ve Sağsöz, A. (2015). Öğrenci başarısının sınıfların fiziksel koşulları ile ilişkisi. Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 16(3), 87-104.
Yıldız, N. (1999). Çocukların okul başarısında aile ve çevresel faktörlerin rolü: Orta ikinci sınıf öğrencileri ile ilgili bir araştırma. Marmara Üniversitesi, İstanbul.
Milli Eğitim Vakfı the National Education Foundation Primary Education Institution administrators to examine the factors affecting the academic success of students. The universe of this study consists of postgraduate and article articles and a workshop book that can be accessed from the YÖK National Thesis Center, Google Academy and Dergi Park website. The sample of the study consists of the effects of school, family and environmental factors that affect student success in general terms. The main purpose of this study is to examine the studies on the factors affecting the academic success of the students and to inform the opinions and thoughts on this subject on the axis of school, parents and students by drawing attention to the situations that are effective in the academic success of the students. In order to increase the academic success levels of the students in the education carried out in schools, which is the most important part of formal education, it is aimed to obtain information about these factors by examining subjects such as family, individual factors and physical factors of the school. In this study, in which we especially emphasize the importance of school-family cooperation, the distinctive characteristics of these people are emphasized in providing an effective education in the triangle of teachers, administration and parents, in which students are in communication with the school relationship.
Keywords: academic achievement, student success, school-parent cooperation, school physical characteristics, education models
1.GİRİŞ
Eğitim; bireylerin topluma kazandırılmasında geçen adaptasyon sürecidir. Eğitim fertlere öğrenmeyi, inanç büyüklüğünü, bilgiyi, değerlerin oluşumunu, yeteneklerin gelişimini, kültürel ve alışkanlık edinimlerinin bir arada öğrenildiği süreçtir. Eğitimi iki farklı kategoriye ayırabiliriz. Formal ve informal eğitim olarak ikiye ayrılır. Formal eğitimde kendi içinde ikiye ayrılır bunlarda yaygın ve örgün eğitim olarak karşımıza çıkmaktadır. Formal eğitimler planlı ve sistemli eğitimlerdir. Öğrenciler için olumlu davranışlar edinilmesi için kontrollü bir süreç izlenir. Eğitimin tanımı genel hatları ile belirlenir. Bu eğitimlerin nerede, ne zaman, kimler tarafından verileceği belirlenmiş eğitimlerdir. Formal eğitim sınıfında yer alan örgün eğitim ise; belirli bir yaş grubunda bulunan fertlerin eğitimini almayı hedefleyen eğitim türüdür. Buradaki eğitimlerde önümüze okullar çıkmaktadır. Bu okullar ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite olarak sınıflandırılır. Bu eğitimler sırasında kademeli bir süreç vardır. İlkokul bitmeden ortaokula geçilemez gibi bir sıralama mevcuttur. Bu eğitim sürecini bitirenler diploma ya da sertifika alırlar. Formal eğitimin diğer süreci olan yaygın eğitimde ise; öğrencinin öğrenmek istediği herhangi bir alanla ilgili istediği yer ve saatlerde bu eğitimleri alması sağlanan eğitim sürecidir. Bu eğitimler genel olarak halk eğitim merkezleri ya da özel hizmet veren kurslar olabilmektedir. Bu eğitim süreci sonunda yine kişiler diploma ya da sertifika alırlar. Örgün ve yaygın eğitimin ortak ve farklı yanları bulunmaktadır. İki eğitim sürecinde de bireylere olumlu davranış edinimleri sağlanmaktadır. İnformal eğitimde ise planlı ve sistematik bir eğitim söz konusu değildir. Buradaki öğrenmeler her yerde gerçekleşebilmektedir. Aslında kişi bu eğitimi ömrünün sonuna kadar gerçekleştirdiği bir eğitim türüdür. Öğrenimler sokakda, evde, park ve bahçelerde yani kişi çevresini tanımlarken bir insandan ya da bir varlıktan öğrendiği her türlü eğitim modelidir. Bu eğitim her zaman olumlu davranışlar edindirmeyebilir.
Örgün eğitim çağı 6 yaşında başlar çocuklar artık ilköğretim okullarında planlı ve sistemli olumlu davranışlar edinebileceği eğitim sürecine başlarlar. Öğrenciler okul ortamına girdikten sonra kademeli bir şekilde eğitim süreci devam eder. Bu süreçte öğrenci formal ve informal eğitimi bir arada alır. Öğrenciler öğrenmelerini gerçekleştirirken akademik anlamda birçok faktör etken durumundadır. Okullar temelde 4 kollu bir bileşenden oluşmaktadır. Bir okulda öğrenci, öğretmen, veli ve idare olarak 4 birbiri içine girmiş halka bulunmaktadır. Okullar öğrencilerde iki davranışı kazandırmayı hedef edinmiş ve bu hedefler için çalışan kurumlardır. (1) Öğrencinin daha önce hiç karşılaşmadığı bir davranışı edindirmek. (2) Öğrencinin daha önce edinmiş olduğu davranışı pekiştirerek o davranışının üstüne koyarak eskisinden daha iyi davranışlar sergilemesini sağlamaktır(Seven,2008). Davranışlar edinmede önce o kavramları öğrenebilmek gerekir. Bu yüzden öğrenme gerçekleştirilirken öğrencinin bulunduğu ortam değişkenleri her şekliyle öğrenci davranışlarını etkilemektedir.
1.2.Öğrenme Nedir?
