Van Haber- 20 yıldır kayıp olan Gengi Mustafa’nın (37) akibetini araştırıp buldu. Cengi ve annesi uzun süren bir ayrılığın ardından Van’da buluşturdu. Bir aydan fazla süren ve kayıp gencin bulunması ile tamamlanan bu süreç Kürdistan Bölgesi ve Türkiye’deki çeşitli kentlerde çekilen bir belgesele dönüştürüldü. Kayıp Cengi belgeselinin yapımcısı Nasır Ali, “Doğrusu bu hikaye benim için çok ilgi çekiciydi. Yaklaşık 16 yıldır gazetecilik yapıyorum ama ilk defa böyle bir çalışma yapıyorum. Kürt medyasında ve belkide dünya medyasında da bu tür çalışmalar ya çok az yada farklı yapılmıştır. Rûdaw’ı izleyen ve takip edenler de kısa bir süre sonra bu ilginç hayat hikayesini öğrenebilecek” dedi.
belgesel yönetmeni Şalaw Karadaği, “Prodüser arkadaşım bu çalışmanın planını bana sunduğunda da ne yerel, ne ulusal ve ne de dünya medyasında böyle bir çalışma ile karşılaşmamıştım. Zor bir çalışmaydı ama yine giriştik. İki ülke arasında yaptık bu işi ve böyle olunca da zorluklarla karşılaşıyorsunuz. Çekimler, izinler vs. Erbil’de çekimler yaptık, sonra Van’a geldik. Antalya’da Edremit’te bazen arkadaşlarımızın yardımı ile telefonla çekim yaptık. Fakat sonuçta başarılı bir iş yaptık” diye konuştu. Cengi Mustafa henüz 16 yaşındayken 1999 yılında Erbil’in Azadi mahallesinde yaşayan ailesinden kopuyor. İlk önce İran’a geçen Mustafa, oradan da Van’a geliyor. Ailesi ve akrabalarının 20 yıl süren aramaları sonuçsuz kalıyor. Bu arada babası hayatını kaybediyor ve Cengi için de giyabi taziye kuruluyor. Cengi de de Türkiye’de bulunduğu bu süreçte ailesinden bir bilgi edinmeye çalışıyor ancak herhangi bir haber alamıyor. Cengi Mustafa belgesel ekibine, “Yoktu, artık yüreğim sıkışmıştı. Haber yok denince eve döndüm Antalya’ya ve eşime ‘artık başın rahattır’ dedim. Ne oldu diye sordu. Ben de ona, kaynanan yok, bacım kardeşlerim yok, artık yok yani. Çok zordu yani. Ben artık bitti dedim. Çok zordu vallahi. Kardeşime nasıl anlatayım. Duhoklu Halit vardı, amcama haber gönderdi, bana telefon numarası geldi. İşte sizin televizyonunuz gitti, Rûdaw TV ailemle görüştü, artık yüreğim ve başım rahatladı. Bu öyle teşekkür ederek memnun oldum diyerek karşılanmaz. Bu teşekkürle ödenebilecek birşey değil. Teşekkür ederim hoşçakalın, böyle değil. Nasıl anlatayım. Bir yüreğim var, ikinci bir yüreğim de olsa her ikisini de sana veririm. Seni ve Rûdaw’ı bekliyorum. Teşekkür ederim” dedi. Cengi Mustafa’nın hikayesini anlatan bu dökümantar çalışma Kürt medyasında ender görülen çalışmalardan biri. Belgesel kayıp gencin ailesinin yanına dönmesini de kapsıyor. Bu hikayenin tamamını çok yakında Rûdaw’da izleyebileceksiniz.
Kaynak: vaneskpres
belgesel yönetmeni Şalaw Karadaği, “Prodüser arkadaşım bu çalışmanın planını bana sunduğunda da ne yerel, ne ulusal ve ne de dünya medyasında böyle bir çalışma ile karşılaşmamıştım. Zor bir çalışmaydı ama yine giriştik. İki ülke arasında yaptık bu işi ve böyle olunca da zorluklarla karşılaşıyorsunuz. Çekimler, izinler vs. Erbil’de çekimler yaptık, sonra Van’a geldik. Antalya’da Edremit’te bazen arkadaşlarımızın yardımı ile telefonla çekim yaptık. Fakat sonuçta başarılı bir iş yaptık” diye konuştu. Cengi Mustafa henüz 16 yaşındayken 1999 yılında Erbil’in Azadi mahallesinde yaşayan ailesinden kopuyor. İlk önce İran’a geçen Mustafa, oradan da Van’a geliyor. Ailesi ve akrabalarının 20 yıl süren aramaları sonuçsuz kalıyor. Bu arada babası hayatını kaybediyor ve Cengi için de giyabi taziye kuruluyor. Cengi de de Türkiye’de bulunduğu bu süreçte ailesinden bir bilgi edinmeye çalışıyor ancak herhangi bir haber alamıyor. Cengi Mustafa belgesel ekibine, “Yoktu, artık yüreğim sıkışmıştı. Haber yok denince eve döndüm Antalya’ya ve eşime ‘artık başın rahattır’ dedim. Ne oldu diye sordu. Ben de ona, kaynanan yok, bacım kardeşlerim yok, artık yok yani. Çok zordu yani. Ben artık bitti dedim. Çok zordu vallahi. Kardeşime nasıl anlatayım. Duhoklu Halit vardı, amcama haber gönderdi, bana telefon numarası geldi. İşte sizin televizyonunuz gitti, Rûdaw TV ailemle görüştü, artık yüreğim ve başım rahatladı. Bu öyle teşekkür ederek memnun oldum diyerek karşılanmaz. Bu teşekkürle ödenebilecek birşey değil. Teşekkür ederim hoşçakalın, böyle değil. Nasıl anlatayım. Bir yüreğim var, ikinci bir yüreğim de olsa her ikisini de sana veririm. Seni ve Rûdaw’ı bekliyorum. Teşekkür ederim” dedi. Cengi Mustafa’nın hikayesini anlatan bu dökümantar çalışma Kürt medyasında ender görülen çalışmalardan biri. Belgesel kayıp gencin ailesinin yanına dönmesini de kapsıyor. Bu hikayenin tamamını çok yakında Rûdaw’da izleyebileceksiniz.
Kaynak: vaneskpres