Hayatta bazı zamanlar planladığımız gibi geçmeyebilir veyahut istediğimiz şeyleri istediğimiz zamanda gerçekleştirememiş olabiliriz. Bu zamana örnek verebileceğimiz en hali hazırdaki örnekte geçirmekte olduğumuz pandemi süreci. Bu süreç sadece planlarımızı, işlerimizi değil yaşam şeklimizi hatta dünya düzenini etkiledi. Can kayıpları, psikolojik yıpranmalar, eğitimde meydana gelen aksaklıklar ve daha sayılabilecek bir çok olumsuzluklara maruz kaldık. Normal bir zamanda işimizde veyahut planlarımızda meydana gelen küçük aksaklıklar canımızı sıkarken küresel bir sorun karşısında ciddi yıpranmalar yaşadık. Peki elimizi kolumuzu bağlayan , eski sıkıntılarımızı mumla aratan bu süreci nasıl aydınlatabiliriz? Gerçekten doğru tarafından mı bakıyoruz bu sürece ?
Pandemi süreci öncesinde karşılaştığımız sıkıntılarla baş etmeye çalışınca nasıl ki başka bir pencere aralıyor veyahut yaşadığımız zorluğun bize neler kattığını düşünürek sıkıntıları en az hasarla ve çıkarılabilecek derslerle atlatıyorsak bu süreçte de pandeminin negatiflik payını törpüleyerek içinde pozitif yönler bulmaya çalışarak bulunduğumuz negatif durumu yönlendirmeye ve bu süreci en iyi şekilde atlatmaya çalışmalıyız.
Bu sürecin negatifliğine kapılıp zamanı kontrol etmek yerine zamanın bizi yönetmesine izin verirsek küçük bir kar yığının artarak çığa dönüşmesi gibi bu sürecin negatifliğinin üzerimizdeki çığını atmak gittikçe zorlaşacak. Bu yüzden pozitif yönlerini çoğaltıp üzerimizde bir olumlama oluşturarak bu sürecin bize ve dünyaya kattığı olumlu yönlerine ve bu zamanı nasıl yönetebileceğimize odaklanalım.
Bireysel ve fizyolojk olarak aralıyacağımız yeni pencerede evde uzun vakitler geçirirken kendimize vakit ayırabileceğimiz, dinlenmeye olanak sağlayan bir süreçten geçiyoruz. Evde olmanın bize kattığı daha düzenli beslenme alışkanlığı, bağışıklığımızı güçlü tutmamız için artan meyve tüketimi daha sağlıklı bir yeme alışkanlığı oluşturdu. Bu dünya geneli yapılan istatistiklere de yansıdı, turunçgil tüketiminde dünya genelinde artış yaşandı.
Bu süreç hiç şüphesiz kendi kontrolümüz altında geçirilecek olursa yapmak isteyipte ertelediklerimizi yapmaya zaman doğurmuşta oldu. Okumak isteyipte okuyamadığımız kitaplara, izleyemedigimiz filmlere ve yeni bir dil öğrenmek gibi ertelenen isteklere gün doğmuş oldu.
Çalışırken veyahut eğitim hayatından yeterince vakit geçiremediğimiz ailemizle vakit geçirme süremiz, beraber yenilen yemekler artmış oldu. Bu yönleri olumlu yönetilirse aile içi iletişimin arttığı ve aile birliğinin güçlendirilebileceği bir süreç olarak aile bağına pozitif etkileri de oldu.
Ailemiz, kişisel gelişimimiz ve ertelediklerimize pozitif olarak yansıyan bu süreç hiç şüphesiz doğanın da insan elinden uzakta nefes almasını sağladı. Azalan endüstriyel faliyetler küresel ısınmanın temel nedenlerinden olan sera gazı emisyonlarında azalmasına neden oldu. Ayriyetten evde çalışma sistemi ve dışarı çıkma yasaklarıyla birlikte trafiğe çıkan araç sayısı azalınca karbon emisyonu da azaldı. Hava kalitesinde önemli bir iyileşme meydana geldi. Hem doğa hem insanlar açısından geçen bu kötü zamanın içinde muhakkak olumlu şeylerde oldu.