İnsan yaşamında öğrenmenin yeri şu şekilde ifade edilmektedir. İnsan hayatı boyunca dünyaya gözlerini açtıktan sonra yaşamını sürdürebilmesi, yaşantısının gerekliliklerini yerine getirebilmek adına yani kendi kendine yetebilmek adına oluşan bir süreç olarak ifade edilir(Tekin, 2004). İnsan davranışlarının birçoğu sonradan kazanılmış ve öğrenmeyle gerçekleşmiş davranışlardır. Öğrenme tamamen davranış edinebilme sürecidir diyebiliriz. Kazanılan davranışlar öğrenme yolu ile gerçekleştiği için bu davranışlar olumlu ya da olumsuz davranışlar olabilmektedir. Bu yüzden her öğretinin insan yaşamına olumlu yansıması söz konusu değildir. İnsan ölünceye dek öğrenmeye devam eder. Çünkü bilgi sonsuz bir içerik sunmaktadır ve bu anlamda her yeni bilgi bir öğrenim demektir. Örgün eğitim süreci öğrenciler için önemli bir yer tutar. Bu anlamda öğrencilerin ilköğretim düzeyindeki başarısı ortaöğretimde iyi bir okulda eğitim görmesini daha sonra üst öğrenim kurumlardaki öğrenim durumunu ve tercihlerini etkilemektedir.
1.3. Çalışmanın Amacı
Bu çalışmada asıl amaçlanan öğrencilerin akademik başarısını etkileyen faktörlerle ilgili yapılmış olan çalışmaların incelenip bu konu hakkında görüş ve düşünce yazılarını öğrencilerin akademik başarısında etkili olan durumlara dikkat çekerek okul, veli ve öğrenci ekseninde bilgilendirme yapmaktır.
2. YÖNTEM
2.1.Çalışmanın Evreni ve Örneklemi
Araştırmanın evrenini YÖK Ulusal Tez Merkezi, Google Akademi ve Dergi Park internet sayfasından ulaşılabilen yüksek lisans ve makale yazıları ve bir çalıştay kitabı oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemi öğrenci başarısını genel hatlarıyla etkileyen okul, aile ve çevre unsurlarının oluşturduğu etkiler oluşturmaktadır.
2.2. Çalışmanın Sınırlıkları
Bu çalışmada örneklemi oluşturan unsurlar seçilirken öğrencinin bir dersteki başarısından ziyade okul başarısı hedefe alındığı için bir derste göstermiş olduğu başarı ya da başarısızlığı etkileyen faktörlerden oluşan yazılar incelenmeyip okul akademik başarısını kaleme alan yüksek lisans ve makaleler yer almaktadır.
2.3. Başarı Kavramı Nedir?
Başarı kavramı insanlar için birçok anlam ifade edebilmektedir. Başarı kavramı insanların hissettiği birçok duygu üzerinde istenilen tatmin edici sonuçlara ulaşılmasına genel anlamda başarı nedir. Başarıya ulaşabilmek için insanlarda bazı karakteristik özelliklerde ortaya çıkabilir bu karakteristik özellikler aşağıda belirtilmiştir.
• Hırs; İnsana enerji ve güç elde edebilme imkanı sağlar.
• İnanç; İnsana hedeflerinde yol haritası sunar.
• İstek; Başarıya giden yolda enerjinizi yüksek tutmayı sağlar.
• Strateji; Elinizdeki olanaklardan nasıl faydalanabileceğinizi anlamada yardımcı olur.
• Azim ve Sebat: Başarıya giden yolda azmetmeyi ve yolda sabır göstermeyi sağlar.
Yıldız’ a (1999) göre başarı; insanın çevresi ve kendisi ile uyumlu bir şekilde yaşayabilmesi için ilgi, yetenek ve var olan gizli güçlerini ortaya çıkararak bunlardan olumlu sonuçlar almasıdır. Başarı aslında hedef konulan isteklere ulaşabilmektir.
Okul Başarısı: Öğrencinin bulunduğu akademik program içerisinde aldığı derslerinin tamamından göstermiş olduğu başarı ölçüsü denilebilir. Bu programda yer alan derslerden ölçme değerlendirme sonucunda almış olduğu not ya da puan ortalamalarına okul akademik başarısı denir. Eğitim açısından başarı; Öğrencinin var olan eğitim programı içerisinde ondan beklenilen davranışları sergileyebilmesi durumudur. Yani öğrencinin programdaki hedeflere göre tutarlı davranış gösterebilmesi olarak kabul edilir(Demirtaş ve Çınar, 2004).
Akademik Başarı: Bir eğitim kademesinde, verilen ders ya da derslerin istenilen kazanımlara uygun davranış biçimlerinin kazandırılmasının kontrol edildiği ölçme değerlendirme sonucunda oluşan notların ortalamasıdır.(Onuk, 2007). Akademik başarı birçok faktör tarafından etkilenmektedir. Akademik başarısı yüksek toplumlarda nitelikli insan kabiliyetinin artmasına ve toplumun kalkınmasında ülkeler adına önemli bir güç oluşturmaktadır. Akademik başarı bireylerin kendisi, bulunduğu toplum ve aile yapısı ile oldukça ilişkilidir(Yıldırım, 2000).
3.AKADEMİK BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Bir öğrencide akademik başarıyı etkileyen 3 temel değişken bulunmaktadır. Bunlar öğrencinin kendisinden kaynaklanan durumlar, aile yapısı ve okul ortamı olarak ayrılır(Razon, 1987).
Şekil 1:
Şekil 1’de görüldüğü gibi üç dinamik değişken öğrencinin akademik başarısında etkili olmaktadırlar. Bu üç değişkeni tek tek ele alacak olursak öğrenci akademik başarısını etkileyen faktörleri derinlemesine anlamış oluruz. Bu faktörleri kendi içlerinde açacak olursak aile değişkeni; aile tutum ve davranışları, ailenin sosyoekonomik durumu, ailenin eğitim düzeyi, ailenin disiplin anlayışı diyebiliriz. Öğrencinin kendisi ile ilgili durumlar ise ders çalışma alışkanlığı, zihinsel- psikolojik- sosyal durumu, vücut gelişim düzeyi, motivasyonu, okula olan tutumu öğrencinin akademik başarısını etkileyen faktörlerdendir(Razon, 1987; Kasatura, 1990; Atılgan 1998; Ümit BAHÇETEPE, Filiz Meşeci GIORGETTI 85 Şerefli, 2003; Balkıs ve arkadaşları, 2006; Yapıcı ve Keskin, 2008; Keskin ve Sezgin, 2009; Eymur ve Geban, 2011). Öğrencide okul ortamı değişkeninde ise okulun fiziksel özellikleri, sınıfların mevcut sayısı, dersliklerin büyüklüğü, okulun bulunduğu çevredeki kültürel yapı, yönetim anlayışı, toplum beklentisi, öğretmen tecrübesi- yeterliliği ve tutumları olarak karşımıza çıkmaktadır.
