Bir soru ile başlamak istiyorum bugünkü yazıma. Okumayı seviyor musunuz ? Günde ne kadar okuyorsunuz ? Kaç tane kitap bitirdiniz şimdiye kadar ? Elinize aldığınız kitabı kaç günde bitiriyorsunuz ?
*
Sorular aslında uzayıp gidebilir. Ülkemizde düzenli kitap okuyanların oranı %0.1. Ne kadar da az değil mi ? Toplumumuzun %75’i kitap okumuyor. Kütüphaneye giden insanlarımızın oranıysa %60. Rakamlar aslında kendini ele veriyor.
*
Peki böyle okumanın, araştırmanın az olduğu bir ortamda bilgiye nasıl ulaşıyor insanlarımız. Belli bir kesim kitaplar, internet yoluyla doğru bilgiye ulaşıyor. Peki internet kesin olarak çare mi ? Etrafta dolanan ve çoğunun yalan olduğu bilgilerin de büyük kısmını internetten öğreniyoruz. Teyit etme gereği bile hissetmiyoruz. Tabiri caizde körü körüne inanıyoruz. Sorgulama gereğini hissetmiyoruz. Çünkü bizim için bir durumu “beğenmek”, bir fotoğrafı “layklamak” daha önemli. Mazallah darılanlar, gücenenler olabilir.
*
Hepimizde farklı alanlarda yönelimlere sahip akıl, fikir, düşünme yeteneği var. Gördüğümüz, duyduğumuz bilgilerin gerçekliğini araştırmak için böyle bir yeteneğimiz var muhakkak. Peki bunu yapmadığımızda başımıza gelenler neler oluyor ? En temel olanı: aldatılmak.
*
Allah’ın bize verdiği aklı kullanmayıp başkalarının bize vereceği akla ihtiyaç duyarsak her zaman aldanırız. Etrafımızda şu günlerde özellikle bilim insanları çıkarak açıklamalar yapıyor. Hepsinin dediğini doğru kabul edip inanıyor muyuz ? Bir kişinin dediğini dahi irdelemiyor muyuz ?
*
Bu sadece bilim için değil dini açıdan da böyle. Allah, aklı kullanalım diye bize bahşetti. Başkalarından akıl alıp çalıştırmayalım diye değil. Muhakkak ki din üzerinde de doğru bildiğimiz nice yanlışlar vardır. İnsanların her alanda olduğu gibi kendi çıkarlarına kullandığı yanlış bilgiler burda da mevcut. Bunların önüne geçmek için mutlaka okumak gerekiyor. Düşüncemizi kullanmamız lazım.
*
Descartes “ düşünüyorum öyleyse varım” demiştir. Goethe “ düşünmek kolaydır, yapmak zordur” demiştir. Bir atasözümüzde “acelede nedamet, düşünmede selamet vardır” denmiştir. Peygamberimiz “ bir saat tefekkür bir sene ibadetten daha hayırlıdır” demiştir.
*
Geçmişte hep düşünmek, okumak, akla gereken işlevini yerini getirmesini sağlamak açısından sözler söylenmiştir. Okumak da muhakkak zihnimize daha geniş perspektifte hareket imkanı sağlayacaktır.
*
Her şeyden önemlisini Allah, Kur-an’ı Kerim’in indirilişinde söylüyor: İkra.