Belli bir yaş veya olgunluğa eriştikten sonra insanın taklitlerden kaçınması gerektiğini düşünüyorum. Parmak izi gibi bir hayatımız olmalı. Kodlarını adım adım yazdığımız bize ait bir yazılım gibi olmalı. Taklitlerin hayatımıza sirayet ettiği bu zaman diliminde hakikatlere sarılmalıyız. Başkasına ait bir başarının sevincini sen yaşayamazsın, yaşamamalısın. İçindeki boşluğa bir çare olamaz, olmamalı. Yüzündeki maskelerden, boyalardan kurtulmalısın.. Berrak, saf çehrendeki güzellik o zaman fark edilecek.
Diğerini ezmek istercesine savunduğumuz ve tuttuğumuz takımı, partiyi göklere çıkarıyoruz. Kaybedince diğerini aşağılıyor ve hakaretler yağdırıyoruz. Sanki içimizdeki yaralara merhem olacak diye de kazanmak istiyoruz. Bazen tüm mutluluk kaynağımız, bu takımın veya partinin kazanmasına bağlı.. Bize doğrudan faydası dokunmadığı da aşikar. Peki bu hırs neden? Bizde eksik olanı başkasıyla tamamlama gayretine mi girdik? Kendi ruhumuzu şad edip başkasının ezildeğini, yenildiğini görmek bize malayani bir zevk veriyor olsa gerek.. Bir toplumu bu vaziyette görmek bana bazen acı veriyor. Nerede hata yapıyoruz diye anlamaya çalışıyorum. Sahte mutluluğa engel olmak istiyorum. Çünkü ne aklım ne de kalbim buna izin veriyor. Şu sözün etkisinde kalmak istemiyorum. Herkes kendi hayatını yaşıyor, nasıl zevk alıyorsa öyle yaşıyor, öyle seviniyor. Sen neden karışıyorsun ki? Aslında tüm meselemiz de bu değil mi? Hissettiğimiz ve inandığımız doğru fikirlerin, doğru tercihlerin, doğru bakış açılarının kazandırılması.. Bu amaç için mücadele etmek. Yanlış olduğuna tüm ruhuyla inanmış bir aklın mücadelesi değil mi? Fakat bu mevzuda seni kim ne kadar anlayabilir ki, savunduğun fikirler değiştirmek isteğin fikirlerin fevkinde ise herkesi nasıl inandırabilirsin ki?
Bize bahşedilmiş, doğuştan gelen güzelliğimizi saklama gayretini bazen hayretle tahayyül ediyorum. Boyaların dünyasında kendimize renkler seçtik. En güzel rengi unuttuk. Tenimizin rengini boyalara değiştik. Gözlerimizdeki ışıltıya da mat renklerle perde çektik. Her şeyin aslı, özü kıymetli iken neden sahtesine meylediyoruz ki? Başka nazarların dikkatini celbetmek bizi mutlu ediyorsa yaralarımız var, demektir. Başka nazarların tesirinde kalma isteğimiz varsa hastayız, demektir.