3.1. Öğrencinin Akademik Başarısında Ailenin Rolü:
İnsan doğumundan yaşamının büyük bir bölümüne kadar ya da yaşamının tamamını ailesiyle birlikte geçirir. Bu nedenle çocuğun eğitiminin başladığı yer ailesinin yanıdır. Ailelerin çocukları ile geçirdikleri vakit bu anlamda çocuklarının eğitimlerinde önemli rol oynar. Bir çocuk için ilk 5 yaş kişilik gelişimin başladığı dönem olduğundan ailesiyle geçirdiği süreç önem kazanmaktadır. Çocuğun bu dönemde almış olduğu eğitimle ahlaki yapısı, davranış özellikleri karakter özellikleri, seçimlerini etkileyecek karar alma mekanizmaları yetişkinlik döneminde hayatını etkileyecektir. Gordon’ a göre (1993) bir çocuğun anne-baba açısından üzerinde durması gereken en önemli konu çocuğunun iyi bir eğitim alabilmesi olmalıdır. Bu sebeple çocuklarının yaşantılarına müdahale ederken nasıl desteklemeleri gerektiği büyük önem kazanır. Anne babalar olarak çocuklarımızın öğrenme ortamlarını elverişli bir hale getirmek bu süreçte davranış edinimlerine destek olmaya çalışmak çocuklarımızın kaliteli bir eğitim almasını sağlar. Yapılan araştırmalara göre çocukların eğitim süreçlerinde anne ilgisinin çocuklarının öğrenmelerinde babaya göre daha etkili olduğu görülmektedir. Ailelerin okul akademik başarısını etkileyen bazı önemli kavramlar bulunmaktadır. Bu kavramlardan bazıları ele alınmıştır.
Şekil 2 Aile Kavramının Önemini Anlatan Görsel
3.1.2. Ailenin Sosyoekonomik Durumu: Ailelerin sosyoekonomik durumları çocuklarının eğitim masraflarını karşılayabilmekte ki en önemli unsurdur. Öğrencilerin okul ihtiyaçlarının ne kadar karşılandığı ekonomik durumla çok ilgilidir. Ekonomik durumu iyi olmayan aile çocuklarının başarısızlığını genel olarak çocuklarının zeki olmadığına bağlarlar ya da öğretmenin yetersiz olduğunu düşünürler. Aileler ne kadar çok ders çalışılırsa o kadar başarılı olacağına inanılır. Aslında çok ders çalışmanın değil etkili ders çalışmanın önemi kavranmalıdır. Bir ailenin ekonomik durumu öğrencinin eğitim ihtiyaçları, ev ahalisinin nüfusu, yeterli beslenme, düzenli uyku, oyuncak sayısı, evin tipi, evde çalışma ortamı gibi kavramlarla doğrudan ilişkilidir. Bu yönüyle ekonomik durum öğrenci akademik başarısında önemli bir etken olmaktadır. Sosyoekonomik durumla ilgili araştırmacı Sexton’ un araştımasına göre Amerika’da büyük şehirlerden birinde geliri yüksek ailelerin öğrencilerinin başarı seviyesi ortalamanın bir hayli üstünde olduğunu saptamış. Düşük gelirli ailelerin öğrencilerinin ortalamanın altında kaldıklarını saptamıştır. Sınıf farkının artması öğrencilerin başarısını etkilediği kaçınılmazdır.
3.1.3. Ailenin Tutum ve Davranışları: Anne ve baba çocukları için rol modeldirler. Ev hayatında anne-baba çocuk ilişkilerinin değişik özellikleri ve yönleri bulunmaktadır. Onların fikirleri ve düşünceleri çocuklarını etkilemektedir. Bu sebeple okula olan tutum çocuğun okula olan ilgisini ders çalışmaya karşı olan isteğini doğrudan etkilemektedir. Ailelerin okulla olan işbirliği, yönetici ve öğretmenle olan ilişkileri çocuklarının başarının ilerlemesinde önemli etkileri bulunmaktadır. Öğretmenin işine karışmak, ondan daha iyi bildiğini düşünmek, idare ile alaycı tavırlar sakınmak ve bunların hepsini çocuğunun yanında sergilemek çocuğun tutum değiştirmesine neden olmaktadır. Başarının ilerlemesi için güven ve işbirliği içerisinde hareket etmek gerekir.
3.1.4. Anne ve Babanın Eğitim Düzeyi: Anne ve babalar hayatları boyunca almış oldukları eğitimlerini doğru ya da yanlış öğrenimlerini çocuklarına aktarmaya çalışırlar. Buda çocukların öğrenimlerini etkilemektedir. Anne ve babaların eğitim düzeyleri aslında öğrencilerinin okul eğitimine olan tutumları ile doğrudan ilişkilidir. Türkiye’ de yapılan bir araştırmaya göre mühendis ve tüccar anne ve babaların çocuklarının okul başarılarının ortalamanın çok üstünde olduğu görülmüştür. Ailelerin eğitim seviyesi düşük çocuklarda okula olan önemin az olduğu ve öğrencilerinin başarı seviyesinin ortalamanın altında olduğu görülmektedir. Iğdır ilahiyat fakültesinde yapılan çalıştayda ailelerin eğitim düzeyleri araştırılmıştır;
Şekil 3. Anne ve Baba Meslek Grup Araştırması
Yukarıda yapılan araştırmada babanın eğitim düzeyi lisans ve lisansüstü eğitim alan kişi sayısı 32 kişi ve bu araştırmanın % 6.3’ lük kısmını oluşturmaktadır. ilkokul ve okur yazar olmayan kişi sayısı 332 kişi ile bu araştırmanın % 61,6 olduğu görülmektedir. Araştırmanın sonucuna göre eğitim seviyelerine göre aile bireylerinin okul veli toplantılarına, okul aile işbirliğine katılımlarıyla doğru orantılı bir saptama olduğu düşünülmektedirler.
