1985'te Ankara'nın Kurtuluş semtinde dünyaya gelen Özgür Can Çelik, anne ve babasının Hacettepe Üniversitesinde çalışıyor olmasından dolayı ekonomik açıdan sıkıntı yaşamadan, mutlu ve huzurlu bir çocukluk geçirerek hayat sahasına yavaş yavaş kendisini atmaya başladı. Üniversite dışında tüm eğitimlerini yaşadığı semtte tamamlayan Çelik, çocukluk ve gençlik yıllarında siyasete sempati duyarak hayatına bu şekilde yön vermeyi amaçladı.
Van GAZETESİ - ÖZEL HABER - SEVDA YETKİN
Bilindiği üzere insan hayatı değişkendir ve bugün yana yakıla istenilen şey yarın istenilmeyebiliyor. Ama Çelik’te bu heves ve istek hiç bitmedi. Her daim yüreğinin bir kenarında yer edindi. Bundan dolayı insana ve topluma bakış açısı öylesine naif, öylesine merhametliydi ki; empati kurabilen ve insanlara saygılı olmayı başarabilen o kişiliği hiçbir zaman değişime uğramadı.
Bu savunmacı ve insanlara değer veren kişiliği bir edebiyat dersinde tekrar gün yüzüne çıktı. Lise zamanlarındayken bir hocasının lehçeleri anlatırken, Kürt lehçesine kaba diye örnek vermesine tepki göstererek, “Kürt lehçesi kaba değildir, kaba diye bir lehçe yoktur. O sadece bir lehçedir. Lehçelerde farklı ses vardır ama iyi ve kötü lehçe yoktur” diyen Çelik, daha o zamanlarda bile insanlara olan ılımlı ve korumacı yaklaşımını sergileyerek empatinin gücünü gözler önüne sermişti.
Aslında ne kadar da haklı bir savunma yapmış demeden edemiyoruz doğrusu. İnsanların yaşayış biçimi, konuşma şekli, düşünme tarzı farklı olabilir ama merhamet insanların bütün görünür farklarını ortadan kaldırarak tüm insanlığa daha iyi bir ortam sunar.
VAN GAZETESİ - ÖZEL HABER - SEVDA YETKİN
Hayatını bu çizgiye doğru kuran Çelik, oldukça sağlam bir karakteri kişiliğine yerleştirerek gelecekle ilgili projelerine başladı. Abisinin çiçekçi dükkanı kurmuş olması onun için en büyük avantaj haline gelmişti. Çünkü onun hayat felsefesinde hayata atılmak için çıraklık eğitimi şarttı. Ona göre insan ne işle meşgul olursa olsun öncelikle bir çıraklık sürecinden geçmeliydi. Çünkü insanın çekirdekten meyveye geçme serüveni olmazsa yapılan işin bir kıymeti kalmazdı.
Çelik, okul çağındayken eğitimden çok ticarete atılmaya meyillli bir kişiliğe sahipti. Bundan dolayı her zaman kafasında öncelikli olarak ticaretle ilgili mutlaka bir planı olurdu. Bu tasarısının ve kafasındaki ticaret anlayışının mimarı bir nevi abisi oldu. Çünkü abisi işlettiği çiçekçi dükkanında ona da yer açarak çekirdekten yetişmesine olanak verdi. Güzel bir çıraklık eğitimini bitiren Çelik, artık hayata atılmak ve kendi ayaklarının üstünde durmak için girişimlerde bulunma vaktinin geldiğini anladı.
Bu düşüncesinin şekillenmesi için önce eğitim hayatının tamamlanması gerektiğini düşünen Çelik, Kıbrıs Üniversitesi Hukuk fakültesinde eğitimine başladı. Esnaflık ve çıraklık geçmişine sahip olduğu için hayatının her alanında bunun artısıyla karşılaşan Çelik, bu kez de üniversitede düzenlenen bahar şenliklerindeki stantlarda yerini aldı. Ticaret yaparken aldığı zevk ona ayrı bir mutluluk katıyordu. Bundan ötürü işlerini her zaman bir üste taşımak için uğraştı. Sonunda biriyle tanışarak işe dağıtım işinden başladı ve zamanla bir reklam ajansı kurmayı planladı. Heyecanla ofisini kuran Çelik, ilk zamanlar maddi olarak bir takım sıkıntılar yaşadı. Ama parlak ticari zekası onun daha çok yükselmesine olanak sağladı.
