Hayat dediğin ne ki! Bir adım ötende dahi neler olacağını bilmeden yaşayıp gidiyoruz. Yoldan geçerken bir trafik ihlali yapan bir insan küçük bir hata ile hayatımıza son verebiliyor ve benzer birçok olaylar tabi… hayat dediğimiz ne ki?Ait olmadığımız bir yere nefesimizi ne kadar tutabiliriz ki suyun altında yada bir balık ne kadar yaşayabilirki karada?sonsuzluk arayışı değil mi insanı sürekli yakıp kavuran?hep ötelere uzanma,kalıplarından kurtulma gerçekliği yakalama derdi değil mi onu bulmakçasına huzursuz eden. Fani olmayı bir türlü kabul edemiyoruz galiba hayat birazda iz bırakabilme sevdamızın adı olsa gerek Ama bir sevda gerçeklik bırakabilme sanıldığından daha zor gibi… Çünkü niceler geldi geçti ne işler sevdalar gördüler. Biz insan hayatın içinde hep dengede olmak zorundayız sanki Ahir eti ile dünyamızı yaşayış şeklimizi çevremizi geleceğimizi geçmişimizi, planlarımızı, hayal kırıklıklarımızı sevinçlerimizi ve daha pek çok şeyi her daim tartıda tutmak gerekiyor fazla yada eksik olunca ruh halimizin karmaşıklıkları başlıyor zaman zaman… İnsanı ağır eyleyen yüklenilmesi yüklerdir galiba çoğu zamanda!