3.1.5. Aile Okul Aile İşbirliği: Ailelerin çocuklarının eğitimleri sırasında okul ile ilişki kurmaları öğrencilerinin gelişim durumlarını gözlemlemek için önem arz etmektedir. Öğretmen ve idarecilerin ailelerin eğitim sürecinde işbirliğinin çok az olduğunu bu durumun öğrenci gelişiminde etken olduğunu belirtmişlerdir. Iğdır ilahiyat fakültesinin İmam Hatip liselerinde katılmış olduğu çalıştayında yapılan araştırmada öğretmenlerin velilerin eğitim sürecine ilişkin görüşlerine göre;
Şekil 4. Öğretmenlerin Velilerin Eğitim Sürecine İlişkin Görüşleri
Bu anket çalışmasında öğretmenlerin velileri ile ilgili görüşlerine yer verilmiştir. Bu anket çalışmasına göre velilerin veli toplantılarına katılımın çok düşük olduğu görülmekte ve okul ile işbirliği içerisinde olma eğiliminin çok az olduğu anlaşılmaktadır. Akademik başarıyı arttırmak için velilerin okul işbirliğine girmeleri gerekir. Okul aile birliğinin etkin kullanıldığı ülkelerde nitelikli insan sayısının arttığı gözlenmiştir. Güney Kıbrıs, ailelerin çocuklarının eğitim dönemine girmeden önce okulda 1 aylık okul aile işbirliği seminerleri alarak bu sürecin nasıl yürütülmesi gerektiği ile ilgili eğitimler almaktadırlar.
3.1.6. Ailelerin Çocukları Üzerindeki Disiplin Anlayışı: Çocuklar üzerinde ailenin hakimiyeti çok önemli bir kavramdır. Hakimiyet sağlarken uygulanan disiplinin dozu çocuğun iyiliği ve menfaatine olması gereklidir. Bir kural koyarken ebeveynlerin kendilerine mutlaka şu soruyu sormaları gerekir: Bu gerçekten gerekli mi? Bir kural koyarken dikkat edilmesi gereken konular bulunmaktadır. Çocuğun yaşına uygun olmalı, başarılabilir olmalı, gerçekçi, anlaşılabilir türde kurallar konmalı başarısızlık durumlarında ise esnetilebilir olması gerekmektedir. Esnetilirken burada tutarsız olmadığını zamanı geldiğinde hedef davranışın tekrar edilmesine olanak sağlanması gerekir. İdeal bir disiplin anlayışında sürekli bir şekilde ceza vermek ya da kural koymak doğru bir yaklaşım değil, çocuğun nelerin yapılması gerektiğine odaklanan ve bunları geliştirmek için ortaya konan disiplin anlayışı ideale yakın bir disiplin anlayışıdır. Çocuklarda disiplin öz denetim becerilerinin artmasını sağlayan ve bu denetim sürecinden iyi çıkamayan çocuklarda sağlıklı kararlar verebilmesini ve davranışları üzerindeki kontrol becerisi gelişemeyen bireylere dönüşmesine neden olur. Çocuklar için anne-babalar her zaman rol modeldirler bu sebeple çocuklarına her zaman sevgi, merhamet, sabır, ilgi göstererek onların değerli olduğunu hatırlatmalarını sağlamak zorundadırlar.
3.2. Akademik Başarıda Öğrencinin Kendisinden Kaynaklanan Faktörler
Her insan bireysel farklılıkları ile dünyaya gelir. Bu sebeple her insan öğrenme sürecinde aynı şekilde eğitim anlayışı ile öğrenme kazanamayabilir. Bu durum birinin zeki diğer öğrencinin zeki olmadığı anlamına gelmez. Nitekim bir sınıfta öğretmen tarafından anlatılan dersten her öğrenci aynı şeyi anlamadığı ve her öğrencinin bireysel farklılıkların olduğu görülür. Aslında anlatılan şeyden her öğrenci farklı çıkarımlar yapar. Öğrencinin akademik başarısında bazı önemli kavramlar bulunmaktadır. Öğrencinin akademik başarısında etkili olan faktörlerin bazıları ele alınmıştır.
3.2.1. Motivasyon(Güdüleme): Öğrencileri öğrenmeye teşvik edici her şey motivasyon olarak adlandırılır. Öğrenmeyi sağlamak için öğrencinin öğreneceği bilgiyi neden öğrenmek zorunda olduğunu, bu bilgiyi nerede kullanacağını, kendisine ne katacağını bilmek zorundadır. Bu amaçlarla uyuşmayan bilgiler öğrencide merak duygusu uyandırmadığı için bilgi ya hiç öğrenilemez ya da eksik bilgi olarak öğrenim sağlanır. Motivasyon seviyesi öğrencide ne kadar çok olursa öğrenmede o kadar kolay ve hızlı olur. Çocukları motive edebilmek için teşvik ve takdir edilmeleri gerekir. Takdir edilmeyen sevgi ve ilgi görmeyen çocukların daha zor öğrendiği görülmektedir. Öğrenmelerin pekiştirilmesi için öğrenciye motive edici ödüller verilmesi onun daha sonraki öğrenmelerine motive eder. Ödül kavramı çocuğun yaşına uygun onda istek uyandıracak şeyler olmalıdır. Bazen bir öpücük ya da bir aferin demek bile çocuğu motive etmek için yeterlidir. Bu yüzden ödülün ne olduğu çocuğu teşvik edici olmalı, ödül şımartıcı olmamalıdır. Öğrencileri okula teşvik etmek onlarda istek uyandırmak, onların öğrenmeye olan açlığını ve başarısını olumlu yönde etkileyecektir.
