HDP'nin resmi sayfasında kongre hakkında yazılı açıklamada:"HDP İstanbul kongresi gerçekleştirildi. Kongre divanına, MYK üyemiz Mahfuz Güleryüz, Gençlik Meclisi üyemiz Esengül Kılıç, milletvekili Dilşat Canbaz, Bülent Uyguner, Kadın Meclisi üyesi Feray Mertoğlu seçildi.
Kongrenin açılışında konuşan İl Başkanı Elif Bulut özetle şunları söyledi: Covid salgınına karşı mücadele, ettik kendimizi de koruduk. Bu süreç boyunca sokaklardaydık, bazen bize takılıyorlardı "HDP aşı mı buldu siz niye hastalanmıyorsunuz" diyorlardı. Bugün burada da kendimizi koruyalım. Dünden iyiyiz ama yarın daha iyi olmak için çalışmaya devam etmemiz lazım.
Faşizme ve krize karşı mücadeleyi büyütmek zorundayız
HDK Sözcüsü Esengül Demir de kongrede yaptığı konuşmada, “Partimizin bundan sonraki yürüyüşü bundan sonra çok daha güçlü ve kararlı bir şekilde devam edecektir. Bunun kanıtı binlerin desteğidir” dedi.
DBP Genel Başkanı Saliha Aydeniz, ESP Genel Başkanı Şahin Tümüklü, PM üyesi Durmuş Kılıç, Gülşenay Gülveren, Yeşiller ve Sol Parti Genel Sözcüsü Ayşe Erdem, SODAP Sözcüleri Sertap Eren Serap Akdağ ve Taylan Kerimli ile birlikte sahneye çıkan Genel Başkanı mithat Sancar katıldığı coşkulu kongrede şu konuşmayı yaptı:
Sancar: Haramilerin saltanatını yıkmaya geliyoruz
" Haramilerin, zalimlerin, hırsızların, yalancıların saltanatını yıkıyoruz, mutlaka yıkacağız."
İşte bu coşku, bu duruş onların en büyük korkusudur. Yıkacağız biz. Nasıl yürüdüğümüzü, nereye yürüdüğümüzü ne için yürüdüğümüzü biliyoruz. Bu ülkenin halklarının büyük barışa, güçlü demokrasiye ihtiyacı var. Bu ülkenin emekçilerinin yoksullarının aşa, işe ve refaha ihtiyacı var. Mağdurların, ezilenlerin, adalete ve onurlu bir yaşama ihtiyacı var. Bu ülkede yeni başlangıcı, onurlu yaşamın, adil bir düzeninin inşasını mutlaka gerçekleştireceğiz. Bunu gençlerin bitmez tükenmez heyecanı, bizlere verdikleri cesaret ve umutla gerçekleştireceğiz.
Olmadık yalanlar iftiralar ortaya atıyorlar, kumpasları başlarına yıkacağız
Bu ülkeye büyük barışı mutlaka getireceğiz. Bu ülkede adil, özgür, demokratik yaşamı mutlaka kuracağız. İktidar istediğini yapsın. Her gün yeni saldırılar yapsın, operasyonlar düzenlesin ama bizde korkunun zerresinin olmadığını çok iyi biliyor. Bu iktidara, bir kez daha hatırlatalım; kumpas davalarınız sökmedi: Bu kumpası çökerttik daha da çökerteceğiz. Kumpasa doymuyorlar. Cizre’de 3 gündür büyük bir kumpasın peşindeler. Milletvekilimiz üzerinden olmadık iftiralar ortaya atıyorlar. Cizre’yi karıştırmak, ülkeyi kaosa sürüklemek bunların şu an en önemli hedefidir. Cizre’de Soylu’nun işaret edip başlattığı kumpası başlarına yıkacağız. Önce gidin yolsuzlukların hesabını verin, çetelerle, mafyalarla kol kola yürüttüğünüz kirli işlerin hesabını verin.
iktidardan kurtuluşun yolunu bizler açacağız
Pudra şekeri çeken kadrolarınıza o pudra şekerini, on binlerce tonla buraya taşıyan çetelerinize mutlaka bunun hesabını soracağız. Siz önce bunun cevabını verin, Meclis’te buna cevap veremiyorlar. Sokakta bunun cevabını veremiyorlar. Yaptıkları tek şey var; kumpas, yalan, dolan. Ama değirmenin suyu bitti. Bu ülkede yeni başlangıcı da bizler kuracağız. Bu ülkede, bu iktidardan kurtuluşun yolunu bizler açacağız. İktidarı besleyen bu düzeni bizler değiştireceğiz.
Her gün on binlerce kişiyi gözaltına alıyorsunuz, binlerce kişiyi on binlere tamamlamak istiyorsunuz ama görüyorsunuz, coşkuyla, inançla, kararlılıkla geliyoruz.
