Değerli Okur,
Bu haftadaki yazımı akşam saatlerinde paylaşmış olacağım.
'Üret Kazan' başlıklı yazı Burhan beyin bütün yazıları gibi bir tema üzerinden fikri destekler donelerle başarılı bir şekilde örülü. Kendisini tebrik ediyorum başarılı yazılarından ötürü.
Son yazısındaki öngörülerin hatalı olduğu kanaatindeyim. Yazı ile ilgili fikirlerimi bu satırlardan kendisine iletmeyi düşündüm. Bir açıdan da konuyla ilgili fikirlerimi değerli okurlarıma sunmuş olacağım.
Keyifle okuduğum Burhan Akman'ın yazılarını sizlere de öneriyorum. Anlayışına sığınarak sözlerime başlamak istiyorum.
***
Burhan bey,
Küresel anlamda Otarşi, ülkelerin dışa bağımlılığını ortadan kaldırma gayreti olduğu kadar, her ülkenin kendi üretimini sadece kendi halkına sunması anlamını da taşır. Dünyanın yer altı ve yer üstü kaynakları Otarşi’ye müsait değildir.
Lojistiğin bu denli kolaylaştığı ve ucuzladığı dünyada, ülkelerin alış verişten vazgeçme düşüncesi belki bir süre cazip gelebilir fakat bu düşünce sürdürülebilir değildir.
***
Üretim merkezinin Çin olması, Çin’in kendi tercihi gibi gözükmektedir. Fakat global şirketlerin ucuz işgücü yaklaşımından ötürü Çin üretim merkezi olarak belirlenmiştir.
Bu salgının sürdürülebilir olmayan Otarşi’den ziyade global şirketlerin işine gelen bir sonuçla sonuçlanacağı kanaatindeyim. Üretim bandının, Çin’in dörtte biri iş gücü maliyetine sahip Hindistan’a kayması gibi.
***
Trump üretimi Amerika’ya taşımak için doların değer kaybetmesini arzulamaktadır. Bu sayede daha ucuz üretmeyi ve daha ucuz satmayı hayal etmektedir.
Hedef daha çok üretmek gibi gözükmektedir fakat gaye daha çok satmaktır. İhracata dönüşmeyen üretim küçük devletler için anlamlıdır fakat büyük devletler için hiçbirşey ifade etmeyecektir.
Trampın doların değerini düşürmek istemesi bize bu hakikati sessizce haykırmaktadır.