Çelik'e bir mektup yazan Kılıçdaroğlu, "Demokrasiyi savunan, onu yaşatmayı ve yüceleştirmeyi görev edinmiş biri olarak özrünüzü kabul, hakkımı helal ediyorum" dedi.
İlhami Çelik, Adalet Yürüyüşü'nün 13. gününde kılıçdaroğlu ve beraberindekilerin ilerlediği güzergâha "hayvan gübresi" dökmüştü. Çelik daha sonra "Zorla bir siyasi partinin faaliyetini engellemek" suçundan tutuklanmış ve 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. düzce T Tipi Kapalı Açık Cezaevi'ne konulan Çelik, olaydan bir süre sonra Kılıçdaroğlu'ndan özür dilemiş ve CHP liderine mektup yazmıştı. Kılıçdaroğlu Çelik'in mektubuna 11 Eylül'de yanıt verdi.
Edinilen bilgilere göre Kılıçdaroğlu mektubunda şunları kaydetti: "Adalet yürüyüşü esnasında düzenlediğiniz eyleme ilişkin pişmanlıklarınızı ilettiğiniz mektubunuz tarafıma ulaştı. Ülkemize hak, hukuk ve adaleti getirmek inancıyla gerçekleştirdiğimiz yürüyüşü protesto etmek amacıyla yaptığınız eylem beni ve yol arkadaşlarımı derinden üzmüştür. Demokrasilerde eleştirmek sadece bir hak değildir; esas demokrasinin sürdürülmesi için elzem bir ihtiyaçtır. demokrasi farklı görüşleri anlamak, onlardan fikir edinmek ve buradan çıkan sonuçları hepimizin faydasına sunmak üzerine temel edilmiş bir yönetim biçimidir. Ancak eleştirmenin de haliyle bazı sınırları olacaktır. Daha önce de birçok yerde ifade ettiğim üzere; 'demokrasi eleştirilere tahammül rejimidir.' Eleştirmek düzeyli olmalıdır. Amacını aşmamalıdır. Eleştirmek zorla birine kendi düşüncesini benimsetme şekli değildir. Eleştirerek muhatabınıza düşüncelerinizi aktararak onunla bunu tartışma fırsatı yaratmaktır. Çocuklarımıza barış ve huzur dolu günler bırakabilmek için çıktığımız bu yolda karşımıza çıkan engeller bizi, halkımıza karşı olan sorumluluklarımızdan vazgeçiremez. Davamız bizlere inanan, bizlerle yürüyen, 'adalet' özlemiyle gönlü bizimle olan tüm vatandaşlarımızın davasıdır.
Yine daha önce birçok fırsatta ifade ettiğim üzere; ben kimseyle kin, öfke duymam ve taşımam. Yaptığınız eylemden dolayı duyduğunuz üzüntü ve pişmanlığınıza yürükten inanıyorum. Demokrasiyi savunan, onu yaşatmayı ve yüceleştirmeyi görev edinmiş biri olarak özrünüzü kabul, hakkımı helal ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, size ve orada bulunan arkadaşlarınızı kucaklıyor, selam ve saygılarımı sunuyorum."
İlhami Çelik, Adalet Yürüyüşü'nün 13. gününde kılıçdaroğlu ve beraberindekilerin ilerlediği güzergâha "hayvan gübresi" dökmüştü. Çelik daha sonra "Zorla bir siyasi partinin faaliyetini engellemek" suçundan tutuklanmış ve 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. düzce T Tipi Kapalı Açık Cezaevi'ne konulan Çelik, olaydan bir süre sonra Kılıçdaroğlu'ndan özür dilemiş ve CHP liderine mektup yazmıştı. Kılıçdaroğlu Çelik'in mektubuna 11 Eylül'de yanıt verdi.
Edinilen bilgilere göre Kılıçdaroğlu mektubunda şunları kaydetti: "Adalet yürüyüşü esnasında düzenlediğiniz eyleme ilişkin pişmanlıklarınızı ilettiğiniz mektubunuz tarafıma ulaştı. Ülkemize hak, hukuk ve adaleti getirmek inancıyla gerçekleştirdiğimiz yürüyüşü protesto etmek amacıyla yaptığınız eylem beni ve yol arkadaşlarımı derinden üzmüştür. Demokrasilerde eleştirmek sadece bir hak değildir; esas demokrasinin sürdürülmesi için elzem bir ihtiyaçtır. demokrasi farklı görüşleri anlamak, onlardan fikir edinmek ve buradan çıkan sonuçları hepimizin faydasına sunmak üzerine temel edilmiş bir yönetim biçimidir. Ancak eleştirmenin de haliyle bazı sınırları olacaktır. Daha önce de birçok yerde ifade ettiğim üzere; 'demokrasi eleştirilere tahammül rejimidir.' Eleştirmek düzeyli olmalıdır. Amacını aşmamalıdır. Eleştirmek zorla birine kendi düşüncesini benimsetme şekli değildir. Eleştirerek muhatabınıza düşüncelerinizi aktararak onunla bunu tartışma fırsatı yaratmaktır. Çocuklarımıza barış ve huzur dolu günler bırakabilmek için çıktığımız bu yolda karşımıza çıkan engeller bizi, halkımıza karşı olan sorumluluklarımızdan vazgeçiremez. Davamız bizlere inanan, bizlerle yürüyen, 'adalet' özlemiyle gönlü bizimle olan tüm vatandaşlarımızın davasıdır.
Yine daha önce birçok fırsatta ifade ettiğim üzere; ben kimseyle kin, öfke duymam ve taşımam. Yaptığınız eylemden dolayı duyduğunuz üzüntü ve pişmanlığınıza yürükten inanıyorum. Demokrasiyi savunan, onu yaşatmayı ve yüceleştirmeyi görev edinmiş biri olarak özrünüzü kabul, hakkımı helal ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, size ve orada bulunan arkadaşlarınızı kucaklıyor, selam ve saygılarımı sunuyorum."