Tüm yollar sana çıksa da ben çıkmaz sokaktayım anla.
Eskiden adım attığım yerde seni görmek isterdim, her adımda.
Herkesi sen sanar, sana benzetirdim o anda.
Herkes bi’ sen olamazdı ama sende herkes gibi oldun zamanla.
Sonbahar’a çalan saçların vardı, okşamaya fırsatım olmayan.
Gün batımına çalan gözlerin vardı, içine bakmak nasip olmayan.
Kızaran ellerinin sebebi olsaydım, buz gibi soğuktan.
Peki ya gülüşün, güneş gibi doğar mıydı, günüme sabahtan.
Attığın adımların ardındaydı sana gelmek isteyen adımlarım.
Unutma tutarmış sevenin ahı, tutar benim de ahım.
Benim kaldığım gibi sende kal hep yarım.
Bakma böyle söylediğime, ben hep olmayan biz için ağlarım.
Artık yağmur yağdığında aklıma gelmeyeceksin, ne gözlerimden ne de gökyüzünden.
Bu satırları yazabiliyor olmam ne kafiyelerdendir, ne de yazma yeteneğimden.
Tamamen seninle olan savaşımı yenemediğimden.
Adına şiir yazdığım kadın olarak kalacaksın, ne eksik ne fazla.
Adımı hiç söylememiştin, ne de güzel olurdu duymak oysa.
Verdiğin, vereceğin değer en fazla buysa,
Ne ben şiir yazayım adına, ne de sen adımı duyur dünyaya.
Herkes varken bile ben tektim, belki de sen öyle hissettirdin.
Vedaları sevmem ama bunu en çok sen hak ettin.
Ve son olarak aşk bildiğim;
Sana memleketim derdim ama sen beni memleketimden ettin.