Size İstanbul’da nasıl kaybettirdiğimizi biliyorsunuz. O ağır darbeyi unutmadınız. Size tavsiyem unutmayın. Biz bu zalim iktidara, bu soyguncu talancı sisteme kaybettirmeyi iyi biliriz. Tabi iki kazanmayı da. Hem iktidara kaybettireceğiz hem bu ülkeye, bu ülkenin bütün halklarına kazandıracağız. İktidar kaybedecek ve ona kaybettirecek olan biziz. Bu düzen değişecek, değiştirecek olan da biziz. Bu ülkeye yeni başlangıcı, büyük barışı, güçlü demokrasiyi, kalıcı adaleti de biz getireceğiz. Hep birlikte kazanacağız, bütün Türkiye halkları kazanacak. Kaybettireceğiz size. Kaybettirirken büyük kaybettireceğiz ama aynı zamanda büyük kazanacağız büyük. Hep birlikte büyük kazanacağız
Yeni ekonomik modelleri sömürü ve talan modelidir
Yeni ekonomik modelden, şundan bundan bahsediyorlar. Bunların hepsi boş laf. Ekonomik modellerinin temeli aynıdır. Bir avuç yandaşa, sermayeye aktarmak. Bir takım sermayedarı palazlandırmak halkın yüzde 99’unu açlığa yoksulluğa mahkum etmek. Ekonomik düzenlerinin tek tanımı budur. Çin modeli midir, Güney Kore modeli hepsi boş laf. Sömürü, baskı talan modelidir. Bunun da sonu geliyor. Yalanlarınızla bunun üzerini örtemezseniz, halkları birbirine düşürme oyunlarını boşa çıkaracağız. Toplumun çeşitli kesimlerini birbirine düşman etme oyunlarını boşa çıkaracağız.
Bu düzen değişecek, bu iktidar gidecek, halkçı yönetimin temeli atılacak
Halklar arasında, toplumun farklı kesimleri arasında, diyaloğu müzakereyi kurmaya kararlıyız. Her yerde söylüyoruz. Bize düşmanlaştırdığınız insanlarla da konuşacağız. Kimin kaygısı varsa o kaygıyı gidermek bizim borcumuz. Kimin korkusu varsa o korkuyu ortadan kaldırmak bizim yükümlüğümüzdür. Göreceksiniz, bu yürüyüşün sonu büyük aydınlığa çıkacaktır. Bu düzen değişecek, bu iktidar gidecektir. Halkçı yönetimin temeli atılacak. Bu temeli bu ülkenin bütün emekçileri, ezilenleri, sömürülenleri hep birlikte atacağız. İflas ediyorlar. İflas ederken ülkeyi de çökertmek istiyorlar. Emekçiyi, yoksulu bu enkazın altında bırakmak istiyorlar. Kaynak yok diyorlar. Kaynak Saray’a giden israftadır. O israfı kesin, biz keseceğiz zaten. Bunu emekçi halka dağıtacağız. Emekçi halka adil paylaşım için rantiyecilerinize verdiğiniz kaynakların hepsini keseceğiz O günler yakındır.
Büyük barış hareketini mutlaka kurmalıyız
Bu iktidarı ayakta tutan en önemli politika, en büyük sütün savaş stratejisidir. Bütün iktidarlar bu politika üzerinden yürüdükçe çöktüler. Biz en büyük savaş karşıtı birlikteliği oluşturmalıyız. Bölgede her türlü savaş oyununun içine bu ülkeye sürükleyen bütün politikaları durdurmalı, büyük barış hareketini mutlaka kurmalıyız. Çünkü büyük barış hareketini kurduğumuz anda bütün temellerini yıkarız iktidarın. Zaten anlatacak hikayeleri yok. O nedenle saldırıyor, zulümden, baskıdan başka hiç bir şey kalmadı ellerinde, yalandan başka bir şey kalmadı ama büyük ve ortak hikayeyi yazacağız
Kapatma davasındaki savunmamızı meydanlarda yazacağız, HDP’yi mutlaka yaşatacağız
Bir de kapatma davası var. Sıra esas hakkındaki savunmaya geldi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı esas hakkındaki mütalaasını verdi. Biz şimdi esas hakkındaki savunmayı yapacağız. Ama parti odalarında değil, hukuk büromuzda değil, savunmayı meydanlarda sizlerle birlikte yazacağız, sokakta tarlada fabrikada sizlerle birlikte yazacağız. Gençlerle, kadınlarla, emekçilerle yazacağız. O savunmanın kalemi tırnaklarımız, mürekkepleri alın terimiz, yürek suyumuz olacak. HDP’yi halkların sahiplenmesiyle yaşatacağız. Her yerdeki bu coşkulu mücadeleyle bu kumpasınızı boşa çıkaracağız. HDP bu ülkenin ortak eşit yaşamın güvencesidir. Bu ülkede büyük barışın adresidir, o nedenle HDP’yi yaşatmak hepimizin boynunun ağır borcudur. Önemli borcudur. Bu borcu yerine getireceğiz, yaşatacağız. Mutlaka yaşatacağız.