Karşısına çıkan bir broşürle fuarcılıkla ilgili fikirler edinerek geleceğini bu yöne doğru çevirmek için bir takım girişimlerde bulunan Çelik, azmi ve çalışkanlığı sayesinde göz önünde olmayı başararak işlerini giderek büyütmeye başladı. Birçok fuar firmalarıyla çalışmalara başlayan Çelik, bu işten verim aldığını ve geleceği için çok daha olumlu adımlar atabileceğini düşünmeye başladı. Fakat hayat planladıklarımızı çoğu zaman karşımıza çıkarmıyor. Tam her şey Çelik’in istediği gibi ilerlerken maddi sıkıntıdan dolayı iflas durumuna girdi. Belli bir süre boyunca bu şekilde yaşayan Çelik, en son kendine ait bir fuar firması açma kararı aldı. Ticarette her zaman cesur ve kararlı olmayı seven Çelik, kendi firmasını da bu kararlılıkla açtı. Kendi kurduğu firmada bir süre iş yapamayan Çelik, psikolojik olarak sıkıntı çekmeye başladı ve yine kendi zihin gücünü kullanarak girişimlerde bulunmaya karar verdi. Zaman içerisinde giderek yükselmeye başlayan Çelik, il il geçmeye ve ulusal kanallara çıkmaya başladı. Çelik’in her gelecek günü, bir önceki günden daha güzel ilerlemeye başladı. Hala da yükseliş çizgisini bozmayan Çelik, hayatta her şeyin düşünce gücüne bağlı olduğunu ve imkanlar her ne olursa olsun öncelikli olan şeyin tasarı olması gerektiğini kanıtlamış oldu. Bu konuyla ilgili, “Araç kısmı hiçbir zaman önemli değildir. Önemli olan fikirdir, fikir doğru olduğu zaman tanıtım ve pazarlama araçlarını kullanarak onun sonuçlarına iyi bir şekilde ulaşabilirsiniz” diyerek herkese gerekli olan mesajı vermiş oldu.
Çoğu insan ticarete atılmak ve kendi işini kurmak konusunda tereddüt yaşıyor. Böylesi güzel örneklerin hayatımızda yer ediniyor olması ne büyük bir mutluluk olsa gerek. Hayata karşı dirayetli olan insanlar her zaman bir adım daha önde olurlar. Bu nedenle dezavantajlar her daim avantaja dönüştürülerek güzel sonuçlar elde edilmeli.
DEVAMI EKONOMİ DEVLERİ KİTABI'NDA...
VAN GAZETESİ - ÖZEL HABER - SEVDA YETKİN - 0544 409 0328 - van haber, van haberleri, van gazetesi,
Van GAZETESİ - ÖZEL HABER - SEVDA YETKİN
Bilindiği üzere insan hayatı değişkendir ve bugün yana yakıla istenilen şey yarın istenilmeyebiliyor. Ama Çelik’te bu heves ve istek hiç bitmedi. Her daim yüreğinin bir kenarında yer edindi. Bundan dolayı insana ve topluma bakış açısı öylesine naif, öylesine merhametliydi ki; empati kurabilen ve insanlara saygılı olmayı başarabilen o kişiliği hiçbir zaman değişime uğramadı.
Bu savunmacı ve insanlara değer veren kişiliği bir edebiyat dersinde tekrar gün yüzüne çıktı. Lise zamanlarındayken bir hocasının lehçeleri anlatırken, Kürt lehçesine kaba diye örnek vermesine tepki göstererek, “Kürt lehçesi kaba değildir, kaba diye bir lehçe yoktur. O sadece bir lehçedir. Lehçelerde farklı ses vardır ama iyi ve kötü lehçe yoktur” diyen Çelik, daha o zamanlarda bile insanlara olan ılımlı ve korumacı yaklaşımını sergileyerek empatinin gücünü gözler önüne sermişti.
Aslında ne kadar da haklı bir savunma yapmış demeden edemiyoruz doğrusu. İnsanların yaşayış biçimi, konuşma şekli, düşünme tarzı farklı olabilir ama merhamet insanların bütün görünür farklarını ortadan kaldırarak tüm insanlığa daha iyi bir ortam sunar.
VAN GAZETESİ - ÖZEL HABER - SEVDA YETKİN
Hayatını bu çizgiye doğru kuran Çelik, oldukça sağlam bir karakteri kişiliğine yerleştirerek gelecekle ilgili projelerine başladı. Abisinin çiçekçi dükkanı kurmuş olması onun için en büyük avantaj haline gelmişti. Çünkü onun hayat felsefesinde hayata atılmak için çıraklık eğitimi şarttı. Ona göre insan ne işle meşgul olursa olsun öncelikle bir çıraklık sürecinden geçmeliydi. Çünkü insanın çekirdekten meyveye geçme serüveni olmazsa yapılan işin bir kıymeti kalmazdı.