3.2.2. Hazırlıklı Oluş: Öğrencinin ruhsal, zihinsel, bedensel ve sosyal anlamda öğreneceği bilgiye hazır olması gerekir. Verilecek olan bilginin özümsenerek çocuğun yaş ve bütünlüğüne uygun halde olmalıdır. Örneğin ilkokul çağındaki bir öğrenciye okuma alışkanlığı edindirmek için öykü ve görseller barındıran kitaplarla başlanması onun ihtiyacına uygun olur. Fakat ağır roman ve uzun kitaplar çocuğun anlamada zorluk yaşatacağı ve istek uyandırmayacağı için onda kitap okuma alışkanlığı edinmesine ket vurmasına sebep olur. Öğrencide ilgi uyandırıcı kaynakları zenginleştirmek onda öğrenme alışkanlığı oluşmasını sağlar. Öğrencilerin bilgiye hazır oluşu akademik başarısını olumlu yönde etkilemektedir.
3.2.3. Alıştırma- Tekrar: Öğrenciler ders esnasında öğrendikleri bilgi ya da davranışları tekrar ya da alıştırmadıkları sürece bu bilgi sonradan unutulmaktadır. Bu yüzden aktarılan bu bilgi havada kalır ve tam bir öğrenme gerçekleşmemiş olur. Öğrenilecek bir bilgiyi ister alanında uzman birinden isterse sıradan bir kişiden öğrenildiğinde tekrarı yapılmadığı sürece bu bilgi öğrenildikten sonra unutulmaya yüz tutar. Bu yüzden okullarda alınan eğitimlerden sonra evde öğrencinin ders çalışma alışkanlığı edinmesi çok önemlidir. Aileler çocuklarının evde tekrar ve alıştırma yapmaları için onlara bu zemini oluşturmaları ve gerektiğinde bu tekrarları birlikte yapmaları gerekir. Tekrar ve alıştırmalar olmadan bir bilgiyi içselleştirmek çok zor olur o yüzden akademik başarıda alıştırma ve tekrarlar önemli rol oynarlar.
3.2.4. Öğrenme Materyali: Materyaller öğrenme sırasında öğrenciye gösterilen aletlerdir. Bu aletlerin kolay, kısa, anlaşılabilir olması öğrencinin bilgiyi kavramasını hızlandırır. Öğrencide ilgi uyandıran, meraklandıran, heyecan oluşturan materyaller kullanılması öğrencinin başarmasında önemli etkenlerdendir. Materyallerin bu anlamda doğru ve uygun olanların kullanılması rastgele bir materyal seçilmemesi gerekir.
3.2.5. Öğrenme Güçlüğü: Öğrenme güçlüğü kişilerde beyinde oluşan bir hasar, davranışlarda yaşanan bozukluk ya da duygusal anlamda bozukluk olarak görülebilmektedir. Bu güçlüğü yaşayan kişilerde genellikle kendini ifade edememe, konuşma eksikliği, okuma ve yazma sıkıntıları ya da diğer alanlarda kendilerinde bir gerileme, eksiklik görülür. Sınıf ortamında bu öğrenciler dikkatini toplayamama, okuma ve yazma alışkanlığının olmaması, arkadaşları ile iletişim eksikliği, ders başarısının az olması, yerinde duramama gibi güçlükler yaşar. Öğrenme güçlüğü çeken çocukların belirgin özellikleri bu şekilde görülebilir(Enç, Çağlar, Özsoy 1975).
3.2.6. Öğrencinin Vücut Gelişimi: Öğrenciler öğrenmeyi sadece kendisinden büyük ya da eğitici kişilerden öğrenmezler aynı zamanda yaşıtları ile geçirdikleri zamanlarda da birçok konu hakkında bilgi edinirler bu sebeple akran eğitimi dediğimiz konu informal eğitimin bir dalı olarak geçmektedir. Çocukların yaşıtları ile ilişki kurarken uzun boylu, kısa boylu, kilolu, zayıf olmak gibi vücut gelişiminde akranlarına göre farklılıklar ilişki kurarken zorluklar yaratabilmektedir. Vücut gelişiminde yaşıtlarına göre farklılık gösteren çocuklar zorbalık görmeye ya da dışlanma gibi durumlarla karşılaşırlar. Okul ortamlarında çocuklar arasında bu tür durumlarla karşılaşan öğrenciler okula olan yaklaşımlarının değişmesine sebep olabilmektedir. Ayrıca öğrencilerin ergenlik dönemleri en hassas dönemleridir. Bu dönem içerisinde zihinsel- psikolojik anlamda vücudunu tanımaya çalışması öğrencilerin akademik başarılarını etkilemektedir. Kendini tanımaya çalıştığı bu süreçte onları anlamaya çalışmak bu dönemin sorunsuz bir şekilde geçirilmesine destek olur.
3.2.7. Öğrencilerin Arkadaş Ortamı: Öğrencilerin akademik başarısında bir diğer etken olan arkadaşlık bağıda öğrencilerin akademik başarısında önemli rol oynar. Arkadaş seçimleri olumlu ve olumsuz yönleri olmaktadır. Ailelerin çocuklarının kimlerle arkadaşlık kurduklarını takip etmeleri gerekir. Aileler arkadaş ortamının çocuklarının gelişiminde ne gibi değişiklik yarattığını gözlemlemeleri ve çocukları ile arkadaşları ile olan ilişkilerini sürekli konuşarak bilgi almaya çalışmaları gerekir. Akran eğitimi öğrencilerin akademik başarısını etkilemektedir. Sıra arkadaşı ya da okul ortamında takıldığı öğrencilerden ya da sokakta takıldığı arkadaş gruplarından bile bir şeyler öğrenmeye çalışır. Sınıf ortamında bazen dersin konusunu anlamayan çocuk arkadaşlarından destek alarak o konuyu anlayabilir işte bu durum olumlu yönde akran eğitimi sağlanmış olur. Ama bazı durumlar ise olumsuz yönde etkileri görülmektedir. Öğrencilerin arkadaş ortamlarının akademik başarıda etkileri önemli yer tutmaktadır burada ailelere önemli bir iş düşmektedir.
