Hayatın ne kadar zor olduğunu ve ne kadar acımasız olduğunu anlamak istiyorsanız, yanınızda bulunanlardan başlamalısınız. Hayata sığdıramadığınız, gözlerinizden ayıramadığınız, sizler için gece gündüz ağlayan ve üzülenden bahsedelim.
Hayatın cilveleri olmadığı sürece gerçekleri öğrenmeniz zaman alabilir. Her zaman iyi olabilirsiniz ama bu demek değildir ki sizlerin ideolajinize, kişiliğinize, sevginize, değerinize en önemlisi yaratılışınıza karışacak anlamına yeliyor... Hiçbir insan kendi yaratılışından vazgeçemeyeceği gibi kaderinden de vazgeçemeyeceğini bilmesi gerekir. Bu bir hayal ya da rüya değil, gerçekleri görerek birebir yaşamaktır. İşte tamda bunun adı acı bile olsa, tatlı bile olsa kaderdir.
Eşiniz çok despot olabilir ama siz onu iyi anlamanız, sizler için daha iyi olacaktır.
Eşiniz ile evlilik öncesinde bir aşk hikayeniz varsa ve o aşk hikayesinde size karşı hırçın ve asabi ise; evlendikten sonra değişecek anlamına gelmez. Çünkü insanoğlunu değiştire bilmeniz için onun gibi olmalısınız. O zaman istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Ne yazık ki her şey istediğimiz gibi olmuyor. Uzun süre yaşanan ilişkilerin bile zamanla tadının olmadığını, sıkıldığını ve sürekli aynı şeylerden ibaret olduğunu anladığınız da hayattan soğursunuz. Tamda o noktada farklı yönlere yönelin ve sabredin. Biliyorum sizler için çok zor ama imkansız olacaktır ama sizler ne olursa olsun sabredin. Çünkü vakti geldiğinde o da sizlerle bir olacaktır. Şayet bunlar yapıldı ama hiç bir etki olmadı. Tamda bunu öğrendiğinizde hayatınıza ailenizi ve çevrenizi dahil etmeye başlayın. O zaman da olmazsa... Yapacak tek şey... HER ŞEYİ GÖZE ALARAK, VAZ GEÇMEK. Söylenmesi zor olabilir ama bu sizin hayatınız için çok önemli. Tabi tam vazgeçecekken bir mesaj gelirse, tekrar şans vermeyi asla unutmayın! Çünkü bir kere vazgeçtiniz mi? Bir daha bir araya gelmeniz imkansız.
Şimdilik kendinize çok iyi bakın! Başka bir yazıda görüşmek ümidiyle...
"Senin başaramadıklarını başkaları başarıyorsa, suç onarda değil. Sendedir."
Hikmetullah Yetkin - Tubittum