Nice gelmiş geçmiş ‘insan’ ırkının milyarlarca soyu sopu arasında sayısız karakter ve huy var olmuşken, bazen ‘neden bana denk gelir böyleleri ?’ sorusunu sormak işten bile değildir. Hepimiz günlük koşturmalarımız içerisinde mutlu olduğumuz anılar bir yana dursun, haksızlığa da uğruyor, üzülüyor ve bazen de üzüyoruz. Bambaşka ailelerde dünyaya gelmiş insanlar olarak farklı davranış biçimleri görüyor, ailelerimizden davranışlarımıza farklı dönütler alarak yetiştiriliyoruz. Bu sebepler ile bambaşka karakterler olarak hareket ediyoruz.
Bu bambaşka karakterler ile yaşamaya çalışırken birbirimizin iyi niyetini gözeterek, her taşın altında bir kötülük aramayarak ve güzel düşünerek adım atmak bize güzel ve saf bir bakış açısı ve dolayısıyla iyi bir enerji ile güzel bir hayatın kapılarını açacaktır. Fakat tam tersi bir çerçeveden dünyaya bakmak, kalbimizde katran karası niyetler zuhur ettirecek ve başkalarını bencilliklerimiz içinde boğmaya zorlayacaktır. Yalnızca başkalarına değil, kötü niyetle baktığımız her bir düşünce kendimize yaptığımız bir kötülüktür. Psikolojik çöküntüler hep başkalarının davranışını yanlış bularak, eleştirerek, kendine bir kötülük olarak görerek yaşamaktan kaynaklanmaktadır. Bunun temelinde ise tamamen ‘bencillik’ yatar.
Bazılarımız dünyadaki diğer insanların ya da diğer canlıların haklarını ve iyiliklerini düşünerek yaşarken bazılarımız sadece kendini, kendi çıkar ve haklarını gözeterek yaşar. Kendisi için yapılmamış şeyleri eleştirir veya hiçe sayar. Başkalarının hayatının özelinde neler olduğu, neler yaşadığını ya da ne zorluklarla mücadele ettiğini görmemek adına gözlerini kapatır, üç maymunu oynar ve sadece kendine odaklanır.
Bu yazımda ‘bencil insan tipleri’ne yer vereceğim. Umarım hepimizin hayatında kaçınılmaz olarak var olan bu tipler hakkında yazdıklarım, okudukça yaşantınızın bir aynası olarak sizi neşelendirir.
Bahsedilmesi gereken İlk bencil insan tipi ‘Bana uzak Allah’a yakın olsun’ insan tipi. Maalesef ki ülkemizde en yoğun görülen bencil insan tipidir. Bu kişiler egolarıyla donatılmış, başka ailelerde kavrulmuş ve yoğrulmuş olduğu için ‘vardır böyle yapmasının bir sebebi’, ya da ‘vardır bu psikolojik bozukluğun bir sebebi’ gibi cümlelerle kendimizi avuttuğumuz, fakat bir hareketiyle sizi çok rahat kırmayı kendinde hak gören en zor insan tiplerinden biridir. En ufak bir anlaşmazlıkta karşıdakinin de bir insan evladı olduğunu düşünmeden, ‘mahalle ağzı’ dediğimiz bir söyleyiş biçimini kendilerine yakıştırarak yalnızca haklı çıkmaya çalışırlar. Bu bencil kişinin kendinden farklı düşünen birine ve başkalarının bir adım önde olmasına tahammülü olmadığından başkalarının ‘iyi’ olmasına, ‘mutlu’ olmasına ya da ‘kötü niyetli olmamasına’ da tahammülü yoktur. Arkanızdan iş çevirmek, sizi başkalarına kötü göstermek, yaptığınız her hareketi kötü yorumlamak onların yaşam stilidir. Bunu kendi egoları için yapmak zorundadırlar. Çünkü takıntılıdırlar. Sadece kendileri ve ailelerinin çıkarları için yaşayıp başka bir kimsenin iyiliğini akıllarına bile getirmezler. Bir kimseye yapacağı iyiliği bile başkalarına göstermek için yapan bu insan tipleri başkalarının sırtından geçinirler. ‘Ne kadar az iş yapsam o kadar iyidir’ mantığı ile çalışan bu insanlar aldıkları paraları da çok güzel hak ettiklerini düşünürler. Az çalış çok kazan kafasındaki bu insanlardan ülkemizde milyonlarcası mevcuttur. Her meslek grubunda bu kişilerden bulunmaktadır. Yalakadırlar, çoğu kendi saplantılı kişiliğini göstermeden kendi çapında profesyonelce yaşar. Sorsanız en çok çalışan onlardır ve asla hak yemezler fakat maalesef ki hakikat bir tanedir. Çoluğunun çocuğunun boğazından geçeni gerçekten hakkıyla çalışarak almak… Şimdilik onlar çok çalıştıklarını düşünedursunlar… Bir gün bütün taşlar yerine oturacaktır ve o gün hak yerini bulduğunda ve ektiğini biçtiklerinde bu kişi veya kişiler, aldıkları ahları anlamaları geç olmayacaktır... Nefsin peşinde oyuncak olan bu insan yığınlarından uzak olmak dileğiyle…
Apayrı hayat kuşakları barındıran dünyamızda bir başka bencil karakter ise ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ karakteridir. Bu tipler yine bencillik ile yoğrulmuş dünyasında sadece kendisini ve ailesini düşünürler. Hiç bir canlının onlar için değeri yoktur. Hayvanları sevmezler ve Allah’ın yarattığı canlar olarak görmezler. Hasta bir hayvanın yanından ‘yazık’ diyerek geçerler ve eve gidip namaz kılarlar. İnsan ya da hayvan, hiç bir cana iyilik yapmak akıllarına bile gelmez. İnsanlara yardım yapacaklarsa, bir hayır işinde bulunacaklarsa bunu göstere göstere, herkesin bilmesini sağlayacak şekilde yaparlar. Bu insanlar gittikleri bir restoranda bir çalışanla nasıl konuşacaklarını bilmezler. Gündelik hayatını idame ettirirken arada başka insanlara hava atmayı da asla ihmal etmezler. Hatta hava atmak onlar için bir yaşam biçimi ve kaynağıdır. Bu tiplerin çoğu kendilerince dindardır ve kötülük yapmayıp ‘kendilerince’ ibadet ettikleri sürece, dünyayı başka canlılarla paylaşmayı reddetseler de cennete gideceklerine inanırlar.