3.3. Akademik Başarıda Okul Ortamından Kaynaklanan Faktörler
Okullar örgün eğitimin gerçekleştiği kurumlardır. Bu kurumların asıl amacı öğrencileri topluma kazandırmaktır. Bu kurumlarda planlı, programlı ve düzenli sistematik eğitim modelleri işlenmektedir. Öğrencinin topluma kazandırma sürecinde öğrenme ortamları sağlayarak davranış edinimlerini kazanmaları için çaba gösterir. Okullarda gösterilen davranış değişiklikleri ölçme ve değerlendirme sonucunda öğrencilerin akademik başarı karneleri ortaya çıkar. Bu başarılarını en iyiden en kötüye doğru sıralayan puan ya da notlara bakılarak öğretmen görüşlerinin yer aldığı eğitim-öğretim sonucu ortalaması hesaplanır ve öğrencinin akademik başarısı ortaya çıkar. Okul ortamı öğrenimin gerçekleştiği asıl sahadır. Bu yüzden burada gerçekleştirilen eğitim ve öğretimler çocuklar üzerinde çevresiyle uyum kurmasında önemli kazançları bulunmaktadır. Etkili okulların Edmonds’ a göre (1979) 5 temel özelliği vardır. Bu temel özellikler şu şekilde sıralanır.
• Etkili okullar, eğitim öğretimle ilgili hedeflerini açık bir şekilde belirtirler.
• Etkili okullar, sistematik olarak sürecin değerlendirmesini yaparlar.
• Etkili okullarda, bütün öğrencilerin öğrenme sürecine katılımı beklentisi bulunur.
• Etkili okullarda, okul ikliminde güvene dayalı temeller atılır.
• Etkili okullarda, eğitim sürecinde bulunan eğitimcilerin kendi ilkeleri vardır.
Okul ortamında bazı değişkenler akademik başarıyı etkiler bu değişkenlerden bazıları ele alınmıştır.
3.3.1. Okulun Fiziki Şartları: Eğitimin merkezi konumundaki okulların öğrencilere verilecek olan eğitim programlarına ne kadar elverişli olduğu çok önemlidir. Okulun bina yapısı, derslikler, hijyen koşulları, sınıf mevcutları, kapalı ve açık alanları, okuldaki mevcut idari ve personel sayısı, materyal havuzu gibi başlıklar okulun fiziki yapısını oluşturur. Öğrencilerin eğitimleri için okulların kapasitelerini tam anlamıyla kullanıyor olabilmeleri önemli yer tutmaktadır. Okulların büyük ya da küçük olması önemli değildir önemli olan bu kurumlarda öğrencilere verilen eğitim kalitesinin ne kadar nitelikli olduğudur. Küçük okulların eğitim kalitesinin büyük okullara göre daha nitelikli eğitim verdiği, küçük okullarda okula devamın daha çok olduğu, öğrencilerin öğretmenleri, öğretmenlerin öğrenciler daha iyi tanıdığı ortaya çıkmıştır. Küçük okullarda okuldan kaçma, disiplin sorunları gibi durumların daha az yaşandığı görülmektedir. 1000 kişili bir okul ile 2000 kişilik öğrencisi bulunan bir okul kıyaslandığında az nüfusu olan okulun eğitim kalitesinin daha iyi olduğu kanaatine varılır.
3.3.2. Okulun İdari Yapısı: Okullarda idari yapı okulun eğitim-öğretim planlamasını yapıldığı kısımdır. Okulun her biriminden sorumlu olan kişilerdir. Eğitimin etkili bir şekilde sunulabilmesi adına okulun fiziki şartlarını kullanıma sunan idari yapıdır. Öğretmen, veli ve öğrenci ilişkilerini düzenleyen bunlarla sürekli iletişim halinde olan okul ortamını eğitim öğretime hazırlama noktasında idari yapıda çalışsan kişilere önemli görevler düşmektedir. Okulun misyon ve vizyonunu, hedefleri, beklentileri uygulama noktasında idarecilerin bakış açıları okul yönetiminde öğrencilerin akademik başarılarına etki etmektedir. Okul yöneticilerinden liderlik etmeleri beklenir özellikle öğretmenler öğretmenlerle olan ilişkilerinde öğretmenine güvenme, onların sözlerini paylaşma, takım halinde hareket edebilmeye çalışma, okul ile ilgili karar alma süreçlerine öğretmenlerde dahil olunursa öğretmenlerin okula olan örgütsel bağlılıklarının artmasına yardımcı olacağı için idarenin bu vasıflarını kullanabilmesi gerekir.
