İki harf tek kelime.
Saydım alfabenin ilk iki harfini geriden geriye.
Ne o eller gibi hissettirebilirdi, ne de eller onun gibi hissizleştirebilirdi.
Ne artık ben vicdan sahibiyim, ne de o evlat.
Herkesin vardır eksiklikleri, eksik hissettikleri.
Kimisinin yaşattığı tercihi, kimininkisi de mecburi.
Fakat biz, mecbur kalınmış tercihlerin eksikliğiyiz.
Hissettirilmeyen her güzel şeyin ise kölesi.
Sırtında tek bir ceketle çıkmak gerekiyor huzurun uğramadığı evden.
Ve bazen sokak sokak dolaşıp nereye gittiğini bilmeden.
Tat almaya başladığın zaman mutlu oluyorsun bir lokma peynirden.
Bazılarına vuslattır, bazılarına ise yaradır derinden.
Okşanmadığı zaman başın, çabuk artarmış yaşın.
Başını yastığa koyduğun zaman başlar savaşın.
Ne galibi var, ne de kaybedeni bu naaşın.
Ne kadar erken çıkarsan yola, o kadar ağrımaz başın.
Yaz günü kar yağmasını,
Gece yarısı güneşin açmasını,
Betonun çiçek vermesini,
Beklemek gibiydi senden sevgi beklemek.
İmkânsız ama bir o kadar da mümkün.
"Mezara konulanın yalnızca bedenler olmadığını, ölü duygulara sahip olduğunda anlıyorsun."