“Çocukların eleştirmenlerden çok
Doğru yol modellerine ihtiyacı vardır.”
Joseph Joubert
Eğitim formal ve informal olarak iki şekilde gerçekleşir. Birey üzerinde etkisi yoğun olan eğitim türü informaleğitimdir. Peki ya informal eğitim nedir? Hayatımızın neresindedir? Bireyi ne kadar etkiler? Davranışlardaki etkisi ne kadar önemlidir? Hep birlikte bu soruların cevaplarına göz atalım.
İnformal eğitim: bilinçli bir öğrenme sürecine girmeksizin, ihtiyaçlar sonucunda içgüdüsel ve doğal olarak gerçekleştirilen öğrenme sürecidir. Birey öğrenmeye açık bir potansiyelle dünyaya gelir. Hayatı boyunca olumlu ya da olumsuz birçok öğrenmeye maruz kalır. Çoğu zaman ise öğrenme sürecini örtük bir şekilde gerçekleştirir. Örtük öğrenme: farkında olmadan, deneyim yoluyla, çaba gerektirmeden, uzun vadede etkisi olan bir öğrenme türüdür. Dil öğrenimi, alışkanlıklar, sosyal davranışlar, ince ve kaba motor beceriler ve daha nicesi bu yolla kazanılır.
Bireyin, sağlıklı bir karakter edinebilme ve ruhsal gelişiminitamamlama durumu örtük öğrenmeyle gerçekleşir. Nitekim bireyin sahip olduğu aile ve sosyal çevre bu gelişim ve tamamlama sürecinin temelidir. Birey söylenenlerin aksine sergilenen ve somut bir davranış olarak gözlemlediklerini öğrenir ve bilinçaltına bunları kodlar. Birey sosyal olarak dış dünyaya açılmadan önce ilk olarak hayatını etkileyecek birçok öğrenmeyi aile ortamında öğrenir. Ve bu öğrenilenler yaşamı boyunca olaylara bakışını ve yaklaşımını etkiler.
Bireyler duyduklarının %20’ sini, gördüklerinin %30’ unu, görüp işittiklerinin %50’sini, söylediklerinin %70’ini, yapıp söylediklerinin ise %90’ını hatırlarlar. Birey bu hatırlamalarla en üst olan %90 oranına örtük öğrenme ile ulaşabilir. Peki ya bu hatırlanan, kalıcı olan öğreti olumsuzsa? Peki ya birey ailefertlerine ve sosyal çevresine bu olumsuzlukları örtük öğrenme ile aşılayacak, empoze edecekse? Sağlıksız bir kişilik gelişimine sahip, karakter olarak ve ruhsal olarak tamamlanmamış bir insan ne kadar verim alabilir yaşamdan? Bu sebeple ki eğitim ailede başlar. Aile bireyin mayasını yoğuran, can suyunu verendir. Maya ve can suyu ne kadar verimli olursa bireyin hayattan alacağı lezzette o ölçüde verimli olur. Verimli olan birey hayatındaki rast geldiğikişilere verimliğini bulaştırıp olumlu özellikleri dağıtmış ve çoğaltmış olur.
İnformal eğitimin davranışlardaki payı oldukça fazladır. Bireyi ve bireyin dokunduğu tüm bireyleri etkiler. Bu etki kimi zaman az olsa da çoğu zaman azımsanmayacak kadar fazladır. Toplum olarak bizler bu etkiyi fark edip olumlu özellikleri davranış biçimi edinmeye ve edindirmeyeçabalamalıyız. Çevre olarak ailenin bireyde bıraktığı olumsuz etkileri görmeliyiz. Var olan kuşağın mutluluğu ve iç huzuru için toplum olarak elimizi taşın altına koymalıyız. Gelecek nesillerin inşası için çaba içinde olmalıyız. Bir insan bilinç kaydı olumsuz bir toplumu iyileştirmek için ilk adımı atabilir.
Sonuç olarak, ailede başlayan informal eğitim, sağlam temeller üzerine inşa edilmeli ve bireye etkisi olumlu olmalıdır. Toplumun gelişmişliği, ebeveynlerin sağlıklı tutumları, bilinçli ve kendini tamamlamış bir dış dünya bu duruma etkisi olan faktörlerdir. Aktarılan özelliklerden olumsuz olanları düzeltmek ve iyiye yönünü çevirme görevi çevreye aittir. Eğitim konusunda her fert üzerine düşeni yapmalı. Bireyler bir başkasının iyileştirici gücünün kendinde olduğunu unutmamalı. Her birey model olarak örnek olmak için gayret göstermeli. Dikenler içinde güllerin var olduğu gerçeği unutulmamalı.
Doğan Cüceloğlu’nun bir sözüyle yazımıza veda edelim “Bir kitap bir insanı, bir insan bir toplumu değiştirebilir.”