3.3.3. Sınıf yapısı: Öğrencilerin eğitim aldıkları yerler olan sınıflar okulların en önemli yerleşim alanlarıdır. Sınıf mevcutları, aydınlatma, sıcaklık, havalandırma, sıra ve masa gibi koşullar öğretmen ve öğrenciler için konforlu bir sınıf oluşturulması eğitimin kalitesini arttırmaktadır. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre sınıf ortamı anketinden çıkan sonuçlara göre
Şekil 5. Öğrencilerin Sınıf Ortamı İçin Görüşleri
Bu araştırma incelendiğinde öğrencilerin sınıfları ile ilgili vermiş oldukları cevaplara göre sınıfların mekansal kalitesinin öğrenmeye teşvik edici ortam yaratma oranı %26,3 olarak karşımıza çıkmıştır. Buradan ülkemizde sınıf şartlarının konforunun daha ileriye taşınması gerektiği çıkmaktadır. Fakat sınıf konforunun artması akademik başarıyı daha ileriye götürdüğü konusunda çokta önemli bir katkı olmadığı görülmektedir. Sınıf içerisinde öğrenmeyi teşvik edici, rekabetçi bir sınıf ortamı sınıf içi mekansal özelliklerine göre akademik başarıyı daha çok arttırdığı görülmektedir. Sınıf mevcut sayısının az olması kalabalık sınıflar göre eğitim kalitesinin artmasını sağlamaktadır. Az sayıda öğrencinin bulunduğu sınıflarda öğretmenlerin otorite kurması, eğitim programını daha kolay işleyebilme ve öğrencilerin öğrenme seviyelerini görme imkanı daha kolay olur ölçme değerlendirme sonuçları gerçekçi olur ve bu sayede geri dönüt alması kolay hale gelir.
3.3.4. Okulun Bulunduğu Kültürel Çevre: Okullar bulunduğu çevre ve kültürel yapısından etkilenirler. Okulun bulunduğu çevrenin sosyoekonomik yapısı, o çevrenin gelenek örf ve adetleri, coğrafi koşulları, toplum ve kültürel yapısı, ailelerin okuldan beklentileri öğrencilerin istendik davranış edinilmesinde okulda uygulanacak olan eğitim programlarının düzenlenmesine katkı sağlar. Okulun bulunduğu çevre koşulları etkili okul yönetimi oluşturabilmek için hedeflerin bu koşullara göre oluşturulması gerekliliğini sağlar. Okulların bulunduğu çevredeki aile yaşantılarını görebilmek adına velilerle etkileşim kurması önem kazanmaktadır. Bu anlamda velilerinde okulu sahiplenmeleri, okul aile işbirliğini arttırmaları önem kazanır.
3.3.5. Öğretmenin Akademik Başarıdaki Rolü: Öğretmen anne- babadan sonra öğrencinin özel hayatına giren önemli kişidir. Öğretmen öğrenci için rol model oluşturmaktadır. Öğrencilerin hayatlarına ışık tutan ve rehberlik yapan en önemli kişilerdendir. Öğretmen sınıf ortamını düzenleyen ve bu ortamda öğrencilerine eğitim programını uygulayan kişidir. Öğretmen sınıf iklimini düzenlerken öğrencileri ile iyi ilişkiler kurup, onların kendisine açılabilmelerini sağlamalı bu sayede sınıf ortamında öğrencilerin birbirleriyle kaynaşabilmelerine yardımcı olmuş olur. Öğretmenin etkili öğretim tekniklerine hakim olması öğrencilerin daha kolay bir şekilde öğrenimlerini sağlar.
Öğretmen– öğrenci ilişkilerinde öğretmenin sahip olduğu karakter özellikleri, sosyoekonomik durumu, genel kültür bilgisi, mesleğinde yetkin olması gibi özelliklerin niteliği bir öğrencinin başarısının artmasında önem arz etmektedir (Celep, 2000: 25–35). Öğretmen bulunduğu çağa ayak uydurmalı mesleki alanındaki değişimleri takip ederek bu bilgileri çevresine yayabilmelidir. Öğretmenler her öğrencinin bireysel farklılıklarının farkında olması gerekir. Başarılı öğrencilerin başarısız olanlara göre yapılan araştırmalara göre daha duygusal oldukları görülmüştür. Kendini açabildiği, dertlerini paylaşabildiği öğretmenlerin dersine olan ilgisinin daha çok arttığı ve derse çalışma oranının daha çok arttığı bilinmektedir(Kasatura, 1991: 115). Sınıf ortamı bir öğretmenin aynasıdır öğretmen unutmamalıdır ki o sınıfta ne ekerse öğrencilerde onu biçeceklerdir. Öğrenciler öğretmenin tutum ve davranışlarına göre sınıf ikliminin oluşumuna geçeceklerinden öğretmenlerin istendik davranışlar sergilemesi sınıf iklimi için önem arz etmektedir. Ukbe B.Ebi Süfyan, oğlunun öğretmenine şunları söyler: “Çocukları eğitmeye başlamada önce kendini eğit. Çünkü onların gözü senin üzerindedir. Senin güzel saydığın her şey onlarca güzel; çirkin saydığın onlarca da çirkindir.”(Karaçam,2001:33). Öğretmenlerin sınıf yönetiminde adaletli, hakları gözeten, sınıfında yaşanabilecek sorunlarla ilgilenen, öğrencilerinin aileleri ile iletişim kurabilen, öğrenci davranışlarına sabır gösterebilmesi etkili bir sınıf yönetimi sağlayacaktır. Öğretmen derse girmeden önce muhakkak dersin içeriğini planlamalı ve bu plan doğrultusunda amaçla tutarlı zengin içerikler üretmesi gerekmektedir. İyi bir planlama ve sınıf yönetimi öğrencilerin huzurlu, barış dolu, düzenli bir sınıf, kuralları olan ve öğrenme fırsatı sunan bir ortam yaratmaktadır. Etkili öğrenmenin öğrencileri motive eden sözcükleri yerinde ve zamanında kullanmayı çok iyi bilen kişidir. Öğrencisini övme, takdir etmesi gerektiği anları çok iyi bilen kişidir. Öğrencisine motive edici bazı ifadeler “Sen Harikasın”, “Aferin Sana”, “Muhteşem Bir Öğrencisin” gibi ifadeler öğrencilerin isteyeceği türde ifadelerdir. Ayrıca öğretmenlerin ergenlik dönemi ile ilgili bilgilenmesi önemli bir konudur. Ergenlik dönemindeki bireylerin bu dönemi stresli bir dönem olduğundan bu dönemi hasar almadan atlatabilmesi için öğrencilere anlayışlı davranabilmeli ve onların bu dönemde yaşadıkları ruh halleriyle ilgili çok baskı uygulamamalıdır.
