Van Gece İstanbul, gündüz Wan

Yıllardır Van'da her yaz bozuk kaldırımlar, bozuk yollar, kuru refüjler, yetersiz köprülü kavşaklar, yetersiz parklar, kirli ve bakımsız yeşil alanlar, kirli dere ve kanallar, kirli cadde ve sokaklar, çevre yolu, alt yapı eksikleri, üst yapı eksikleri, bakımsız ve kirli kıyılar, yapılmayan kentsel dönüşüm, imar sorunları, kent estetiği, kent planı, işgal edilmiş kaldırımlar, otopark sorunları, otogar ihtiyacı, yeni arterler, yeni cadde ve sokaklar, semt ve mahallelerin eksikleri, yüzme alanlarının eksikliği, toplu taşıma problemleri gibi başlıklarda haberler okuyoruz. Son yıllarda Van yerel medyasının arşivleri her ilkbahar, yaz, sonbahar dönemlerinde bu haberler, bu köşe yazıları, bu fotoğraflarla dolu. Van'a yıllar yılıdır bunlar niçin yapılmıyor?

Büyük şair ve düşünce adamı AHMEDİ XANİ'nin adını taşıyan çarşıdaki bakımsız, harabe haldeki, tel tel dökülen ve çay ocakları tarafından dört taraftan girilip işgal edilmiş sahipsiz ve ilgisiz haldeki AHMEDİ XANİ PARKI niçin elden geçirilmiyor? Ayıptır, günahtır, vebaldir. EY VBB, ey İpekyolu Belediyesi hemen bu hafta bu parka bir bakın. Eski VASKİ binası alanını da dahil edin, parkı büyütün ve Van'ın en güzel parkına dönüştürün. Kendine ve kentine hizmet, ekoloji, tarihe saygı, halka hizmet, şehre sahip çıkmak en başta bu parkı hayata döndürmeyi gerektirmez mi?

Sanat Parkı, Feqiyê Teyran Parkı, Dabbağoğlu Parkı, Ahmedi Hani Parkı ve Kent Meydanına ister gündüz ister akşam tebelleş olup çöken semavercileri, cızbızcıları, çay ocaklarını istemiyoruz. Bu halk bu ilkellikler için, parkları tahrip için, parkları işgal için, şehri Hindistan'a çevirmek için rıza göstermedi, göstermiyor. Belediyeler de zabıta da sessiz kalmamalı, izin vermemeli. Kimse bu düzensizlikler, gaspler, işgaller, tahribatlar ile halka ait park ve yeşil alanlara el koymamalı, şahsi mülkü gibi kullanmamalı. Gidip farklı bir yerde çayevini, çay bahçesini, semaver dükkanını, cızbız dükkanını açsınlar. Kimse halka ve şehre meydan okumamalı, şehrin düzenini ve kurallarını hiçe saymamalı. Park işgalleri de, kaldırım işgalleri de "geçim savaşı", "ekmek kapısı", " ekmek kavgası" falan değildir, düpedüz ilkel, rahatsız edici ve çağ dışı manzaralardır, saygısızlıktır, cehalettir, kabadayılıktır, şehrin canına okumadır. Bu rezaletlere, bu işgallere kim dur diyecek?

VAN'IN MERKEZ NÜFUSU ŞEHİRDEKİ YERLİ YABANCI ZİYARETÇİLERLE BERABER 600 BİNİ AŞIYOR. HER İNSAN GÜNDE KÜÇÜK VEYA BÜYÜK SADECE BİR ÇÖPÜ BİLE YERE ATSA, BU 600 BİN ÇÖP DEMEKTİR. PEKİ BÖYLE BİR ŞEHRE ON BİNLERCE TEMİZLİK GÖREVLİSİ GÖREVLENDİRMEK MÜMKÜN DEĞİL. MEVCUT 1000 VEYA 1500 GÖREVLİ BU ŞEHRİN HER YERİNE NASIL YETİŞEBİLİR? O HALDE TEMİZLİK İÇİN HER İNSAN ÖNCE KENDİNDEN SORUMLUDUR. ŞEHRİNİ, ÇEVRESİNİ VE DOĞASINI KİRLETMEYECEK. FAKAT esnafın bir kısmı çöpünü sokağına atıyor. Hanelerin bir kısmı çöplerini çevreye atıyor. Vatandaşların bir kısmı izmaritini, çöpünü, atığını rastgele etrafa atıyor. 7'den 77'ye herkes, her çocuk, her genç, her kadın, her erkek, her esnaf, her aile dikkatli, duyarlı, bilinçli ve sorumlu davranırsa VANIMIZ zaten tertemiz olur. Başka şehirler bu duyarlılıkları sebebiyle tertemizler. VAN HALKINI BUNDAN BÖYLE BU TEMİZLİK SEFERBERLİĞİNE VE BU TOPLUMSAL DUYARLILIĞA DAVET EDİYORUZ. BİR ŞEHRİN TEMİZLİĞİ ORADA YAŞAYAN İNSANLARIN KALİTESİNİ GÖSTERİR.

HİNDİSTAN'DAKİ PAZAR YERLERİNİ ANDIRAN KEŞMEKEŞ ÇARŞILARIMIZ VAR. ON YILDIR YALVARIYORUZ AMA DÜZENE GİRMEK BİR YANA HER YIL İŞGAL GİDEREK ARTTI. ESNAFLAR ÇÖP KUTULARINI BİLE KALDIRIMLARDAN SÖKTÜLER. KALDIRIMLARI, AĞAÇ ALTLARINI ÇÖPLÜK OLARAK KULLANIYORLAR. ÇÖP, İZMARİT, AMBALAJ VE ATIKLARINI YOL KENARINA KOYUYORLAR. MALZEMELERİNİ, SATTIĞI ÜRÜNLERİ DİLEDİKLERİ GİBİ VE DİLEDİKLERİ KADAR KALDIRIMLARA DİZİYORLAR. HATTA BAZISI KALDIRIMLA YETİNMEYİP YOL KENARINI DA İŞGAL ETMİŞ. ÇAYEVLERİ ZATEN KALDIRIMLARI, YOL KENARLARINI VE PARKLARI BABALARININ TAPULU MÜLKÜ GİBİ TEPE TEPE KULLANIYOR. MANAVLAR BİR KAMYONET YÜKÜ KASAYI, SEBZEYİ VE MEYVEYİ KALDIRIMLARA YIĞIYOR. LOKANTA, FIRIN, MANAV, MARKET, ÇAYEVİ, KAFE, RESTAURANT, GİYİMCİ, AYAKKABICI, HIRDAVATÇI VEYA HER NE ESNAF OLURSA OLSUN BU İŞGALLERİ YAPANLAR SUÇ İŞLİYOR, ŞEHRİN DÜZENİNİ BOZUYOR, ŞEHRİ KİRLETİYOR, İNSANLARA RAHATSIZLIK VERİYOR. BUNLARIN SORUMLUSU DA GÖZ YUMAN, SES ÇIKARMAYAN, KALDIRMAYAN BELEDİYELERDİR.