Ne güzel yazıyoruz değil mi ? “ Vatan sağolsun”,” Şehitler ölmez vatan bölünmez”, ” Şehidim hakkını helal et bize”...
*
Gerçekten helal ettiğini düşünüyor musunuz ? Eğer öyle düşünüyorsanız şanslısınız çünkü ben sizin kadar rahat bakamıyorum duruma. Bunu bir şehit yakını olarak diyorum üstelik. Klavye başına geçip nidalar atmak, vatana olan aşkımızı göstermek ne kadar da kolay değil mi ? Ya da duygusal bir müzik eşliğinde şehidin fotoğrafları geçtiğinde iki damla gözyaşı dökmek. Herşey oldu, bitti. Ne güzel değil mi ?
*
Aradan geçen yirmi küsür yıla rağmen oğlu her aklına gelen anneyi düşününce, yanı başımda görünce kusura bakmayın ama size inanmıyorum. Aynısını kendim yapsam ya da cümleler kurmaya çalışsam engel oluyorum kendime. Oraya yazmakla paylaşılmıyor acılar. Yanı başında ağlayan o anneye teselli bile verecek kelime bulamamanın ne olduğunu bilmediğiniz, bilmediğimiz için yazıklarımızın bir anlamı kalmıyor.
*
Kaçımız biz rahat uyuyalım diye yitip giden canların elemini derinden hissediyor ? İki bilemedin üç gün sonra tekrar aynı yaşamımıza geri dönmüyor muyuz ? Kahkahalar atarak sohbetler etmiyor muyuz ? Matem şeklinde bir hayat sürün demiyorum elbette ama bazen acıları paylaşmak için uzun uzun nidalar, cümleler kurmaya gerek yoktur.
*
Bazen sadece susarsın. Ama içinde neler koptuğunu sen bilirsin bu sana yeter. O “susuş” nice paragraftan daha uzundur emin olun.