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Eğitim sürecini etkileyen faktörler incelendiğinde öğrencinin hayatına dokunuş noktasında ailenin büyük önemi olduğu görülmektedir. İnsan hayatının en kritik dönemlerini ailesinin yanında geçirdiği ve ailesinde aldığı davranış ve eğilimleri okul yaşamında gösterdiği, ailesini okul ortamında yansıttığı aşikardır. Hatta bazı araştırmalara göre akademik başarıda ailenin rolünün %60 seviyelerinde etkili olduğu görülmektedir. Okulun yapısı, toplumun yapısı, öğretmenin mesleki yeterliliği gibi faktörlerde öğrencinin akademik başarısında etkili olduğu söylenebilir. Fakat ailenin çocuk üzerindeki rolü yadsınamaz derecede önem taşımaktadır. Hz. Peygamber Efendimizin şöyle buyurmuştur; “Kişinin, çocuğunu güzel ahlaklı yetiştirmesi, onun karnını doyurmasından daha hayırlıdır” sözüyle ailelerin çocukları üzerindeki haklarını güzel bir şekilde ifade etmektedir. Okul eğitimine başlamadan geçen süreçte çocuğun ahlaki temelleri oturmaya başlar bu süreçte aldığı aile terbiyesi çocukların yetişkinlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Öğrencilerin kendilerinden kaynaklanan bireysel farklılıkların keşfetmesi ve ders çalışma algısını bu yönde düzenlemesi önemli bir durumdur. Öğrenciler kalıcı bir öğrenme sağlamak için alıştırma ve tekrarlara önem vermelidirler özellikle ders sonlarında konuları pekiştirecek çalışmaları yapmaları gerekmektedir. Burada ailelerin öğrencilerine ders çalışma alışkanlığı kazandırılmasında önemli bir iş düşmektedir. Okulun fiziki yapısını idari sınıfta bulunanlar tarafından toplum beklentilerini karşılayacak düzeyde düzenlemelidirler. İdareciler hedefler doğrultusunda liderlik özelliklerini kullanarak personelini örgütlemesi ve bu doğrultuda motive etmesi önem kazanmaktadır. Öğretmenlerin sınıf yönetimi, ders planlaması, öğretim yöntem ve tekniklerini analiz etmesi, öğrencilerini öğrenmeye teşvik edici hareketlerde bulunması akademik başarıyı etkileyen faktörlerdendir.KAYNAKÇA
Akbaşlı, S., Kösece, P. ve Uçan, M.B. (2018). Okul değişkenlerinin akademik başarıya olan etkisine yönelik öğrenci görüşlerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi. Scientific Educational Studies, 2(2), 93-110.
Aslanargun, E. (2007). Okul-aile işbirliği ve öğrenci başarısı üzerine bir tarama çalışma. Sosyal Bilimler Dergisi, 9(18), 119-135.
Aslanargun, E., Bozkurt, S. ve Sarıoğlu, S. (2016). The impacts of socioeconomic variables on the academic success of the students. Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 9(3).
Bahçetepe,Ü. ve Giorgetti, F.M. (2015). Akademik başarı ile okul iklimi arasındaki ilişki. Istanbul Journal of Innovation in Education, 1(3), 83-101.
Çelenk, S. (2003). Okul başarısının ön koşulu: Okul aile dayanışması. İlköğretim Online E Dergi, 2(2), 28-34.
Demirtaş, Z. (2010). Okul kültürü ile öğrenci başarısı arasındaki ilişki. Eğitim ve Bilim, 35(158), 4-12.
Eker, E. ve Aşlamacı, İ. (2016). Çocuğun okul eğitiminde ailenin rolü: Iğdır İmam Hatip Okulları örneğinde bir değerlendirme. (ed. Yurt, M.E. ve Bayraktutan, O.) Uluslararası aile içi eğitim çalıştayı. Erzurum: Iğdır Üniversitesi.
Erdoğdu, M.Y. (2007). Ana-baba tutumları ve öğretmen davranışları ile öğrencilerin akademik başarıları arasındaki ilişkiler. SAÜ Eğitim Fakültesi Dergisi (14), 33-46.
Farsak, M. (2017). Adana ilinde ortaokul matematik dersinde öğrenci başarısını etkileyen faktörlerin lojistik regresyon ile incelenmesi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Kahramanmaraş.
Karaarslan, G. (2010). Orta öğretim kurumlarında öğrenci başarısını etkileyen faktörlerin istatiksel analizi. İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul.
Kaya, E. (2020). Ortaokul öğrenci öğretmen ve yöneticilerinin öğrenci başarısını etkileyen faktörlere ilişkin görüşlerinin pareto analizi ile değerlendirilmesi. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Kırşehir.
Kültür, K. (2019). İlkokul müdürlerinin öğrencilerin akademik başarılarını arttırmada kullandıkları yönetsel davranışlar davranışlar ve stratejiler ile uyguladıkları taktiklerin incelenmesi. Marmara Üniversitesi, İstanbul.
Razon, N. Okul başarısını etkileyen faktörler. https://www.ekipnormarazon.com/makalelerimiz/okul-ve-cocuk/okul-basarisini etkileyen-faktorler/ (05.09.2022).
Sarıer, Y. (2016). Türkiye’de öğrencilerin akademik başarısını etkileyen faktörler: Bir meta analiz çalışması. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 31(3), 609-627.
Seven, M.A. ve Engin, A.O. (2008). Öğrenmeyi etkileyen faktörler. Current Perspectives in Social Sciences, 12(2), 189-212.
Şensoy, S.A. ve Sağsöz, A. (2015). Öğrenci başarısının sınıfların fiziksel koşulları ile ilişkisi. Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 16(3), 87-104.
Yıldız, N. (1999). Çocukların okul başarısında aile ve çevresel faktörlerin rolü: Orta ikinci sınıf öğrencileri ile ilgili bir araştırma. Marmara Üniversitesi, İstanbul.