Bir diğer bencil insan tipi ‘kendini Kaf Dağında Gören’ insan tipidir. Başkalarının kültürlerini hakir görür, konuşmalarını taklit eder, yaşantısını eşyasını giyimini küçümser ve hatta dalga geçerek bunu komik ve eğlenceli zannederek çevresinde bazı kişilikleri de bu konuda kötü niyetli olmadığına inandırır. Bu kişiler ayrıntılı hesaplar yaparak yaşarlar ve onların yanında her zaman tetikte ve dikkatli olmanız gerekir. En küçük dalgınlığınızda lafı atar ve kaçarlar. İyi niyetli düşünmeye devam eden nadir insanlardan biriyseniz sonradan aklınıza gelir size laf soktuğu. İçiniz içinizi yese de yapacak bir şeyiniz kalmamıştır. Kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik böyle kişiliklerle mümkün olduğunca az görüşmek olacaktır.
Bir başka bencil insan tipi ise gerçekten ‘ben’cil olan tiptir. Bu tipe ‘ Nerede aç, oradan kaç, nerede aş, oraya yanaş’ tip diyelim. Kendi için yaşar. Sadece kendi yemek içmek uyku… (!) döngüsünü düşünür. Başka derdi yoktur. Olsa da derdi kendisidir, kendisi ile ilgili bir şeyi kafasına takmıştır ve onu çözünceye kadar çevresindekilere kötü davranmaktan kendisini alıkoyamaz. Adeta kendisine aşıktır ve başkalarının hayatlarına karşı vurdumduymazdır. Bazen başka hayatlara ilgi gösteriyor gibi yapar sosyalleşmek için ama sadece o kadar. Bir şeyin en doğrusunu sadece kendisinin bildiğini düşünür. Başkalarının fikirlerini sürekli olarak eleştirir. Bazen ünlü düşünürlerin, saygıdeğer bilim insanlarının düşünceleri ile alay ettikleri dahi olur. Özgüvenleri erişemeyeceğimiz yerdedir kendileri gibi. Bu tip insanlar pışpışlanmayı severler. Bunu yapmadığınızda depresyona girerler. Kendilerinden başka kimseyi düşünmedikleri için de kendi içlerinde boğulurlar. Çok bulaşmayın.
Bütün bu kişiler, kişilikler kendileri gibi bir aile kurduklarında çocuklarını da bencil olarak yetiştirirler. Adeta bir zincirin parçaları gibi birbirine köküyle bağlı olarak nesilden nesile taşırlar bu bencillikleri. Bir hastalık gibi yayarlar ve içten içe çürütürler toplumu ve toplumun zorluklarla elde ettiği tüm o naif ananeleri… Sonrasında birbiri ile samimiyetsiz iletişimler içerisinde koşturan, kendini, kişiliğinin yarattığı kötülükleri göremeden sadece para kazanma hırsıyla o koca hayatını idame ettiren bir millet haline gelinir. Soluk ve çürümeye mahkum…
Sadece bir insanın bencilleşmesi ve bencil bir hayat sürdürmesi, nihayetinde bir toplumun yozlaşmasına da sebep olmaktadır. Hep kendisi ve çıkarları için yaşayan, sadece kendi doğrularını önemseyen ve rahatlık düzeneğini kendi çıkarları üzerine kurup başka insanların haklarını hiçe sayan bu kişilikler bir gün elbet toplumun olmasa da Allah’ın adaleti ile karşılaştıklarında, bunun kul hakkı yemenin bir karşılığı olduğunu umarım anlarlar.
Bendeki bencil insan tipleri bu kadar. Bakalım ahir ömrümde daha niceleri ile karşılaşacak mıyım… Ben çoğundan uzaklaşmayı seçtim. Sizdekiler için şimdiden sabırlar diliyorum.