Evet belki artıları ve eksileri kıyaslanamaz yaşanan bazı süreçlerin ama normalimizde yaşadığımız aksaklıklar da yapılması gerekeni yapmalıyız bu süreçte de, farklı bir tarafından bakmaya çalışarak. Negatif düşünmek ve yaşadığımız sürecin olumsuzluklarını saymak bizi daha tedbirli olmaya teşvik edebilir ama pozitif tarafını da çoğaltarak hem psikolojik hemde fiziksel olarak en sağlıklı şekilde bu süreci atlatabiliriz.
Pandemi süreci öncesinde karşılaştığımız sıkıntılarla baş etmeye çalışınca nasıl ki başka bir pencere aralıyor veyahut yaşadığımız zorluğun bize neler kattığını düşünürek sıkıntıları en az hasarla ve çıkarılabilecek derslerle atlatıyorsak bu süreçte de pandeminin negatiflik payını törpüleyerek içinde pozitif yönler bulmaya çalışarak bulunduğumuz negatif durumu yönlendirmeye ve bu süreci en iyi şekilde atlatmaya çalışmalıyız.
Bu sürecin negatifliğine kapılıp zamanı kontrol etmek yerine zamanın bizi yönetmesine izin verirsek küçük bir kar yığının artarak çığa dönüşmesi gibi bu sürecin negatifliğinin üzerimizdeki çığını atmak gittikçe zorlaşacak. Bu yüzden pozitif yönlerini çoğaltıp üzerimizde bir olumlama oluşturarak bu sürecin bize ve dünyaya kattığı olumlu yönlerine ve bu zamanı nasıl yönetebileceğimize odaklanalım.
Bireysel ve fizyolojk olarak aralıyacağımız yeni pencerede evde uzun vakitler geçirirken kendimize vakit ayırabileceğimiz, dinlenmeye olanak sağlayan bir süreçten geçiyoruz. Evde olmanın bize kattığı daha düzenli beslenme alışkanlığı, bağışıklığımızı güçlü tutmamız için artan meyve tüketimi daha sağlıklı bir yeme alışkanlığı oluşturdu. Bu dünya geneli yapılan istatistiklere de yansıdı, turunçgil tüketiminde dünya genelinde artış yaşandı.
Bu süreç hiç şüphesiz kendi kontrolümüz altında geçirilecek olursa yapmak isteyipte ertelediklerimizi yapmaya zaman doğurmuşta oldu. Okumak isteyipte okuyamadığımız kitaplara, izleyemedigimiz filmlere ve yeni bir dil öğrenmek gibi ertelenen isteklere gün doğmuş oldu.
Çalışırken veyahut eğitim hayatından yeterince vakit geçiremediğimiz ailemizle vakit geçirme süremiz, beraber yenilen yemekler artmış oldu. Bu yönleri olumlu yönetilirse aile içi iletişimin arttığı ve aile birliğinin güçlendirilebileceği bir süreç olarak aile bağına pozitif etkileri de oldu.
Ailemiz, kişisel gelişimimiz ve ertelediklerimize pozitif olarak yansıyan bu süreç hiç şüphesiz doğanın da insan elinden uzakta nefes almasını sağladı. Azalan endüstriyel faliyetler küresel ısınmanın temel nedenlerinden olan sera gazı emisyonlarında azalmasına neden oldu. Ayriyetten evde çalışma sistemi ve dışarı çıkma yasaklarıyla birlikte trafiğe çıkan araç sayısı azalınca karbon emisyonu da azaldı. Hava kalitesinde önemli bir iyileşme meydana geldi. Hem doğa hem insanlar açısından geçen bu kötü zamanın içinde muhakkak olumlu şeylerde oldu.
Evet belki artıları ve eksileri kıyaslanamaz yaşanan bazı süreçlerin ama normalimizde yaşadığımız aksaklıklar da yapılması gerekeni yapmalıyız bu süreçte de, farklı bir tarafından bakmaya çalışarak. Negatif düşünmek ve yaşadığımız sürecin olumsuzluklarını saymak bizi daha tedbirli olmaya teşvik edebilir ama pozitif tarafını da çoğaltarak hem psikolojik hemde fiziksel olarak en sağlıklı şekilde bu süreci atlatabiliriz.