Hadi hep birlikte bireysel karantina altındaki bir günümüze şöyle bir bakalım.
*
Sabah kalkıyoruz. Kahvaltımızı yapıyoruz. Kadınlar ev işlerini yaparken, erkekler televizyonda haberleri takip ediyorlar. Bu sırada sürekli sokağa çıkma yasağı ile ilgili anonslar devam ediyor. Kitap okuyoruz, elişi yapıyoruz, bulmaca çözüyoruz... Günü bir şekilde devam ettirmeye çalışıyoruz. Annelerimiz, eşlerimiz akşam yemeği için hazırlıklara başlarken biz de onlara yardım ediyoruz. Her şey bitikten sonra akşam haberleri başlıyor.
*
İşte buradan sonra sıkıntılı süreç başlıyor. Günün sonunda kaç kişiye test yapılacağı, kaç kişide pozitif çıkacağı, kaç kişinin vefat edeceği haberlerde söyleniyor. Gerçekten vahim bir durum olduğu için ister istemez insanlarımız her geçen gün vefat sayısının artacağından emin. Çünkü virüs tepe noktaya henüz ulaşmadı.
*
Televizyonda haberlere bakarken kimler “ bugün vaka sayısı şu kadar, vefat sayısı şu kadar olur” diye söylemiyor ? Baktığımızda bizim için oradaki rakamlar sayıdan başka bir şey ifade etmiyor. Yüzlerle ifade edilen sayı değil insan canı!
*
Sayılar açıklanıyor. Yorumlar yapılıyor. Haberler bitiyor.
*
İnsanlığımız gibi...