Hikayemiz haramilerin düzenini bitirme, yeni yaşamı kurma hikayesidir
Bu ülkede bozuk düzeni, bu sömürü bu yalan, bu talan düzeni mutlaka değiştireceğiz. Birlikte ortak ve büyük hikayeyi yazacağız. Bu hikaye içinde umudun, sevincin, heyecanın, sevginin, saygının, erdemin, mutluluğun eşit bölüşümün kucaklaşmanın dayanışmanın hak ve adaletin olduğu büyük bir hikayedir. Biz bu hikayeyi yazacağız. Bu hikaye yeni bir yaşamın hikayesidir. Bu hikaye, haramilerin düzenini bitirme hikayesidir. Hakların ortak eşit yaşam hikayesidir. Bu hikaye Kürd'ün, Türk'ün, Alevi'nin, bütün inançların ve kimliklerin, bütün emekçilerin, yoksulların, emeklilerin, esnafın, üreticinin, kadınların gençlerin hakça, eşitçe yaşama hikayesidir. Bu hikayeyi yazıyoruz.
Nefreti, düşmanlığı bitireceğiz, demokrasiyi ve eşit yaşamı kuracağız
Bu hikayeyi ülkenin geleciğinin temeline yerleştireceğiz. Bu kadim toprakların hasret kaldığı büyük ve onurlu barışı kurma hikayesidir. Bu hikayeyi birlikte yazıyoruz, yazacağız. Geleceği bu hikayenin üzerine kuracağız. Bu hikaye her gün rant uğruna talan edilen, yok edilen doğanın, ormanların, derelerin, talan dozerleri karşısındaki direnişin hikayesidir. Bu hikaye toprağını, deresini, ormanını savunan köylünün, yurttaşın ortak hikayesidir. Acılarımız, yaralarımız, ödediğimiz bedeller büyüktür. Biz acıyı öfkeye dönüştürürüz ama öfkeyi de inşa siyasetinin, kurucu siyasetin temeli yapabiliriz. Öfkemiz geleceği kurma irademize en büyük kaynaktır. Biz bunu demokratik siyasetteki ısrarımızla, öfkenin siyasi örgütlenmesini en güçlü hale getirerek yapacağız. Acılarımız var, yaralarımız var, bu yaraları birlikte sarmayı biliyoruz. Biz bu acıları süzdük bu acılardan umut ve cesaret çıkardık. Nefret değil, nefretin diline değil nefretin siyasetine değil ortak eşit onurlu yaşamın hikayesine döndük yüzümüzü. Nefreti, düşmanlığı bitireceğiz, demokrasiyi eşit yaşamı kuracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Korktukça tutsak umut ettikçe özgürüz. Özgürlüğümüzün kaynağı budur, umuttur. Umudumuzun kaynağı da kesintisiz kararlı mücadeledir. Umudumuzu mücadelemizden alıyoruz umudumuzu korkakların yüzüne her gün haykıracağız ve mutlaka mutlaka başaracağız."dediler.
12 Aralık 2021 - HDP resmi sayfasından - Van Gazetesi
Nefreti, düşmanlığı bitireceğiz, demokrasiyi ve eşit yaşamı kuracağız
Bu hikayeyi ülkenin geleciğinin temeline yerleştireceğiz. Bu kadim toprakların hasret kaldığı büyük ve onurlu barışı kurma hikayesidir. Bu hikayeyi birlikte yazıyoruz, yazacağız. Geleceği bu hikayenin üzerine kuracağız. Bu hikaye her gün rant uğruna talan edilen, yok edilen doğanın, ormanların, derelerin, talan dozerleri karşısındaki direnişin hikayesidir. Bu hikaye toprağını, deresini, ormanını savunan köylünün, yurttaşın ortak hikayesidir. Acılarımız, yaralarımız, ödediğimiz bedeller büyüktür. Biz acıyı öfkeye dönüştürürüz ama öfkeyi de inşa siyasetinin, kurucu siyasetin temeli yapabiliriz. Öfkemiz geleceği kurma irademize en büyük kaynaktır. Biz bunu demokratik siyasetteki ısrarımızla, öfkenin siyasi örgütlenmesini en güçlü hale getirerek yapacağız. Acılarımız var, yaralarımız var, bu yaraları birlikte sarmayı biliyoruz. Biz bu acıları süzdük bu acılardan umut ve cesaret çıkardık. Nefret değil, nefretin diline değil nefretin siyasetine değil ortak eşit onurlu yaşamın hikayesine döndük yüzümüzü. Nefreti, düşmanlığı bitireceğiz, demokrasiyi eşit yaşamı kuracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Korktukça tutsak umut ettikçe özgürüz. Özgürlüğümüzün kaynağı budur, umuttur. Umudumuzun kaynağı da kesintisiz kararlı mücadeledir. Umudumuzu mücadelemizden alıyoruz umudumuzu korkakların yüzüne her gün haykıracağız ve mutlaka mutlaka başaracağız."dediler.
12 Aralık 2021 - HDP resmi sayfasından - Van Gazetesi