KÜRDİSTAN BÖLGESEL YÖNETİMİ LİDERLERİ İLE GÖRÜŞMELERİM
( Türkiye'ye Geliş Sırasına Göre)
1- MAM CELAL TALABANİ İLE GÖRÜŞMEM: Temmuz 1991 tarihinde İstanbul'da yapılan Dünya Sosyalist Enternasyonel toplantısı için Türkiye'ye gelen Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri Mam Celal Talabani ile Hilton otelinde görüştüm. Yanımda Kürd yayın organlarının temsilcileri de vardı .Özgür Gündem ve Yeni Ülke gazetelerini temsilen Avukat arkadaşım Serhat Bucak ile muhabir Zeynep Hanım da vardı. Halkın Emek Partisi (HEP) il yöneticisi ve Özgürlük Yolu Dergisi adına Ağrılı Kemal Bey ve ayrıca Yaşar Kaya da vardı.
Talabani ile beraber Ahmed Bamernî, Sadi Ahmed Pire, Berhem Salih ve Serdar Herki de vardı.
Talabani "Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi sadece silahla olmaz .Bunun sosyaekonomik kültürel ve uluslar arası ilişkiler, diplomatik ,politik boyutları da vardır.Mücadele bir bütün olarak bu süreçleri de kapsar. Biz uluslararası ilişkilere çok önem veriyoruz. İşte bunun için buradayız.
PKK ile ilgili sorulan bir soruya da Talabani şu cevabı verdi:" Ben burada PKK ile ilgili herhangi bir şey konuşmak istemiyorum. Kürdistan'a döndüğümde geniş bir açıklama yapacağım."
Talabani 2005-2014 yılları arasında Irak Cumhurbaşkanlığı yapmış önemli bir şahsiyetdir. Irak diktatörü Saddam Hüseyin vasiyetinde Talabani'yi idam etmediğine çok pişman olduğunu belirtmiştir.
NEÇİRVAN BARZANİ İLE GÖRÜŞMEM.
18 Eylül 1991 günü Neçirvan Barzani ile Ankara Maltepe'de İçkale otelinde görüştük. Yanında Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Londra temsilcisi Muhsin Dizeyi ve Sefin Dizeyi vardı. Yanlarında bir koruma görevlisi de vardı . Neçirvan Barzani'nin isteği üzerine ikimizin fotoğrafını çekti,adresimi aldı . Bana fotoğrafı göndereceğini söyledi ama fotoğraf gelmedi .
Neçirvan Barzani o zamanki Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Turgut Özal'ın daveti üzerine bir heyetin başında Ankara'ya gelmişti. 25 yaşındaydı. KDP içinde yöneticilik dışında başka bir görevi yoktu.
Turgut Özal ile yaptıkları görüşmede " Benim dedem Mustafa Barzani 11 Eylül 1961 tarihinde Kürt halkının hakları ve Kürdistan'ın kurtuluşu için başlattığı mücadeleyi Türkiye aşağılayıcı eşkiyacı diye niteliyordu. Bugün gelinen noktada onun torunu olarak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile görüşmem dedemin ve mücadelesinin ne kadar haklı ve meşru olduğunu gösteriyor. Ben dedemle ve mücadelesiyle iftihar ediyor ve gurur duyuyorum .
Neçirvan Barzani bugün Kürdistan Bölgesel Yönetiminin Başkanı yani Kürdistan'ın Cumhurbaşkanıdır.
MESUD BARZANİ İLE GÖRÜŞMEM.
Şubat 1992 tarihinde Mesud Barzani ile Ankara Maltepe'de İçkale otelinde görüştüm. Yanında Muhsin Düzeyi ve KDP Genel Sekreteri Fazıl Mirani vardı. Mesud Barzani'den kendileri için randevu aldığım HEP ( Halkın Emek Partisi) milletvekilleri Dr.Mehmet Emin Sever , Diş Hekimi Remzi Kartal ,Avukat Zübeyir Aydar ve Selim Sadak hazır bulundular. O zaman Şam'da bulunan Abdullah Öcalan konusu gündeme geldi. HEP'liler onun Kürdistan'a davet edilmesini Barzani'den istediler. Mesud Barzani " Öcalan Şam'a gelir gelmez görüştüm . Kürdistan'a da davet ettim . Davetimi kabul etmedi". Tekrar davet edilmesini isteyen HEP'lilere Barzani " Ben yeniden davet etmem. Yaptığım ilk davet her zaman için geçerlidir . Gelirse gelir. Gelmezse hiçbir minnetim yoktur. Ben bu daveti Kürd halkının birliği ve dayanışması için yaptım. Kendisi buna uymazsa ben ne yapayım".
Irak rejimi 5 bin köyümüzü yaktı, yıktı. Binlerce insanımızı şehit etti. Halkımız köylerini terk edip şehirlere sığınmak zorunda kaldılar. Tarım ve üretim yapamaz hale geldiler. Baskı ve zulüm altında yoksul, sefil bir hale getirildi. Kimyasal silahlarla soykırıma başvuruldu. Bu da bizim özgürlük mücadelemizi menfi yönde etkiliyor. Kendi toprağımızın zenginliği olan petrolümüzü bile gasp ediyorlar.
Potansiyel gücümüz var,haklılığimiz var , dünyada dostlarımız var . Mutlaka kazanacağız...
Azılı Kürd düşmanı Irak diktatörü Saddam Hüseyin, kadınlar ve 7 yaşından küçük çocuklar hariç Barzani aşiretinden tahriben 10.000 erkeği bir gecede operasyonla köylerinden alıp, Kürdistan dışında Arap Çöllerinde canlı canlı toplu mezarlara gömdürüyor.Enfal adı verilen bu vahşet katliamın ardından yapılan araştırma ve aramalarda cenazelerin bir kısmı bulunuyor fakat toplu mezarların çoğu bulunmuyor.
Enfal katliamı 1986-1989 tarihleri arasında sürdü ve 180.000 Kürd insanı şehit edildi. Bu operasyonlar kapsamında 16 Mart 1986'da Halepçe Katliamı yaşandı.Kimyasal silahların kullanıldığı bu soykırımda 3 dakika içinde 5.000'den fazla Kürd insanı şehid edildi. Bu vahşetin yanı sıra helikopterden ve yüksek binalardan Kürdler aşağıya atıldı, eşlerinin gözü önünde kadınlara tecavüz edildi. Gelinen bugünkü noktada Kürd halkının direniş ve mücadelesiyle katliamlar, sürgünler,aşağılık muameleler bertaraf edilmiştir.Kürd halk kahramanı ve Kürdistan'ın Milli Mücadele Önderi Mustafa Barzani "Ya Kürdistan,Ya Neman" şiarı ve inancıyla başlayan Güney Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi başarıyla ,zaferle sonuçlanmıştır.
Irak Kürdistan'ında Kürdler, kendi ulusal federe Devletlerini kurdular. Bunun dışında ayrıca Irak Federal Cumhuriyetinde de kendi nüfus oranlarına göre hem Parlamento'da, hem de hükümette temsil ediliyorlar. Irak petrolünden de %17 pay alıyorlar.Irak Federal Anayasasına konulan hükümlerle bu haklar,hem Anayasada güvenceye alınmış, hem de uluslararası meşruiyeti tescil edilmiştir. Tarihte Güneşin ve Ateşin çocukları olarak bilinen Kürdler,dağlar ve nehirler ülkesi Kürdisdan'da özgür ve onurlu yaşamayı hak etmişlerdir.
Şemsettin Polat ve Celal Talabani
Celal Talabani,Ahmed Bamerni ve Şemsettin Polat