Çelik, okul çağındayken eğitimden çok ticarete atılmaya meyillli bir kişiliğe sahipti. Bundan dolayı her zaman kafasında öncelikli olarak ticaretle ilgili mutlaka bir planı olurdu. Bu tasarısının ve kafasındaki ticaret anlayışının mimarı bir nevi abisi oldu. Çünkü abisi işlettiği çiçekçi dükkanında ona da yer açarak çekirdekten yetişmesine olanak verdi. Güzel bir çıraklık eğitimini bitiren Çelik, artık hayata atılmak ve kendi ayaklarının üstünde durmak için girişimlerde bulunma vaktinin geldiğini anladı.
Bu düşüncesinin şekillenmesi için önce eğitim hayatının tamamlanması gerektiğini düşünen Çelik, Kıbrıs Üniversitesi Hukuk fakültesinde eğitimine başladı. Esnaflık ve çıraklık geçmişine sahip olduğu için hayatının her alanında bunun artısıyla karşılaşan Çelik, bu kez de üniversitede düzenlenen bahar şenliklerindeki stantlarda yerini aldı. Ticaret yaparken aldığı zevk ona ayrı bir mutluluk katıyordu. Bundan ötürü işlerini her zaman bir üste taşımak için uğraştı. Sonunda biriyle tanışarak işe dağıtım işinden başladı ve zamanla bir reklam ajansı kurmayı planladı. Heyecanla ofisini kuran Çelik, ilk zamanlar maddi olarak bir takım sıkıntılar yaşadı. Ama parlak ticari zekası onun daha çok yükselmesine olanak sağladı.
Karşısına çıkan bir broşürle fuarcılıkla ilgili fikirler edinerek geleceğini bu yöne doğru çevirmek için bir takım girişimlerde bulunan Çelik, azmi ve çalışkanlığı sayesinde göz önünde olmayı başararak işlerini giderek büyütmeye başladı. Birçok fuar firmalarıyla çalışmalara başlayan Çelik, bu işten verim aldığını ve geleceği için çok daha olumlu adımlar atabileceğini düşünmeye başladı. Fakat hayat planladıklarımızı çoğu zaman karşımıza çıkarmıyor. Tam her şey Çelik’in istediği gibi ilerlerken maddi sıkıntıdan dolayı iflas durumuna girdi. Belli bir süre boyunca bu şekilde yaşayan Çelik, en son kendine ait bir fuar firması açma kararı aldı. Ticarette her zaman cesur ve kararlı olmayı seven Çelik, kendi firmasını da bu kararlılıkla açtı. Kendi kurduğu firmada bir süre iş yapamayan Çelik, psikolojik olarak sıkıntı çekmeye başladı ve yine kendi zihin gücünü kullanarak girişimlerde bulunmaya karar verdi. Zaman içerisinde giderek yükselmeye başlayan Çelik, il il geçmeye ve ulusal kanallara çıkmaya başladı. Çelik’in her gelecek günü, bir önceki günden daha güzel ilerlemeye başladı. Hala da yükseliş çizgisini bozmayan Çelik, hayatta her şeyin düşünce gücüne bağlı olduğunu ve imkanlar her ne olursa olsun öncelikli olan şeyin tasarı olması gerektiğini kanıtlamış oldu. Bu konuyla ilgili, “Araç kısmı hiçbir zaman önemli değildir. Önemli olan fikirdir, fikir doğru olduğu zaman tanıtım ve pazarlama araçlarını kullanarak onun sonuçlarına iyi bir şekilde ulaşabilirsiniz” diyerek herkese gerekli olan mesajı vermiş oldu.
Çoğu insan ticarete atılmak ve kendi işini kurmak konusunda tereddüt yaşıyor. Böylesi güzel örneklerin hayatımızda yer ediniyor olması ne büyük bir mutluluk olsa gerek. Hayata karşı dirayetli olan insanlar her zaman bir adım daha önde olurlar. Bu nedenle dezavantajlar her daim avantaja dönüştürülerek güzel sonuçlar elde edilmeli.
DEVAMI EKONOMİ DEVLERİ KİTABI'NDA...
VAN GAZETESİ - ÖZEL HABER - SEVDA YETKİN - 0544 409 0328 - van haber, van haberleri, van gazetesi,