Çok ilginç bir süreçten, daha doğrusu bir sınavdan geçiyoruz milletçe. Başımıza bela olan bu virüs yüzünden günlük rutinlerimiz büyük ölçüde değişti. ( Kendini istisna sanıp hayatını eskisi gibi idame ettirenler mevcut buna ayrıca değineceğim) Artık çoğumuz sokağa çıkarken öncelikle yanımıza telefon, cüzdan, çanta gibi şeyler alırken artık maske almak zorundayız. Hatta bir değil birden fazla alanlarımız da mevcuttur.
*
Her gün haberlerde hepimizin takip ettiği üzere nice vatandaşımız bu sebepten dolayı hayatını kaybediyor. Niceler solunum sıkıntısı ile baş başa kalıyor. Hayatını kaybetmeden önce bu hastalığa yakalanmayanlara mesaj bırakan vatandaşlarımızı dahi görüyoruz.
*
Devletimiz uzun süren bir kısıtlama sürecinden sonra 1 Haziran’dan itibaren bu kısıtlamaları belli ölçülerde kaldırdı. Vatandaşların da bu işin ucundan tutacağını düşünerek, herkesin canının kıymetli olduğunu ve taşın altına elini koyacağını var sayarak hareket etti.
*
Ama sonuç hüsran.
*
Gerçekten de belli kesimler bu virüsü hala daha benimsememiş ve hayatlarına eskisi gibi devam etme hevesindeler. Devletin tanımış olduğu bu olanakları adeta suistimal ediyorlar. Sokaklarda maske takmayanlar, maske takmamak için sigara, su vs içenler eskisine göre daha da artmaya başladı.
*
Kısıtlamaların kalktığı bir diğer husus da ulaşım sektörü. İnsanlarımıza bu imkanlar verilirken hala daha otobüslerde maske takmamakta direten insanları görmek gerçekten içler acısı. Burda mesele sadece başkalarının hayatı değil. Asıl mesele kendi hayatımız. Belli bir yaşa gelmiş, sağlıklı düşünebilen insanlara bunları söylemek gerçekten çok üzücü.
*
LÜTFEN ! Hiçbir şey düşünmüyorsanız veyahut bu illetin nasıl bir şey olduğunu merak ediyorsanız hedefinizi tutmaya çalışın. Nefessizliğin ne olduğunu anladığınız zaman sağlığın kıymetini de anlamış olacaksınız.