İro ferman e , fermana me ye
Bona kujtin û nemana me ye
Qêrîn û gazî,heylo hewar e
Ji çar aliyan agir dibare
Dijminan dagirt cih û warê me
Koçberî bûye êdî karê me
Me xwe avête Çiyay Şengal'ê
Hewar û qêrîn bi nalenale
Bi tî û birçî em çolê ketin
Ji hew biji kîn,ji hew derketin
Girtin û kuştin zar û zêçên me
Rewandin birin jin û keçên me
Em şewitandin ,em lewitandin
Ewam dijminan em peritandin
Em bijikandin,em zebirandin
Ronahiya me gişt temirandin
Di warê me de me dişelînin
Dixwazın koka me biqelînin
Dilê me kul e,em birîndar ın
Bona Şengalê em bendewar ın
Ronahî wê bê,tarî dê rabe
Roj wê geş bibe,Şengal dê şa be
Roja me wê bê,emê serkevin
Çavên dijminan bila derkevin
NOT:1-Tarih boyunca 73 ferman( katliam )gören Ezîdî Kürtlerinin uğradığı acıları, ızdırapları, yıkımları, zulümleri özetleyerek dile getiren bu şiiri son ferman( 3 Ağustos 2014) üzerine kaleme aldım.
2- İŞİD (DEAŞ) çeteleri tarafından düzenlenen bu katliamın acı ve yıkımları halâ canlı duruyor .Güney Kürdistan'da bulunan Şengal, daha yaralarını sarmakla meşgul. Bu katliamların tamammı müslüman devletler ve kabilelerce yapılmıştır. Bu katliam silsilesinin son halkasını Birleşmiş Milletler, soykırım (genoside) olarak kabul etmiştir.
İŞİD çeteleri, Kürd kadın ve kızlarını ahlaksızca, onursuzca kullandılar.Açık ve kapalı kadın pazarları kurarak para karşılığı sattılar. Birbirlerine peşkeş çektiler.Her türlü rezalete ve kepazeliğe alet ettiler. Kürd kadın ve kızlarını hizmetçi yapıp köle ve esir gibi kullandılar.
3- Kürd dilinin ve Kürd kültürel değerlerinin saf ve temiz kalmasında, gelişmesinde en büyük pay, Ezîdî Kürdlerine aittir. Düşmanların ,Türk solunun etkisinde kalan ve Arap ümmetçiliğinin hizmetkarlığını yapan Kürdlerin tasallutundan Kürd dilini Ezîdîler kurtarmıştır. Nasıl ki bir zamanlar Zazalar Kürd değil diye uyduruk asimilasyoncu hikayeler üretildiyse aynı şekilde Ezîdîlerin de Kürd olmadığı yolunda ipe sapa gelmez bir sürü hikayeler uydurdular. Buna karşı en büyük tepki Ezîdî Kürdlerinden geldi. Daha 1960'lı yıllarda Kürdistan halk lideri Mustafa Barzanî "Eğer Ezîdîler Kürd değilse bilin ki dünya üzerinde Kürd yoktur" diyordu .
4-Kendi Kaderini tayin etmemiş, bağımsız olmayan halkların başına her zaman bu tür belaların gelmesi mümkündür. Nitekim 1937 yılında başlayan ve 3 yıl süren Dersim Soykırımı (katliamı )sırasında da Kürd kız ve kadınları aynı çirkin ve aşağılık muamelelere maruz kaldılar ."Dersim'in Kayıp Kızları" hikayelere, anılara, röportajlara konu oldular.Sağ kurtula bilenler yillar sonra bir araya gelen kardeşler bile, birbirlerini tanıyamadılar.
Ailelerinden Koparılan çocukların kimsesizliği, acıları, sıkıntıları, üzüntüleri, özlemleri ,kötü yaşam koşulları hala dillerde dolaşıyor.
Resmi rakamlara bakılırsa Dersim'de 15.000 civarında Kürd öldürülmüştür. Recep Tayyip Erdoğan Başbakan iken yaptığı bazı açıklamalarda CHP yi eleştirirken ,CHP'nin devlet eliyle,devletin askerini,jandarmasını,polisini ve silahını kullanarak,50,000 Kürdün Dersim,Zilan ve diğer yörelerde öldürdüğünü açıklamıştır.50,000 Kürdün Türk devletince öldürüldüğünü,Nobel ödüllü Türk yazar Orhan Pamuk ta defalarca açıklamıştır.
Bir Ezîdî bedduasıyla yazımıza son verelim:
"Xudê bi xezeba xwe,we şa bike"
(Allah sizi gazabıyla sevindirsin)
Şems POLAT
Dadparêz-Stenbol