Yeni, gerisinde duran eskiyi hatırlatırken bir buğu bırakacaktır gözlerde. Nesnesiz bir korku ve tanıdık bir telaşla çıkılan her yeni yol; belki çiçekler sunacak belki de kanatacaktır dizlerinizi. Gün ışığında dinlenen denizin eteklerinden uçuşan minik damlalar, ılık meltemlerle öpecek yüzünüzü sonra aynı deniz, köpürüp kızacak size ve rüzgar yardım edecek ona. Bu elbette iyiden kötüye evrilen bir döngü değildir hep. Hayat bir çemberdir, ne bir köşesi vardır çekileceğimiz ne de bir akrebi geri süreceğimiz. Zaman ileriye dalgalanan bir deniz, sonu belirsiz, ufku silik...