Merhaba; Bu yazıyı okuyor iseniz mutlaka yakın bir dönemde satış veya alım yapacağınız muhtemel bir gayrimenkul işleminiz vardır. Yazıyı kaleme alırken amacım, bu işleminizde sizlere biraz olsun destek olabilmektir. Gayrimenkul sektöründeki 8 yılımın bana sunduğu tecrübeler tamamen kişisel değerlendirmelerim olup her türlü yoruma açıktır.
Anlatmak istediğim konuları elimden geldiğince kısa cümlelerle, sıkılmadan okuyacağınız bir şekilde ifade etmeye çalışacağım.
Bölüm-1 : Psikolojik gözlem;
Konuya, bir gayrimenkul alım-satım işleminin psikolojisiyle başlamak istiyorum…
Gayrimenkul işlemlerinin ana karakterleri; alıcı ve satıcıdır…
Her iki tarafta, birbirlerinin karşısında patrondur ağadır…
Satıcı der ki mal benim, alıcı der ki para bende, kısacası her iki tarafta karşılaştıklarında, tabir yerindeyse birbirlerine karşı burunlarından kıl aldırmayan bambaşka kişiliklere dönüşüverirler, aslında her iki taraf ta dünya tatlısı insanlardır. İşin aslı satıcının malını nakit paraya dönüştürme ihtiyacı vardır, alıcı da kazançlı bir yatırım yapma derdindedir. Mesele, satıcının ihtiyacı ile alıcının derdi gerçekte ne büyüklüktedir sorusudur?
Bu sorunun cevabı; her iki tarafta, karşı tarafa göre belki de bir tık üstte olmalarına karşılık, rol gereği hep tok satıcıyı tok alıcıyı oynamayı seçerler…
Yukarıda da belirttiğim gibi aslında bu iki taraf ta dünya tatlısı insanlar olup büyük ihtimal tek istedikleri, iyi niyetli olarak satarken veya alırken zarar etmemektir…
Satıcıların, gayrimenkullerini satarken maalesef yanlış olan birkaç düşünce ve hareket tarzını sizlerle paylaşmak istiyorum;
Yan dairem bu kadar istiyorsa benim dairem şu fiyattan aşağıya olmaz…
Ben daireme şu kadar masraf yaptım her noktasını yeniledim alana masrafsız veriyorum…
İki dükkân yanım sıkıştı düşük sattı, aslında bu dükkânların hakkı bu…
Benim arsamın önünden yol geçecek daha kıymetli…
Benzeri sebeplerle genellikle mülklerinin “gerçek değerlerinden” hep fazlasını talep ederler… Haklı oldukları noktalar “çok istisna” durumlar olsa da bazen olabilir.
Özellikle mülklerini pazarlama aşamasında, alıcı emlakçıdan kaçıyor düşüncesiyle kendisi satmaya çalışan veya biri satmazsa diğeri satar düşüncesiyle birden fazla emlakçıya yerinin satışını sunan…
Bunların hepsi ihtiyaç dolayısıyla mülkünü satmak isteyen satıcıların yanlış ve isabetsiz olan düşünce ve hareket tarzlarıdır.
Alıcıların, gayrimenkul yatırımı yaparken yanlış olan düşünce tarzı ve harekeleri biraz daha azdır;
Bunların başında, hizmet bedeli ödememek için “kurumsal çalışan emlakçıdan” kaçma geliyor… Sonrasında da ayırdıkları nakitin çok üstünde olan gayrimenkullere sahip olma arzusu…
Belirttiğim bu yanlışlara bir sonraki bölümlerde yapacağım açıklamalar sonucu, bundan sonraki işlemlerinizi tabi ki sizin takdirinize bırakırım… Ancak bu bölüm bu kadar diğer bölümleri de önümüzdeki günlerde sayfamdan takip edebilirsiniz.
Yüzünüzden tebessüm gönlünüzden huzur eksik olmasın… Muhabbetle…
Mehmet Yetkin Gayrimenkul Uzmanı