Değerli Okur,
Covid19 hastalığına sebep olan Korona Virüs Salgını 3,5 milyona varan vaka sayısı ve çeyrek milyona varan vefat sayısıyla dünya gündemini meşgul etmeye devam etmektedir.
Bu meşguliyet bioterör ve biyolojik savaş gibi kavramları konuşulmasına, daha da ötesinde geleceğimiz için bir tehdit olarak algılanmasına sebep olmaktadır.
İddialar, üretilecek aşının dünyanın hızla büyüyen nüfusunu şekillendireceğine kadar uzanmaktadır. İnsanlara ‘Çip’ yerleştirme yoluyla kontrol altına alma, yönlendirme ve yönetme hususları bu iddiaları korkulu hale getirmektedir.
Peki kimdir bu korkunun kaynağı? Psikolojik savaşla devam eden bu pandeminin asıl hedefi ne?
***
Birilerine göre bu işin nedeni Çin'dir!
Virüsün Çin’in Vuhan şehrinde peyda olması ve Çin'in salgınla başarılı sonuçlar doğuracak nitelikte mücadele etmiş olması, gözleri ilk önce Çin’e çevirmiştir.
Fakat Çin’e ve Çin malına oluşan antipati, ihracatının %50 sini Amerika ve Avrupa devletlerine yapan bu ülkeyi fazlasıyla etkileyecektir.
Sizce Çin artık kime ne kadar mal satabilir?
İhracatıyla yükselen Çin, malı satılmayınca ne kadar ayakta kalabilir?
***
Şüphelerin 2. Adresi ise Amerika’dır!
Global Şirketlerin ucuz maliyet gerekçesiyle Çin’i üretim merkezi ilan ettiği günden beri Amerikan Devletinin rahatsızlıkları artmaktadır.
Lakin Amerika’nın 1milyon vaka ve 65 bin can kaybıyla sürecin en büyük mağduru olduğu bu tezi de çürünür kılmaktadır.
***
Merceği İngiltere'ye tutmak istiyorum!
İngiltere’nin Guardian gazetesinde paylaşılan bir belge, hükümetin bilim danışmanlarından Sir Patrick Vallance imzalı bir raporun varlığını ispatlıyor okurlarına.
'2019 Ulusal Güvenlik Risk Değerlendirmesi' başlığını taşıyor rapor. Belgeye göre geçtiğimiz yıl bakanlara dağıtılan bu rapor ‘influenza tipi pandemi’ uyarısı yapıyor.
Salgınla ilgili 2 trilyon maliyet ve 15 haftalık üç periyottan bahsediyor. Fakat konumuz ne yazdığından ziyade salgından 1 yıl önce neye göre böyle bir rapor kaleme alındığı.
Bu işi planlamayan bir kitle bu denli öngörülerde nasıl bulunabilir?
***
Bu haber benim için İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma gayretini artık daha anlamlı kılmıştır. Avrupa Birliği ülkeler arası yolculuğa şehirler arası seyahat kolaylığı sunmaktaydı.
İngiltere bu ayrıcalığı neden tepmiş olabilir?
İngiltere halkının milliyetçi duyguları yükseltilmesi ile çıkıp çıkmama kararının halka sorulması, sonucu belli bir referandumu işaret etmiyor mudur?
***
Aşı üretme çalışmalarını sürdüren 100’ün üzerinde ekip bulunmaktadır. Lakin bunlardan 7 tanesi süreci daha gerçekçi götürmektedir.
3’ü Çin, 2’si Amerika, 1’i Almanya ve 1’i de İngiltere’de bulunmaktadır bu çalışma gurupları. Nedense insan üzerinde denemelere geçen ilk ülke İngiltere’dir. Bilim insanları bu durumu Oxford Üniversitesinin korona virüse 1 yıldır çalışıyor olmasına bağlamaktadır.
Bir yıl önce böyle bir çalışmaya öncülük etmek ne anlam ifade etmektedir?
***
İngiltere bir zamanlar bütün kıtalardaki yer altı zenginliklerine salyalı dişleriyle saldırmaktaydı. Ülkelerden çekilirken de belli ekonomik anlaşmalar imzaladı. Hindistan ve Endonezya bunlardan bazılarıdır.
Çin kapitalizmin kazanımlarıyla bir milyar insanını yoksulluk sınırının üstüne çekti. Böylelikle Çin artık daha zengin bir halka sahipti. Bu durum iş gücü maliyetlerininim artmasına sebep oluyordu. Buna bir çözüm üretilmeliydi.
Hindistan ve Endonezya gibi ülkeler gerekli iş gücüne sahipti. Aynı zamanda Çin’in üretim maliyetinin dörtte biri oranında bu ülkeler üretim yapabilmekteydi. Yapılması gereken tek iş üretim bandını Çin’de alıp bu ülkelere kaydırmak olacaktı.
Çin'e bir bedel ödetilecekse bundan iyisi bulunabilir mi?
***
Çin’in Otokrat yönetim sistemini dünya pazarına başarı modeli olarak ihraç etmesinin önüne ancak bu şekilde geçebileceklerdi.
İngiltere Kralının 1215 yılında imzaladığı Magna Carta adlı belge incelendiğinde İngilizlerin Otokrasiye 8 asır önce reflex gösterdikleri görülecektir.
***
Değerli Okur,
Bir zamanların Güneşin Batmadığı Ülkesi, 21. Asırda geçmişini arzulamakta olabilir. Geçmişte dünyayı yönetme arzusunda olan bir devletin bugün de bu arzusu anlaşılabilir.
Lakin bu ülke geçmişte de dünyaya bir fayda sağlamamıştır, gelecekte de sağlamayacaktır.
‘A Leopard Can’t Change İts Sports’ sözü bir İngiliz atasözüdür. Aşağı yukarı şu anlama gelir; ’Huylu huyundan asla vazgeçmez!’
Dili ile dünyada evrensellik kazanan İngiltere dünyaya ‘geçmişimi unutmuş olmalısınız, ben kendimi hatırlatmasını bilirim’ mesajı verip acaba huyundan vazgeçmediğini mi ifade ediyor?
Yazınız çok karmaşık