Erkek kadına dedi ki
Seni seviyorum, ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya, çıldırasıya.
Erkek kadına dedi ki
Seni seviyorum, ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz.
Kadın erkeğe dedi ki
Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana.
Ve ben artık biliyorum.
Toprağın
yüzü güneşli bir ana gibi
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil değil!
Sen yürümelisin,
yeni doğan çocuğun, gözlerine bakarak.
Sen yürümelisin, beni bırakarak.
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere.
Kapandı bir pencere.
AYRILDILAR!!